TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

6 Şubat depremzedeleri adalet için ses yükseltti: İktidara ‘cevaplanmayan’ sorular

Türkiye’yi yasa boğan 6 Şubat depremlerinin yaraları halen sarılmamışken geçtiğimiz günlerde başlayan Adıyaman’da 72 cana mezar olan İsias Otel’in duruşmasının ardından depremzede aileler için adalet çağrısı yapılırken sorulan ancak cevaplanmayan sorular yenilendi

Haber Giriş Tarihi: 05.01.2024 14:54
Haber Güncellenme Tarihi: 05.01.2024 15:46
Kaynak: TENZİLE AŞÇI
6 Şubat depremzedeleri adalet için ses yükseltti: İktidara ‘cevaplanmayan’ sorular

Türkiye 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli ve 11 ili etkileyen depremlerin yaralarını hala sarmaya çalışıyor. 55 binin üzerinde vatandaşın hayatını kaybetmesine neden olan depremlerde binlerce bina da yıkılırken sorumluların yargılamaları da başlarken tepki çeken birçok olay yaşandı.

Son olarak; geçtiğimiz Çarşamba günü Adıyaman'da, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden (KKTC) sporcu, öğretmen ve tur rehberinin de bulunduğu 72 kişinin hayatını kaybettiği İsias Oteli'ne ilişkin 5'i tutuklu 11 sanığın yargılanmasına başlanmıştı.

Duruşmada savunma yapan İsias Otel Sahibi Ahmet Bozkurt, otelin yapılışında tüm kurallara uyulduğu ve hiçbir usulsüzlük olmadığını söylerken “Müteahhit değil iş insanıyım. 11 ildeki depremin şiddetinin yüksek oluşundan dolayı binam yıkıldı” sözleri tepki çekmişti.

Öte yandan; İzmir Barosu ve Adalet Peşinde Aileleri Platformu duruşmaya ilişkin basını açıklaması düzenledi. Açıklamada, sanıkların duruşma salonuna getirilmediğine dikkat çekilirken “Yüz yüzelik ilkesi ihlal edilmiştir” denildi.

izmir barosu

YILMAZ: YÜZ YÜZELİK İLKESİ İHLAL EDİLDİ

Açıklamada konuşan İzmir Baro Başkanı Sefa Yılmaz, hukuk ve ‘devletin varlığı’ konularına dikkat çekerken “Depremden hemen 2 gün sonra Hatay’daydık. Oradaki yıkım ve dramın ne kadar büyük olduğunu gördük. Hep söylüyoruz deprem değil bina öldürür diye. Biz orada bunu gördük ama başka bir şey daha gördük. Bizim oraya ulaştığımızdan 3-4 gün sonrasına kadar kurtarma çalışmalarımın başlamadınız gördük. Yani sadece bina değil, ihmal, plansızlık programsızlık ve liyakatsizlik öldürüyor. Depremde göçük altında kalan yurttaşlarımıza günlerce ulaşılamadı. O canlar belki iç kanamadan belki de depremin verdiği ağır hasardan dolayı vefat ettiler. O vatandaşlar için otopsiler bile yapılmadı. Belki yapılsaydı en azından ölüm sebepleri ortaya çıkacaktı ve devletin sorumluluğunun varlığı ortaya çıkacaktı. Gerçek sorunlular o zaman ortaya çıkacaklardı. Müdahale etmeyenlerin sorumluluğundan bahsediyorum. Ve o insanlara biyopsi yapılmadı. Eğer yapılsaydı devletin sorumluluğu ortaya çıkacaktı belki. 13,5 milyon yurttaşımızı etkileyen bir depremdi. En çok etkilenenlerden biri de Adıyaman’dı. Geçtiğiniz günlerde İsias Otel’in duruşması vardı. 72 genç çocuk orada can verdi. Orası için Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin bir raporu var o dosyada. Zemin etüdü yapılmamış diyor. Bu bina önce konut olarak yapılmış, sonra otele çevrilmiş. Kullanılan demirlerin çapları uygun değil ve ayrıca asla kullanılmaması gereken dere kumu kullanılmış. Çarşamba günü yapılan duruşmada 5’i tutuklu 11 sanığın ifadeleri alındı. Ancak ne yazık ki bu sanıklar. Adliyeye getirilmedi. Ceza Hukuku’nun en önemli ilkesi olan ‘Yüz yüzelik’ ilkesi ihlal edildi. Hukuksuzluk bu memlekette aldı başını gitti. Her yerde polis var ama hiçbir yerde adalet tok. Adaleti sağla anın yolu emniyet güçlerinin sayısını artırmak değil. İşini iyi bilen liyakatli insanlarla iyi ve doğru işler yapabilmektir. Ama biz gittiğimiz yerlerde ne yazık ki devletin olması gereken yerlerde devletin olmadığını, insanların donarak öldüğünü gördük” dedi.

