TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Ege Bölgesi Sanayi Odası

Ege Bölgesi Sanayi Odası haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ege Bölgesi Sanayi Odası haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Genç girişimciler başkanını seçti Haber

Genç girişimciler başkanını seçti

Girişimcilik kültürünü toplumun geneline yaymak adına çalışacaklarını belirten TOBB GGK İcra Komitesi Başkanı Cem Elmasoğlu, “Ülkemizi daha parlak bir geleceğe taşımak görevinin en hayati kısmı, biz gençlere düşüyor. TOBB Genç Girişimciler Kurulu da işte bu bilinç ve vizyonu güçlendirmek adına faaliyetlerini yürütmektedir. Beni bu önemli kurulun İcra Komitesi Başkanlığı görevine seçen üyelerimize teşekkür ediyorum. Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, 100. yılını gurur ve mutlulukla kutladığımız Cumhuriyetimizi biz gençlere emanet ettiği bilinciyle çalışacağız. Girişimcilik ekosistemini geliştirmek ve bu kültürü toplumumuzun geneline yaymak adına faaliyet göstereceğiz. Önceki dönem İcra Komitelerinde görev alan arkadaşlarıma yaptıkları çalışmalar nedeniyle teşekkür ediyorum” diye konuştu. TOBB GGK, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bünyesinde oluşturulan ve Birliğin alacağı kararlara ışık tutan, genç girişimcilik konusunda temel politikalar geliştiren ve görüş oluşturulmasına katkıda bulunan bir danışma kurulu olarak görev yapıyor. TOBB İzmir Genç Girişimciler Kurulu şu isimlerden oluştu: Cüneyd TEMEL Doğal Üye EBSO Emel TONBUL Doğal Üye EBSO Can Erdi KARA Asıl Üye EBSO Mehmet Çağatay TURHAN Asıl Üye EBSO Müge SOYDAN Asıl Üye EBSO Ilgın KAVAKLIOĞULLARI Asıl Üye Aliağa Ticaret Odası Süleyman İNANIR Asıl Üye Bayındır Ticaret Odası Ümit KIRGÖZ Asıl Üye Bergama Ticaret Odası Burak UÇAK Asıl Üye İTB Cem ELMASOĞLU Asıl Üye İZTO İlknur KAZANÇOĞLU Asıl Üye İZTO Mert HACIRAİFOĞLU Asıl Üye İZTO Selin BAYSAK Asıl Üye İZTO Rıdvan GÜRGÖNÜL Asıl Üye İZTO Tülin GAZİ ÖZCAN Asıl Üye İZTO Naşit Arda ÜRPER Asıl Üye İZTO Sercan MARAMUROĞLU Asıl Üye Menemen Ticaret Odası BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: EBSO’dan mesleki eğitim için bir imza daha

