Obezite ve stresin olumsuz etkileri "sanat terapisi" ile azaltılabilir
Obezite ve stresin olumsuz etkileri "sanat terapisi" ile azaltılabilir
Karabük Üniversitesi Safranbolu Fethi Toker Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eda Öz Çelikbaş, sanat terapisinden yararlanarak obezite ve stresin olumsuz etkilerini azaltmanın mümkün olabileceğini belirtti.
Haber Giriş Tarihi: 04.11.2023 11:41
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: AA
Avrupa ülkeleriyle de çalışmalar yürüttüğünü aktaran Çelikbaş, sanat terapisi kavramının 1942'de literatüre girdiğini ifade etti.
Çelikbaş, sanat terapisi kavramının özellikle Avrupa ve ABD'de yayıldığını anlatarak "Geleceğin en büyük iki olumsuz durumu var. Biri stres, diğeri obezite. Avrupa bununla ilgili ciddi çalışmalar yapıyor çünkü hazır tüketim çok fazla. Bizde yine organik tüketim daha iyi. Biz her şeyi hazır almıyoruz ama onlar her şeyi hazır aldığı ve refah seviyesi de çok yüksek olduğu için stres ve obeziteden ciddi anlamda etkilenecek Avrupa ve Amerika. Sanat terapisi, ilerleyen yıllarda stres bağlamında çokça faydalanacağımız bir alan." diye konuştu.
Obezite ve stresin olumsuz etkilerine değinen Çelikbaş şunları kaydetti:
"İnsanlar bazı şeyleri daha hızlı yaşamak istiyor. Teknoloji çok hızlı. Bunlarla ilgili sadece sanat terapisi en muhteşem ya da kesinlikle ortadan kaldıracak çözüm tabii ki değil ama disiplinler üstü bağlamda birlikte çalışmamız gerekiyor. Mesela obezite bağlamında beslenme ve diyetetik alanından arkadaşlarımızla bizlerin birlik olup müfredat hazırlamamız gerekiyor. Bir kere uğraş terapilerinin liseden itibaren müfredata eklenmesi gerekiyor, sanat terapileri de aynı şekilde. Üniversitelerde yetişkin eğitimi ya da hayat boyu öğrenme bölümlerine ağırlık verilmesi gerekiyor."
"Stres kaygı yaratıyor, kaygının akabinde de anksiyete oluyor"
Çelikbaş, insanların ne yapması gerektiğini ve gelecekte hangi tehditlerle karşı karşıya kalacaklarını bilmediğine işaret ederek"Öz şefkat dediğimiz; kendi öz bakımları ve kendileriyle baş başa kalma halleri de oldukça yetersiz. Öz şefkati unuttuğumuz anlarda ne yapacağımızı da bilmediğimiz için bu, zaman zaman kendimizle de çatışmamıza sebep oluyor" dedi.
Genel olarak stresin kaygı oluşturduğunu, kaygının akabinde de anksiyete yaşandığını dile getiren Çelikbaş şöyle devam etti:
"Ne yapacağını bilmeme durumu da insanları çaresizliğe sürükleyebiliyor. Bu da duygusal yeme alışkanlığını destekliyor ve obeziteye gidiyor. Mutsuzluk, duygu durumunda değişiklik de doğal olarak stres yaratmış oluyor. Aslında her şey evrensel boyutta birbiriyle bağlantılı. Doğuda da olsa batıda da olsa aslında hepimizin yaşadığı sıkıntılar da bir noktada ortak. O yüzden müfredatlarda sanat terapisine ciddi anlamda yer verilmesi, desteklenmesi gerekiyor. Türkiye'de bu alanda yapılması gerekenler öncelikle lisans, yüksek lisans, doktora eğitiminin açılması."
Çelikbaş, sanat terapisi alanında dernek faaliyetlerinin yürütülmesi, uluslararası bağlamda Avrupa ve ABD'deki federasyon ve derneklerle bağlantıya geçilmesi gerektiğini kaydetti.
Üniversitelerde sanat terapisi birimlerinin de kurulması gerektiğini anlatan Çelikbaş, medikososyal ve psikososyal merkezlerin de yaygınlaştırılması gerektiğini sözlerine ekledi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Karabük Üniversitesi Safranbolu Fethi Toker Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eda Öz Çelikbaş, sanat terapisinden yararlanarak obezite ve stresin olumsuz etkilerini azaltmanın mümkün olabileceğini belirtti.
Avrupa ülkeleriyle de çalışmalar yürüttüğünü aktaran Çelikbaş, sanat terapisi kavramının 1942'de literatüre girdiğini ifade etti.
