TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Psikolojik sıkıntıların birçoğu ekonomik sebepli

Son yıllarda kendilerine en çok hangi rahatsızlıklar nedeniyle başvurulduğu konusunda açıklamalarda bulunan psikologlar, Türkiye’de çoğunlukla ekonomik sıkıntı çeken kişilerin bu tarz sorunlar yaşadığını belirtti

Haber Giriş Tarihi: 19.09.2023 05:43
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Psikolojik sıkıntıların birçoğu ekonomik sebepli

Dünya’nın en sinirli ülkeleri içinde ilk sıralarda yer alan Türkiye, son birkaç yılda özellikle ekonomik krizin de etkisiyle oldukça yıprandı. Psikolojik sorunların doğrudan ya da dolaylı olarak muhakkak ekonomiye bağlandığını söyleyen uzmanlar, maddi yetersizliklerin başta gelecek kaygısı olmak üzere öfke ve uykusuzluk gibi rahatsızlıklara yol açtığını dile getirdi. Öte yandan insanların ruhsal olarak iyileşmek için yapılabilecekleri aktivitelerin de pahalı olmasının kısır bir döngüye neden olduğunu söyleyen uzmanlar, “İlişki veya iş problemi yaşayan bir kişi kendini spor faaliyetleri veya sinema, seyahat gibi sosyal kaynaklarla sakinleştirebiliyorken bu aktiviteler şu an lüks olarak değerlendiriliyor. Ekonomik kaygı doğrudan bir mesele olmasa bile psikolojik baş etme kaynaklarını engellediği için aşılabilecek sorunlar kronik hale geliyor” şeklide konuştu.

“DÜNYAYI TEHDİT OLARAK ALGILIYORLAR”

Psikolog Aslı Macit, danışanlarıyla yaptığı görüşmelerin neredeyse yüzde 90’ında mutlaka ekonomik bir konunun gündeme geldiğini, Türkiye’deki kişilerin en ufak bir ekstra giderde kendilerini oldukça güvensiz hissederek derin bir kaygı yaşadıklarını belirtti. Macit, iş yerinde yaşanılan mobbing ve anlaşmazlıkların dahi bir yerde ekonomik sebeplere bağlandığını belirterek “İş problemleri yalnızca iş yeri sorunları olarak karşılanmıyor. Ekonomik baskıdan dolayı daha çok yıkım yaratıyor ve soğuk kanlılıkla çözülebilecek konular hayati bir meseleye dönüşüyor. Kişiler memnun olmadıkları işlerde çalışma zorunluluğu hissediyor. Bu durum sorunların artmasına ve çözümsüz kalmasına neden oluyor. Geleceği öngörememek, aile geçiminin tehdit altına girmesi kişilerin büyük bir karamsarlık ve çaresizlik hissettiriyor. Özellikle ailenin geçimini sağlayan kişilerde öfke ve uykusuzluk problemleri oldukça fazla görülüyor. Bununla beraber çocuklarda dahi ekonomik sorunların psikolojik yansımalarını görüyoruz. Çocuklar ilkokul dönemlerinden itibaren bir şeylerin fiyatı ile daha çok ilgileniyor ve ailelerinin ekonomik kaygılarıyla benzer kaygıları yaşıyorlar. Bu durum onların baş etmelerinin çok zor olduğu bir konu çünkü doğrudan güven duyguları zedeleniyor. Dünyayı tehdit olarak algılıyorlar” ifadelerini kullandı.

