TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#deprem

deprem haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, deprem haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Balıkesir'de deprem: Vatandaş sallanarak uyandı Haber

Balıkesir'de deprem: Vatandaş sallanarak uyandı

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından yapılan açıklamaya göre Balıkesir merkezli bir deprem meydana geldi. AFAD'ın paylaşmış olduğu verilere göre Balıkesir'in Dursunbey ilçesinde 19 Mart Salı günü saat 07.43'te 3.8 büyüklüğünde deprem meydana geldiği açıklandı. Depremin derinliğinin 7.02 km olduğu kaydedildi. DEPREM ANINDA YAPILMASI GEREKENLER Deprem, dünyanın birçok yerinde yaşanan doğal afetlerden biridir ve ani bir şekilde meydana gelebilir. Deprem anında doğru davranışlar sergilemek, hayat kurtarabilir ve zararın minimize edilmesine yardımcı olabilir. İşte deprem anında yapılması gereken bazı önemli davranışlar: Sakin Kalın: Deprem anında paniğe kapılmak yerine sakin kalmak önemlidir. Panik, doğru karar vermenizi engelleyebilir ve zarar görebilirsiniz. Güvenli Bir Yere Sığının: Eğer mümkünse, bir masa, masa altı veya kapı kenarı gibi güvenli bir yere sığının. Başınızı ve boynunuzu korumak için ellerinizi ve kollarınızı kullanın. Panik Yapmayın ve Dışarı Çıkmayın: Eğer kapalı bir alandaysanız, panik yapmayın ve dışarı çıkmaya çalışmayın. Çatı katlarından veya binalardan düşme riski vardır. Asansörü Kullanmayın: Deprem sırasında asansör kullanmayın. Asansörler sıkışabilir veya çalışmayı durdurabilir ve mahsur kalabilirsiniz. Açık Alana Çıkın: Eğer bir bina içindeyseniz ve güvenli bir yere ulaşamıyorsanız, dışarıya çıkın. Binanın dışında, elektrik direkleri, ağaçlar veya bina parçalarından uzakta açık bir alanda güvende olabilirsiniz. Gaz ve Elektriği Kapatın: Deprem sırasında gaz ve elektrik sıkıntıları olabilir. Depremden hemen sonra, gaz ve elektriği kapatın ve tehlikeli sızıntılardan kaçının. İletişim Kurun: Acil durumlarda ailenizi veya sevdiklerinizi bilgilendirmek için telefonunuzu kullanın. Ancak, acil durum servislerinin hatlarını meşgul etmekten kaçının. Bekleyin ve Yardım İsteyin: Depremden sonra, kendinizi güvende hissettiğinizde ve risk oluşturmadığından emin olduğunuzda yardım çağrısı yapın. Acil durum ekipleri ve kurtarma ekipleri, ihtiyacınız olduğunda size yardımcı olacaktır. Deprem anında bu önlemleri almak, can ve mal kaybını en aza indirmeye yardımcı olabilir. Herkesin bu konuda bilinçli olması ve hazırlıklı olması önemlidir.

Türkiye’de 5,5 ve daha büyük deprem üretebilecek kaç tane diri fay var? Haber

Türkiye’de 5,5 ve daha büyük deprem üretebilecek kaç tane diri fay var?

