TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Kuraklık riski artıyor üretici kara kara düşünüyor

Yağışların yetersiz olması nedeniyle özellikle hububat üretiminin risk altında olduğunu dile getiren Çiftçi, su kaynaklarının iyi yönetilmesi gerektiğini vurguladı: “Su sorunu artık bizim için gelip geçici bir sorun değil!”

Haber Giriş Tarihi: 25.10.2023 06:01
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Kuraklık riski artıyor üretici kara kara düşünüyor

Sıcaklık rekorları kırılan yaz mevsiminin ardından ekim ayının sonlarına gelinmesine rağmen henüz yağışlar etkisini göstermedi. Hava sıcaklıkları mevsim normallerinin üzerinde seyrederken, barajlardaki su seviyeleri de alarm veriyor. Kuraklık nedeniyle en çok sıkıntıyı çeken ve toprağın ekime hazır hale gelmesi için yağış bekleyen çiftçiler ise kara kara düşünüyor. Yağışların yetersiz olması nedeniyle özellikle hububat üretiminin risk altında olduğunu dile getiren Yüksek Ziraat Mühendisi Ferdan Çiftçi, “Su sorunu artık bizim için gelip geçici bir sorun değil. Her zaman önümüzde duran bir sorun olacak” dedi. Su kaynaklarının iyi yönetilmediğini de sözlerine ekleyen Çiftçi, damla sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması ve desteklenmesi gerektiğini belirtti.

GELİP GEÇİCİ BİR SORUN DEĞİL

Her geçen gün tüm dünyada etkisini gösteren kuraklığın artık gelip geçici bir sorun olmadığının altını çizen Çiftçi, “Su sorunu artık bizim için gelip geçici bir sorun değil. Her zaman önümüzde duran bir sorun olacak. Bu bazen suyun azlığı ile bazen de aşırı yağışlarla zarar şeklinde ama toplamda bir su eksikliği ve su düzensizliği ile mücadele edeceğiz. İklim değişikliğinin getirdiği sonuçları hep beraber yaşıyoruz ve yaşamaya da devam edeceğiz gibi gözüküyor. Geçen yıl da kurak bir dönem geçirmiştik. Düzensiz yağışlar almıştık. İzmir için konuşacak olursak toplamda 600-700 mm’yi gördük ama bunu birkaç gün içerisine sıkışan yağışlarla aldığımız ve dağılımı da düzensiz olduğu için sıkıntı devam ediyor. Bu hem yer altı sularında kendini gösteriyor, eskiden 50-100 metrelerden çekiliyordu şimdi 250 metrelerden bahsediyoruz” diye konuştu.

BARAJLAR ALARM VERİYOR

Baraj doluluk oranlarındaki düşüşe dikkat çeken Çiftçi, “Bizim için önemli verilerden biri de barajların doluluk oranları. Barajlardaki su miktarı bize bir fikir veriyor. En büyük yüzeysel su kaynağımız olan Tahtalı Barajı’nda toplam su miktarımız 104 milyon metreküp. Geçen yıl aynı toplam su miktarımız ise 144 milyon metreküp. 40 milyon metreküplük bir azalışa işaret ediyor bu. Geçen yıl kullanılabilir su miktarımız 125 milyon metreküp iken, 2023 yılında ise bu rakam 85 milyon metreküp. Aynı azalma burada da söz konusu. Yağışlara baktığımızda da Türkiye çapında genel bir yağış azalışı olduğunu veriler bize söylüyor. Eylül ayında Ege Bölgesi’nde yağış aldık. Ama yetmedi. Yağışlı gün sayısı da önemli. Ekim ayında ise yağış almadık. O nedenle burada da bir sıkıntı olacak gibi gözüküyor. Yağışlı gün sayısı, yağmurun ne zaman düştüğü ve nereye düştüğü önemli. Su toplama havzalarına mı yoksa kent merkezine mi düştü? Bizim için su havzalarına düşen su miktarı önemli. Tarım açısından da yağmurun dağılımı önemli” ifadelerini kullandı.

HUBUBAT ÜRETİMİNİ ETKİLEYECEK

Yağışların yetersiz olması nedeniyle özellikle hububat üretiminin risk altında olduğunu dile getiren Çiftçi, “Hububat ekimi yaklaşıyor, ekim yapılmadan önce toprağın nemlenmesi tohumun çimlenebilmesi için önemli. Ve büyüme sürecinde de çok yağış almaması önemli zarar oluşmaması açısından. Hala yağmur yağmamış olması en çok hububatlar açısından sorun yaratıyor. Hava sıcaklıkları da yüksek seyrediyor. Ekim sonuna geldik ama hala 26-28 dereceleri görüyoruz. Eğer böyle devam ederse yaş sebze de zarar görülebilir. İlk etkilenecek olan hububatlar. Yani arpa, buğday, çavdar, yulaf türü ürünler. Özellikle buğdayda ciddi sorunlar var. Su ve verim ilişkisini göz ardı etmemek gerekiyor. Yeterince su veremezseniz verimde düşüşleri ne yazık ki hep beraber yaşıyoruz. Geçtiğimiz yılların rekoltelerine baktığımızda da bunu net olarak söyleyebiliriz” diye konuştu.

SUYU İYİ YÖNETMEK ZORUNDAYIZ

Kuraklığın tek sebebinin susuzluk olmadığını ve su kaynaklarının iyi yönetilmediğini vurgulayan Çiftçi, “Aslında almamız gereken toplam yağışları hemen hemen alıyoruz. Bazı yıllar fazla bazı yıllar ise eksik. Ama bu yağışlar hem düzensiz hem de su kullanımımızda sıkıntılar var. Temiz su kaynaklarımızı koruyamıyoruz. Temel sıkıntılarımızdan biri de bu. Su havzalarımızı koruyamıyoruz, buralar madencilik, enerji faaliyetleri ve evsel atıklar ve tarımsal kirleticilerle tehdit altında. Gediz, Bakırçay ve Büyük Menderes ve Küçük Mendereste bu kirlilikleri yaşıyoruz. Temiz su kaynaklarımıza sahip çıkmamız gerekiyor. Suyu iyi yönetmek zorundayız. Bu konuda zafiyetlerimiz var. ‘Su Yasası’ konusu ciddiyetle ele alınmıyor. Tarımda sulama sistemlerine ilişkin çalışmalar yapılması gerekiyor. Suyu tasarruflu ve verimli kullanarak tarımsal üretimimizi gerçekleştirmeliyiz. Damla sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması ve desteklenmesi gerekiyor” açıklamasını yaptı.

Bu haber de ilginizi çekebilir: Tarımsal girdi fiyat endeksi yıllık yüzde kaç arttı? İşte detaylar…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.