Çelikbaş, sanat terapisi kavramının özellikle Avrupa ve ABD'de yayıldığını anlatarak "Geleceğin en büyük iki olumsuz durumu var. Biri stres, diğeri obezite. Avrupa bununla ilgili ciddi çalışmalar yapıyor çünkü hazır tüketim çok fazla. Bizde yine organik tüketim daha iyi. Biz her şeyi hazır almıyoruz ama onlar her şeyi hazır aldığı ve refah seviyesi de çok yüksek olduğu için stres ve obeziteden ciddi anlamda etkilenecek Avrupa ve Amerika. Sanat terapisi, ilerleyen yıllarda stres bağlamında çokça faydalanacağımız bir alan." diye konuştu.
Obezite ve stresin olumsuz etkilerine değinen Çelikbaş şunları kaydetti:
"İnsanlar bazı şeyleri daha hızlı yaşamak istiyor. Teknoloji çok hızlı. Bunlarla ilgili sadece sanat terapisi en muhteşem ya da kesinlikle ortadan kaldıracak çözüm tabii ki değil ama disiplinler üstü bağlamda birlikte çalışmamız gerekiyor. Mesela obezite bağlamında beslenme ve diyetetik alanından arkadaşlarımızla bizlerin birlik olup müfredat hazırlamamız gerekiyor. Bir kere uğraş terapilerinin liseden itibaren müfredata eklenmesi gerekiyor, sanat terapileri de aynı şekilde. Üniversitelerde yetişkin eğitimi ya da hayat boyu öğrenme bölümlerine ağırlık verilmesi gerekiyor."
"Stres kaygı yaratıyor, kaygının akabinde de anksiyete oluyor"
Çelikbaş, insanların ne yapması gerektiğini ve gelecekte hangi tehditlerle karşı karşıya kalacaklarını bilmediğine işaret ederek"Öz şefkat dediğimiz; kendi öz bakımları ve kendileriyle baş başa kalma halleri de oldukça yetersiz. Öz şefkati unuttuğumuz anlarda ne yapacağımızı da bilmediğimiz için bu, zaman zaman kendimizle de çatışmamıza sebep oluyor" dedi.
Genel olarak stresin kaygı oluşturduğunu, kaygının akabinde de anksiyete yaşandığını dile getiren Çelikbaş şöyle devam etti:
"Ne yapacağını bilmeme durumu da insanları çaresizliğe sürükleyebiliyor. Bu da duygusal yeme alışkanlığını destekliyor ve obeziteye gidiyor. Mutsuzluk, duygu durumunda değişiklik de doğal olarak stres yaratmış oluyor. Aslında her şey evrensel boyutta birbiriyle bağlantılı. Doğuda da olsa batıda da olsa aslında hepimizin yaşadığı sıkıntılar da bir noktada ortak. O yüzden müfredatlarda sanat terapisine ciddi anlamda yer verilmesi, desteklenmesi gerekiyor. Türkiye'de bu alanda yapılması gerekenler öncelikle lisans, yüksek lisans, doktora eğitiminin açılması."
Çelikbaş, sanat terapisi alanında dernek faaliyetlerinin yürütülmesi, uluslararası bağlamda Avrupa ve ABD'deki federasyon ve derneklerle bağlantıya geçilmesi gerektiğini kaydetti.
Üniversitelerde sanat terapisi birimlerinin de kurulması gerektiğini anlatan Çelikbaş, medikososyal ve psikososyal merkezlerin de yaygınlaştırılması gerektiğini sözlerine ekledi.
BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Sağlık turizminde diş tedavisine yoğun ilgi
Kaynak: AA
Son Girilen Haberler
Midyat Fen Lisesi ülkemizin eğitiminde destan yazmaya devam ediyor
Midyat Fen Lisesi 2015 yılında eğitim-öğretim faaliyetlerine başladı. 2019 yılında mezun vermeye başlayan okul, geçen sene yapılan 2023 YKS sınavında 40 tıp puanı alan öğrencileriyle büyük bir başarıya imza attı. Bu başarı, Midyat Fen Lisesi'nin eğitim alanındaki uzun süreli gayretlerinin bir yansıması oldu. Son 5 yılda 150'den fazla öğrencisini tıp fakültelerine yerleştirebilmenin gururunu yaşamakta. Fakat başarıları sadece tıp alanıyla sınırlı değil; yüzlerce öğrenci mühendislik, diş hekimliği, hukuk ve eczacılık fakültelerinde eğitim alma hakkı elde etti
İzmir haber: Sürücülere buradan geçmek istemiyor
İzmir merkezde birçok ilçenin bağlantı noktasında yer alan Yeşildere Köprülü Kavşağı adeta ‘Survivor'u andırıyor. Her gün binlerce taşıtın geçtiği ve onlarca kazanın meydana geldiği kavşakta yaşanan karmaşa sürücülere zor anlar yaşatıyor.
İzmir elektriksiz kalacak! 3 Mayıs İzmir elektrik kesintisi listesi
İzmir'de elektrik kesintisi listesi... İzmir'de elektrik ne zaman gelecek? 3 Mayıs 2024 Cuma günü hangi ilçelerin hangi mahallelerinde elektrik kesintisi yaşanacak?