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü'nün (MTA) hazırladığı Diri Fay Hatları ve çevrim içi yer bilimleri portalıyla Türkiye'nin tektonik hareketlerini resmederken, son gelişmeleri de çevrim içi ziyaretçilere gösteriyor. MTA'dan edindiği bilgiye göre, diri faylara yönelik arazi incelemeleri, hendek çalışmaları, araziden toplanan verilerin değerlendirilmesi, laboratuvar ortamında uydu görüntüleri ve hava fotoğraflarından verilerle desteklenmesi, sahadan alınan örneklerin laboratuvar analizleri ve küresel konumlama sistemleri (GPS) kullanılarak verilerin bilgisayar ortamında birleştirilmesi çalışmaların omurgasını oluşturuyor. Diri faylara ilişkin tüm verilerin sayısal ortama aktarılarak bu kapsamda görseller ve belgelerin oluşturulmasıyla diri fay haritaları ortaya çıkıyor. Türkiye'de deprem araştırmalarıyla ilgili olarak kurum, kuruluşlar ve üniversiteler araştırma faaliyetlerini yoğun şekilde bu harita verisini kullanarak yürütüyor. Türkiye Diri Fay Haritası da MTA yer bilimcilerinin uzun yıllar boyunca büyük bir özveriyle Anadolu'nun dört bir yanını karış karış incelemesi, arazide yürüttükleri jeolojik araştırma faaliyetleriyle diri fayları değerlendirmesi ve elde ettikleri bilgileri bir araya getirmesi sonucu ortaya çıktı. Diri fay haritası 3 farklı ölçekte sunuluyor MTA, kurulduğu 1935'ten bugüne kadar deprem jeolojisi ve diri faylar hakkında bilgi üretiyor. MTA'nın 70'lerden itibaren proje bazlı yürüttüğü çalışmaların ürünü ilk Türkiye Diri Fay Haritasını 1992'de yayımladı. Harita yayımlandığı tarihten itibaren ülkenin aktif tektoniğinin anlaşılması ve deprem tehlikesinin değerlendirilmesine yönelik her türlü bilimsel çalışma ve uygulamalarda temel veri kaynağını oluşturdu. Türkiye Diri fay Haritası, 2004 ile 2011 yılları arasında yeni araştırma teknik ve yaklaşımlarını kullanarak güncellendi. Bunun sonucu olarak üretilen Türkiye Diri Fay Veri Tabanı da "1/25,000", "1/250,000" ve 1/1,250,000" olmak üzere üç farklı ölçek kademesinde haritalar içeriyor. "1/25,000" ölçekli haritada 1 santimetrelik uzunluk gerçek sahada 250 metrelik bir mesafeyi temsil ediyor. Açıklama kitaplarıyla birlikte basılı olarak hizmete sunulan 1/250,000 ölçekli ve 1/1,250,000 ölçekli haritalar dijital olarak MTA sitesinden (www.mta.gov.tr) ve Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi (TUCBS) platformu üzerinden tüm kurum ve kuruluşlarının erişimine açık durumda. Türkiye'yi derinden etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremleriyle ilgili olarak MTA Jeoloji Etütleri Dairesi Başkanlığı koordinasyonunda deprem bölgesinde yürütülen arazi çalışmaları sonrası haritalanan yüzey kırığı haritası da kurumun internet sitesinde yer alan Yerbilimleri Portalı (http://yerbilimleri.mta.gov.tr/anasayfa.aspx) üzerinden kullanıma açıldı. Diri fay haritasına ilişkin güncelleme çalışmaları, belirli bir zaman aralığından çok deprem jeolojisi ve diri fay araştırmalarında gelişen yeni