#okul

okul haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, okul haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Büyükşehir'den Elazığ Atatürk Anadolu Lisesi açıklaması Haber

Büyükşehir'den Elazığ Atatürk Anadolu Lisesi açıklaması

İzmir Büyükşehir Belediyesi, 2020 yılında yaşanan Elazığ Depremi sonrası ağır hasar gören Elazığ Atatürk Anadolu Lisesi’nin yapım sürecinin yeniden başlatıldığını duyurdu. Yapılan açıklamada, sözleşmesi feshedilen yüklenici firma ile yaşanan sorunların ardından, yeni ihale sürecinin başladığı ifade edildi ve “32 derslikli Atatürk Lisesi Binası yapımını her koşulda tamamlayacağımızı bilgilerinize sunarız” denildi. 2021 yılında başlatılan süreçte, yüklenici firma ile yapılan sözleşmenin iptal edilmesi gerektiği belirtildi. Yapımı her koşulda tamamlanacak İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan sürece ilişkin açıklama şöyle: “Elazığ’da 24 Ocak 2020 tarihinde meydana gelen depremde birçok okulun ağır hasar alması sebebiyle ortaya çıkan okul binası yapımı ihtiyacına katkıda bulunmak maksadıyla Elazığ Atatürk Anadolu Lisesi’nin yerine Maliye Hazinesi adına kayıtlı 12 bin 500 metrekare arsada projelendirilen Atatürk Lisesi Binası’nın yapım maliyetinin karşılanması, Elazığ İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile imzalanan 23 Eylül 2021 tarihli protokol uyarınca İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden İzbeton AŞ tarafından üstlenilmiştir. 32 Derslikli Atatürk Lisesi Binası Yapımı İşi, 2023/398586 Kayıt Numaralı İhale sonucunda seçilen müteahhit/Arin Yapı-Zanew İnşaat Ortaklığı’na 15 Ağustos 2023 tarihli sözleşme uyarınca tevdi edilmiştir. 62 milyon 62 bin TL ihale bedeli ile imzalanan sözleşmede işin süresi 550 gün olarak kararlaştırılmıştır. 20 Eylül 2023’te yapılan yer teslimi tarihine göre yapım işinin 23 Mart 2025 tarihinde tamamlanması gerekmektedir. Ancak yapım işinde yüzde 49,38 nispetinde ilerleme beklenirken, hâlihazırdaki ilerlemenin yüzde 8,81 seviyesinde kaldığı, Ocak-Şubat iklim koşulları sebebiyle şantiye çalışmasına ara veren müteahhidin yapım işine yeniden başlamadığı tespit edilmiştir. Yapım işine devam edilmesi konusunda gönderilen uyarı yazılarından sonuç alınamamış ve tespit edilen ilerleme hızına göre işin tamamlanmasının mümkün olamayacağı anlaşılmıştır. Müteahhidin yapım işinin bir başka firma tarafından tamamlanmak üzere devir talebi geri çevrilmemiş fakat 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu kapsamında karşılanması mümkün olamayacak talep ve koşulların ileri sürülmesi sebebiyle yapım sözleşmesinin devrine onay verilmesi de mümkün olmamıştır. Yapım işinin sürüncemede kalmaması bakımından ve kanun gereği 2023/398586 İhale Kayıt Numaralı Sözleşme feshedilmiştir. İştirakimiz İzbeton AŞ’nin yapım maliyetini üstlendiği yapım işinin tamamlanması maksadıyla Kanun gereği ihale süreci yeniden/derhal başlatılmış olup 32 Derslikli Atatürk Lisesi Binası yapımını her koşulda tamamlayacağımızı bilgilerinize sunarız.''

Çocuğunuz okula gitmeden kahvaltı etmiyorsa ara öğünü kaçırmayın! Haber

Çocuğunuz okula gitmeden kahvaltı etmiyorsa ara öğünü kaçırmayın!

