TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#savunma

savunma haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, savunma haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Türk savunma sanayisinin ihracattaki yeni silahı Haber

Türk savunma sanayisinin ihracattaki yeni silahı

Türk savunma sanayisi, güvenlik güçlerinin ihtiyaçlarını yerli ve milli imkanlarla karşılamanın yanında son yıllarda ihracatta yakaladığı başarıyı yeni hamlelerle artırmak için girişimlerini sürdürüyor. Hava, kara ve deniz platformları ihracatlarına imza atan Türk savunma sanayisi, bu platformları donatan silah sistemlerinde de iddiasını büyütüyor. Bu konuda son dönemde en dikkat çekici hamlelerden biri CANiK'ten geldi. CANiK'in de grup şirketlerinden biri olduğu Samsun Yurt Savunmanın orta kalibre top alanında dünyada 3 üreticiden biri olan İngiliz AEI Systems'ı satın alarak bünyesine katmasıyla Türk savunma sanayisi için önemli bir eşik atlandı. CANiK Genel Müdürü Cahit Utku Aral, yaptığı açıklamada, orta kalibre topların mühimmat çeşitliliği ve düşük geri tepmeleri sebebiyle manevra kabiliyeti yüksek platformlara kolaylıkla entegre edilebildiğini, bu nedenle yakın geleceğin en fazla talep görecek ürünlerinden biri olarak öne çıktığını söyledi. Aral, "Türkiye, savunma sanayisi alanındaki prestijini orta kalibre top üretimi ile daha da yükseltti. Dünyanın dört bir yanında gerçekleşen uluslararası fuarlardaki ziyaretçilerin Türk şirketlerine gösterdiği yoğun ilgi de bunu kanıtlar nitelikte." dedi. Değişen muharebe ortamının aranan silahı Özellikle 30x113 mm otomatik top sistemlerinin değişen muharebe ortamındaki önemine değinen Aral, şu değerlendirmelerde bulundu: "Gelişen teknolojiler ile artan kabiliyetlere paralel olarak daha da yıkıcı hale gelen savaş alanlarında düşük geri tepmeli, yüksek ateş güçlü toplara olan ihtiyaç giderek artıyor. Taktik tekerlekli zırhlı araçlar ya da insansız kara araçları ile kullanılan uzaktan komutalı silah kulelerinin küçülen boyutlarına rağmen artan hassasiyeti, yeni mühimmat teknolojilerinin sunduğu kabiliyetlerle birlikte ele alındığında muharebe sahasında gerçek bir değişim sürecinin yaklaşmakta olduğu görülüyor. Daha önce sadece sabit ve döner kanatlı askeri hava platformlarına özel çözüm olarak algılanan 30x113 mm otomatik top sistemleri, insanlı ve insansız kara, deniz ve hava araçlarında yakın geleceğin silahı olarak nitelendirilmeye başlandı." "Türkiye orta kalibrede önemli ilerleme kaydetti" Platform üreticileri ve entegratör firmaların orta kalibre silahlara erişim konusunda sorunlar yaşadığına işaret eden Aral, şöyle konuştu: "Bu silahlar, yüksek maliyetleri ve karmaşık yapıları nedeniyle genellikle büyük silah üreticileri ve belli ülkeler tarafından üretiliyor. Bu durum, platform üreticileri ve entegratör firmalar için önemli bir maliyet yaratıyor ve zaman kaybına neden oluyor. Türk savunma sanayisi son yıllarda gerçekleştirdiği atılımlarla orta kalibre silah üretimi konusunda önemli ilerleme kaydetti. CANiK ve ASELSAN gibi şirketler orta kalibre silah üretme konusunda önemli kabiliyetler geliştirirken, bu durum platform üreticileri ve entegratör firmalar için de fırsatlar sunuyor. Orta kalibre silahların erişilebilir hale gelmesiyle platform üreticileri ve entegratör firmalar satışlarını ve karlılıklarını artırma potansiyeline sahip oluyor." Platform üreticilerinin eli güçlenecek Cahit Utku Aral, orta kalibre silahların temininin zor veya mümkün olmamasının savunma sanayisi projeleri açısından olumsuzluklar yarattığını ifade ederek bu silahların entegrasyonunun ancak projeler tamamlandıktan sonra yapılabildiğini söyledi. Bu nedenle orta kalibre silahların platformlara entegre edilmesi için önemli miktarda mühendislik çalışması gerektiğini vurgulayan Aral, "Bu durum entegrasyon maliyetlerini artırıyor. Türk savunma sanayisinin orta kalibre silah üretimi konusunda geldiği noktada platform ve silah üreticilerinin entegrasyon çalışmalarını projenin AR-GE aşamasında yapması ile bu maliyetlerin ciddi anlamda aşağıya çekileceğini görüyoruz. Platform üreticilerinin silaha daha hızlı ulaşabilmesi sayesinde teslimat süreleri kısalacak ve daha geniş ürün yelpazesi ile müşterilere çözüm sunulma avantajı yakalanacak." BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Türk savunma ürünleri ilgi odağı oldu

