‘21 Nisan 2023 Hatay Hızlı Değerlendirme Raporu’nu yayınlayan TTB, öne çıkan sorunlara ve önerilere dikkat çekti
Haber Giriş Tarihi: 30.04.2023 09:06
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
SULTAN GÜMÜŞ KAYA
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Olağandışı Durumlarda Hızlı Değerlendirme ve Müdahale Ekibi, ‘21 Nisan 2023 Hatay Hızlı Değerlendirme Raporu’nu yayınladı. Hatay’a ilişkin genel gözlemlerin yer aldığı raporda barınma konusunda yaşanan sorunlar sıralandı.
Raporda, barınma ihtiyacının en görünür sorun olduğu, ayrıca içecek ve kullanma suyu, tuvalet, yıkanma, hijyen, beslenme, ısınma veya serinleme, bulaşıcı hastalıklar, sağlık hizmetlerine ulaşım, kronik hastaların durumu, Suriyeli mültecilerin sorunları ve internet altyapısı gibi sorunların yaşandığı belirtildi.
BARINMAYA DAİR SORUNLAR…
Raporda öne çıkanlar şöyle: “AFAD kontrolünde olan çadır kentlerin o yörenin okulunda görevli okul müdürü veya müdür yardımcılarından atanan bir yöneticisi mevcut. Nispeten daha düzenli yemek, içme/kullanma suyuna ulaşabildikleri, banyo yapabildikleri ve tuvaletleri olan çadır kentlere yerleşenler kendilerini şanslı görüyor. Asıl sorun düzensiz diye adlandırılan ve kimisi belediyeler ve gönüllü kuruluşlar tarafından oluşturulmuş kontrolsüz çadır kentlerde. Bu yerleşkelerde hijyen son derece bozuk, kullanma ve içme suyu bulmak zor, tuvaletler ise çok kötü durumda. Sağlık hizmeti ise neredeyse hiç yok. Yerel belediyenin getirdiği tankerlerle taşınan suyun kullanıldığı ve yine belediye, AFAD ve gönüllü kuruluşların sağladığı yemeklerle açlığın giderilmeye çalışıldığı bir hayatta kalma mücadelesi veriliyor.''
''ÇADIR YERLEŞKELERİ KADERİNE TERK EDİLMİŞ DURUMDA''
''Bir de evini terk etmek istemeyen ve bahçesine veya bulabildiği boş alana çadırını kurmuş olanlar mevcut. Su, yemek, tuvalet, banyo, hijyen gibi her tür temel ihtiyacın kişinin kendisi karşılamak zorunda. Öbekler halinde ve kent geneline yayılmış bu çadır yerleşkeleri tamamen kaderine terk edilmiş durumda. Konteynır kentler nispeten daha sağlıklı bir yerleşim düzeni sağlıyor. Ama görebildiğimiz konteynırlar daha çok hastaneler çevresinde personel yerleşimine yönelik ve Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından oluşturulmuş yerleşke ve maddi durumu nispeten iyi olan vatandaşın kendi olanakları ile aldığı konteynırlardan oluşuyor.”
HEKİMLERİN ÖNERİLERİ…
Raporda sunulan öneriler ise şu şekilde: “Hekimlerin barınma ve temel ihtiyaçlarının (tuvalet, banyo, beslenme, güvenlik, internet altyapısı, klima vb.) oluşturulduğu bölgesel koteynırlarla ASM’lerin hizmete alınması, birinci basamak hizmetlerin başlatılması özellikle bebek-çocuk aşıları, gebe takipleri oturtulmalı ve sevk zinciri aktif hale getirilmeli. Sağlam ASM’lerde bölgenin hekimleri yetersiz ise gönüllü ve/veya rotasyoner hekimler ile aktif hale getirilmelidir. İkinci ve üçüncü basamaklarda ise hekimlerin barınma ve temel ihtiyaçlarının sağlandığı konteynır kentler oluşturulmalı, basit ameliyatlar ama özellikle doğum yaptırılacak, kronik hastaların bakımlarının yapılacağı alanlar oluşturulmalıdır. Mevcut sahra tipi hastaneler çadır kentlerin yakınlarına kurulmalı ve kent geneline yaygınlaştırılmalı. Çalışacak sağlık personelinin her tür temel ihtiyacının karşılandığı ve düzenli rotasyonun sağlanabildiği bir organizasyon kurulmalıdır. Tüm depremzede sağlık çalışanlarına ücretleri tam ve düzenli ödenmeli hatta ek bütçe ile fazla ödeme yapılması gerekir.''