Okulların açılmasıyla birlikte küçük yaştaki çocukların beslenme düzenleri değişkenlik gösteriyor. Okullarda özellikle sabah saatlerinde olan ilk derslere giden çocukların kahvaltı öğününü atladığını aktaran uzmanlar, ailelere ara öğün önerisinde bulunuyor. Kahvaltısını yapmadan okula giden çocukların kuruyemişlerden ve yoğurt, grubundan oluşan ara öğün tüketmelerini, ayrıca akşam yemeklerinin öğle yemeğine göre belirlenmesi gerektiğini ifade eden diyetisyen Şükriye Eral, “Eğer okulda öğle yemeğinde et, tavuk ve balık çıkıyorsa akşam yemeklerini sebze ağırlıklı hazırlayabiliriz” diye konuştu. Derste uykuya meyilli olabiliyorlar. Diyetisyen Şükriye Eral, “Dönem başında benim velilerimize önerim, muhakkak çocuklarımıza bir kan tahlili yaptırmaları. Olası hastalıklarımız var mı, vitamin mineral depomuzda sıkıntılar var mı, bunları tayin etmek istiyoruz. Muhtemel kan şekeri problemleri ve tiroit hastalıkları olabiliyor. Güncelde özellikle kan şekerinde sıkıntısı olan çocuklarımız dönem başında uyku problemleri yaşayabiliyor, uykuya meyilli olabiliyorlar veya çok acıktıkları zaman el ayak titremeleri, göz kararmaları yaşayabiliyorlar. Özellikle okulda teneffüslerde çok hareketsiz kalabiliyorlar veya yemekten önceki teneffüste dikkat dağılmaları, konsantrasyon eksiklikleri olabiliyor. Yemek yedikten sonra da uyku çökebiliyor, derste uykuya meyilli olabiliyorlar. Bu da ders başarılarını çok etkiliyor. Özellikle demir eksikliği veya D vitamini eksikliği olan çocuklarımızda sabahları zor uyanmalar görebiliyoruz. Bunların yine önüne geçilmesi için ister besin takviyeleri şeklinde ister doktorlarımızın önerisiyle supplementlerle takviye etmemiz gerekiyor” şekllinde konuştu. Akşam yemeklerini öğle yemekleriyle uyumlu şekilde ayarlayabiliyorlar Kahvaltı etmeyen çocuklar için ara öğünlerin önemli olduğunu belirten Eral, “Kahvaltı çok önemli bir öğün ama çocuklarımız bazen kahvaltıyı tercih etmeyip uykuyu daha çok tercih edebiliyorlar. Bu yüzden çocukların okullara aç gitmeleri yerine ara öğünler ekleyebiliriz. En azından hurma ve kuruyemişlerden yararlanarak yanına süt, yoğurt grubunu ekleyebiliriz. Böylece çocuklarımızı yine okula aç göndermemiş oluyoruz. Öğlene kadar da idare etmiş oluyorlar. Öğlen yemeklerinde okulla lütfen irtibat halinde olalım. Beslenme saatlerinde öğretmenleriyle, özel okula gidiyorlarsa da okul yemeklerinde çocuklarımıza yemekte neler çıkıyor diye irtibat halinde olalım istiyoruz. Akşam yemeklerini öğle yemekleriyle uyumlu şekilde ayarlayabiliyorlar. Eğer okulda öğle yemeğinde et, tavuk ve balık çıkıyorsa akşam yemeklerini sebze ağırlıklı hazırlayabiliriz. Tam tersi okulda sebze yemeği yiyorlarsa akşam et, tavuk ya da kuru baklagillerden birini yapmaya çalışalım” diye konuştu. Kantini aynı marketler gibi düşünebiliriz Çocukların okul kantinlerinden çok fazla alışveriş yapmaması için harçlık kısıtlamasının önemli olduğunu belirten diyetisyen Şükriye Eral,  “Kantin bizim için çok önemli ama çocuklar bazen canları sıkıldıkça kantine gitme eğiliminde olabiliyorlar. Kantini aynı marketler gibi düşünebiliriz. Canınız sıkıldığından gidilebilecek bir yer değil. Bir ihtiyacımız olduğunda gidilebilecek bir yer olduğunu çocuklarımıza anlatmamız gerekiyor. Çocuklara çok yüksek harçlıklar vermeyelim ki abur cubur eğilimleri olmasın lütfen. Alabilecekleri su olabilir. Zaten ara öğünlerinde kuruyemişler, fındık, fıstık, badem ve süt grubu olabilir. Onları yanlarında götürmelerini isteyelim. Okuldan ekstra bir şey almayacaklarının çocuklarımız da farkında olsunlar istiyoruz.” dedi.