Başkan Yorgancılar: Büyümenin devam etmesi sevindirici Haber

Başkan Yorgancılar: Büyümenin devam etmesi sevindirici

Ekonominin son dört çeyrektir büyümesinin sevindirici olduğunu, ancak söz konusu büyümenin önceki dört çeyrekteki yüzde 8,2’lik büyümenin oldukça gerisinde kaldığını belirten Başkan Yorgancılar, “Türkiye, yılın ikinci çeyreğini yoğunlaşmış seçim konjonktüründe yaşamıştır. Seçimlerin yanında ekonomik birimlerin seçimler sonrasına ilişkin olarak özellikle enflasyon, faiz ve döviz kurlarına yönelik beklentileri de ekonomik faaliyetleri yoğun olarak etkilemiştir. Nitekim özel tüketimin öne çekilmesi, kamunun tüketim harcamalarında gaza basması söz konusu olmuştur. Dolayısıyla yılın ikinci çeyreği olağandan farklı koşulların hüküm sürdüğü, beklentilerin realize edildiği bir dönem olmuştur. Kuşkusuz dünya ekonomisinde, özellikle de ihracatımızda ilk sıralarda yer alan ülkelerdeki yavaşlama da büyüme üzerinde etkili olmuştur. Bu koşullarda Türkiye ekonomisi önceki üç çeyreğe yakın olarak yüzde 3,8 oranında büyümüştür. Ekonominin son dört çeyrektir ortalama yüzde 3,8 dolaylarında istikrarlı büyümesi sevindirici olmakla birlikte, bu büyüme önceki dört çeyrekteki yüzde 8,2’lik büyümenin oldukça gerisinde kalmıştır. Büyümede süreklilik son derece önemlidir. Ancak büyümenin yüksek enflasyon ve yüksek cari açık ile gerçekleşmesi, gelecek dönemler için büyüme beklentileri açısından risk oluşturmaktadır. Tüketimin domine ettiği büyümenin sonuna gelindiğinin sinyalleri de belirginleşmektedir” dedi. Yorgancılar, “Büyüme verilerinin detaylarına bakıldığında, yılın ikinci çeyreğinde büyümeyi üretim yönünden yüzde 6,4 ile hizmetler ve yüzde 6,2 ile inşaat sektörünün, harcamalar yönünden ise yüzde 15,6 ile özel tüketim ve yüzde 5,3 ile kamu tüketimi ve yüzde 5,1 ile yatırımların çektiği görülmektedir. Kamu tüketimini seçimlerin, özel tüketimi fiyat artış beklentilerinin, yatırımları ise kurlardaki artıştan korunmak amacının öne çektiği anlaşılmaktadır. Türkiye’nin aşırı tüketim ile büyümesi ve buna bağlı olarak mal ve hizmet ithalatının yüzde 20,3 artarken ihracatın yüzde 9 gerilemesi, dış kaynak ihtiyacını ve dolayısıyla da kurlar üzerindeki baskıyı artırıcı bir etki yaratmıştır” diye konuştu. 2023 yılının ikinci çeyreğinde sanayi sektörünün gösterdiği performansın üzücü olduğunu dile getiren Yorgancılar, “Yoğun belirsizlik ve hatta öngörülemezlik ortamında sektörün yüzde 2,6 oranında küçülmesi kaçınılmaz bir sonuç olmuştur. Sanayi sektörü küçülürken, tarım sektörünün de cari nüfus artışının gerisinde sadece yüzde 1,2 büyüyebilmesi, gıda enflasyonu ve fiyat-ücret-fiyat sarmalı yaratmıştır. Bu süreçte, TÜİK verilerine göre yılın ikinci çeyreğinde sanayi sektöründe reel brüt ücretler yüzde 45,5 oranında artarken kişi başına emek verimliliği yüzde 4,2 oranında gerilemiştir. Böylece sektörde emek maliyeti çok yüksek oranda artmıştır. Yılın ikinci çeyreğinde sektörde istihdamın sadece binde 8 oranında artması, bu maliyet artışının doğal bir sonucudur. Bu durumun devam etmesi halinde sanayicimiz daha fazla sermaye ve teknoloji yoğun üretim tekniklerine yönelecek ve işsizlik artmaya devam edecektir” ifadesini kullandı. Son çeyrekte kur artışlarının maliyetlerin altında kalmasının da etkisiyle imalat sanayi sektörü ihracatında yüzde 5,8’lik bir gerileme yaşandığını belirten Yorgancılar, “Dolayısıyla sanayi sektörü için yılın ikinci çeyreğini ‘kayıp’ olarak tanımlamak mümkündür. Yatırımların yılın ilk çeyreğinde yüzde 3,7; ikinci çeyreğinde ise yüzde 5,1 büyümesi ümit vericidir. Ayrıca yılın ikinci çeyreğinde inşaat yatırımları sadece yüzde 2,5 oranında büyürken, makine ve teçhizat yatırımlarının yüzde 7,4 gibi yüksek bir oranda artması, sanayinin mevcut belirsizlik ortamına rağmen üretim kapasitesini artırmaya çalıştığını ortaya koymaktadır” dedi. Türkiye’nin bir yol ayrımında olduğuna dikkat çeken Başkan Yorgancılar, şu ifadeleri kullandı: “Ya sanayileşmeyi yeniden önceleyen ve ihracatı güçlendiren bir kulvara, ya da spekülatif dış kaynak girişiyle zorlanmış, tüketim geçişli büyümeyle artan kırılganlık kulvarına gireceğiz. Ekonomi politikalarında yapılan değişimler bizi ümitlendirmekle birlikte bütünsel bir ekonomi programına olan ihtiyaç çok açıktır. Bu çerçevede Eylül ayında açıklanacak olan yeni orta vadeli programın bizlere hem ümit vermesini, hem de kılavuzluk yapabilmesini diyoruz. Yolumuz zorlu ve uzun, ancak güçlü ve bütünsel bir ekonomik program ve ortak akıl ile bu sorunların hepsini aşabileceğimize inanıyoruz. Zira Kurtuluş Savaşı ve sonrasında başarılanlar, bu ülkenin insanının her türlü zorluğu aşabilecek toplumsal genetik yapıya ve idealizme sahip olduğunu ortaya koymuştur.” BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Bakan Şimşek: Uyguladığımız politikaların olumlu etkilerini görmeye başladık 

AK Partili Yıldırım’dan iş dünyasına: Kriz yönetilir ama belirsizlik yönetilmez! Haber

AK Partili Yıldırım’dan iş dünyasına: Kriz yönetilir ama belirsizlik yönetilmez!