yöntem ve yaklaşımlar dikkate alınarak gerçekleştiriliyor. Yer Bilimleri Portalı, en güncel verileri ortaya koyuyor Çevrim içi faaliyet gösteren Yer Bilimleri Portalı da Türkiye'nin jeolojik katmanlarını ziyaretçilerle paylaşıyor. Siteyi ziyaret edenler, ülkenin jeolojik formasyonunu, depremleri, diri fay hatlarını, heyelanları ve magmatik kayaçları "son 24 saat", "son 7 gün" ve "son 30 gün" gibi farklı tarih aralıklarıyla görüntüleyebiliyor. Deprem, diri fay hatları veya heyelanların söz konusu seçeneklerin içeriğine göre farklı renkte detaylara da yer verilen site "1/25,000" ve "1/100,000" gibi iki farklı ölçekle görüntüleri paylaşıyor. Türkiye'de diri fayların sayısı 485'e ulaşıyor Depremlerin kaynağı diri fayların haritaları ise deprem kaynaklarının coğrafik dağılımı, nitelikleri, geometrik ve depremsellik özelliklerini ortaya koyan belgeler olarak öne çıkıyor. Haritalama çalışmaları kapsamında tüm Türkiye'nin bilinen diri fayları, araştırma sonucu belirlenen ilkeler, 1/25,000 ölçekli standart haritalama, diri fay sınıflaması, geometrik bölümlenme (segmentasyon) gibi parametreler doğrultusunda yeniden gözden geçiriliyor. Ayrıca haritalamayla birlikte fayların deprem davranışlarının kestiriminde kullanılan gerekli jeolojik veriyi oluşturan fay uzunlukları, nitelikleri, geometrik bölümlenme ve bölgesel kinematik özellikler, uzun ve kısa dönem kayma hızı, yer değiştirme miktarı ve benzeri verilerin sistematik olarak toplanması de hedefleniyor. Türkiye Diri fay Haritası üzerinde gösterilen toplam diri fayların sayısı 485'e ulaşıyor. Bunlardan 326'sı tekçe fay, fay zonu veya sistemi olarak yer alırken 183'ü ise bu ana yapılar altında fay segmenti olarak haritalandırılıyor. Türkiye Diri Fay Haritası’nda gösterilen diri fayların her birinin 5,5 ve daha büyük depremler üretebilecek kaynak zonlar olduğu belirtiliyor. Bu harita üzerinde diri faylara ait uzunluk, yaş, kayma türü, genel doğrultu, fay düzleminin eğim yönü ve derecesi gibi deprem tehlike değerlendirmelerinde ihtiyaç duyulabilecek bilgiler de kullanıma sunuluyor. Kuzey Anadolu Fay Zonu her yıl 17-25 milimetre kayıyor Diri faylar üzerindeki deprem hareketliliği sismometreler aracılığıyla takip ediliyor. Bu çalışmalar ülke genelinde Afet Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanlığı ile Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü tarafından yapılıyor. Ayrıca diri fayların üzerindeki kayma hızları ise Küresel Konumlama Sistemi (GPS) kullanılarak ortaya konuluyor. Bu konu ile ilgili araştırmalar Harita Genel Müdürlüğü ile üniversitelerin Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği bölümleri tarafından gerçekleştiriliyor. Literatürde yer alan bilgiler ışığında, Türkiye'nin en önemli iki diri fay hattından biri olan Kuzey Anadolu Fay (KAF) Zonu boyunca yıllık kayma hızının yaklaşık 17-25 milimetre, Doğu Anadolu Fay (DAF) Zonunda ise yıllık kayma hızının yaklaşık 10 milimetre değerinde olduğu biliniyor.