Antalya'da bir okulun önünde uygunsuz hareketler Haber

Antalya'da bir okulun önünde uygunsuz hareketler

Olay, geçtiğimiz günlerde Muratpaşa ilçesine bağlı Muratpaşa Mahallesi'ndeki Cumhuriyet İlkokulu etrafında meydana geldi. Madde bağımlısı olduğu iddia edilen kimliği belirsiz bir kişi, okulun bahçe duvarına yaslanıp bir şeyler yedi. Yanında bir poşet içerisinde uçucu bir madde olduğu görülen şahıstan rahatsız olan bir esnaf, cep telefonuyla kayda aldı. Esnafın görüntü almasına öfkelenen şahıs, çocukların gözü önünde hayasızca hareketler yaptı. Bunun üzerine vatandaşlar adamı bölgeden uzaklaştırdı. Yetkililerden bir an önce bu şahsın yakalanmasını istiyoruz Görüntüyü çeken Halil İbrahim Toymaz, “Elindeki poşetin içine madde vardı ve şişirerek buraya geldi. Daha sonra ona burada çocukların olduğunu ve başka bir yere gitmesini söyledim. Kendisi ‘bana karışamazsın, ben bu mahallenin adamıyım' şeklinde cümleler kurdu. Daha sonra gelip okulun dış duvarının önüne oturup bacaklarını falan açtı. Ben de cep telefonu kameramla o anları çekiyordum. Bana ‘neyi çekiyorsun' dedi. Ben de onu ünlü edeceğimi söyledim. Saldırır diye korktum ve polis olduğumu söyledim. Sonra öyle çekilmez deyip hayasızca hareketlerde bulundu. Şimdi ben bu şahsı dövsem başım belaya girecek. Ben de bu şekilde görüntüsünü çekip sosyal medyalara paylaştırdım. Benim de 4 yaşında oğlum var. Bu adamı görünce bana bu adam ne yapıyor diye soruyor. Şikayetçi oluyoruz, polis ekipleri gelinceye kadar kendisi ortalıktan kayboluyor. Bunların dışında da esnaflara zarar veriyor. Gece mahalleye gelip güvenlik kameralarımızı kırmaya çalışıyor, klimaların hortumlarını ve borularını kesiyor. Bu şekilde bir insan kendisi. Bu okuldaki çocukların sağlığı için yetkililerden bir an önce bu şahsın yakalanmasını istiyoruz” diye konuştu. Elinde sürekli bir yasaklı madde poşeti ile geziyor Bir diğer esnaf Faruk Akaylı da, “Sürekli dükkanımın şalterlerini kapatıyor, kapıları çarpmaya çalışıyor. Arabaların arkasında ve sokak ortasında idrarını yapıyor. Arabaların lastiklerini kesiyor ve yan tarafımızda cami var onunda çeşmelerini kırıyor. Elinde sürekli bir yasaklı madde poşeti ile geziyor ve burası ilkokul olduğu için küçük çocuklar var, onu örnek alacaklar diye çok korkuyorum. Yetkililerin bu durumu çözmesini bekliyorum” dedi. Kendisinden çok korkuyorum Başka bir esnaf Öznur Şenkaya ise, “Ben o şahsı yaklaşık 4 aydır takip ediyorum. Çantasında bir bıçak bulunduruyor ve çıkarıp arabaların lastiklerini kesiyor. Bunu gördüğüm zamandan beridir kendisinden çok korkuyorum. Dükkanımızın levhalarını alıp sağa sola fırlatıyor. Sürekli elinde bir uyuşturucu poşeti var. Çocuklara bir şey yapacak diye korkuyoruz. İnşallah yakalanır” şeklinde konuştu.

Okul çağındaki çocukların beslenmesinde nelere dikkat edilmeli? Haber

Okul çağındaki çocukların beslenmesinde nelere dikkat edilmeli?

Diyetisyen Esman Nur Can, okul çağı çocuklarının yeterli ve dengeli beslenmesi, ilerleyen yaşlarda beslenmeye bağlı oluşabilecek obezite, hipertansiyon, Tip 2 diyabet gibi sağlık risklerinin azaltılmasında ve okul başarısının artmasında çok fazla etkili olduğunu ifade etti. Can, "Yapılan araştırmalar, yetersiz ve dengesiz beslenmenin öğrencilerin dikkat sürelerini kısalttığını, algılamalarını azalttığını, öğrenmede güçlük, davranış bozuklukları ile okula devamsızlık ve okul başarısında düşmeye neden olduğunu bildirmektedir. Yeni bir günün başlangıcında, bütün gece aç kalan vücudun çalışma gücüne kavuşabilmesi için sabah kahvaltısının önemi büyüktür. Kahvaltı, beyin fonksiyonları için gerekli enerjiyi sağlayarak öğrenmeyi olumlu yönde etkilemektedir. Çocukların beslenme çantasında sağlığı geliştirici besinlere yer verilmelidir. Beslenme çantasında yer alabilecek besinlere; süt, ayran, taze ve kuru meyveler, yağlı tohumlar, evde yapılmış börek ve sandviçler örnek verilebilir. Özellikle beslenme saatlerinde çocukların akranları ile birlikte olması ve öğretmenlerin sağlığı teşvik edici yönlendirmeleri ile çocukların sağlıklı beslenme bilinci kazanması mümkün olmaktadır" diye konuştu. Sağlıklı çocuklar sağlıklı yetişkinler demektir Diyetisyen Esman Nur Can açıklamasında, "Beslenme ile ilgili yapılan hatalardan biri öğün atlamaktır. Öğün atlamak, bu yaş grubunda önerilen enerji ve besin öğelerinin yetersiz düzeyde alınmasına sebep olmakta ve okul başarısını olumsuz yönde etkilemektedir. Öğünler düzenli olmadığında, çocuklar gün boyunca daha fazla abur cubur yeme eğilimindedir. Okul çağı çocuklarında beslenme ile ilgili en sık karşılaşılan bir diğer hatalı alışkanlık, abur cubur ve fastfood tüketimidir. Özellikle gazlı içecekler, enerji içecekleri gibi şekerle tatlandırılmış içecekler, besin grupları ve besin öğesi ihtiyaçlarını karşılamaya katkı sağlamayan boş enerji kaynaklarıdır. Çocuklar, su, şekersiz süt, taze sıkılmış meyve suyu gibi eklenmiş şeker içermeyen içecekleri tercih etmelidir. Unutmamak gerekir ki sağlıklı çocuklar sağlıklı yetişkinler demektir" ifadelerine yer verdi.

