ÖVDER İzmir Şube Başkanı Behram Kaya, “Laik ülkelerde ve eğitimde; imamın görevi camide, öğretmenin görevi ise okuldadır” dedi
Haber Giriş Tarihi: 06.09.2023 12:41
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Millî Eğitim Bakanlığının, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığıyla birlikte geliştirdiği Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES) projesine Tüm Öğrenci Velileri Dayanışma Derneği (ÖVDER) üyelerinden tepki geldi. Konak Meydanı’nda toplanan üyeler ve ÖVDER İzmir Şube Başkanı Behram Kaya, bir basın açıklaması düzenledi. Kaya, “Okullar, dinci ve tacizci tarikat ve cemaatlerin at koşturduğu yerler haline geldi. Şimdi de Millî Eğitim Bakanlığı, ÇEDES adında bir proje başlattı. Çocuklarımızın manevi ve ahlaki değerlerini yükseltmek için okullara imam, müezzin, kuran kursu hocaları yer alıyor. Okulun ve öğretmenlerin asıl görevi; değerlerine, ülkesine ve çevresine duyarlı, kişilikli insan yetiştirmektir. Çocukların yaşadığı sorunların çözümü için rehber öğretmenler görevlidir” sözlerini etti.
Tarikatlar at koşturuyor
Eğitim sistemini ve okullarda imamların derse girmesini eleştiren Başkan Kaya, laik ülkelerde eğitime imamların karıştırılmaması gerektiğine değindiği konuşmasında: “Ülkelerin en önemli hizmet alanlarından biri olan eğitim sistemi iktidarların hep hedefinde olmuştur. AK Parti hükümetleri için de bu böyle oldu. Her bakanlık bir uygulama getirdi. Eğitimi kendi düşüncesine göre düzenlemeye yöneldi. 2012'de 4+4+4 ile parçalanan eğitimde çocukların büyük bir bölümü ya okulu terk etti ya da açık öğretime kaydı. Arkasından okullara getirilen seçmeli dersler zorunlu hale getirildi. Adım adım eğitim laik anlayıştan uzaklaştırıldı. Okullar, dinci ve tacizci tarikat ve cemaatlerin at koşturduğu yerler haline geldi. Şimdi de Millî Eğitim Bakanlığı, ÇEDES adında bir proje başlattı. Çocuklarımızın manevi ve ahlaki değerlerini yükseltmek için okullara imam, müezzin, kuran kursu hocaları yer alıyor. Okulun ve öğretmenlerin asıl görevi; değerlerine, ülkesine ve çevresine duyarlı, kişilikli insan yetiştirmektir. Çocukların yaşadığı sorunların çözümü için rehber öğretmenler görevlidir ama bakanlığın amacı başka; hükümetin ve bakanlığın amacı, laik eğitimdir. Dinci değerlerin çoğaltılması, bilimsel ve yaşamsal bilgilerin azaltılmasıdır. Gerek bakanlık gerekse hükümet anayasal suç işlemektedir. Okullarda öğretmenlerden başka kimse çocuklara ders veremez. Laik ülkelerde ve eğitimde; imamın görevi camide, öğretmenin görevi ise okuldadır” ifadelerini kullandı.
