Dünyada yaşanan iklimsel değişimlerin balıkçılık sektörüne de büyük etkileri olduğunu söyleyen İklim Bilimi Uzmanı Yaşar, kurak geçen yıllarda balık avının kısıtlanması gerektiğini dile getirdi
Haber Giriş Tarihi: 13.11.2023 05:19
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Türkiye’de kasım ayına kadarki süreçte yağışların istenilen düzeyde olmaması tüm canlıları olduğu gibi balık popülasyonunu da etkiledi. Bunların üstüne azalan ve tehlike altında olan balıkların bilinçsiz avlanması da eklenince, ilerleyen yıllarda bir balık kıtlığı olabileceği öngörüldü. Bunların yaşanmaması için uyarılarda bulunan, İklim Bilimi Uzmanı Prof. Dr. Doğan Yaşar ise “Balıkçılığı iyi yönde etkileyecek olan kış sıcaklıklarıdır. Bu bağlamda kışların ılık ve yağışlı geçmesi istenilen bir şeydir. Böyle olmadığı zamanlarda ise balık popülasyonu azalacağı için avlanmanın kısıtlanması en mantıklı karardır. Kanada, 1992 yılında son 130 yılın en büyük patlamasını gerçekleştiren Pinatubo yanardağının soğumaya neden olacağını ve bunun da denizlerindeki balık popülasyonu düşüreceğini öngörerek Atlantik’te iki yıl boyunca balıkçılığı yasaklamıştı. Nitekim hava sıcaklığı 0,5 derece düşmüş müthiş bir kuraklık yaşanmıştı. Aynı durum Türkiye için de geçerli. Türkiye’de 1992 kuraklığında barajlar boşalmış ve ilk kez Bulgaristan’dan elektrik satın almıştık. Yılda 300 bin olan hamsi avı ise yeterli önlemleri almadığımız için 50 bin tonlara düşmüştü.
KURAK YILLARDA KISITLANMALI
Doğan Yaşar, kuraklığın oluştuğu yıllarda Tarım Bakanlığının balık avını yasaklaması ya da kota koyması gerektiğini aksi takdirde tıpkı 1992’de olduğu gibi Türkiye’de yılda 300 bine tona ulaşan hamsi avının 50 bin tonlara düşebileceğini dile getirdiği açıklamasında: “Denizler zaman zaman ısınır ve zaman zaman da soğur. Ama biz denizleri foseptik olarak kullandığımız için kirlilik ve yaz sıcaklığı bir araya gelince maalesef denizde negatif olaylara neden olur. Yani balıkçılığı iyi yönde etkileyecek olan kış sıcaklıklarıdır. Bu bağlamda kışların ılık ve yağışlı geçmesi istenilen bir şeydir. Böyle olmadığı zamanlarda ise balık popülasyonu azalacağı için avlanmanın kısıtlanması en mantıklı karardır. Kanada, 1992 yılında son 130 yılın en büyük patlamasını gerçekleştiren Pinatubo yanardağının soğumaya neden olacağını ve bunun da denizlerindeki balık popülasyonu düşüreceğini öngörerek Atlantik’te iki yıl boyunca balıkçılığı yasaklamıştı. Nitekim hava sıcaklığı 0,5 derece düşmüş müthiş bir kuraklık yaşanmıştı. Aynı durum Türkiye için de geçerli. Türkiye’de 1992 kuraklığında barajlar boşalmış ve ilk kez Bulgaristan’dan elektrik satın almıştık. Yılda 300 bin olan hamsi avı ise yeterli önlemleri almadığımız için 50 bin tonlara düşmüştü” ifadelerini kullandı.
BALIK MİKTARI YÜZDE 32 AZALDI
Yaşanılan iklimsel değişimler tüm dünyayı etkisi altına alırken, balıkçılık sektörünün de bu durumdan olumsuz yönde etkileneceğini belirten Yaşar, “İklimsel değişimler balıkçılık sektöründe de oldukça etkindir. Kış ayları çetin soğuklar yerinde ılık ve yağışlı geçen yıllarda balık avı oldukça artarken, soğuyan ve dolayısı ile kurak geçen kış aylarında da azalmaktadır. Bunun nedeni yağışla birlikte gerek atmosferden ve gerekse akarsulardan gelen nütrient miktarlarındaki değişimdir çünkü yağışların arttığı yıllarda nehirlerden gelen besleyici elementler artar ve bu da deniz yaşamının pozitif olarak etkiler. Örneğin Türkiye’de kuraklığın başladığı 2020’den sonra günümüze kadar avlanan balık miktarı yüzde 32 azalmıştır. Bu azalmanın ana nedeni aşırı avcılık olduğu gibi kurak geçen yıllardır” diye konuştu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Dünyada yaşanan iklimsel değişimlerin balıkçılık sektörüne de büyük etkileri olduğunu söyleyen İklim Bilimi Uzmanı Yaşar, kurak geçen yıllarda balık avının kısıtlanması gerektiğini dile getirdi
Türkiye’de kasım ayına kadarki süreçte yağışların istenilen düzeyde olmaması tüm canlıları olduğu gibi balık popülasyonunu da etkiledi. Bunların üstüne azalan ve tehlike altında olan balıkların bilinçsiz avlanması da eklenince, ilerleyen yıllarda bir balık kıtlığı olabileceği öngörüldü. Bunların yaşanmaması için uyarılarda bulunan, İklim Bilimi Uzmanı Prof. Dr. Doğan Yaşar ise “Balıkçılığı iyi yönde etkileyecek olan kış sıcaklıklarıdır. Bu bağlamda kışların ılık ve yağışlı geçmesi istenilen bir şeydir. Böyle olmadığı zamanlarda ise balık popülasyonu azalacağı için avlanmanın kısıtlanması en mantıklı karardır. Kanada, 1992 yılında son 130 yılın en büyük patlamasını gerçekleştiren Pinatubo yanardağının soğumaya neden olacağını ve bunun da denizlerindeki balık popülasyonu düşüreceğini öngörerek Atlantik’te iki yıl boyunca balıkçılığı yasaklamıştı. Nitekim hava sıcaklığı 0,5 derece düşmüş müthiş bir kuraklık yaşanmıştı. Aynı durum Türkiye için de geçerli. Türkiye’de 1992 kuraklığında barajlar boşalmış ve ilk kez Bulgaristan’dan elektrik satın almıştık. Yılda 300 bin olan hamsi avı ise yeterli önlemleri almadığımız için 50 bin tonlara düşmüştü.