Bakan Özhaseki Türkiye'nin deprem bölgesi olduğunu vurguladı: Şu anda bile hareketli 500’e yakın fay hattı var Haber

Bakan Özhaseki Türkiye'nin deprem bölgesi olduğunu vurguladı: Şu anda bile hareketli 500’e yakın fay hattı var

Karabük'e bir dizi ziyaret ve program için gelen Bakan Özhaseki, AK Parti İl Başkanlığını ziyaret etti. Partililere seslenen Özhaseki, Bakanlık olarak yoğun bir iş yükü altında olduklarını ve özellikle son dönemlerde küresel iklim değişikliği ve küresel ısınmanın yanı sıra diğer birkaç önemli hedefle ilgilendiklerini belirtti. Ayrıca, 6 Şubat depreminin neden olduğu hasarlar ve olası depremlere karşı ülkeyi hazırlama çabalarıyla ilgili olarak da çaba harcadıklarını vurgulayan Özhaseki, "Türkiye bir deprem ülkesidir" dedi. Şu anda bile yaklaşık 500 aktif fay hattı olduğunu belirterek, "Hangi fayın ne zaman nerede kırılacağını bilemiyoruz. Bilim insanları, Himalayalar'dan Alpler'e uzanan bu çizgide 5 riskli ülke olduğunu söylüyorlar ve Türkiye bunlardan biri. Son 100 yılda denizlerimizde ve karalarımızda 6 ve üzerinde şiddetli yıkıcı deprem meydana geldi ve bunların sayısı tam 230 bin. Bu depremlerde hayatını kaybeden insan sayısı 130 bin civarında. Zararlarımız milyarlarca dolara ulaşıyor, hatta yüz milyarlarca dolara" şeklinde konuştu. "Yaklaşık 300 bin binanın yapımı devam ediyor" diyen Özhaseki, 6 Şubat'taki Kahramanmaraş merkezli depremin büyük hasarlara neden olduğunu belirtti. "680 bin konutun yıkıldığını ve 170 bin iş yerinin yerle bir olduğunu" ifade eden Özhaseki, "Tek katlı müştemilatlar da dahil olmak üzere toplamda 850 bin bağımsız birim etkilendi. Deprem, 18 ilimizi etkiledi ve 14 milyon insan zarar gördü. Maddi hasarın tutarı 104 milyar doları buluyor" dedi. Özhaseki, Sayın Cumhurbaşkanı ve bakanlarının talimatlarıyla deprem bölgelerine yardım etmek için yoğun bir çaba gösterildiğini ve valiler, kaymakamlar ve AFAD görevlilerinin enkaz kaldırma ve arama kurtarma çalışmaları yürüttüğünü belirtti. Ayrıca, deprem sonrasında geçici barınma alanları kurulduğunu ve 300 bin civarında binanın inşaatının devam ettiğini dile getirdi. Özhaseki, "Deprem bölgesine yardım etme çağrısı yaptığımızda, 810 belediyemizden gelen ekiplerin acil işleri halletmesi ve deprem bölgesine gitmeleri gerektiği talimatını verdik. Bu süreç, büyük bir dayanışma örneği sergiledi. Şu anda 433 köyde çelik konutlar inşa ediyoruz ve 110 kişilik bir ekiple çalışıyoruz. Şu ana kadar 46 bin konut teslim ettik ve 19'unda 30 bin daha dağıtacağız. İlerleyen aylarda her ay 10 ila 15 bin konutun hak sahiplerine teslim edilmesini planlıyoruz" şeklinde konuştu. "Evlerimizi depreme karşı dayanıklı hale getirmek zorundayız" diyen Bakan Özhaseki, ülkenin üç ana deprem hattına sahip olduğunu ve bilim adamlarının binlerce yıldır aynı hatların kırıldığını ifade etti. "Bunlardan biri Van Gölü civarından başlayıp Marmara'ya doğru uzanan Kuzey Anadolu Fay Hattıdır" diye açıklamalarda bulundu. "İkincisi, Akdeniz'e doğru inen ve Doğu Anadolu bölgesini içeren Doğu Anadolu Fay Hattıdır. Üçüncüsü ise İzmir bölgesidir" şeklinde devam etti. Özhaseki, her an risk altında olan bu bölgelerde emin bir yer olmadığını belirterek, "Türkiye'de hiçbir bölge 'bize bir şey olmaz' diyemez. Yapılaşmış, kadim şehirlerimiz var. Birçoğu eski ve depreme dayanıksız. Tek çözüm, kentsel dönüşümdür. Evlerimizi güçlendirip depreme karşı dirençli hale getirmeliyiz" dedi. Özhaseki, 2012 yılında çıkarılan bir yasayla 2 milyon 250 bin konutun dönüştürüldüğünü, ancak bunun yeterli olmadığını söyledi. Son olarak Meclis'e bir yasa getirdiklerini ve kentsel dönüşüm için bir başkanlık kurduklarını ifade etti. Ayrıca, işlerin daha hızlı yapılması gerektiğini ve engellemeleri bertaraf etmek için çaba harcadıklarını belirtti. "Bakanlık tarafında bizler hazırız. Kapıyı açtık" Kentsel dönüşümün doğru yapılabilmesi, hızlı yapılabilmesi, bir an önce sonuca ulaşılabilmesi için üç tane ayağı olduğunu anlatan Özhaseki, "Birincisi bakanlık, ikincisi belediye başkanlığı, üçüncü vatandaş tarafı. Eğer bu üç temel ayak bu konuda anlaşır, doğru adım atarsa emin olun önümüzde dağlar durmaz. Çok hızlı bir şekilde biz kentsel dönüşüm yaparız. Ama bunlardan birisi eksik olursa doğrusu