NURETTİN BAKİ İzmir Ticaret Odası’nın (İZTO) ev sahipliğinde, Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın (EBSO) destekleriyle Lojistik ve Mobilya Sektörleri Değerlendirme toplantısı gerçekleştirildi. 28. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım’ın da katıldığı toplantıya İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, AK Parti İzmir milletvekili adayları, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı oda-borsa başkanları, temsilcileri ve çok sayıda lojistik-mobilya sektör temsilcisi de hazır bulundu. İzmir’de hayata geçirdikleri projelerin önemine tek tek değinen Binali yıldırım, siyasetten ekonomiye, yatırımdan istikrara kadar birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu. 14 Mayıs seçimlerinin hayati öneme sahip olduğuna vurgu yapan Yıldırım, istikrara dikkat çekti. Yıldırım, “Kriz yönetilir ama belirsizlik yönetilmez” diyerek, İzmir iş dünyasından 14 Mayıs seçimleri için destek istedi.  BEN ARTIK İZMİRLİYİM Ankara’da İzmir’in konularını çözmeye çalışan bir bağlantı olduğunu dile getiren Binali Yıldırım, kendisinin artık bir İzmirli olduğunun da altını çizdi. Yıldırım, “‘İzmir ve İzmirli nasıl olunur?’ diye bir soru sorarak başlamak istiyorum. Ben 2011 yılında bu güzel şehirden milletvekili adayı olduğumda ‘Bu adam İzmirli değil, nereden geldi?’ diye sesler kulağıma gelmişti. Doğrusu o dönem üzüldüm. Sonra bu İzmirlilik işini kafama taktım. Baktım ki İzmir Türkiye’nin renklerinin hepsini barındırıyor ve Türkiye’nin özeti. Hayatının en genç ve verimli yıllarını İstanbul’da geçirmiş biri olarak İzmir ve İstanbul’u karşılaştırma fırsatım oldu. İstanbul’da 40 yıl da yaşasanız Diyarbakırlılığınız, Mardinliliğiniz ve Erzincanlılığınız devam ediyor. Ama 1 buçuk yıl içinde nereden gelirseniz gelin ben İzmirliyim demeye başlıyorsunuz. Bir İzmirli kimliği oluşuyor. Ben, İzmir’de milletvekilliğimin son günlerini yaşıyorum, ben İzmirliyim. Ben İzmir’in konularını Ankara’da çözmenizi sağlayan bir bağlantı oldum. Ben hala sizlerle beraber olacağım. İzmir’in gelişmesi demek Türkiye’nin gelişmesi olacak” dedi.  BELİRSİZLİK YÖNETİLMEZ Krizin yönetilebildiğine dikkat çeken Yıldırım, ancak oluşacak bir belirsizliğin ise yönetilemeyeceğine vurgu yaparak, “Kriz yönetilir ama belirsizlik yönetilmez. İzmir mesela, 30 Ekim miydi? 30 Ekim’de birçok vatandaşımızı kaybettik. Burada hükümetimiz yerinde dönüşüm yaparak konutları teslim etti. Rezerv alanında 5 bine yakın konut yaptık. Kahramanmaraş merkezli depremler asrın depremi olarak tarihe geçti. Ben büyüklerimden gelmiş geçmiş en büyük deprem diye Erzincan Depremi’ni dinlerdim ama bu deprem onu geride bıraktı. Bu deprem bir devletin kolayca altından kalkacağı bir iş değil. Bu milletin ferdi olmak gurur meselesi. Türkler büyük bir millet. Büyüklüğümüz tarihten geliyor, Türkleri çıkarın tarih yazılmaz. Türkler olmadan tarihi tamamlayamazsınız” ifadelerine yer verdi.  BU SEÇİM HİÇBİR SEÇİME BENZEMİYOR 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin öneminden de bahseden Yıldırım, “14 Mayıs seçimlerine girerken karşı karşıya olduğumuz durumu paylaşmak istiyorum. Bu seçim üzülerek ifade ediyorum ki yaptığımız hiçbir seçime benzemiyor. Bu seçim Türkiye’nin seçimi olmaktan çıktı. Bakıyoruz her yer bu seçimle ilgileniyor. Bizi sevdiklerinden, merak ettiklerinden mi zannediyorsunuz? Joe Biden’ın başkanlık yarışında ‘Bizim Türkiye ile ilgili hedeflerimizi darbe ile yaşamadık. Bu sefer muhaliflerle beraber çalışacağız ve Tayyip Erdoğan’ı seçtirmeyeceğiz’ dedi. Neden Erdoğan’ı hedef alıyorlar? çünkü Erdoğan edilgen bir lider değil. Terör örgütüne bakıyoruz Millet İttifakı adına açıklama yapıyor. İsimsiz söylüyorum, reklam yapmayayım. Bir tanesi diyor ki ’14 Mayıs'ta cumhurbaşkanı değil sistem de değişecek’ diğeri diyor ki ‘Erdoğan’dan kurtulursak iyi günler bizi bekliyor’ Değişecek şey ne biliyor musun? Kürt devleti kurulması, Ermenilerin sesinin daha yüksek çıkması. Bize dokunamamalarının sebebi Türkiye’deki güçlü yönelim güçlü lider, Recep Tayyip Erdoğan’dır. Erdoğan’ı sevmeyebilirsiniz, nefret edebilirsiniz. Her şeyi kenara bırakıp ülkemizin geleceğine bakalım. Seçim kazanma adına büyük bedeller ödenerek terörü kontrol altında aldığımız dönemi tersine döndürmek istiyorlar. Bunu siyasetten arınmış bir şekilde söylüyorum. Oyun büyüktür, tezgah büyüktür. Adayın dışında bir irade söz konusudur. Arkasında sadece terör değil başka şeyler var. 6’lı 7’li falan değil, sayı 12’ye kadar çıkıyor” diye konuştu.  