Köylü kısır döngüde… Eğitim yolunda göç! Haber

Köylü kısır döngüde… Eğitim yolunda göç!

Milli Eğitim Bakanlığınca kamuda tedbir tasarrufu kapsamında Taşımalı Eğitim Yönetmeliği’nde yapılan değişiklik 1 Ağustos 2024 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Kamu kurum ve kuruluşlarının harcamalarında tasarruf sağlanması gerekçesiyle yapılan değişiklikler sebebiyle ilçeler ve köylerde ikamet eden öğrenciler sorun yaşıyor. Köylerden okumak için taşımalı sistemle gelen öğrencilerin bir kısmı değişiklik nedeniyle tekrar yatılı okullara dönmek zorunda kalırken, bazıları da eğitimden vazgeçti! Velilere gelinecek olursa… Türkiye’de 1950’li yıllarda başlayan köyden kente göç günümüzde tam aksi bir hal alırken, yani artık yurttaş yaşam stresi, metropol kalabalığı, hayat pahalılığı gibi pek çok nedenle yüzünü köylere çevirirken, taşımalı eğitimin kaldırılmasıyla birlikte veliler tası tarağı toplayıp yeniden kente yöneldi. Haliyle birçok köy yalnızlaşmaya yüz tuttu. Konuya ilişkin görüşlerine yer verdiğimiz Veli-Der İzmir Şube Başkanı Necati Kalafat, şunları aktardı: “Taşımalı eğitim ile ilgili oluşan meselenin aslında özüne bakmak gerekiyor. Özü de şudur, tasarruf tedbirleri adı altında eğitime yatırım yapmaktan vazgeçen bir Milli Eğitim Bakanlığı ile karşı karşıyayız. Bir tarafta ÇEDES, diğer tarafta MESEM, öbür tarafta Maarif Modeli… Söz konusu faaliyetlerle eğitimin kalitesini düşürmeye çalışırlarken, aynı zamanda yardımcı personel meselesinden tutun taşımalı eğitimdeki hem taşımama hem de yemek vermeme gibi uygulamalarla okul devamlılığını azaltmaya çalışıyorlar. Eğitim sistemimizin biat eden, her emri kabul eden, kamudaki eğitimin niteliğini düşüren bir tarafı olurken, yani gericileştirilirken, cumhuriyetin temel kazanımlarının gerisine düşürülürken, diğer tarafıyla da devlet okullarında mutluluğu bulamayan, gelecek göremeyen öğrencilerin yüksek paralar verilerek özel okullara gitmeleri isteniyor.” TAŞIMALI EĞİTİM MAĞDURU: KIZ ÇOCUKLARI! “Bir gizli özelleştirme yaşıyoruz” diyerek kritik bir konuyu yeniden hatırlatan Kalafat, konuşmasına şöyle devam etti: “Bahsini ettiğim gizli özelleştirme bugün taşımalı eğitim meselesi ile karşımıza çıkıyor, yarın ise okullardaki temizlik personellerinin çekilmesiyle birlikte çocukların hijyenik olmayan koşullarda çeşitli pandemik risklerle karşı karşıya kalmaları ile devam edecek. Çok karanlık bir zihniyet, eğitimin kamusal niteliklerini boşaltıp gizli bir özelleştirme içerisinde! Veliler açısından baktığımızda ise her gün çocuklarımızı okullara göndermekte zorlandığımız, göndersek dahi çeşitli kıyafet ve beslenme eksiklikleri yaşadığımız, çok uzun bir süre okullarda kalmalarına rağmen gün içerisinde beslenemedikleri bir eğitim sistemi yaratıldı. Bugünlerin nasıl atlatılacağına dair sürekli kafa yoruyoruz. ‘Buradan nasıl çıkarız’a cevap arıyoruz. Ama bir öğün ücretsiz yemek vermenin dahi büyük külfet yaratacağı iddiasıyla çocuklara bir öğün yemeği dahi çok gören bir milli eğitim sistemi söz konusu. Dolayısıyla taşımalı eğitim meselesi hem köylerden okullara giden çocukların okuma hakkına engel hem de eğitimin kalitesizleştirilmesine! En fazla mağduriyeti ise kız çocukları yaşıyor.”  TÜRKİYE’DEKİ BİRÇOK KÖYÜN YARASI Aliağa’nın en uzak köylerinden biri olan Kalabak Köyü’nde muhtarlık yapan Mehmet Kartal ise sadece ikamet ettikleri köyün değil, Türkiye’deki birçok köyün yarası olan acı gerçeği bizlerle paylaştı… Ağlayarak köylerinde bir okulun bulunmadığını söyleyen Kartal, okumak isteyen öğrencilerin köyden kalkan küçük bir servis ile Aliağa’nın merkezine götürüldüğünü kaydetti. Ancak, köyün merkeze olan yaklaşık 2 saatlik uzaklığından dolayı kimi öğrenci ne yazık ki okulu bırakmak zorunda kaldı. Bazıları ise aileleriyle birlikte köyden göç ederek, okula daha yakın olan semtlere taşındı. Kırsalda yaşanan bu derin göç, köy yaşamındaki üretimi ve nüfusu azaltırken, eğitimin önüne de koca bir set örüyor.