Türk savunma ürünleri ilgi odağı oldu Haber

Türk savunma ürünleri ilgi odağı oldu

Türk savunma sanayisi bünyesinde ileri teknik seramik ve zırh sistemleri üretimi gerçekleştiren Nurol Teknoloji, Londra'da düzenlenen dünyanın önde gelen savunma sanayisi buluşmalarından Uluslararası Savunma ve Güvenlik Ekipmanları Fuarı'nda (DSEI 2023) ürün ve kabiliyetlerini sergiledi. Nurol Teknoloji fuarda, Ukrayna-Rusya savaşında Ukrayna ordusu tarafından kullanılan ve yüksek koruma seviyesiyle dikkati çeken balistik koruyucu plakaları ön plana çıkardı. Durdurduğu fişeklerden izler taşıyan plakalar, "Savaşta kanıtlanmış korumanın gücüne tanık olun" mesajıyla sergilendi. Plakaların yanında ayrıca Ukraynalı askerlerin savaş sırasında kullandığı ve çatışmalarda kullanıcısını hayatta tutan ürünlerin fotoğraflarına yer verildi. Balistik zırh çözümleri alanında önemli bir tedarikçi haline gelen Nurol Teknoloji, Ukrayna-Rusya çatışması sırasında Ukrayna'nın savunma yeteneklerinin güçlendirilmesinde önemli rol oynadı. Çatışmaların hızla arttığı dönemde Nurol Teknoloji, Ukrayna'nın askeri altyapısını güçlendirmek için gelişmiş balistik zırh çözümlerinin temininde katkılar sağladı. Son teknolojiyle donatılan balistik zırh ürünleri, Ukraynalı askerlerin korunması ve hayatta kalma kabiliyetinin artırılmasında etkili oldu. Ortaya konulan çözümler savaş ortamında üstün balistik direnç, dayanıklılık ve manevra kabiliyeti sundu. Bu kabiliyetlerle 2022 yılı başından beri devam eden Ukrayna-Rusya savaşında, Ukrayna devletinin ihtiyacı olan birkaç yüz bin balistik koruyucu plaka ve balistik yelek temin edildi. Ukrayna'nın ihtiyaçları doğrultusunda söz konusu ürünlerin teslimatına devam ediliyor. Yurt içinde ve dışında tercih ediliyor Nurol Teknoloji ayrıca İtalya ordusu, Polonya ve Almanya polisi, Hollanda özel harekat polisi, Belçika polisi ve ordusunun ihtiyaçlarını karşılıyor. Şirket bugüne kadar 5 kıtada ve 60'tan fazla ülkede kalifiye olmuş, savaş ve farklı operasyon şartlarında kendini kanıtlamış ürünler teslim etti. Ürünler arasında 15 milyondan fazla seramik tile, 800 binden fazla monolitik seramik göğüs plaka, 1 milyondan fazla balistik plaka, 500 binden fazla balistik yelek, 15 binden fazla balistik koruyucu kalkan bulunuyor. Bunun yanında 350'den fazla kara, hava ve deniz platformlarına balistik zırh çözümü sağlandı, 6 bin metrekareden fazla platform yüzey alanına koruma uygulandı. Yapısal balistik çözüm alanında ise 2 bin 500'den fazla ürün güvenlik güçlerine emniyetli çalışma alanları oluşturuyor. Türkiye'nin balistik koruma ihtiyacının yaklaşık yüzde 95'ini karşılayan Nurol Teknoloji, hafif ve yüksek koruma özelliği taşıyan ürünlerle kullanıcılarına avantaj sağlıyor. Balistik personel koruma çözümlerinin yanı sıra balistik koruyucu kalkan ürünleri de sahada başarıyla görev yapıyor. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: İstanbul'un Gürpınar Balık Hali’nde fiyat krizi