KÖŞGER: İZMİR’İN EN ÖNEMLİ PROJESİ Kemalpaşa Lojistik Merkezi’nin İzmir’in en önemli projelerinden bir tanesi olacağını dile getiren İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger ise, “Tarihi bir liman kenti olan İzmir için lojistik sektörü çok önemli. Avrupa ve dünya pazarlarına yakınlığı lojistik potansiyelini ortaya koymaktadır. İhracatta İzmir’in ülke ihracatına katkısı 20 milyar doların üzerindedir. Bu rakamlar, İzmir’in yakın gelecekte en önemli lojistik merkezi olacağını ortaya koymaktadır. Sadece limanlar değil, İzmir’de kara üzerinden lojistiğe ihtiyaç duyuluyor. Kemalpaşa Lojistik Merkezinin hayata geçmesi önem taşıyor; uzun bir koridoru ifade etmektedir. Mobilya sektöründe ise İzmir, önemli noktalardan biridir. Sektörümüz daha iyi yerlere gelecektir” dedi. REKABET GÜCÜNÜ ARTIRMAYI HEDEFLİYORUZ Kemalpaşa Lojistik Merkezi’nin hayata geçirilmesiyle kentin hinterlandının gelişmesine katkıda bulunacağını kaydeden İZTO Başkanı Özgener de, “Her türlü ulaştırma moduna etkin bağlantıları olan, düşük maliyetli, hızlı, güvenli, tüm fonksiyonlara ve donanımlara sahip, ithalat ve ihracat amaçlı bir organizasyon içinde tüm gümrük işlemlerinin yapılabilmesine imkan veren, gümrüklü antrepo ve serbest depolama hizmet alanlarının geliştirilmesini sağlayan projemizde somut bir adım atarak İzmir Valiliği, Odamız, Ege Bölgesi Sanayi Odası ve Ege İhracatçı Birlikleri ortaklığında İzmir Kemalpaşa Lojistik Merkezi Tır Gümrük İşletmeleri A.Ş.’yi kurduk. Projemiz hayata geçtiğinde, lojistik sektörü ve ilgili kurumların Kemalpaşa Lojistik Merkezi’nde kümelenmesini sağlayarak lojistik süreçlere ilişkin operasyonel maliyetleri en aza indirmeyi ve ihracatçılarımızın rekabet gücünü artırmayı hedefliyoruz. Projemizin 2 milyar 332 milyon TL yatırım bedeliyle yaklaşık 1.000 kişilik istihdam sağlaması planlanıyor. (bu bedelin 1 milyar 40 bininin yatırımcı tarafından yapılması planlanıyor)Kemalpaşa Lojistik Merkezinin devreye girmesiyle birlikte gümrük işlemleri, özellikle kırmızı hatta ihracat işlemleri, yanı sıra limanlardaki yükleme ve boşaltma işlemlerinde yaşanan sorunların çözülmesiyle kentimizin ve hinterlandının lojistik anlamda gelişeceğini düşünüyorum. Bugün değerlendireceğimiz ikinci sektörümüz mobilya. Ülkemizde mobilya sektörü, 40 bin işyeri ve 200 bine yaklaşan çalışan sayısı ile istihdam potansiyeli yüksek stratejik sektörler arasında yer alıyor. İzmir olarak mobilya sektöründen aldığımız payı arttırma potansiyelimiz oldukça yüksek. Yenilikçi yapısı ve gelişme potansiyeline rağmen, şehir merkezimizde sıkışan, lojistik imkânlar açısından sorunlar yaşayan Mobilya sektörümüzün, geniş ve nitelikli üretim alanlarına olan ihtiyacı uzun zamandır dile getirdiğimiz bir konuydu. Bu sorunu çözmek için Odamız, Ege Bölgesi Sanayi Odası ve Torbalı Ticaret Odası tarafından projesi gerçekleştirilen Torbalı Karma ve Mobilya OSB ile 6.000 kişilik istihdam hedeflerken,  yaklaşık yatırım maliyetinin ise 5 milyar Türk Lirası olması öngörülüyor. Torbalı OSB ile ilgili de birçok aşamayı Sayın Başbakanımızın desteğiyle hayata geçirdik. Yoğun talep gören ve büyük bir ihtiyacı karşılayacak olan OSB’imizin kuzey batısında bulunan ve TOKİ tarafından mesken yapılmak üzere planlanan yaklaşık 14 hektarlık alanın da, bölgemize dahil edilmesi konusunda girişimlerimizi sürdürüyoruz. Bu konuda da desteğinizi almaktan büyük memnuniyet duyacağız.  Sektörümüzün, OSB’nin altyapı çalışmalarının Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından üstlenilerek yapılması ve esnafımızın uzun vadede geriye dönük ödeme yapması konusunda talebi de var. Bu desteğin ve kolaylığın sağlanması işlerini geliştirmek ve büyütmek isteyen firmalarımız için can suyu olacaktır” dedi.