yapacak hiçbir şeyimiz kalmıyor. Bakanlık tarafında bizler hazırız. Kapıyı açtık, hangi partili gelirse gelsin yeter ki, kentsel dönüşüm yapsın. Başımızın üstünde yeri var. Para vermeye hazırız. Hazine arazisi vermeye hazırız. TOKİ’miz emrinde. ’Sonuna kadar beraber çalışalım’ diye de ilan ediyoruz. Buna mani olan insanlar zamanında çok oldu. Ben bazen anlatıyorum Hatay’a bir evvelki bakanlık döneminde gittim kentsel dönüşüm yapmaya. Şimdi oradaki CHP’li belediye buna mani oldu ve yaptırmadılar. Üstelik de Hatay’a kadar gidip işi başlatmak üzere çok da emek vermiştim. Çok kısa bir süre sonra deprem oldu. Emek Aksaray Mahallesi’nde bir tek kardeşimiz dahi yaşamıyor şimdi. Mani olanlar mı bilmiyorum ki vicdanı var mı? Özellikle bunu vurgulamak istiyorum. Biz bu konuda üstümüze düşeni yapacağız. Bakanlık olarak hazırız arkadaşlar" değerlendirmesinde bulundu. İkinci ayağın belediye ayağı olduğunu aktaran Özhaseki, "Belediye olmazsa olmaz. Belediye kendi mahallelerini daha iyi bilir. Hangi mahallede kentsel dönüşüm yapılması icap ediyor? Onu daha iyi bilir. Bunu belediyelerimizin hazırlaması lazım. Oradaki hazırlıkları yaptıktan sonra bakanlığa gelip müracaat edip ‘gelin beraberce bu işi yapalım demesi lazım’ Ama bizim tembel belediye başkanları suçu atmak için şöyle yapıyorlar. ‘Efendim bakanlık gelsin bu işleri yapsın’ Tamam zaten onun için oradayız da 252 kişilik kadromuz var. On binden fazla mahalle var diyoruz ki, ‘250 kişiye şu on bin tane mahalleye gelin dönüştürün hadi’ Sizin binlerce elemanınız var. Kendi mahallenizi daha iyi biliyorsunuz. Oy istemeye gelince istiyorsunuz insanlardan. Büyük vaatlerde bulunmaya uydurmaya gelince uyduruyorsunuz bir sürü lafları. Arka arkasından sıralıyorsunuz. Gidin o mahallelerde bir çalışın insanlarla bir görüşün. Alanı bir hazırlayın. Bizim istediğimiz hale getirin. Biz para vermeye de hazırız. Arazi vermeye de hazırız. TOKİ’yi de gelip yapmaya da hazırız" diye konuştu. "Engel çıkarıyorlar" Bakan Özhaseki, şunları kaydetti: "Özellikle bizim CHP’li belediyeler. İzmir’deydim geçen gün. ‘25 senedir buradasınız, 25 tane binayı dönüştürdünüz mü?’ Cevap yok. Soru var da cevap yok. İstanbul’da Fikirtepe’de kentsel dönüşüm işi ortada kalmış. Bir evvelki bakanlık döneminde gittim çözmeye. Sadece kocaman bir alanda vatandaş çıkmış kiralarda bekliyor yüzlerce emekli vatandaş ama iki odalı briket içinde kimsenin oturmadığı yeri bir hukuk savaşına dönüştürdüler. İdeolojik kafası saplantılı avukat tipler ve senelerce yine kentsel dönüşüme mani oldular. Bir taraftan davalar açıyorlar. Dün Eskişehir’in yüzlerine söyledim onu da. TOKİ olarak konutlara başlayacağız. Dava açıyorlar, okula başlayacağız. Dava açıyorlar. Yerin bırakılması lazım. Engel çıkarıyorlar. Sonra da dönüp devlet neredesin falan filan diyorlar. Peki ben de soruyorum. Belediyeler siz neredesiniz? Binlerce elemanı alıyorsunuz. Orada kendi mahallenizden oy istemeye gelince istiyorsunuz. Ama çöküntü alanlarında niye çalışmıyorsunuz? Değerli arkadaşlar bu işin ikinci ayağında eksiklik olduğu zaman her iş kalır. Üçüncüsü de tabii ki vatandaş. Vatandaş da kentsel dönüşümü isteyecek. Belediye başkanlarını zorlayacak ve orada bir hesap için oturacak görüşecekler. Neticesinde o hesabı bize getirecekler. Biz de gidip orada yardımcı olacağız. Elimizde ne imkan varsa sonuna kadar seferber edeceğiz. Deprem, siyaset üstü bir meseledir. A partisi, B partisi, C partisi olmaz. Yani şimdi AK Parti iktidarda ve ben bakanlığı temsil ediyorum. Sonuna kadar kapının açık olduğunu ifade ediyorum. A’dan Z’ye hangi partili belediye başkanı varsa lütfen mahallelerini çalışsın. Çöküntü alanları belirlesin. Depremde ilk yıkılacak yerleri ortaya koysun. Vatandaşlar görüşsün. Sonra gelsin bize desin ki burada gelin beraber bir çalışma yapalım. Elimizde imkan neyse sonuna kadar seferber etmeye de biz hazırız arkadaşlar. Vatandaşın da anlayışa yaklaşmaz tabii ki esas. Bu üç grup bir araya geldiğinde Allah’ın izniyle önünde kimseler duramaz ve gerekenler yapılır." Bakan Özhaseki, Karabük’teki çalışmalarına da değindiği açıklamasında, AK Parti Karabük Belediye Başkan Adayı Özkan Çetinkaya’ya destek olacaklarını, herkesin de destek olmasını istedi.