Türkiye ve Suudi Arabistan arasında anlaşma imzalandı Haber

Türkiye ve Suudi Arabistan arasında anlaşma imzalandı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman başkanlığındaki heyetler arası görüşmelerin ardından anlaşmalara imza atıldı. Türkiye Cumhuriyeti ile Suudi Arabistan Krallığı arasında Doğrudan Yatırımın Teşvik Edilmesi Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu ile Suudi Arabistan Yatırım Bakanı Khalid Al-Falih tarafından imzalandı. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ile Suudi Arabistan Krallığı Enformasyon Bakanlığı Arasında İletişim Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptına, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ile Suudi Arabistan Medya Bakanı Salman bin Yusuf Al-Dawsari imza attı. Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanlığı ile Suudi Arabistan Krallığı Savunma Bakanlığı Arasında İşbirliğine İlişkin Uygulama Planı, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ile Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Suudi Arabistan Krallığı Enerji Bakanlığı arasındaki Enerji Alanında Mutabakat Zaptı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Salman Al-Suud tarafından imzalandı. Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı ile Baykar Arasında İşbirliği Sözleşmesi'nde Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar ve Suudi Arabistan Savunma Bakan Yardımcısı Halid Bin Hüseyin El Bayari'nin imzaları yer aldı. Suuadi Arabistan Anlaşmadan Memnun Suudi Arabistan Savunma Bakanı, Türkiye ile imzaladığı anlaşmadan duyduğu memnuniyeti belirtti Suudi Arabistan Savunma Bakanı Halid bin Selman, Türkiye ile savunma alanında işbirliğini taçlandıran yürütme planını imzalamaktan memnuniyet duyduğunu ifade . Bin Selman, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanlığı ile Suudi Arabistan Krallığı Savunma Bakanlığı Arasında İşbirliğine İlişkin Uygulama Planı hakkında açıklamada bulundu. Türkiye ve Suudi Arabistan arasında yatırım, savunma sanayii, enerji, savunma ve iletişim alanında anlaşmalar imzalandı Suudi Arabistan Savunma Bakanı, şu ifadeleri kullandı: "Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ile iki dost ülke arasında savunma ve askeri alandaki işbirliğini taçlandıran uygulama planını imzalamaktan memnuniyet duyuyorum." Suudi Arabistan Savunma Bakanlığının Baykar'dan insansız hava aracı satın alacağını duyuran Bin Selman, Savunma Bakanlığı ile Baykar arasında silahlı kuvvetlerin hazırlık durumunu yükseltmek, ülkenin savunma ve üretim kapasitesini geliştirmek amacıyla insansız hava araçları satın alınmasına yönelik sözleşme imzalandığını ifade etti. AA

“Savunmanın yok sayılmadığı yargı düzeni istiyoruz” Haber

“Savunmanın yok sayılmadığı yargı düzeni istiyoruz”