Yorgancılar: Bankalar artık kredi vermek istemiyor Haber

Yorgancılar: Bankalar artık kredi vermek istemiyor

NURETTİN BAKİ Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın (EBSO) nisan ayı meclis toplantısı, İzmir Ticaret Odası (İZTO) Meclis Salonu’nda yapıldı. EBSO Meclis Başkanı İbrahim Gökçüoğlu idaresinde gerçekleştirilen ve ülke ekonomisine ilişkin gelişmelerin masaya yatırıldığı toplantıda, Doğru Odak Okulları kurucusu Begüm Özdoğularlı, okullarında verdikleri farklı eğitim sistemi hakkında meclis üyelerini bilgilendirdi. Meclis kürsüsünde ülke ve kent ekonomisi gündemine ilişkin önemli mesajlar veren EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, krediye erişimde yaşanan sorunlara dikkat çekti.  ZOR VE ÖNEMLİ BİR SÜREÇTEYİZ Türkiye’nin seçim gündemine vurgu yapan EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, “Ülkemiz 2023 yılına seçim gündemi ile girdi. Yaklaşık 19 gün sonra da seçimler gerçekleştirilecek. İkinci tur ihtimali süreci daha da uzatacak. Oysaki üretimin sürdürülebilirliği adına zor ve önemli bir süreçteyiz. Sanayi üretim endeksinde yıllık değişim oranı bunu açık ve net olarak göstermektedir. 2021 yılında pandemi etkisi bir yana zig zag çizerek adeta kendi yağı ile kavrulmaya çalışılan bir sürecin içindeyiz. Şubat özelinde deprem bölgesinden alınamayan verilerin de etkisi net şekilde görülmektedir” dedi. ELEKTRİK VE DOĞALGAZ VURGUSU Elektrik ve doğalgaz fiyatlarındaki artış üretimin önündeki en büyük engellerden biri olduğunu söyleyen Yorgancılar, “Nisan ayında doğalgaza konut ve sanayi için yüzde 20 indirim geldi. Bu hali ile sanayi özelinde kademe 1 fiyat tarifesi için 2022 yılı Nisan dönemine göre doğalgazda artış oranı yüzde 123, 2021 yılına göre yüzde 473’tür. Benzer şekilde, elektrik artışındaki oranlar da yüzde 26’ya yüzde 367’dir. 2021 Nisan Dolar/TL ortalaması 8 iken, 2023 Nisan ortalaması 19’dur. Üretici fiyat endeksi 2021 aynı döneminde yüzde 35 iken 2023’de yüzde 62’dir. Bu şartlarda üretim yapanı alkışlamak, takdir etmek, eksiklerini tamamlamak gerekir. Üstündeki yükleri artırmak amaç olmamalıdır” diye konuştu. KREDİ SORUNU SÜRÜYOR Uzun bir süredir finansman temini ile ilgili yaşanan sorunları dile getirdiklerini ifade eden Yorgancılar, “Ticari kredilerin mevduat içindeki payı yüzde 10,7 ile son yılların en düşük seviyesinde. Faizler ise 8,5 olan politika faizin 4 katına ulaşmış durumda. Bankalar artık kredi vermek istemiyor. Verse de çok maliyetli ve istenilen miktarda ve vadede almak imkansız. Piyasadaki nakit sıkışıklığı her geçen gün artmaya devam ediyor. Şubat ayında Sayın Nebati Bakana da yaşanan sorunları açık ve net bir şekilde ifade etmiştim. Ancak, sorunlar artarak devam ediyor. İşletme sermayesi ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz bir noktada, krediye ulaşamama devam ederse, dar boğazdan kaçınmak çok zor. KOBİ’lerin kredi olmaksızın yoluna devam etmesi mümkün görünmüyor. Seçimlere kadar kimse iş yapmasın mı isteniyor? Üretimi durduralım, ödemeleri yapmayalım mı?  Net ihracatçı değilseniz Eximbank kredisi de kullanamıyorsunuz. Hatırlatmak isterim ki, ihracatımızın yüzde 80’i ara malı ithalatına bağımlı. Türkiye gerçeklerinden kopulduğu zaman, ne yazık ki olan üreticiye oluyor. Acilen yaşanan bu dar boğaz giderilmeli ve ihtiyacı olan krediyi alabilmelidir. Diğer yandan, insanların, firmaların bu denli krediye bağımlı hale gelmesi, ne yazık ki, sağlıklı bir ekonomik yapı olmadığının da göstergesidir. Dileriz, bu süreç en az hasarla atlatılır” ifadelerini kullandı. EYT İÇİN DESTEK KREDİSİ İSTEDİK Daha önce EYT için destek kredisi talep ettiklerini ve KGF aracılığıyla kredilerin verilmeye başlandığını belirten Yorgancılar, “Ancak, burada da KOBİ dışı firmaların kredi almak da zorlandığı duyumlarını alıyoruz. KOBİ’ler için 10 milyon, KOBİ dışı firmalar için 20 milyona kadar kredi verilebiliyor. Azami 36 ay vade. Özel şart olarak koşulan 2 madde önemli. Paket kapsamında kullandırılacak olan kredi yalnızca 7438 sayılı Kanun kapsamında emekli olacak personelin kıdem tazminatı için kullandırılacaktır. Bunun dışında herhangi bir nakit/nakit dışı amaç için kullanılamaz. Kıdem tazminatı ödemeleri kredi veren tarafından doğrudan 7438 sayılı Kanun kapsamında emekli olacak çalışanların hesabına yatırılacaktır” dedi.

