TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Türk Tabipleri Birliği

Türk Tabipleri Birliği haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türk Tabipleri Birliği haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

14 Mart Tıp Haftası’na doğru giderken… Hekimlerin 14 acil talebi! Haber

14 Mart Tıp Haftası’na doğru giderken… Hekimlerin 14 acil talebi!

Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve tabip odaları, düzenledikleri basın toplantısı ile 14 Mart Tıp Haftası’na giderken ‘Hekimlerin 14 Acil Talebi’ni açıkladı, 16 Mart 2024 günü İstanbul’da yapılacak Büyük Hekim Yürüyüşü’ne çağrıda bulundu. “14 Mart’a giderken 14 talebimizle yeniden hatırlatıyoruz” denilen basın açıklamasında, “TTB’nin sağlıkta şiddet yasa teklifi, şiddetsiz, güvenli çalışma ortamları için mekânsal önlem önerileri kabul edilmelidir. Güvenli çalışma ortamlarının sağlanması idarecilerin sorumluluğundadır. Şiddet olaylarında idarecilerin sorumluluğu öncelikli olarak dikkate alınmalıdır” ifadeleri kullanıldı. HEKİMLERDE EK GÖSTERGE ÜST SINIRI 7600’E YÜKSELTİLMELİ Açıklamanın devamında, “Hekimlerin/sağlık emekçilerinin dinlenme koşulları, sağlık hizmetinde hataya sevk etmeyecek şekilde yeniden düzenlenmelidir. Doktor dinlenme odaları, emzirme odaları, kreş her sağlık kurumunda yeterli sayıda sağlanmalıdır. Nöbet ertesi izin, idarecilerin insafına bırakılmamalıdır. Pandemilerde, pandemiye yol açan hastalık, sağlık emekçileri için illiyet bağı aranmadan meslek hastalığı kabul edilmelidir. Sağlık emekçileri için fiili hizmet süresi zammı 120 gün olmalıdır. Hekimlerde ek gösterge üst sınırı 7600’e yükseltilmelidir. Tüm sağlık emekçilerine hakları olan, hiçbir koşuldan negatif etkilenmeyen, emekliliğe yansıyan, gerçek enflasyona uygun, insanca yaşayabilecekleri tek kalem maaş verilmelidir. Emekli sandığı, SSK, Bağ-Kur emekli aylıkları arasındaki uçurum giderilmeli, tüm emekli hekim aylıkları yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalı, tüm hekimler emeklerinin hakkı ölçüsünde emekli ikramiyesi alabilmelidir” sözlerine dikkat çekildi. PARASIZ BİR SAĞLIK SİSTEMİ İNŞA EDİLMELİ Son olarak ise “Vergide adalet istiyoruz! Vergi dilimi üst sınırı yüzde 15 olmalıdır. Muayene süreleri, bilimsel ve nitelikli sağlık hizmeti gözetilerek düzenlenmelidir. Acil servislerde yeşil alan kaldırılmalı, poliklinik hizmeti verilmemelidir. Sağlık ortamına dair düzenlemeler, TTB ve ilgili sağlık emek-meslek örgütlerinin görüşleriyle yapılmalıdır. Atamalar bilimsel ölçütlere ve liyakate dayalı olmalıdır. Tıp fakültesi ve tıpta uzmanlık eğitimi kontenjanları, eğitimin niteliği gözetilerek azaltılmalıdır. Koruyucu sağlık sisteminin öncelendiği, güçlü ve bölge tabanlı birinci basamak, basamaklandırılmış ve parasız bir sağlık sistemi inşa edilmelidir” çağrısı yapıldı.

Hekimlerden kanun teklifine rest: Sağlık torbaya sığmaz! Haber

Hekimlerden kanun teklifine rest: Sağlık torbaya sığmaz!

Türk Tabipleri Birliği (TTB) ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi hakkındaki itiraz ve değerlendirmelerini bir basın açıklaması ile paylaştı. TTB Merkez Konseyi 2. Başkanı Dr. Ali İhsan Ökten tarafından basın açıklaması okundu. Ökten, “Bu kanun teklifinin, toplumun sağlıksızlaşması pahasına özel sermayenin kârını ve tekelleşmesini amaçlayan sağlık politikalarının uygulanması için hekimler/sağlık emekçileri üzerindeki tahakkümü artırmanın ve son aylarda daha da belirginleşen Anayasa tanımazlığın devamı olduğu net bir şekilde görülmektedir. Meslektaşlarımızın haklarının daha fazla zarar görmemesi adına kanun teklifine yönelik her türlü girişimde bulunacağımızı yeniden ifade ediyoruz” dedi. HER KOŞULDA İTİRAZLARIMIZI YÜKSELTECEĞİZ Basın açıklamasında geçen diğer ifadeler ise şöyle: “Kanun teklifinde yer alan değişikliklerin ülkemiz sağlık ortamına, hekimlerin/sağlık emekçilerinin ekonomik ve özlük haklarına, çalışma koşullarına bir iyileştirme getirmeyeceği açıktır. Bu değişiklikler ile şu an sağlık alanında yaşanan şiddetten aylar sonraya verilen poliklinik ve ameliyat randevularına, yurtdışına hekim göçünden malpraktis davalarına, ilaç sıkıntısından tıbbi ve cerrahi malzeme sıkıntılarına kadar herhangi bir sorun çözülemediği gibi mevcut sorunlar derinleşecektir. Kanun teklifi, iki gün önce TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmeye başlandı ve ilk 14 madde maalesef hızla kabul edildi. Toplumun sağlığını daha da geriye götürecek olan bu kanun teklifinin geri çekilmesi için TBMM’deki tüm milletvekillerine daha yüksek bir sesle çağrıda bulunuyor ve bir kez daha uyarıyoruz. Sağlıklı koşullarda çalışıp haklarımızı alabildiğimiz, toplum sağlığını korumayı önceleyen bir sağlık sistemini mümkün kılana dek TTB ve SES olarak hekimler/sağlık emekçileri ve toplumla birlikte her koşulda itirazlarımızı yükselteceğiz.”

