TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Şehirler tarım arazilerinin üzerinde büyüyor

Türkiye’nin orman alanlarının yeniden tespit edilmesi gerektiğini söyleyen Hakan Ürün, “Gereksiz yere makilikler orman alanı olarak tutulduğu için şehirler tarım arazilerinin üzerinde büyüyor. Mesela Karşıyaka’nın tepelerinde ağaç yok ama orman alanı olarak geçiyor”

Haber Giriş Tarihi: 03.04.2023 03:35
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Şehirler tarım arazilerinin üzerinde büyüyor

NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER

Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Madencilik ve Taş Ocakçılığı Sanayi Komite Başkanı ve EBSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hakan Ürün, Türkiye’de yıllardır gündemden düşmeyen ‘Madencilik, zeytin alanlarını, tarım arazilerini tehdit ediyor’ şeklindeki eleştirileri değerlendirdi. EBSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hakan Ürün, Türkiye’nin ormanlık alanının yeniden tespit edilmesi gerektiğini ifade ederek “Mesela Karşıyaka’nın tepelerinde hiç ağaç olmamasına rağmen buralar ormanlık alan olarak geçiyor. Yani burada herhangi bir bina yapamazsınız. Dolayısıyla şehir ve organize sanayi bölgeleri ve fabrikalar tarım arazileri üzerinde yapılmak zorunda kalıyor” dedi.

KATLİAMCI OLARAK LANSE EDİLİYORUZ

Madencilik sektörünün haksız şekilde yaşadığı sorunları anlatan Ürün, çevreciler nezdinde katliamcı olarak lanse edildiklerini belirterek, “EBSO Maden Komitesinde 5 üye var 108 maden çeşidinin de 31’ni burada üretiyoruz. Maden sektörü olarak maden kanunu ve uygulama yönetmeliği sorunumuz var tarife dışı engeller çıkıyor. Basının ve çevrecilerin nezdinde katliamcı olarak lanse ediliyoruz. ‘Maden sahasının geniş olduğunu, zeytinciliğin olumsuz etkilendiğini’ söylüyorlar bunu da kabul etmiyoruz. Birinci sorunumuz orman izinleri, eskiden 2-3 hafta süre alıyordu. Genelge yayınlandı. İzinlerimiz başbakanlığa sorulmaya başlandı ve izinlerimiz 2 yıl uzadı. Şirketin yönetimi ortaklık payı değişmediyse 2 yıl için tekrar güvenlik soruşturmasına gidilmesin dedik. Ancak hala bu sorun devam ediyor” dedi.

AĞAÇ KESME YETKİSİNE SAHİP DEĞİLİZ

Madencilerin ağaç kesme yetkisine sahip olmadığını belirten Ürün, zengin toprakların fakir bekçisi olmamak için madenciliğin yapılması gerektiğine dikkat çekerek, “Orman ve madencilik bedelleri çok yüksek. Geçtiğimiz yıllarda Kazdağları ile ilgili ortalık ayağa kalktı. Madenci ağaç kesme yetkisine sahip değil. Biz Ormancıya haber veriyoruz ağaçları kendileri götürüyor. Kaç dönüm ise bunun bedelleri bizden alınıyor. Ardından rehabilitasyon projesi istiyorlar. Noterden taahhütname ve banka teminat mektubu istiyorlar. Tüm bu işlemlerden sonra korkunç bir para ödüyoruz. Sonra sahaya giriyoruz. Madencilik için yapılan alanlar ormancılık yapılan alanların binde dördü. Bunun da yüzde 60’ı makilik alanda. Çok geniş alanda madencilik yapılıyor diyorlardı. Kilis’ten bile daha küçük metrekare. 6 bin 72 işletme faaliyet gösteriyor. Zeytin ağaçları taşınabilir. Bu kanunun doğru uygulanması lazım. Zeytin ağacını keselim demiyoruz ama kendini koruyan bir ağaç. İmar izni gelince zeytinciler kendi zeytinlerini kendi kesiyor. Madencilik olunca yaygara koparılıyor. Zeytin, ağacı ve ormana bir zararımız yok. Madencilik olmasın diyen ilkel şartlarda yaşamayı kabul etsin. Ormanlar varsa madencilik sayesindedir. Zengin toprakların fakir bekçisi olmayacaksak madenciliği yapmak zorundayız” ifadelerine yer verdi.

KANUN VE YÖNETMELİKLERLE ÇALIŞIYORUZ

Ürün, “Madencilik ile ilgili Başbakanlık genelgesi 2012 yılında çıkarılmıştı, sistem değişince genelgede herhangi bir değişim olmadan Cumhurbaşkanlığı genelgesine döndü. Diğer hiçbir sektörde olmayan kanun ve yönetmelikler bizde var. Biz madencilerin hem yönetmenliği hem de kanunu var. Madenciler olarak kanun ve yönetmeliğe uygun şekilde çalışmaya çalışırken aradan bir genelge çıkarıyorlar, çevre kurulu kararı alıyorlar. Kesinlikle kanunlara aykırı bir şekilde getirip önümüze koyuyorlar. Yani biz kendi kanunumuz ve yönetmeliğimiz çerçevesinde pozisyon alıyoruz ona göre her türlü hükümlülükleri yerine getiriyoruz fakat kanun-yönetmelik dışında kurumlar kendi kendine karar alıyor getiriyor bize dayatıyorlar. Biz madenciler olarak bu kararlara yetişemiyoruz” şeklinde konuştu.

KARŞIYAKA’NIN TEPELERİNDE AĞAÇ YOK AMA!

Türkiye orman alanlarının yeniden tespitinin yapılmasının gerekliliğine işaret eden Ürün, makilik alanların ormanlık alandan çıkarılmasının önemine dikkat çekti. Sadece bu sebepten ötürü tarım arazilerin imara açıldığını ve yok edildiğini belirten Ürün, “Türkiye’nin orman alanlarının yeniden tespiti lazım. Büyükşehirlerin etrafındaki makilik alanların ormanlık alan statüsünden çıkarılması gerekiyor. Bunu madencilik açısından söylemiyorum, sanayi ve belediyecilik açısından söylüyorum. Karşıyaka’nın, Balçova’nın tepelerini görüyorsunuz. Bakıldığında neredeyse ağaç yok ama orman diye geçiyor. Torbalı tarafı orman diye geçiyor, tamamı makilik. Ama orman olarak geçtiği için belediyeler imar yönünden o taraflara genişleyemediği için tarım arazilerine binalar yapılıyor. Bunun en büyük zararı budur. Tarım arazilerine fabrikalar yapılıyor. Çünkü makilik alanlar gereksiz yere orman alanı olarak rezerv olarak tutulduğu için fabrikalar, binalar, şehirler tarım alanlarında büyüyor. Bunu madenciliğin dışında söylüyorum. Bu çok büyük bir yanlış. Sadece bu sebepten ötürü tarım alanlarımız kalmadı. Bakın deprem oldu. Yıkılan evler eğer bugün tepelerde, dağlarda olsaydı ayakta kalacaktı. Bütün dağlar orman olsun-olmasın ormana rezerve edilmiş durumda. Türkiye’nin ormanlık alanlarının yüzde 80’ni makilik” diye konuştu.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.