Aytaç Sefiloğlu Gazetecilik Yarışması’nda çifte gurur Haber

Aytaç Sefiloğlu Gazetecilik Yarışması’nda çifte gurur

AYSELİN UZUN Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın (EBSO) ekonomi gazeteciliğini teşvik etmek amacıyla her sene düzenlediği EBSO Aytaç Sefiloğlu Gazetecilik Yarışması’nın 24’üncüsü geçtiğimiz günlerde sonuçlanmıştı. Seçici kurulun belirlediği eserlerde gazetemiz muhabirlerinden Çağla Geniş, “Öğrenciler ucuz iş gücü oldu saati 10 liradan ucuz” haberiyle, Haber Araştırma İnceleme dalında ödül alırken, Nurettin Baki ise “Şehrin içinde mevsimden bağımsız üretim” haberiyle, Röportaj dalında ödül aldı. Ödüller düzenlenen törenle sahiplerine verildi. Ödül töreninde konuşan EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, gazetecilerin zor şartlarda çalışmasına rağmen, iyi haberler çıkarmasına dikkat çekerek “Bugün, bundan 24 yıl önce hayatını kaybeden, Aytaç Sefiloğlu kardeşimizi rahmetle anıyoruz. Gazetecilik ülkemizde, günümüz koşullarında çok zor. Özellikle de deprem sonrasında, gazetecilik koşulları daha da zorlaştı. Bu zor koşullarda hala güzel haberler verdiğiniz için hepinize teşekkür ediyorum. 24. EBSO Aytaç Sefiloğlu Gazetecilik Yarışmasında 8 arkadaşımızın haberlerine ödül vererek, küçükte olsa bir katkıda bulunacağız. Her arkadaşımız değerli her arkadaşımız gayetle çalışmalar yapıyor. Hepsini gönülden kutluyorum” dedi. HIZLI OLAN KAZANACAK Günümüzde değişen ve gelişen şartlarda, hızlı olanın kazanacağını vurgulayacak konuşmasını sürdüren Başkan Yorgancılar, “Yaptığımız komite çalışması, yetkili arkadaşlar, sizlerin de arasında bulunduğu seçici kurulla ödüllerini alanlar belli oldu. Sizin verdiğiniz emekler karşılığında son derece hızlı değişen ekonomi, dünya şartları, gelişmelere ayak uyduran ve bunları da kamuoyuyla paylaşabilmek için büyük çaba gösteren bir yapının içindeyiz. Gazetecilik sektöründe de değişimler oluyor. Hükümetin açıklamış olduğu son yasada, internet gazeteciliğiyle ilgili önemli bazı değişikliklerin olduğunu da okudum. Sizlere gelecekler çalışma şartları açısından, hem risk hem de daha fazla ne şekilde ön plana çıkarıp, cazibe merkezi haline gelerek, daha fazla tıklanan sitelerden birisi olabilmekle ilgili çalışmalarda bulunması lazım. O kadar çok değişim var ki, özellikle yapay zekâyla birlikte anında sorularınıza cevap bulabiliyorsunuz. Verilecek hizmetin çeşitliliği, tüketiciler açısından son derece önemli bir hale geldi. Bunun basın ayağına gelirsek, bu duruma kim daha hızlı ayak uydurabilirse onun kazanacağı bir sürece girdik. Ben ödül alanları tebrik ediyorum. Tüm emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Şimdiden hepinizin bayramını da kutluyorum” ifadelerini kullandı. NEFES ALMAKTA ZORLANIYORUZ İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi ise yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: “Çok anlamlı bir günde sizlerle bir aradayız. Aytaç’ın birçok özelliği var ama en önemlisi bağımsız gazeteciliği, ne olursa olsun gazeteciliğini meslek ilkelerine uyarak yapabilmesi. Bir diğeri de bizim için çok önemli o da dostlarını ve meslektaşlarını her daim onların adına düşünebilecek kadar mücadeleci olması. Zor zamanlardan geçtiğimizi tüm gazeteciler biliyor. Öyle bir iklimdeyiz ki artık nefes almakta zorlanıyoruz. Aynı zamanda teknoloji bazı fırsatlar veriyor ama bizim sektörümüzde biz hiçbir şeyi mücadele etmeden elde edemiyoruz. Yapay zekâ önümüzü açıyor ama aynı zamanda yapay zekâ bize hakkı, haksızlığı, kamu ve halk adına nelerin peşinde koşmamız gerektiğini de maalesef söyleyemiyor. O sadece bilgi veriyor. İşte bizim mücadelemizde tam burada başlıyor. Bilgi ve haberin bu kadar birbirine karıştığı bu dönemde biz halk adına yanlış olanların peşinden koşmaya devam edeceğiz.”