Hekimlerden Sağlık Bakanlığı’na yazı: Hekimler altyapısı uygun olmayan hastanelere atanıyor! Haber

Hekimlerden Sağlık Bakanlığı’na yazı: Hekimler altyapısı uygun olmayan hastanelere atanıyor!

Türk Tabipleri Birliği (TTB), hekimlikte yan dal uzmanlığı başta olmak üzere zorunlu hizmet kaldırılması ve yerine motive edici mekanizmaların oluşturulması için Sağlık Bakanlığı’na bir yazı yazdı. Yazının başında devlet hizmeti yükümlülüğünün, ülkenin bütün bölgelerine sağlık hizmetinin götürülmesini amaçlamakla birlikte; hekimlerin geleceklerini planlamasını engellediği, istemediği yer ve koşullarda çalışmayı dayattığı, hekimlerin en temel haklarına zarar verdiği ve toplumla ilişkilerini bozarak toplum sağlığını olumsuz etkilediği belirtildi. ÜÇ KEZ ZORUNLU HİZMET! Hekimlerin pratisyenlikte ve sonrasında hem uzmanlıkta hem de yan dal uzmanlığında olmak üzere üç kez zorunlu hizmet ile karşı karşıya kalması nedeniyle ana dallarına göre atama istediğine dikkat çekilen yazıda; bu durumun da yan dal uzmanlık kadrolarının boş kalmasına yol açtığı, istifa ve göç olgusunu tırmandırdığı kaydedildi. Yazıda Türk Çocuk Acil Tıp ve Yoğun Bakım Derneği’nin ‘Hekim ve İnsan Gücü’ başlıklı raporuna atıfla önümüzdeki yıllarda çocuk hastalıkları yan dallarında hekim açığının kaçınılmaz olduğu kaydedildi. HEKİMLERİN VE TOPLUMUN MUTLU OLACAĞI… Yan dal uzmanlığı için zorunlu hizmete giden hekimlerin altyapısı uygun olmayan hastanelere atandığı ve uzmanlık alanında tedavi olanağı sağlanamadığı da dile getirilen yazıda şu ifadelere yer verildi: “Mevcut sağlık sistemi ve sağlık altyapısı koşullarında zorunlu hizmetin sağlık hizmetlerine olumlu bir etkisi bulunmadığı açıkça görülmektedir. Önemli olan eşitsizliklerle mücadele edilmesi, koruyucu sağlık hizmetlerini temel alan bir kurguyla toplumun hastalanmasının önüne geçilmesi ve yan dal uzmanlığından başlanılarak zorunlu hizmetin kaldırılmasıdır. Sağlık hizmetlerinin dağılımındaki bozukluk, ancak diğer faktörlerin (teknoloji, sağlık çalışanlarının dağılımı, politik amaçlı atamaların terk edilmesi vb.) düzeltilmesi ile motive edici yaklaşımları içeren hekim dağılımı çalışmalarının birlikte yürütülmesi yoluyla giderilebilir. Bu şekilde, hekimlerin ve toplumun mutlu ve sağlıklı olacağı bir sağlık ortamı gelişebilecektir.” Son olarak ise “Bakanlığınız tarafından konunun gündeme alınarak; yan dal uzmanlığında mecburi hizmetin kaldırılması, ekonomik ve özlük hakların geliştirilmesi, yan dal uzmanlarının mekan, teknolojik donanım, çalışan yönünden uygun koşullar bulunan hastanelere atamalarının yapılacak şekilde atama programları düzenlenmesi işlemleri için gerekli düzenlemelerin yapılmasını talep ederiz” denildi.

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi ve 42 tabip odasından Yargıtay çıkışı Haber

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi ve 42 tabip odasından Yargıtay çıkışı

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi ve 42 tabip odası, yargıda yaşanan krize dair yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Yıllardır adalet ve özgürlüklerin ortadan kaldırılmasına dönük adımlar, kalan kırıntıları da yok etme yönünde ilerlerken; otoriterleşen sistem, halkın iradesiyle seçilmiş milletvekilinin Anayasa Mahkemesi tarafından verilen hak ihlali kararını uygulamamak için, Yargıtay 3. Dairesi eliyle hukuk darbesi gerçekleştirmiş, Anayasa’nın 153. maddesini yok sayan bir karara ve girişime imza atmıştır.” NORMATİF SİSTEMİN DAYANAĞI DA KALMAMIŞTIR “Uzun zamandır belirsizlik yaratma kapasitesinin güçlenmesine tanıklık ettiğimiz bir dönemde Yargıtay’ın kararı Anayasa’nın ilgasına işaret etmektedir ve artık cevap vermesi gereken yasama organıdır” denilen açıklamada, “Ancak yasama organı fiilen ortadan kaldırıldığı, yasama ve yürütme özdeşleştiği için normatif sistemin dayanağı da kalmamıştır. Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi ve tabip odaları olarak; bu hukuksuzlaştırma ve anayasasızlaştırma müdahalesinin derhal sonlandırılmasını ve karara imza atan Yargıtay 3. Dairesi üyeleri hakkında gereğinin yapılmasını talep ediyoruz” ifadeleri kullanıldı. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- TTB: Sağlıkta şiddetin önlenmesine dönük somut adımlar atılmıyor

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.