Doğadan toplanan taşlar depremzede kadınların elinde sanata dönüşüyor Haber

Doğadan toplanan taşlar depremzede kadınların elinde sanata dönüşüyor

Kahramanmaraş merkezli depremlerde en fazla yıkımın yaşandığı Hatay'da yaklaşık 25 bin insan hayatını kaybetmiş, binlerce bina yerle bir olmuştu. Bu büyük felaketin ardından, İskenderun ilçesi İsmet İnönü Mahallesi'nde yaşayan 42 yaşındaki Çiğdem Fakı da depremden etkilenenler arasındaydı. Depremde evi ve el sanatları atölyesi ağır hasar aldı. Bunun üzerine Fakı, İskenderun'un Mustafa Kemal Mahallesi'nde bulunan bir vakıfta, afetzede kadınlara 'Taş Bebek' yapımı eğitimi vermeye başladı. Kısa sürede ilgi gören kursta Fakı, 33 depremzede kadına eğitim veriyor. 12 yıldır el sanatları eğitimi veren Fakı, depremzede kadınları sanatla buluşturarak, daha iyi hissetmelerini ve sosyalleşmelerini sağlıyor. Doğadan toplanan taşlar, afetzede kadınların ellerinde adeta sanata dönüşüyor. Kurs sayesinde kadınların depremin olumsuz etkilerinden kurtulduğunu vurgulayan Fakı, tutkal ve silikonla yapıştırılan taşları seramik hamuruyla kaplayıp boya ve vernikle süsleyerek yöresel kıyafetli bebeklere dönüştürdüklerini ifade etti. "Taş bebek; hanımlarımızın dikkatini çeken ve bize ekonomik anlamda katkı sağlayan bir meslektir" diyen eğitimci Fakı, "6 Şubat depreminde İskenderun’daydık. Depremin yıkıcı etkilerini herkes gibi bizler de hissettik. Çalışma alanlarımız, atölyelerimiz hepsi depremle birlikte ağır hasar aldı. Bu süreç biz hanımları, çalışmalarımızı çok kötü etkiledi. Toparlanmamız hala devam ediyor. 12 yıldır Adana’nın Yumurtalık ilçesinde yaşarken taşlardan yola çıktım. Kurslara giderek kendimi geliştirdim. Geleneksel el sanatları benim ilgi alanımdır. Taş bebek üzerine yoğunlaştım. Taş bebek; biz hanımlarımızın da dikkatini çeken ve bize ekonomik anlamda katkı sağlayan bir meslektir. Bunu kurslarımızda gönüllülük bazında ilerletiyoruz. Taş bebeklerimiz doğadan topladığımız taşlarla ve materyallerle gerçekleştiriyoruz. Taş bebeklerimiz binlerce yıllık geçmişe sahip geleneksel birer sanatımızdır. Mezarlardan çıkartılmıştır. Türkülere, ninnilere, masallara ve hikayelere konu olmuştur. Dört taş ve hamur seramiğinden yapılır. Biz bu mesleği icra ederken aslında dört sanatı da birlikte yapıyoruz. Bu sanatlarla; terzi, ressam ve vücuduna şekil verirken heykeltıraş oluyoruz" dedi.