Yanlıştan dönülmelidir
Yürütülecek olan projenin çağdaş bir nesil yetirmenin önüne geçeceğini söyleyen Kaya, bakanlığın yaptığı yanlıştan dönmesi gerektiğini belitti. Kaya, “Şimdiye kadar imamlar, hocalar hangi değerlere sahip çıkmış, çevre kirliliğine, doğa katliamlarına, orman yangınlarına, insani değerlere ne zaman sahip çıkmış da öğrencilerimize neyi verecek? Laik eğitim bu ülkenin önemli bir değeridir. İnsanların inanç ve değerlerini istediği gibi yaşamalarının güvencesidir. Bakanlık ve hükümet bu güvenceyi kaldırıp, okullara cemaat ve tarikatların girmesini sağlıyor. Eğitimde, barınma, beslenme, ulaşım ve okul malzemeleri bu kadar pahalı ve veliler bin bir dert içinde iken, bakanlığın böyle çağ dışı projeleri gündeme getirmesi, çocuklarımızın birer kobay haline getirilmesinin göstergesidir. İnanç herkesin kendine ait bir değerdir. Din bir eğitim konusu olama devlet eliyle dinci eğitim verilemez. Laik bir ülkede, çevrelerine ve değerlerine sahip çıkacak bir nesil, bilimle yetişmiş bir nesildir. Bu nesli de yetiştirecek olan eğitim psikolojisi, sosyolojisi okumuş, öğretmenlerdir. Çevrelerine ve değerlerine sahip çıkmak için öncelikle doğayı ve insani değerleri bilmek gerekiyor. Depremi "kader planı" gören ve "kadın erkek eşit olamaz" diyen bir zihniyet çocuklarımızı çağdaş geleceğe hazırlayamaz. Biz öğrenci velileri, dinin karanlığına karşı, bilimin aydınlığının okullara girmesini istiyoruz. Okullarda imam değil, öğretmen istiyoruz. Bu projeden ve bilimsel olmayan uygulamalardan derhal vazgeçilmeli. Parasız, bilimsel- laik ve demokratik eğitim uygulamaya konmalıdır” dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ÖVDER İzmir Şube Başkanı Behram Kaya, “Laik ülkelerde ve eğitimde; imamın görevi camide, öğretmenin görevi ise okuldadır” dedi
Millî Eğitim Bakanlığının, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığıyla birlikte geliştirdiği Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES) projesine Tüm Öğrenci Velileri Dayanışma Derneği (ÖVDER) üyelerinden tepki geldi. Konak Meydanı’nda toplanan üyeler ve ÖVDER İzmir Şube Başkanı Behram Kaya, bir basın açıklaması düzenledi. Kaya, “Okullar, dinci ve tacizci tarikat ve cemaatlerin at koşturduğu yerler haline geldi. Şimdi de Millî Eğitim Bakanlığı, ÇEDES adında bir proje başlattı. Çocuklarımızın manevi ve ahlaki değerlerini yükseltmek için okullara imam, müezzin, kuran kursu hocaları yer alıyor. Okulun ve öğretmenlerin asıl görevi; değerlerine, ülkesine ve çevresine duyarlı, kişilikli insan yetiştirmektir. Çocukların yaşadığı sorunların çözümü için rehber öğretmenler görevlidir” sözlerini etti.
Tarikatlar at koşturuyor
Eğitim sistemini ve okullarda imamların derse girmesini eleştiren Başkan Kaya, laik ülkelerde eğitime imamların karıştırılmaması gerektiğine değindiği konuşmasında: “Ülkelerin en önemli hizmet alanlarından biri olan eğitim sistemi iktidarların hep hedefinde olmuştur. AK Parti hükümetleri için de bu böyle oldu. Her bakanlık bir uygulama getirdi. Eğitimi kendi düşüncesine göre düzenlemeye yöneldi. 2012'de 4+4+4 ile parçalanan eğitimde çocukların büyük bir bölümü ya okulu terk etti ya da açık öğretime kaydı. Arkasından okullara getirilen seçmeli dersler zorunlu hale getirildi. Adım adım eğitim laik anlayıştan uzaklaştırıldı. Okullar, dinci ve tacizci tarikat ve cemaatlerin at koşturduğu yerler haline geldi. Şimdi de Millî Eğitim Bakanlığı, ÇEDES adında bir proje başlattı. Çocuklarımızın manevi ve ahlaki değerlerini yükseltmek için okullara imam, müezzin, kuran kursu hocaları yer alıyor. Okulun ve öğretmenlerin asıl görevi; değerlerine, ülkesine ve çevresine duyarlı, kişilikli insan yetiştirmektir. Çocukların yaşadığı sorunların çözümü için rehber öğretmenler görevlidir ama bakanlığın amacı başka; hükümetin ve bakanlığın amacı, laik eğitimdir. Dinci değerlerin çoğaltılması, bilimsel ve yaşamsal bilgilerin azaltılmasıdır. Gerek bakanlık gerekse hükümet anayasal suç işlemektedir. Okullarda öğretmenlerden başka kimse çocuklara ders veremez. Laik ülkelerde ve eğitimde; imamın görevi camide, öğretmenin görevi ise okuldadır” ifadelerini kullandı.