ŞAHİN: YAŞADIĞIMIZ HUKUKSAL PROBLEMLERİ HAYKIRIP NEDENLERİNİ SORUYORUZ

Adalet Peşinde Aileleri Platformu adına konuşan Avukat Gökeren Şahin, adalet arayışı peşinde ölenlerinin yaslarını dahi tutamadıklarını belirterek “6 Şubat ve sonrasında 35 binden fazla bina yıkıldı ve 300 bine yakını ağır hasar aldı, 1,5 milyon insan evsiz kaldı, en az 50 bin kişi hayatını kaybetti. Bu yıkıma sebep olanlar, tam anlamıyla yargılamaya dahi tabii tutulmadı, adalet karşısında hesap vermediler.  6 Şubat’ı yaşayan bizler enkazdakileri kurtarmayı düşünürken enkazların dışındakiler bile ölüme terk edildi. Birçok ilde yemek yoktu, su yoktu, karın kışın ortasında çadır bile yoktu. Telefon şebekelerinde bant daraltılması yapılmıştı ve biz o gün çaresiz sadece bekledik. Yasımızı tutamadık. Ölenlerimizin mezarlarının bulunmasını bekledik. Daha kayıplarımızı bulamamışken enkazları kaldırmaya geldiler, gerekli numunelerin alınması için enkazların başında bekledik. Bilirkişi raporlarını bekledik. Adliyede savcılar yoktu, savcıları bekledik. Evraklar kayboldu, bulunmasını bekledik. Yitirdiğimiz canlarımıza sebep olan şüpheliler aramızda gezerken acımızın hesabını sormayı bekledik. Dosyalarda tutuklu dahi yoktu, tutuklanmalarını bekledik. Burada süreç boyunca yaşadığımız hukuksal problemleri haykırıp nedenlerini soruyoruz. 11 ayın sonunda sorulmayan, cevaplanmayan soruları sorarak haykırıyoruz ve cevap istiyoruz” dedi.

izmir barosu

“OLASI KASTLA ADAM ÖLDÜRME SUÇUNDAN YARGILANMASI GEREKMEZ Mİ?”

Duruşmalara ilişkin merak edilenleri ve cevap bekleyen soruları tekrar soran Şahin, “Davası açılmış deprem soruşturmalarında ilk duruşmada sanıklar olmadan yargılama yapılabilir mi? Adliyede dosyaların içerisinde olması gereken soruşturma evrakları neden eksik, zemin etütleri, binaların ruhsat dosyaları, tadilat ruhsatları nerede? Toplam ölü sayısının yanı sıra her apartman/siteye ait ölüm sayıları neden hala net bir şekilde tespit edilmedi? Enkazlardan detaylı ve yeterli delil neden toplanmadı? Enkazlar daha depremin üzerinden 1 ay geçmeden temelleriyle beraber neden kaldırıldı? Bilirkişi raporları neden hala sonuçlanmadı? Sonuçlanan bilirkişi raporları neden izaha muhtaç? Bilirkişi raporları neden teknik üniversitelere gönderilmiyor, raporları değerlendiren üniversite heyet ve kurulları ile ilgili açıklama istiyoruz. Neden şüphelilerin neredeyse tamamı bilinçli taksirle adam öldürme suçundan yargılanıyor? Adil olan para hırsı ve açgözlülük saikleriyle onlarca insanın ölmesini göze alarak bina inşa edenlerin, tadilat yapanların, imar izni verenlerin, yeterince denetlemeyenlerin olası kastla adam öldürme suçundan yargılanması değil mi? Neden bazı dosyalarda şüpheliler tutuklu yargılanıyor iken diğer dosyalarda sadece “yurt dışı çıkış yasağı” gibi son derece yetersiz tedbir kararları veriliyor? 11 ay geçmesine rağmen neden hiçbir kamu kurum ve kuruluşu için verilen bir soruşturma izni yok” ifadelerini kullandı.

“MÜCADELEMİZ BİTMEDİ”

Taleplerini yineleyen Şahin, şunları söyledi; “Depremin üzerinden 11 ay geçti biz hala adalet bekliyoruz, delillerin toplanmasını, bilirkişi raporlarını, kayıplarımızın bulunmasını bekliyoruz, ihmali bulunan kamu kurum ve kuruluşları için soruşturma izinlerinin verilmesini, şüphelilerin tutuklanmalarını, tutukluların ise tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini, firarilerin yakalanmasını bekliyoruz. Evrakların ortaya çıkartılıp dosyaya eklenmesini bekliyoruz. Taksirle değil kasten adam öldürmekle yargılanmalarını bekliyoruz. 11. Ayın sonunda tüm sorumluların yargılanmasını bekliyoruz. Mücadelemiz bitmedi, bugün burada sadece 6 Şubat’ta ölenlerin hesabını sormak için değil 6 Şubat’ta enkaz altında ölmeyen ancak hala insani bir yaşam bekleyen depremden sağ kurtulan insanların haklarını sormak için bulunuyoruz, burada henüz depremi yaşamamış ancak bizi ölüme daha yaşamadan mahkûm edenlerden dirençli kentler talep etmek için bulunuyoruz. Bir gün biz de enkaz altında kalıp bizim yerimize geride kalanlarımız adalet arayışında kalmak zorunda olmasın, adalet enkaz altında kalmasın diye bulunuyoruz.”

Kaynak: TENZİLE AŞÇI

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.