KURAK YILLARDA KISITLANMALI
Doğan Yaşar, kuraklığın oluştuğu yıllarda Tarım Bakanlığının balık avını yasaklaması ya da kota koyması gerektiğini aksi takdirde tıpkı 1992’de olduğu gibi Türkiye’de yılda 300 bine tona ulaşan hamsi avının 50 bin tonlara düşebileceğini dile getirdiği açıklamasında: “Denizler zaman zaman ısınır ve zaman zaman da soğur. Ama biz denizleri foseptik olarak kullandığımız için kirlilik ve yaz sıcaklığı bir araya gelince maalesef denizde negatif olaylara neden olur. Yani balıkçılığı iyi yönde etkileyecek olan kış sıcaklıklarıdır. Bu bağlamda kışların ılık ve yağışlı geçmesi istenilen bir şeydir. Böyle olmadığı zamanlarda ise balık popülasyonu azalacağı için avlanmanın kısıtlanması en mantıklı karardır. Kanada, 1992 yılında son 130 yılın en büyük patlamasını gerçekleştiren Pinatubo yanardağının soğumaya neden olacağını ve bunun da denizlerindeki balık popülasyonu düşüreceğini öngörerek Atlantik’te iki yıl boyunca balıkçılığı yasaklamıştı. Nitekim hava sıcaklığı 0,5 derece düşmüş müthiş bir kuraklık yaşanmıştı. Aynı durum Türkiye için de geçerli. Türkiye’de 1992 kuraklığında barajlar boşalmış ve ilk kez Bulgaristan’dan elektrik satın almıştık. Yılda 300 bin olan hamsi avı ise yeterli önlemleri almadığımız için 50 bin tonlara düşmüştü” ifadelerini kullandı.
BALIK MİKTARI YÜZDE 32 AZALDI
Yaşanılan iklimsel değişimler tüm dünyayı etkisi altına alırken, balıkçılık sektörünün de bu durumdan olumsuz yönde etkileneceğini belirten Yaşar, “İklimsel değişimler balıkçılık sektöründe de oldukça etkindir. Kış ayları çetin soğuklar yerinde ılık ve yağışlı geçen yıllarda balık avı oldukça artarken, soğuyan ve dolayısı ile kurak geçen kış aylarında da azalmaktadır. Bunun nedeni yağışla birlikte gerek atmosferden ve gerekse akarsulardan gelen nütrient miktarlarındaki değişimdir çünkü yağışların arttığı yıllarda nehirlerden gelen besleyici elementler artar ve bu da deniz yaşamının pozitif olarak etkiler. Örneğin Türkiye’de kuraklığın başladığı 2020’den sonra günümüze kadar avlanan balık miktarı yüzde 32 azalmıştır. Bu azalmanın ana nedeni aşırı avcılık olduğu gibi kurak geçen yıllardır” diye konuştu.
BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Foça'da balıkçılık yapılabilecek bölgeler azaldı
Son Girilen Haberler
‘Ekoköy’ tartışmaları meclise sıçradı: Aykırı yapılara yıkım yolu!
İzmir’in Foça ilçesinde 510 metrekarelik alanda hayata geçirilen ve yargıya taşınan “Ekoköy Ekolojik Turizm Projesi” İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde de gündeme gelirken bölgede imara aykırı yapılar belirlendiği ve mühürleme işlemlerinin başlatılacağı ifade edildi
İhale çıkmazı sona mı eriyor? Bakanlıktan Eşrefpaşa desteği
Geçtiğimiz günlerde ek hizmet binası yapımı için çıkılan ihaleye hiçbir firmanın girmemesiyle kapatılacağı gündeme gelen İzmir Büyükşehir Belediyesi işletmesinde bulunan Eşrefpaşa Hastanesi konusu meclis gündemine geldi. Oturumda konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Hakan Yıldız, bakanlığın süre desteğinde bulunmaya hazır olduğunu söyledi.
Otopark esnafına tahliye kararı gitmişti: Tugay’dan ‘katlı otopark’ açıklaması
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, yıkım kararı tepki toplayan geçtiğimiz günlerde de esnafa tahliye kararı bildirilen Çankaya Katlı Otoparkına ilişkin önemli açıklamada bulundu.