ÇAĞLA GENİŞ İzmir Barosu, “Avukatlığı itibarsızlaştırmanıza, avukatları yoksullaştırmanıza karşı sözümüz var’” konulu basın açıklaması düzenledi. Bayraklı’daki adliye binası önünde gerçekleştirilen açıklamada, “Avukatız buradayız” ve “Mesleğimizi savunuyoruz” yazılı dövizler taşındı. Avukatlar adına basın açıklamasını İzmir Barosu Başkanı Av. Sefa Yılmaz okudu. Avukatların bir yandan fiziksel şiddetin hedefi haline geldiğini, bir yandan da ekonomik olarak güçsüzleştirildiğini söyleyen Yılmaz, “Biz avukatlar, bir hakkın tespiti, bir hakkın teslimi için görevimizi yaparken, hukuk düzeni içinde, yargılama süreçlerinde müvekkillerimizin hakları için mücadele ederken, Cumhuriyetimizi ve cumhuriyet değerlerini savunurken, kendi haklarımızı ve mesleğimizi de korumak ve savunmak durumundayız. Bu onurlu mesleği seçerken, sürdürürken yaşadığımız zorluklara karşı sessiz kalmamız elbette ki mümkün değil. Ne dün sustuk, ne bugün susuyoruz, ne de yarın susacağız. Bugün, avukatlar itibarsızlaştırılırken, bir taraftan fiziksel şiddet hedefi haline gelmiş diğer taraftan ise ekonomik olarak da güçsüzleştirilmiştir” dedi. VAR OLMA SAVAŞI Yaşanan ekonomik zorluklara değinen Yılmaz, “Ülkemiz ekonomisinde bugüne dek benzeri görülmemiş olumsuzluklar, avukatın iş alanlarının daraltılmasıyla birleştiğinde ayakta kalmakta güçlük çekiyoruz. Özellikle genç meslektaşlarımız, ekonomik düzenin yarattığı zorluklarla karşı karşıya geldiğinde, mutsuzluğun ve umutsuzluğun sürüklediği bir zeminde var olma savaşı veriyor. Artık nefes almakta zorlandığımız bu süreçte, aşağıda sıraladığımız taleplerin kabulü ve yerine getirilmesi için birlikte, yeni bir yol açıyoruz” ifadelerini kullandı. SAVUNMANIN TALEPLERİNİ SIRALADI Açıklamasının devamında talepleri sıralayan Yılmaz, “Adli Yardım ve CMK ücretleri, verilen kamu hizmetinin değeri ve saygınlığı ile orantılı olarak arttırılmalıdır. Bu hizmetlere ilişkin ücretler, gecikmeksizin, zamanında ve eksiksiz olarak ödenmelidir. Avukatlık hizmeti, kuvvetler ayrılığının yargı ayağında verilen, temel insan hakları kapsamındaki savunma hakkı kapsamında verilen bir kamu hizmetidir. Bireyin ve toplumun temel bir ihtiyacı avukatlar tarafından karşılanmaktadır. Bu kapsamda elde edilen kazancın vergilendirilmesinde bu husus dikkate alınmalı, başta Adli Yardım ve CMK olmak üzere, avukatlık ücretinden alınan KDV yüzde 1’e indirilmeli, gelir vergisi oran ve miktarlarında iyileştirmeler yapılmalıdır. Asgari ücrete, emekli ve memur maaşlarına oransal olarak büyük artışlar getirildiği şu günlerde, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi yeniden ve ivedilikle düzenlenmeli ve iyileştirmeler yapılmalıdır. Avukatlık ücreti alacağına, bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizine tabi tutulmalıdır. Stajyer avukatlar, staj dönemlerinde, sigortalanarak, staj yapıl süre boyunca asgari ücretten az olmayacak şekilde devlet tarafından ücret verilmeli, özlük hakları düzeltilmeli. İnsan ve meslek onuruna yaraşır staj ortamı sağlanmalıdır. Avukatlığın bir kamu hizmeti olduğu gerçeğinin, serbest meslek niteliğinin altında ezilmesine izin verilmemeli, yargıda savunmayı temsil eden avukatlar serbest rekabet koşullarına mahkum edilmemelidir” şeklinde konuştu. BİRLİKTE MÜCADELE VURGUSU Yılmaz, son olarak şunları kaydetti: “Biz avukatlar, avukatın gereksiz görülmediği, savunmanın yok sayılmadığı bir yargı düzeni istiyoruz. Sahip olduğumuz donanımın, en önemlisi emeğimizin karşılığı olan, hak ettiğimiz koşullarda, onurlu bir şekilde yaşamak ve mesleğimizi sürdürmek istiyoruz. İzmir Barosu olarak taleplerimizi gündemde tutmak, yaşama geçirilmesini sağlamak için, siz değerli meslektaşlarımızla omuz omuza, yan yana durarak her zeminde, yılmadan, usanmadan çalışacağımıza, engelleri aşmak için birlikte mücadeleye devam edeceğimize; söz veriyoruz.”  

"Savunmanın yok sayılmadığı yargı düzeni istiyoruz" Haber

"Savunmanın yok sayılmadığı yargı düzeni istiyoruz"

