TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Barodan GGM önünde açıklama: Avukata erişim hakkı engelleniyor!

İzmir Barosu, Harmandalı Geri Gönderme Merkezi önünde avukatlığı engelleyen keyfi uygulamalara ve hukuksuzluğa son verilmesi talebiyle basın açıklaması yaptı. Açıklama esnasında merkezde tutulan mülteciler ve göçmenlerin pencerelerden “Su yok”, “Bizi buradan kurtarın” diye bağırdığı duyuldu

Haber Giriş Tarihi: 22.08.2023 11:20
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Barodan GGM önünde açıklama: Avukata erişim hakkı engelleniyor!

Türkiye’de hakkında idari gözetim kararı bulunan sığınmacı ve mültecilerin geçici olarak tutulduğu Geri Gönderme Merkezleri (GGM), yıllardır kötü muamele ve hatta kimi zaman işkence iddialarıyla gündeme geliyor. Daha önce Gaziantep Oğuzeli’deki ve İzmir Harmandalı’dakiler başta olmak üzere çok sayıda GGM’den benzer şikayetler gelmiş ve intihar vakaları yaşanmıştı. Son olarak İzmir Barosu, İzmir’in Çiğli ilçesinde bulunan Harmandalı Geri Gönderme Merkezi önünde “Avukatlığı Engelleyen Keyfi Uygulamalara ve Hukuksuzluğa Derhal Son Verin” konulu basın açıklaması gerçekleştirdi. Geri Gönderme Merkezi’nde tutulan müvekkilleriyle görüşmek isteyen avukatlara uygulanan keyfi ve hukuk dışı tutumlara tepki gösterilen açıklamaya, İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz’ın yanı sıra göç alanında çalışan avukatlar ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı. Avukatlar adına basın açıklamasını İzmir Barosu Göç ve İltica Komisyonu Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Ayşe Kaymak okudu. Öte yandan basın açıklamasının okunduğu sırada, Geri Gönderme Merkezi’nde tutulan mülteciler ve göçmenlerin demir parmaklı pencerelerden “Su yok”, “Bizi buradan kurtarın” ve “Yardım” diye bağırarak seslerini duyurmaya çalıştığı duyuldu.

baro_ilkses

DERHAL SON VERİN

İzmir Geri Gönderme Merkezi’nde tutulan müvekkilleriyle görüşmek veya dosya incelemek üzere GGM’ye giden avukatlara yönelik keyfi ve hukuk dışı bir şekilde işlem yaptırmama, uzun saatler bekletme, nezaketsiz ve kaba tutumların yapılan tüm başvuru, çözüm önerilerini de kapsayan görüşmelere rağmen devam ettirildiğini belirten Kaymak, “Son olarak, Baromuza çok sayıda avukat tarafından iletilen GGM’ye giriş sırasında, müvekkileriyle görüşme ve dosya inceleme talepleri sırasında karşılaştıkları haksız, kanuna ve anayasaya aykırı işlem ve nezaketsiz tutumlara ilişkin yakınmalar üzerine İzmir GGM yetkililerine Avukatlık Kanunu ve ilgili yasa hükümlerini hatırlatmak ve hukuka aykırı uygulamalarına derhal son vermeleri gerektiği uyarısında bulunmak üzere burada bulunuyoruz. Hatırlatıyoruz! Keyfi ve kanuna aykırı uygulamalar ve yönergelerle avukatların mesleğini ifa etmesini engelleyemezsiniz” dedi.