Aytaç Sefiloğlu Gazetecilik Yarışması'ndan İLKSES'e 2 ödül birden   Haber

Aytaç Sefiloğlu Gazetecilik Yarışması'ndan İLKSES'e 2 ödül birden  

KEMAL ÖZKURT Ege Bölgesi Sanayi Odası'nın ekonomi gazeteciliğini teşvik etmek amacıyla düzenlediği, EBSO Aytaç Sefiloğlu Gazetecilik Yarışması’nda ödül alan gazeteciler ve eserleri belirlendi.  EBSO Yönetim Kurulu Üyeleri Hakan Ürün, Metin Akdaş, Aytekin Öztaş, Süha Kahraman, Cüneyd Temel, Ekonomi Muhabirleri Derneği İzmir Şubesi Başkanı Murat Demircan, Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Petek Durgeç, Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Üzeyir Aydın, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Duygu Tuncer ve TRT İzmir İl Müdürlüğü Temsilcisi Gül Benli’den oluşan jüri, 01.01.2022-31.12.2022 tarihleri arasında yayınlanan eserler arasında yaptıkları değerlendirme sonucunda ödül alan gazeteciler açıklandı.  Gazetemiz İLKSES'in başarılı muhabirlerinden Çağla Geniş, "Öğrenciler Şimdi de Ucuz İş Gücü Oldu" eseriyle, haber-araştırma-inceleme dalında mansiyon ödülü, Nurettin Baki, "İklim Krizine Meydan Okuyorlar" eseriyle röportaj dalında ikincilik ödülünü almaya hak kazandı.  EBSO’nun 1996 yılından bu yana düzenlediği ve 2000 yılından itibaren, o yıl vefat eden Basın Müşaviri Aytaç Sefiloğlu’nun adı verilen gazetecilik yarışmasında; dereceye giren gazetecilere ödülleri önümüzdeki günlerde düzenlenecek törenle verilecek. Ödül alan gazeteciler ve eserleri şu şekildedir:  HABER- ARAŞTIRMA-İNCELEME DALI 1-Gökçe Adar Çubukçuoğlu- 9 Eylül- Otel Görünümlü Ev Düzenbazlığı 2- Kenan Yeşil – Yeni Bakış -Bakkal Fişi Çekti                                        Duygu Göksu –Ekonomi –Ege’nin Kullanılmış Suları Kazanıma Dönüşüyor   3- Sercan Özipekçi- Yeni Bakış – Aradığınız Krediye Ulaşılamıyor                                                                                                         Mansiyon- Çağla Geniş- İLKSES- Öğrenciler Şimdide Ucuz İş Gücü Oldu RÖPORTAJ DALI 1-Mete Tamer Omur –Hürriyet- Suyun Altından Gelen Taleple Robot Ürettiler                                                                                                           2- Nurettin Baki – İLKSES- İklim Krizine Meydan Okuyorlar                                                                                                     3- Gökçe Adar Çubukçuoğlu  -9 Eylül – Talih Kuşunun Peşini Bırakmadı                                                                                                                                  Mansiyon- Feyaz Tatar- Ege Telgraf –Vasatın Altı Bize 5 Basar. 