ÇAĞLA GENİŞ İzmir Barosu, "Avukatlığı itibarsızlaştırmanıza, avukatları yoksullaştırmanıza karşı sözümüz var'" konulu basın açıklaması düzenledi. Bayraklı'daki adliye binası önünde gerçekleştirilen açıklamada, "Avukatız buradayız" ve "Mesleğimizi savunuyoruz" yazılı dövizler taşındı. Avukatlar adına basın açıklamasını İzmir Barosu Başkanı Av. Sefa Yılmaz okudu.  NE SUSTUK NE SUSACAĞIZ! Avukatların bir yandan fiziksel şiddetin hedefi haline geldiğini, bir yandan da ekonomik olarak güçsüzleştirildiğini söyleyen Yılmaz, "Biz avukatlar, bir hakkın tespiti, bir hakkın teslimi için görevimizi yaparken, hukuk düzeni içinde, yargılama süreçlerinde müvekkillerimizin hakları için mücadele ederken, Cumhuriyetimizi ve cumhuriyet değerlerini savunurken, kendi haklarımızı ve mesleğimizi de korumak ve savunmak durumundayız. Bu onurlu mesleği seçerken, sürdürürken yaşadığımız zorluklara karşı sessiz kalmamız elbette ki mümkün değil. Ne dün sustuk, ne bugün susuyoruz, ne de yarın susacağız. Bugün, avukatlar  itibarsızlaştırılırken, bir taraftan fiziksel şiddet hedefi haline gelmiş diğer taraftan ise ekonomik olarakta güçsüzlestirilmiştir. Avukatı bir kamu hizmetinin öznesi olarak görmeyen ve topluma bu şekilde yansıtan anlayış, yeterli ve gerekli eğitimin verilemediği çok sayıda hukuk fakültesinin açılmasına yol vermekle kalmadı, meslek tekelimizi daraltarak, avukatın görev aldığı yargı süreçleri ve işlemlerde başka meslek mensuplarına yetki vererek yaşamımızı daha da zorlaştırdı" dedi. VAR OLMA SAVAŞI Yaşanan ekonomik zorluklara değinen Yılmaz, "Ülkemiz ekonomisinde bugüne dek benzeri görülmemiş olumsuzluklar, avukatın iş alanlarının daraltılmasıyla birleştiğinde ayakta kalmakta güçlük çekiyoruz. Özellikle genç meslektaşlarımız, ekonomik düzenin yarattığı zorluklarla karşı karşıya geldiğinde, mutsuzluğun ve umutsuzluğun sürüklediği bir zeminde var olma savaşı veriyor. Artık nefes almakta zorlandığımız bu süreçte, aşağıda sıraladığımız taleplerin kabulü ve yerine getirilmesi için birlikte, yeni bir yol açıyoruz" ifadelerini kullandı. SAVUNMANIN TALEPLERİNİ SIRALADI Açıklamasının devamında talepleri sıralayan Yılmaz, "Adli Yardım ve CMK ücretleri, verilen kamu hizmetinin değeri ve saygınlığı ile orantılı olarak arttırılmalıdır. Bu hizmetlere ilişkin ücretler, gecikmeksizin, zamanında ve eksiksiz olarak ödenmelidir. Avukatlık hizmeti, kuvvetler ayrılığının yargı ayağında verilen, temel insan hakları kapsamındaki savunma hakkı kapsamında verilen bir kamu hizmetidir. Bireyin ve toplumun temel bir ihtiyacı avukatlar tarafından karşılanmaktadır. Bu kapsamda elde edilen kazancın vergilendirilmesinde bu husus dikkate alınmalı, başta Adli Yardım ve CMK olmak üzere, avukatlık ücretinden alınan KDV yüzde 1'e indirilmeli, gelir vergisi oran ve miktarlarında iyileştırmeler yapılmalıdır. Asgari ücrete, emekli ve memur maaşlarına oransal olarak büyük artışlar getirildiği şu günlerde, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi yeniden ve ivedilikle düzenlenmeli ve iyileştirmeler yapılmalıdır. Avukatlık ücreti alacağına, bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizine tabi tutulmalıdır. Bağlı çalışan avukatın alacağı asgari ücret, mesleğin onuruna yaraşır bir şekilde belirlenmeli, yazılı sözleşme zorunluluğu getirilmeli ve bu sözleşmeler barolar tarafından denetlenmelidir. Stajyer avukatlar, staj dönemlerinde, sigortalanarak, staj yapıl süre boyunca asgari ücretten az olmayacak şekilde devlet tarafından ücret verilmeli, özlük hakları düzeltilmeli. İnsan ve meslek onuruna yaraşır staj ortamı sağlanmalıdır. Avukatlığın bir kamu hizmeti olduğu gerçeğinin, serbest meslek niteliğinin altında ezilmesine izin verilmemeli, yargıda savunmayı temsil eden avukatlar serbest rekabet koşullarına mahkum edilmemelidir. Serbest çalışan avukatlar teşvik edilmeli, emeklilik için gerekli gün sayısı 9 binden en az 7 bin 200’e indirilmeli, aylık sigorta prim miktarları düşürülmelidir. Yeni hukuk fakülteleri açılmamalı, var olan fakültelerin kontenjanları azaltılmalıdır. Son yıllarda sayıları giderek artan yenileriyle birlikte, tüm hukuk fakültelerinde nitelikli eğitimin verilmesi için düzenlemeler yapılmalı, akademik yapıları güçlendirilmeli ve hukuk fakültelerine kabul için ilk 50 bin sınırlaması getirilmelidir. Özel hukuk alanında resmi şekil şartına tabi olan tapu işlemleri, noter işlemleri gibi her türlü işlemlerde, avukata yönelik fiziksel şiddetin önlenmesi için gerekli önlemler alınmalı, adliyelerde, keşif ve haciz mahallerinde emniyet güçleri bulundurulmalıdır" şeklinde konuştu. BİRLİKTE MÜCADELE VURGUSU Yılmaz, son olarak şunları kaydetti: "Biz avukatlar, avukatın gereksiz görülmediği, savunmanın yok sayılmadığı bir yargı düzeni istiyoruz. Sahip olduğumuz donanımın, en önemlisi emeğimizin karşılığı olan, hak ettiğimiz koşullarda, onurlu bir şekilde yaşamak ve mesleğimizi sürdürmek istiyoruz. İzmir Barosu olarak taleplerimizi gündemde tutmak, yaşama geçirilmesini sağlamak için, siz değerli meslektaşlarımızla omuz omuza, yan yana durarak her zeminde, yılmadan, usanmadan çalışacağımıza, engelleri aşmak için birlikte mücadeleye devam edeceğimize söz veriyoruz." 