aslı macit

ÇÖZÜLEMEYEN SORUNLAR SİLSİLESİ

Macit, vatandaşın ekonomik sıkıntılardan dolayı yaşadığı bunalımın ortadan kalkması için yapabileceği temel unsurlardan olan hobi ve sporun da oldukça pahalı olmasının bu durumu daha da tetiklediğini vurgulayarak “İlişki veya iş problemi yaşayan bir kişi kendini spor faaliyetleri veya sinema, seyahat gibi sosyal kaynaklarla sakinleştirebiliyorken bu aktiviteler şu an lüks olarak değerlendiriliyor. Ekonomik kaygı doğrudan bir mesele olmasa bile psikolojik baş etme kaynaklarını engellediği için aşılabilecek sorunlar kronik hale geliyor. Yaşam kalitesi düşüyor. Kişiler ekonomi ile yaşanan sorun arasına sıkışıp kalıyor. Bu perspektiften baktığımızda şu an ülkedeki yaşanan birçok sorun ya doğrudan ekonomi kaynaklı ya da ekonomi sebepli çözülemeyen sorunlar. Ekonomik çıkmazda çaresizlik pandemisi yaşıyoruz” açıklamasını yaptı.

“BAĞIMLILIK PROBLEMLERİ GİDEREK ARTTI”

Son yıllarda danışanlarının çoğunda hem sosyal hayatla ilgili hem de iş hayatıyla ilgili çeşitli tükenmişlik belirtileri gözlemlediğini söyleyen Uzm. Klinik Psikolog Metin Olataş ise “Bu tükenmişlik hali zaten hali hazırda var olan bazı kırılgan yapıları, sosyal ve ekonomik olarak zorlu hayat koşulları ile birlikte tavan yaparak kendini göstermektedir. Pek çok danışan depresyonda olduklarını, sıklıkla dile getirmektedir. Ancak hayatta kalma gayesinde oldukları için depresyona direndiklerini gözlemlediğim için kendilerine depresyon tanısı yerine depresif ruh hali tanımlaması ile yaklaşmayı tercih etmekteyim. Söylemdeki bu küçük farklılık bile kişilerin kendilerini daha iyi hissetmelerine ve bir şeyleri değiştirebileceklerine dair inançlarını arttırmaya destek olmaktadır. Yukarıda bahsettiğim ana problemlerin eşlikçisi olarak kişilerarası problemler, sosyal endişeler, varoluşsal kaygılar da danışanlarda gözlemlediğim ve üzerinde çalıştığım ana temalardan bazılarıdır. Bu şikayetlerle gelen danışanların ciddi bir kısmında da madde kullanımı ve davranışsal, duygusal bağımlılık problemleri de son zamanlarda giderek arttığını ve yaygınlaştığını gözlemlemekteyim” dedi.

metin olataş-4

“SOSYALLİĞE ADAPTE OLAMIYORLAR”

Uzm. Klinik Psikolog Simge Tekin de son yıllarda Kovid-19 sebebiyle evlere kapanılmasının özellikle çocuklar ve ergenler üzerinde olumsuz etkiler yarattığını ve çocukların ve ergenlerin sosyalleşmeye kaldıkları yerden devam etmekte zorlandıklarını dile getirdiği açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Son yıllarda çocuk, ergen danışanlarda farklı şikayetlerle kliniğe başvurularla karşılaşıyorum. Çocuklarda genellikle okula alışmakta güçlük, korku ve kaygılarda artış gözlemliyorum. Okula alışmaktaki güçlüğün sosyal problemlerden kaynaklandığını, ebeveyn çocuk arasındaki ilişki ve bağlanmanın bozulmasından ziyade çoğunlukla evde büyüyen çocukların okula gittiklerinde arkadaş ve öğretmenleriyle ilişki kurmakta güçlük çekerek sosyal zorlanma ile birlikte evde kalmak istemesiyle karşılaşıyorum. Yani, Kovid-19 salgınının bize getirdiği sosyal problemler çocukların hayatında okul adaptasyon güçlüğüymüş gibi görülebiliyor. Ergenlerde ise daha çok telefon- tablet ve oyun bağımlılığı gözlemliyorum. Bunun da temel sebebinin yine sosyalleşmekte güçlük olduğunu genellikle söyleyebilirim.”

simge tekin

BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Her 10 kişiden 8’i ekonomi ‘kötü’ diyor

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.