Yanlıştan dönülmelidir
Yürütülecek olan projenin çağdaş bir nesil yetirmenin önüne geçeceğini söyleyen Kaya, bakanlığın yaptığı yanlıştan dönmesi gerektiğini belitti. Kaya, “Şimdiye kadar imamlar, hocalar hangi değerlere sahip çıkmış, çevre kirliliğine, doğa katliamlarına, orman yangınlarına, insani değerlere ne zaman sahip çıkmış da öğrencilerimize neyi verecek? Laik eğitim bu ülkenin önemli bir değeridir. İnsanların inanç ve değerlerini istediği gibi yaşamalarının güvencesidir. Bakanlık ve hükümet bu güvenceyi kaldırıp, okullara cemaat ve tarikatların girmesini sağlıyor. Eğitimde, barınma, beslenme, ulaşım ve okul malzemeleri bu kadar pahalı ve veliler bin bir dert içinde iken, bakanlığın böyle çağ dışı projeleri gündeme getirmesi, çocuklarımızın birer kobay haline getirilmesinin göstergesidir. İnanç herkesin kendine ait bir değerdir. Din bir eğitim konusu olama devlet eliyle dinci eğitim verilemez. Laik bir ülkede, çevrelerine ve değerlerine sahip çıkacak bir nesil, bilimle yetişmiş bir nesildir. Bu nesli de yetiştirecek olan eğitim psikolojisi, sosyolojisi okumuş, öğretmenlerdir. Çevrelerine ve değerlerine sahip çıkmak için öncelikle doğayı ve insani değerleri bilmek gerekiyor. Depremi "kader planı" gören ve "kadın erkek eşit olamaz" diyen bir zihniyet çocuklarımızı çağdaş geleceğe hazırlayamaz. Biz öğrenci velileri, dinin karanlığına karşı, bilimin aydınlığının okullara girmesini istiyoruz. Okullarda imam değil, öğretmen istiyoruz. Bu projeden ve bilimsel olmayan uygulamalardan derhal vazgeçilmeli. Parasız, bilimsel- laik ve demokratik eğitim uygulamaya konmalıdır” dedi.
BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR-“Eğitimde karanlığa izin vermeyelim”
Son Girilen Haberler
Buzları eritmek için değil, halkın sorunları için görüştük
CHP Lideri Özel ile AK Parti Lideri Erdoğan arasındaki tarihi görüşmeyi değerlendiren CHP’li Gökçen, “Bu görüşmeler, buzları eritmek için değil, halkın gerçek sorunlarının çözümü için gerçekleştirilmiştir” dedi
Benzin ve Motorinde tek fiyat uygulaması başlıyor
Benzin ve motorinde artık tek fiyat uygulaması hayata geçiriliyor. EPDK'nın kararı Resmi Gazete'de yayımlandı. Artık akaryakıt istasyonlarındaki satışlarda aynı tür benzin ve motorinde farklı fiyat uygulanamayacak. Karar 15 Mayıs tarihinden itibaren geçerli olacak.
Saadet Partisi lideri Karamollaoğlu Genel Başkanlığı bırakıyor
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu katıldığı bir programda sağlığının artık el vermediğini ifade ederek genel başkanlık görevini bırakacağını ifade etti. görevinden ayrılacağını açıklayan Karamollaoğlu, Ekim ayı öncesinde bir olağanüstü kongre gerçekleştireceklerini de belirtti. Karamollaoğlu, yeni genel başkanın teşkilatlarının görüşü alındıktan sonra değerlendirileceğini, isim tekliflerine açık olduklarını ve siyaseti değil, sadece genel başkanlık görevini bıraktığını açıkladı.