Milli hava aracı 4 ülkede daha göreve başlıyor Haber

Milli hava aracı 4 ülkede daha göreve başlıyor

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ), dünyanın önde gelen havacılık buluşmalarından ParisAirshow'da ANKA ürün ailesinin uydu kontrollü üyesini sergiliyor. TUSAŞ ANKA Ürün Başmühendisi Ziya Doğan, AA muhabirine, 16 yılı aşkın süredir projede görev yaptığını söyledi. "ANKA bizim ilk göz ağrımız, göz bebeğimiz." diyen Doğan, aracın ilk uçuşunun 2010, ilk teslimatının ise 2017 yılında yapıldığını anımsattı. Doğan, ANKA projesinde geliştirmeyi hiç bırakmadıklarını belirterek, 2021 yılında "operatif ANKA" olacak şekilde aracı bir anlamda güncelledikleri bilgisini verdi. ANKA'nın havada kalış süresinin 30 saatin üzerine çıktığını, platform üzerinde birçok yerlileştirme faaliyeti gerçekleştirildiğini, 4 farklı kameranın entegre edildiğini anlatan Doğan, yabancı menşeli sistemleri tüm sensörler, haberleşme link setleri dahil bütünüyle yerlileştirmeyi hedeflediklerini bildirdi. Doğan, yurt içinde 4 kullanıcıya ANKA'ları teslim ettiklerine dikkati çekerek, "ANKA'nın toplam uçuş süresi yaklaşık 200 bin saati buldu." dedi. Aracın harp ortamında ciddi bir deneyimine sahip olduğunu vurgulayan Doğan, şöyle konuştu: "Yurt dışında bir kullanıcımız ANKA'yı aktif olarak kullanıyor. 2023'ün kalan kısmında 4 ülkede daha teslimatlarımızı yapacağız ve buralarda ANKA aktif olarak kullanılmaya başlanacak. 2024 yılında da bu ülkelere bir ülkeyi daha katmayı hedefliyoruz. Bu ülkelerin hepsiyle sözleşmeler yapıldı ve teslimatlar gerçekleştirilecek." Kullanıcıya uygun çözümlerle gelişiyor ANKA'da tüm müşteri ihtiyaçlarını sağlayacak şekilde uçak üzerindeki entegrasyon faaliyetlerini aralıksız sürdürdüklerini ifade eden Doğan, bu kapsamda radar sistemlerini çoklamaya, kullanıcı ihtiyaçlarına göre yeni sistemler entegre etmeye, kamera ve uydu anten setlerini platforma kazandırmaya yönelik çalışmalar yaptıklarını kaydetti. Ziya Doğan, ANKA'nın ihracat başarılarına ilişkin de şu değerlendirmede bulundu: "İhracat başarısının arkasında yatan en önemli özelliğin kullanıcı ihtiyaçlarını karşılamak üzere özveriyle çalışan bir ekip olduğunu düşünüyorum. Kullanıcı bizden aslında bir çözüm bekliyor. Hem yurt içinde hem yurt dışında bize 'Ne yapabilirsiniz?' diye soruyorlar. Önce yerli çözümlerle, yapamıyorsak yabancı çözümlerle kullanıcının ihtiyaçlarını giderebilecek şekilde, tümüyle ona odaklanarak tasarım ve üretim faaliyetlerini başlatıyoruz." Yürüttükleri temaslar ve görüşmelerden yola çıkarak ANKA'ya ilginin çok fazla olduğunu vurgulayan Doğan, heyetlerin geçmişe göre daha spesifik sorular sorduklarını, ihtiyaçlara hızlı cevap verilebiliyor olmasının da insansız sistemlere ilgiyi artırdığını söyledi. Doğan, "ANKA hayatına keşif-gözetleme sistemi olarak başlamıştı, sonrasında elektronik harp, deniz üstü harbi, hava-yer taarruz gibi çoklu rol özellikleri ekledik. Bu özellikler tüm ülkelerin dikkatini çekiyor. Kendi ihtiyaçlarını karşılayabilecek şekilde bizden talepte bulunuyorlar." diye konuştu. AA

“Savunmanın yok sayılmadığı bir yargı düzeni istiyoruz!” Haber

“Savunmanın yok sayılmadığı bir yargı düzeni istiyoruz!”