DEPREM KENTLERİ KOLEKTİF BİR PLANLAMAYLA YENİDEN YAPILANMALI
''Yıkımın boyutlarının anormal olması şehrin toparlanmasının uzun yıllar alacağı göz önüne alınırsa sağlık hizmetlerinin sürdürülebilir olması için bölgesel prefabrik yapılar ile ASM ve hastaneler kurularak hizmete başlamaları en uygun çözüm gibi görünmektedir. Öncelikle sağlık çalışanlarının bu prefabrik yapılara aileleri ile birlikte yerleştirilmeleri planlanmalıdır. Hatay ve diğer deprem kentleri gelecekte de olacak şiddetli depremlere hazırlıklı olacak şekilde akılcı, rasyonel, bilimsel ve kolektif bir planlama ile yeniden yapılanmalı, özellikle sağlık kurum ve kuruluşları asla bir daha böyle bir yıkıma uğramamalıdır.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
‘21 Nisan 2023 Hatay Hızlı Değerlendirme Raporu’nu yayınlayan TTB, öne çıkan sorunlara ve önerilere dikkat çekti
SULTAN GÜMÜŞ KAYA
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Olağandışı Durumlarda Hızlı Değerlendirme ve Müdahale Ekibi, ‘21 Nisan 2023 Hatay Hızlı Değerlendirme Raporu’nu yayınladı. Hatay’a ilişkin genel gözlemlerin yer aldığı raporda barınma konusunda yaşanan sorunlar sıralandı.
Raporda, barınma ihtiyacının en görünür sorun olduğu, ayrıca içecek ve kullanma suyu, tuvalet, yıkanma, hijyen, beslenme, ısınma veya serinleme, bulaşıcı hastalıklar, sağlık hizmetlerine ulaşım, kronik hastaların durumu, Suriyeli mültecilerin sorunları ve internet altyapısı gibi sorunların yaşandığı belirtildi.
BARINMAYA DAİR SORUNLAR…
Raporda öne çıkanlar şöyle: “AFAD kontrolünde olan çadır kentlerin o yörenin okulunda görevli okul müdürü veya müdür yardımcılarından atanan bir yöneticisi mevcut. Nispeten daha düzenli yemek, içme/kullanma suyuna ulaşabildikleri, banyo yapabildikleri ve tuvaletleri olan çadır kentlere yerleşenler kendilerini şanslı görüyor. Asıl sorun düzensiz diye adlandırılan ve kimisi belediyeler ve gönüllü kuruluşlar tarafından oluşturulmuş kontrolsüz çadır kentlerde. Bu yerleşkelerde hijyen son derece bozuk, kullanma ve içme suyu bulmak zor, tuvaletler ise çok kötü durumda. Sağlık hizmeti ise neredeyse hiç yok. Yerel belediyenin getirdiği tankerlerle taşınan suyun kullanıldığı ve yine belediye, AFAD ve gönüllü kuruluşların sağladığı yemeklerle açlığın giderilmeye çalışıldığı bir hayatta kalma mücadelesi veriliyor.''
''ÇADIR YERLEŞKELERİ KADERİNE TERK EDİLMİŞ DURUMDA''
''Bir de evini terk etmek istemeyen ve bahçesine veya bulabildiği boş alana çadırını kurmuş olanlar mevcut. Su, yemek, tuvalet, banyo, hijyen gibi her tür temel ihtiyacın kişinin kendisi karşılamak zorunda. Öbekler halinde ve kent geneline yayılmış bu çadır yerleşkeleri tamamen kaderine terk edilmiş durumda. Konteynır kentler nispeten daha sağlıklı bir yerleşim düzeni sağlıyor. Ama görebildiğimiz konteynırlar daha çok hastaneler çevresinde personel yerleşimine yönelik ve Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından oluşturulmuş yerleşke ve maddi durumu nispeten iyi olan vatandaşın kendi olanakları ile aldığı konteynırlardan oluşuyor.”
