TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

“Savunmanın yok sayılmadığı bir yargı düzeni istiyoruz!”

İzmir Barosu, 5 Nisan Avukatlar Günü nedeniyle basın açıklaması düzenledi. Baro Başkanı Yılmaz tarafından okunan açıklamada, “Avukatın gereksiz görülmediği, savunmanın yok sayılmadığı bir yargı düzeni istiyoruz” denildi

Haber Giriş Tarihi: 05.04.2023 11:29
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
“Savunmanın yok sayılmadığı bir yargı düzeni istiyoruz!”

ÇAĞLA GENİŞ

İzmir Barosu, 5 Nisan Avukatlar Günü dolayısıyla Bayraklı’daki Adliye Binası’nda eş zamanlı basın açıklaması düzenledi. Kamuda görev yapan avukatların hak ve taleplerine dikkat çekilen açıklamayı, Baro Başkanı Av. Sefa Yılmaz okudu. Avukatların görevlerini yaparken maruz kaldığı baskı ve şiddete dikkat çeken Yılmaz, son dönemde yargı alanında yapılan yasal düzenlemeleri de eleştirdi. “Avukatın gereksiz görülmediği, savunmanın yok sayılmadığı bir yargı düzeni istiyoruz” diyen Yılmaz, bağımsız ve tarafsız bir yargı için mücadele etmeyi sürdüreceklerini vurguladı.

HEPSİNE TEŞEKKÜR BORÇLUYUZ

6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremleri anarak konuşmasına başlayan Yılmaz, “Bu yıl, 5 Nisan Avukatlar Günü’nü, Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 11 ilimizde büyük bir yıkıma ve binlerce can kaybına neden olan depremin gölgesinde kutluyoruz. Yitirdiklerimizin acısını, devletin kurumlarının acizliği karşısındaki öfkemizi, yasımızı öteleyip harekete geçen, ayni ve nakdi yardım organizasyonuna katılan, gönüllü olarak bölgeye giden meslektaşlarımız, stajyerlerimiz, İzmir Barosunun onurlu tarihine yeni bir sayfa eklemişlerdir. Hepsine teşekkür borçluyuz” dedi.

SALDIRIYA UĞRUYORUZ, ÖLDÜRÜLÜYORUZ

Avukatlara yönelik baskılara ve şiddet olaylarına dikkat çeken Yılmaz, “Hukuk kuralları içinde var olan bir hakkın tespiti, teslimi için çalışıyoruz. Anayasanın 2. maddesinde tanımı yapılan ‘laik, demokratik ve sosyal hukuk devletinin’ tüm kurum ve kurallarının yerle bir edildiği, hukuki güvenlik ve belirlilik ilkelerinin yok sayıldığı bir düzende görev yapıyoruz. Mesleğimizi yaparken, duruşma salonlarından yaka paça dışarıya çıkarılıyoruz, tehdit ediliyoruz, adliyelerde, haciz mahallerinde saldırıya uğruyoruz, öldürülüyoruz. Ülkemiz ekonomisinde bugüne dek benzeri görülmemiş olumsuzluklar, avukatın iş alanlarının daraltılmasıyla birleştiğinde ayakta kalmakta, nefes almakta zorlanıyoruz. Özellikle genç meslektaşlarımız, ekonomik düzenin yarattığı zorluklarla karşı karşıya geldiğinde, mutsuzluğun ve umutsuzluğun sürüklediği bir zeminde var olma savaşı veriyor. Bizler, vekaletname, vasiyetname, miras sözleşmesi, vb. işlerin, yargı mensubu olan biz avukatlar tarafından düzenlenmesi için mücadele ederken, giderek ödemekte zorlandığımız hatta ödeyemediğimiz vergi ve SGK prim miktarları artarken, yıllar içinde meslek tekelimizin kapsamı daraltılmış, avukatlık görevi ve mesleği kapsamındaki işlerin diğer başka meslek mensupları tarafından yürütülmesine olanak sağlanmıştır” ifadelerini kullandı.

SESİMİZİN KISILMASI AMAÇLANMAKTA

İktidar tarafından yapılan düzenlemeler ile avukatların güçsüzleştirildiğini ve baroların etkisinin azaltılmaya çalışıldığını dile getiren Yılmaz, şunları söyledi: “Geçtiğimiz günlerde ‘Yargıda Yeni Düzenlemeler’ adlandırmasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen ve yürürlüğe giren yeni yasa hükümleri ile, bundan önce gündeme getirilen ve ‘Yargı Reformu’ olarak sunulup yasalaşan tüm düzenlemelerde olduğu gibi, yine avukatların güçsüzleşmesi, baroların etkisinin azaltılması ve seslerinin kısılması amaçlanmaktadır. Yurttaşların hak arama özgürlüğüne ve bu kapsamda adalete erişim hakkına doğrudan müdahale anlamına gelen, ‘Dava Şartı Arabuluculuk’ kapsamı genişletilmiş, avukat yargı sürecinin değil adeta bir pazarlığın öznesi hale getirilmiştir. Mesleğin ilk 5 yılında, baro keseneği alınmamasına ilişkin düzenleme, ilk bakışta genç meslektaşlarımızın lehine bir düzenleme gibi görünse de, baroların avukatlara sağladığı hizmetlerin yerine getirilmesini imkansız hale getirecektir. ‘Çoklu Baro’ ve Türkiye Barolar Birliği’nde hakkaniyete aykırı temsil düzenlemelerinin bir devamı olan bu yasanın amacı, avukatı, baroları daha da itibarsızlaştırmak, daha da güçsüzleştirmektir.”

BOYUN EĞMEYECEĞİZ

“İzmir Barosu olarak, avukatın gereksiz görülmediği, savunmanın yok sayılmadığı bir yargı düzeni istiyoruz” diyen Yılmaz, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Sahip olduğumuz donanımın, en önemlisi emeğimizin karşılığı olan, hak ettiğimiz koşullarda yaşamak ve mesleğimizi sürdürmek için, bağımsız ve tarafsız bir yargı için, özgürlük, demokrasi, adalet için mücadele etmeye devam edeceğiz. Artık yeter! Mesleğimize yönelen ekonomik ve fiziksel şiddet sarmalına boyun eğmeyeceğiz! Sesimizi duyurmak ve gücümüzü göstermek için her alanda var olduk, var olacağız! Bu kararlılıkla tüm meslektaşlarımızın Avukatlar Günü’nü en içten dileklerimizle kutluyoruz.”

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.