ÇAĞLA GENİŞ İzmir Barosu, 5 Nisan Avukatlar Günü dolayısıyla Bayraklı’daki Adliye Binası’nda eş zamanlı basın açıklaması düzenledi. Kamuda görev yapan avukatların hak ve taleplerine dikkat çekilen açıklamayı, Baro Başkanı Av. Sefa Yılmaz okudu. Avukatların görevlerini yaparken maruz kaldığı baskı ve şiddete dikkat çeken Yılmaz, son dönemde yargı alanında yapılan yasal düzenlemeleri de eleştirdi. “Avukatın gereksiz görülmediği, savunmanın yok sayılmadığı bir yargı düzeni istiyoruz” diyen Yılmaz, bağımsız ve tarafsız bir yargı için mücadele etmeyi sürdüreceklerini vurguladı. HEPSİNE TEŞEKKÜR BORÇLUYUZ 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremleri anarak konuşmasına başlayan Yılmaz, “Bu yıl, 5 Nisan Avukatlar Günü’nü, Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 11 ilimizde büyük bir yıkıma ve binlerce can kaybına neden olan depremin gölgesinde kutluyoruz. Yitirdiklerimizin acısını, devletin kurumlarının acizliği karşısındaki öfkemizi, yasımızı öteleyip harekete geçen, ayni ve nakdi yardım organizasyonuna katılan, gönüllü olarak bölgeye giden meslektaşlarımız, stajyerlerimiz, İzmir Barosunun onurlu tarihine yeni bir sayfa eklemişlerdir. Hepsine teşekkür borçluyuz” dedi. SALDIRIYA UĞRUYORUZ, ÖLDÜRÜLÜYORUZ Avukatlara yönelik baskılara ve şiddet olaylarına dikkat çeken Yılmaz, “Hukuk kuralları içinde var olan bir hakkın tespiti, teslimi için çalışıyoruz. Anayasanın 2. maddesinde tanımı yapılan ‘laik, demokratik ve sosyal hukuk devletinin’ tüm kurum ve kurallarının yerle bir edildiği, hukuki güvenlik ve belirlilik ilkelerinin yok sayıldığı bir düzende görev yapıyoruz. Mesleğimizi yaparken, duruşma salonlarından yaka paça dışarıya çıkarılıyoruz, tehdit ediliyoruz, adliyelerde, haciz mahallerinde saldırıya uğruyoruz, öldürülüyoruz. Ülkemiz ekonomisinde bugüne dek benzeri görülmemiş olumsuzluklar, avukatın iş alanlarının daraltılmasıyla birleştiğinde ayakta kalmakta, nefes almakta zorlanıyoruz. Özellikle genç meslektaşlarımız, ekonomik düzenin yarattığı zorluklarla karşı karşıya geldiğinde, mutsuzluğun ve umutsuzluğun sürüklediği bir zeminde var olma savaşı veriyor. Bizler, vekaletname, vasiyetname, miras sözleşmesi, vb. işlerin, yargı mensubu olan biz avukatlar tarafından düzenlenmesi için mücadele ederken, giderek ödemekte zorlandığımız hatta ödeyemediğimiz vergi ve SGK prim miktarları artarken, yıllar içinde meslek tekelimizin kapsamı daraltılmış, avukatlık görevi ve mesleği kapsamındaki işlerin diğer başka meslek mensupları tarafından yürütülmesine olanak sağlanmıştır” ifadelerini kullandı. SESİMİZİN KISILMASI AMAÇLANMAKTA İktidar tarafından yapılan düzenlemeler ile avukatların güçsüzleştirildiğini ve baroların etkisinin azaltılmaya çalışıldığını dile getiren Yılmaz, şunları söyledi: “Geçtiğimiz günlerde ‘Yargıda Yeni Düzenlemeler’ adlandırmasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen ve yürürlüğe giren yeni yasa hükümleri ile, bundan önce gündeme getirilen ve ‘Yargı Reformu’ olarak sunulup yasalaşan tüm düzenlemelerde olduğu gibi, yine avukatların güçsüzleşmesi, baroların etkisinin azaltılması ve seslerinin kısılması amaçlanmaktadır. Yurttaşların hak arama özgürlüğüne ve bu kapsamda adalete erişim hakkına doğrudan müdahale anlamına gelen, ‘Dava Şartı Arabuluculuk’ kapsamı genişletilmiş, avukat yargı sürecinin değil adeta bir pazarlığın öznesi hale getirilmiştir. Mesleğin ilk 5 yılında, baro keseneği alınmamasına ilişkin düzenleme, ilk bakışta genç meslektaşlarımızın lehine bir düzenleme gibi görünse de, baroların avukatlara sağladığı hizmetlerin yerine getirilmesini imkansız hale getirecektir. ‘Çoklu Baro’ ve Türkiye Barolar Birliği’nde hakkaniyete aykırı temsil düzenlemelerinin bir devamı olan bu yasanın amacı, avukatı, baroları daha da itibarsızlaştırmak, daha da güçsüzleştirmektir.” BOYUN EĞMEYECEĞİZ “İzmir Barosu olarak, avukatın gereksiz görülmediği, savunmanın yok sayılmadığı bir yargı düzeni istiyoruz” diyen Yılmaz, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Sahip olduğumuz donanımın, en önemlisi emeğimizin karşılığı olan, hak ettiğimiz koşullarda yaşamak ve mesleğimizi sürdürmek için, bağımsız ve tarafsız bir yargı için, özgürlük, demokrasi, adalet için mücadele etmeye devam edeceğiz. Artık yeter! Mesleğimize yönelen ekonomik ve fiziksel şiddet sarmalına boyun eğmeyeceğiz! Sesimizi duyurmak ve gücümüzü göstermek için her alanda var olduk, var olacağız! Bu kararlılıkla tüm meslektaşlarımızın Avukatlar Günü’nü en içten dileklerimizle kutluyoruz.”