Şehirler tarım arazilerinin üzerinde büyüyor Haber

Şehirler tarım arazilerinin üzerinde büyüyor

NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Madencilik ve Taş Ocakçılığı Sanayi Komite Başkanı ve EBSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hakan Ürün, Türkiye’de yıllardır gündemden düşmeyen ‘Madencilik, zeytin alanlarını, tarım arazilerini tehdit ediyor’ şeklindeki eleştirileri değerlendirdi. EBSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hakan Ürün, Türkiye’nin ormanlık alanının yeniden tespit edilmesi gerektiğini ifade ederek “Mesela Karşıyaka’nın tepelerinde hiç ağaç olmamasına rağmen buralar ormanlık alan olarak geçiyor. Yani burada herhangi bir bina yapamazsınız. Dolayısıyla şehir ve organize sanayi bölgeleri ve fabrikalar tarım arazileri üzerinde yapılmak zorunda kalıyor” dedi. KATLİAMCI OLARAK LANSE EDİLİYORUZ Madencilik sektörünün haksız şekilde yaşadığı sorunları anlatan Ürün, çevreciler nezdinde katliamcı olarak lanse edildiklerini belirterek, “EBSO Maden Komitesinde 5 üye var 108 maden çeşidinin de 31’ni burada üretiyoruz. Maden sektörü olarak maden kanunu ve uygulama yönetmeliği sorunumuz var tarife dışı engeller çıkıyor. Basının ve çevrecilerin nezdinde katliamcı olarak lanse ediliyoruz. ‘Maden sahasının geniş olduğunu, zeytinciliğin olumsuz etkilendiğini’ söylüyorlar bunu da kabul etmiyoruz. Birinci sorunumuz orman izinleri, eskiden 2-3 hafta süre alıyordu. Genelge yayınlandı. İzinlerimiz başbakanlığa sorulmaya başlandı ve izinlerimiz 2 yıl uzadı. Şirketin yönetimi ortaklık payı değişmediyse 2 yıl için tekrar güvenlik soruşturmasına gidilmesin dedik. Ancak hala bu sorun devam ediyor” dedi. AĞAÇ KESME YETKİSİNE SAHİP DEĞİLİZ Madencilerin ağaç kesme yetkisine sahip olmadığını belirten Ürün, zengin toprakların fakir bekçisi olmamak için madenciliğin yapılması gerektiğine dikkat çekerek, “Orman ve madencilik bedelleri çok yüksek. Geçtiğimiz yıllarda Kazdağları ile ilgili ortalık ayağa kalktı. Madenci ağaç kesme yetkisine sahip değil. Biz Ormancıya haber veriyoruz ağaçları kendileri götürüyor. Kaç dönüm ise bunun bedelleri bizden alınıyor. Ardından rehabilitasyon projesi istiyorlar. Noterden taahhütname ve banka teminat mektubu istiyorlar. Tüm bu işlemlerden sonra korkunç bir para ödüyoruz. Sonra sahaya giriyoruz. Madencilik için yapılan alanlar ormancılık yapılan alanların binde dördü. Bunun da yüzde 60’ı makilik alanda. Çok geniş alanda madencilik yapılıyor diyorlardı. Kilis’ten bile daha küçük metrekare. 6 bin 72 işletme faaliyet gösteriyor. Zeytin ağaçları taşınabilir. Bu kanunun doğru uygulanması lazım. Zeytin ağacını keselim demiyoruz ama kendini koruyan bir ağaç. İmar izni gelince zeytinciler kendi zeytinlerini kendi kesiyor. Madencilik olunca yaygara koparılıyor. Zeytin, ağacı ve ormana bir zararımız yok. Madencilik olmasın diyen ilkel şartlarda yaşamayı kabul etsin. Ormanlar varsa madencilik sayesindedir. Zengin toprakların fakir bekçisi olmayacaksak madenciliği yapmak zorundayız” ifadelerine yer verdi. KANUN VE YÖNETMELİKLERLE ÇALIŞIYORUZ Ürün, “Madencilik ile ilgili Başbakanlık genelgesi 2012 yılında çıkarılmıştı, sistem değişince genelgede herhangi bir değişim olmadan Cumhurbaşkanlığı genelgesine döndü. Diğer hiçbir sektörde olmayan kanun ve yönetmelikler bizde var. Biz madencilerin hem yönetmenliği hem de kanunu var. Madenciler olarak kanun ve yönetmeliğe uygun şekilde çalışmaya çalışırken aradan bir genelge çıkarıyorlar, çevre kurulu kararı alıyorlar. Kesinlikle kanunlara aykırı bir şekilde getirip önümüze koyuyorlar. Yani biz kendi kanunumuz ve yönetmeliğimiz çerçevesinde pozisyon alıyoruz ona göre her türlü hükümlülükleri yerine getiriyoruz fakat kanun-yönetmelik dışında kurumlar kendi kendine karar alıyor getiriyor bize dayatıyorlar. Biz madenciler olarak bu kararlara yetişemiyoruz” şeklinde konuştu. KARŞIYAKA’NIN TEPELERİNDE AĞAÇ YOK AMA! Türkiye orman alanlarının yeniden tespitinin yapılmasının gerekliliğine işaret eden Ürün, makilik alanların ormanlık alandan çıkarılmasının önemine dikkat çekti. Sadece bu sebepten ötürü tarım arazilerin imara açıldığını ve yok edildiğini belirten Ürün, “Türkiye’nin orman alanlarının yeniden tespiti lazım. Büyükşehirlerin etrafındaki makilik alanların ormanlık alan statüsünden çıkarılması gerekiyor. Bunu madencilik açısından söylemiyorum, sanayi ve belediyecilik açısından söylüyorum. Karşıyaka’nın, Balçova’nın tepelerini görüyorsunuz. Bakıldığında neredeyse ağaç yok ama orman diye geçiyor. Torbalı tarafı orman diye geçiyor, tamamı makilik. Ama orman olarak geçtiği için belediyeler imar yönünden o taraflara genişleyemediği için tarım arazilerine binalar yapılıyor. Bunun en büyük zararı budur. Tarım arazilerine fabrikalar yapılıyor. Çünkü makilik alanlar gereksiz yere orman alanı olarak rezerv olarak tutulduğu için fabrikalar, binalar, şehirler tarım alanlarında büyüyor. Bunu madenciliğin dışında söylüyorum. Bu çok büyük bir yanlış. Sadece bu sebepten ötürü tarım alanlarımız kalmadı. Bakın deprem oldu. Yıkılan evler eğer bugün tepelerde, dağlarda olsaydı ayakta kalacaktı. Bütün dağlar orman olsun-olmasın ormana rezerve edilmiş durumda. Türkiye’nin ormanlık alanlarının yüzde 80’ni makilik” diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.