Uzmanından ailelere uyarı: Çocuklarınızın bağışıklığını güçlendirin Haber

Uzmanından ailelere uyarı: Çocuklarınızın bağışıklığını güçlendirin

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Cansu Yılmaz, kulların açılması ile birlikte çocukların kapalı ve kalabalık ortamlarda daha fazla zaman geçirdiğini belirtti. Yılmaz konuyla ilgili şunları söyledi: "Çocuklarda sık görülen hastalıklar, akut solunum yolu enfeksiyonları, soğuk algınlığı, grip, orta kulak yolu enfeksiyonu, dış kulak yolu enfeksiyonu, sinüzit, farenjit, larenjit, bronşit, krup, zatüre, rotavirus ishalleri, el ayak ağız hastalığı, idrar yolu enfeksiyonlarıdır. Okullarda en sık görülen bulaşıcı hastalıklar, döküntülü çocukluk çağı hastalıkları, grip, nadiren de olsa menenjit, hepatit A (sarılık) ve paraziter enfeksiyonlardır.Okul çağında sık gördüğümüz enfeksiyonlardan korunmak için, tüm aşıları yaptırmak, el yıkamak, yeterli ve düzenli beslenmek, sıvı tüketmek, uyku saatlerine dikkat etmek, mevsime uygun kıyafetler giymek, düzenli spor yapmak gerekir. Özellikle aileler ve öğretmenler hijyene çok dikkat etmelidir." HASTA OLAN ÇOCUKLAR OKULA GÖNDERİLMEMELİ Dr. Yılmaz, hasta olan çocukların okula gönderilmemesi gerektiğini vurguladı. Kızamık, kızamıkçık, kabakulak ve su çiçeği gibi döküntülü çocukluk hastalıklarının aşı ile önlenebileceğini belirtti. Grip aşısının ise 6 aydan itibaren yapılabileceğini hatırlatarak, dışkı ile kirlenmiş yiyeceklerin ağız yoluyla alınmasının hepatit A'ya neden olabileceğini ve bunun önlenmesi için yiyeceklerin iyi yıkanması gerektiğini sözlerine ekledi. BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ EN HIZLI NASIL GÜÇLENİR? Ispanak, brokoli, portakal, mandalina, limon ve greyfurt gibi sebze ve meyveler tüketilmeli Balık, süt ve süt ürünleri D vitamini açısından zengin olduğu için bu tür besinler tercih edilmeli Günde yeterli miktarda su tüketilmeli Dengeli beslenmeye özen gösterilmeli Düzenli egzersiz yapılmalı Uyku düzenine dikkat edilmeli. Güçlü bir bağışıklık için 7-8 saat uyumalı

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.