Kızılelma orta irtifa testini başarıyla geçti Haber

Kızılelma orta irtifa testini başarıyla geçti

Uçuş testine eşlik eden Bayraktar AKINCI da kamerasıyla Bayraktar Kızılelma'yı gökyüzünde izledi.Açıklamada görüşlerine yer verilen Selçuk Bayraktar Bayraktar Kızılelma'nın orta irtifadaki sistem tanımlama testini başarıyla tamamladığını belirterek, "Bu gerçekleştirdiğimiz üçüncü test oldu. Bundan sonra da geliştirme faaliyetlerimiz kapsamında birçok testimiz devam edecek." ifadelerini kullandı. "2024'ün başında Kızılelma'nın seri üretimine başlamayı hedefliyoruz" Açıklamada görüşlerine yer verilen Selçuk Bayraktar, Bayraktar Kızılelma'nın orta irtifadaki sistem tanımlama testini başarıyla tamamladığını belirterek, "Bu gerçekleştirdiğimiz üçüncü test oldu. Bundan sonra da geliştirme faaliyetlerimiz kapsamında birçok testimiz devam edecek." ifadelerini kullandı.2024'ün başında Kızılelma'nın seri üretimine başlamayı hedeflediklerini aktaran Bayraktar, "Bunun yanında heyecanla ilk uçuşunu beklediğimiz, dünyanın kısa pistli gemilerine inip kalkabilen ilk SİHA'sı olacak Bayraktar TB3'ün de ilk uçuşuna hazırlanıyoruz. Tüm bu gelişmeler vatanımıza ve milletimize hayırlı uğurlu olsun. Bayraktar TB3 ve Bayraktar Kızılelma inşallah İstanbul'da 27 Nisan ve 1 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek TEKNOFEST'te milletimizle buluşacak. Tüm milletimizi teknolojinin kalbinin çaptığı yere Milli Teknoloji Hamlesi'nin merkezi olan TEKNOFEST'e, İstanbul'a, Atatürk Havalimanı'na bekliyoruz." yorumunu yaptı. Rekor sürede uçtu Baykar'ın yüzde 100 öz sermayesi ile yola çıktığı Bayraktar Kızılelma projesi 2021'de başladı. 14 Kasım 2022'de üretim hattından çıkan TC-ÖZB kuyruk numaralı Bayraktar Kızılelma, Çorlu'da bulunan AKINCI Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’ne intikal etti. Burada yer testlerini süratli bir şekilde başarıyla tamamladıktan sonra 14 Aralık 2022 tarihinde ilk uçuşunu gerçekleştirdi. Bayraktar Kızılelma bir yıl gibi rekor bir sürede gökyüzü ile buluştu. 23 Ocak 2022 tarihinde ikinci uçuşuyla Sistem Tanımlama Testini başarıyla tamamladı.AA  

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.