Asrın felaketinde evi yıkılmıştı: Hatay'da yeni yuvasına kavuştu Haber

Asrın felaketinde evi yıkılmıştı: Hatay'da yeni yuvasına kavuştu

Asrın felaketi olarak nitelendirilen depremde en büyük zararı alan Hatay'da binlerce konut yerle bir olmuştu. Depremzedelerin yeniden barınma ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla TOKİ tarafından hızla afet konutları inşa edilmeye başlanmıştı. Hatay'ın Payas ilçesinde, TOKİ konutlarının inşası 1 Mart 2023'te başlamış ve 1 Kasım 2023'te tamamlanmıştı. Payas ilçesindeki TOKİ Konutları 1. Etap Kura çekimi ise Cumhurbaşkanı Erdoğan önderliğinde 3 Şubat'ta gerçekleştirilmişti. Kura çekiminin ardından hak sahipleri, ön sözleşmeleri imzalamaya başladılar. Payas'ın İstiklal Mahallesi'nde depremde etkilenen ve 72 yaşında olan Bahattin Uyar, 3 Şubat'taki kura çekiminde ev sahibi olma hakkını kazandı. Yeni yapılan evinde üç çocuğuyla yaşamak için sabırsızlanan depremzede Uyar, TOKİ konutları için ön sözleşme belgesini imzaladı. En kısa sürede yeni evinde yaşayacak olan Bahattin Uyar, yeni evinde anılar biriktirmek ve komşularıyla bir arada olmak için heyecanla bekliyor. 6 Şubat depremlerinde yaşanan kötü olaylardan bahseden depremzede Bahattin Uyar, "Bizim 5 dairemiz vardı, ancak hepsi yıkıldı. Her şey yerle bir oldu, ama bizlere bir şey olmadı. Yeni yapılan evler çok güzel. Allah, Sayın Cumhurbaşkanımızdan razı olsun. Mükemmel bir ev yaptılar. Odaları gezdik, her yeri gezdik. Allah'a binlerce şükürler olsun ki böyle bir evim oldu. 1 yıl içinde evlerimizi bitirdiler. Bunu yapmak kolay değil. Boş konuşanlara bakma, sen yapanlara bak" şeklinde konuştu.

Asrın felaketi oğlunu ondan ayırdı... Kucağında hayatını kaybetti Haber

Asrın felaketi oğlunu ondan ayırdı... Kucağında hayatını kaybetti

Kahramanmaraş merkezli depremlerde en çok yıkıma uğrayan Hatay'da, yaklaşık 25 bin insanın vefat ettiği biliniyor. Bu felaketin en ağır yaşandığı Antakya ilçesinde bulunan 600 Evler Sitesi, yaklaşık bin 200 kişiye mezar oldu. Depremin ilk anlarında yüzde 80'i yıkılan site, ağır hasarlar nedeniyle iş makineleriyle yıkıldı. 39 yaşındaki Mine Bulut ve 7 yaşındaki oğlu Metin Baturalp Bulut, depreme 600 Evler Sitesi'nde yakalandı ve evlerinin yıkılmasıyla enkaz altında kaldı. Yaşananlar hakkında konuşan Mine Bulut, "Çok fenaydı, ilimiz ve ilçemiz çok etkilendi. Böyle bir sarsıntı yok. Çok şiddetliydi, sanki yıkmaya gelmişti. Öyle bir enerji akımı yerden çıktı. Büyük bir sarsıntıydı zaten yıkımla da sonuçlandı. Depreme yakalandığımda uyanıktım. Saydığım zaman yaklaşık 15 ya da 20 saniye sonra yıkıldı. İlk sarsıntı oldu ve yıkıldı. İkinci sarsıntı yok, ikinci sarsıntıyı ben aşağıda hissettim. Aşağıda sallandık. Ben enkazdan salı günü öğleden sonra çıktım" şeklinde konuştu. Evini 5. katta olmasına rağmen çökmeyle birlikte 2. katla birleştiğini ifade eden Bulut, "Tüm anneler gibi oğlum benim kucağımda, onu hiç bırakmadım. Birlikte enkaza düştük, hep birlikteydik. Zaten o hemen gitti. O sırada donuk kalıyorsunuz, yolun bittiği yer, son nokta tamamen bir teslimiyet. Çünkü yapacak hiçbir şey yok, milim kımıldayamıyorsunuz. Üstünüzde tonlarca ağırlık var, ben 5. katta oturuyor olmama rağmen beni 2. kattan çıkarmışlar, o kadar dibe inmişiz. Bina içerisinde yıkım anının sesleri daha sonrasında komşularımın seslerini çok iyi duyabiliyordum. Onlar da bizim seslerimizi duyuyordu. Ama dışarıya sesimizi duyurmak çok zordu. Çünkü üzerimizde tonlarca ağırlık olduğundan dolayı sesimiz dışarıya çıkmıyordu. Çocuğum uzun yıllar sonra gelmişti, geç geldi ve küçük yaşta vefat etti" şeklinde konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.