İLGİLİ MADDELERİ HATIRLATTI

Açıklamanın devamında Avukatlık Kanunu’nun ilgili maddelerine atıfta bulunan Kaymak, “1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 1. Maddesi ‘Avukatlık, kamu hizmeti ve serbest bir meslektir. Avukat, yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil eder’ demektedir. Avukatlık Kanunu, ‘Avukatlığın amacı’ başlıklı 2’nci maddesinde: ‘…Yargı organları, emniyet makamları, diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüsleri, özel ve kamuya ait bankalar, noterler, sigorta şirketleri ve vakıflar avukatlara görevlerinin yerine getirilmesinde yardımcı olmak zorundadır…’ hükmünü düzenlemektedir. 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun geri gönderme merkezlerinde yabancılara sağlanacak hizmetler başlıklı 59. maddesinin 1-b hükmünde kişilerin avukatlarına erişebilmesi için gerekli imkanların sağlanacağı hükmü mevcuttur. Kamu Denetçiliği Kurumu’nun 2020/3516 Başvuru No 14/08/2020 Karar Tarihli Tavsiye Kararı’nda belirtildiği üzere ‘İdare tarafından savunma makamının temsilcisi olan avukatlara karşı nezaket kurallarına uygun hareket edilmesi, görevlerini yerine getirirken gerekli imkân ve kolaylığın sağlanması adına avukatların bekleyebilecekleri uygun bir yerin gösterilmesi ve bu konuda gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir.’ İzmir GGM’de avukatların müvekkiliyle görüştürülmesi ve dosya incelemesi için saatlerce bekletilmesi, kimi zamanda keyfi bir şekilde görüştürülmemesi avukatların görevlerini yerine getirmesine engel olacak boyuta ulaşmıştır” ifadelerini kullandı.

ANAYASA HÜKÜMLERİNİN İHLALİDİR

Anayasanın ‘Hak arama hürriyeti’ başlıklı 36. maddesi ile herkesin avukata erişim hakkının güvence altına alındığını dile getiren Kaymak, “Temel bir hak olarak tanımlanan avukata erişim hakkının kısıtlanması ancak kanunlarla mümkün iken kurum içi ‘hizmet yönergesi’ gibi kanuna aykırı uygulamalar ile kurumunuzda tutulu kişiler nezdinde hak kısıtlamasının yapılması Anayasa Mahkemesi ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarıyla kısıtlama kriteri olarak kabul edilen ‘demokratik bir toplumda gereklilik, meşruluk ve ölçülülük’ ilkelerini de aykırıdır. Avukatların müvekkilleriyle görüşmesinin kanuna aykırı şekilde düzenlenen kurum içi yönergelerle belirlenen x-ray cihazından geçme, telefonunu girişte teslim etme gibi şartlara bağlanması, kişinin tutulduğu kurum yetkilileri tarafından; bu görevin ifasının engellenmesi ile kişinin mahkemeye erişim hakkının güvencesi olan avukata erişim hakkının kasten engellenmesi demektir. Başka bir deyişle ‘temel bir hak olan adil yargılanma hakkının güvencesi olan avukata erişim hakkının kanuna aykırı yönergelerle veya kurum amiri talimatı’ ile engellenmiş olması açıkça anayasa hükümlerinin ihlalidir” diye konuştu.

MÜCADELEDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ

İzmir Barosu olarak mesleğe yönelik fiili engellemelere karşı mücadeleyi sürdüreceklerini kaydeden Kaymak, “Mesleki faaliyetleri kapsamında GGM’ye giden avukatların saatlerce bekletilmesi, keyfi bir şekilde müvekkilleriyle görüşmelerinin engellenmesi, müvekkillerinin dosyalarının tamamına erişimin engellenmesi, görevli memurlar ve özel güvenlik ve jandarma tarafından avukatlara yönelik nezaketsiz ve kaba tutumlar ‘kamu görevlisinin görevini yapmasını engellemek’ suçunu oluşturacağından bu uygulamalardan derhal vazgeçilmesi gerekmektedir. Bu uygulama ve tutumlar hukuka aykırı olduğu gibi kamu yararı gözetmeyen ve kurumlar arası nezaket kurallarına da aykırıdır. ‘Personel yetersizliği’, ‘fiziki şartlar’, ‘yoğunluğu azaltmak’ gibi hukuki dayanaktan yoksun ve gerçekçi olmayan gerekçeler yerine sadece sorunları çözme iradesinin yeterli olduğu ve son derece basit önlem ve düzenlemelerle sorunları çözebilecekken baroların çözüm önerilerinin dikkate alınmaması kanuna aykırıdır. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 76/1 hükmünde baroların kuruluş ve nitelikleri ‘...meslek düzenini, ahlâkını, saygınlığını, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak, avukatların ortak ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla tüm çalışmaları yürüten, tüzel kişiliği bulunan, çalışmalarını demokratik ilkelere göre sürdüren kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır.’ ifadeleriyle tanımlanmıştır. Bu kapsamda İzmir Barosu olarak mesleğimize yönelik fiili engellemelere karşı mesleğimizi savunmaktan ve mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz” açıklamasını yaptı.

BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: İzmir Barosu’ndan hukukçu vekillere mektup

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.