HEKİMLERİN ÖNERİLERİ…
Raporda sunulan öneriler ise şu şekilde: “Hekimlerin barınma ve temel ihtiyaçlarının (tuvalet, banyo, beslenme, güvenlik, internet altyapısı, klima vb.) oluşturulduğu bölgesel koteynırlarla ASM’lerin hizmete alınması, birinci basamak hizmetlerin başlatılması özellikle bebek-çocuk aşıları, gebe takipleri oturtulmalı ve sevk zinciri aktif hale getirilmeli. Sağlam ASM’lerde bölgenin hekimleri yetersiz ise gönüllü ve/veya rotasyoner hekimler ile aktif hale getirilmelidir. İkinci ve üçüncü basamaklarda ise hekimlerin barınma ve temel ihtiyaçlarının sağlandığı konteynır kentler oluşturulmalı, basit ameliyatlar ama özellikle doğum yaptırılacak, kronik hastaların bakımlarının yapılacağı alanlar oluşturulmalıdır. Mevcut sahra tipi hastaneler çadır kentlerin yakınlarına kurulmalı ve kent geneline yaygınlaştırılmalı. Çalışacak sağlık personelinin her tür temel ihtiyacının karşılandığı ve düzenli rotasyonun sağlanabildiği bir organizasyon kurulmalıdır. Tüm depremzede sağlık çalışanlarına ücretleri tam ve düzenli ödenmeli hatta ek bütçe ile fazla ödeme yapılması gerekir.''
DEPREM KENTLERİ KOLEKTİF BİR PLANLAMAYLA YENİDEN YAPILANMALI
''Yıkımın boyutlarının anormal olması şehrin toparlanmasının uzun yıllar alacağı göz önüne alınırsa sağlık hizmetlerinin sürdürülebilir olması için bölgesel prefabrik yapılar ile ASM ve hastaneler kurularak hizmete başlamaları en uygun çözüm gibi görünmektedir. Öncelikle sağlık çalışanlarının bu prefabrik yapılara aileleri ile birlikte yerleştirilmeleri planlanmalıdır. Hatay ve diğer deprem kentleri gelecekte de olacak şiddetli depremlere hazırlıklı olacak şekilde akılcı, rasyonel, bilimsel ve kolektif bir planlama ile yeniden yapılanmalı, özellikle sağlık kurum ve kuruluşları asla bir daha böyle bir yıkıma uğramamalıdır.”
Son Girilen Haberler
Resmi Gazete'de yayımlandı: 36 bin sağlık personeli alınacak
Sözleşmeli 36 bin sağlık personeli istihdamı kapsamındaki sağlık birimlerinin yeniden belirlenmesine ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı karar Resmi Gazete'de yayımlandı
TED Aliağa Koleji'nde işten çıkarma: Sendika ve veliler birlikte mücadele ediyor
İzmir'in Aliağa ilçesinde bulunan TED İzmir Aliağa Koleji'nde, kurumun maaş politikasına karşı tepkiler artıyor. Yaşadıkları stres, sıkıntı ve geçim kaygısı nedeniyle hasta olan 22 öğretmenden biri, okul yönetimi tarafından işten çıkarıldı. Öğretmenin raporunun "Fenni olarak uygun olmadığı" iddiasıyla gerekçelendirilen bu karar, sendika ve velilerin tepkisini çekti
DEÜ 6 proje ile Türkiye’nin zirvesinde yer aldı
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) 1001 – ‘Cumhuriyetimizin 100. Yılı Özel Çağrısı’na yapılan başvurular neticesinde destek almaya hak kazanan projeler belli oldu. Türkiye’nin saygın yükseköğretim kurumlarından birisi olan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), 6 proje desteği ile Türkiye birincisi olarak önemli bir başarı elde etti