İzmir’de depremlerin her zaman devam edeceğini belirten Başkan Koray Çetin Önalan, ‘kentsel değişim’ için yetkililerin bir an evvel çalışmalara başlaması gerektiğini söyledi
Haber Giriş Tarihi: 18.08.2023 05:46
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
YAREN GÜZELKAN-ÖZEL HABER
İzmir ve açıklarında meydana gelen irili ufaklı depremler, vatandaşlarda panik yaratıyor. Akıllara İzmir’de büyük bir deprem yaşanır mı sorusu gelmesi üzerine açıklamalarda bulunan Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Koray Çetin Önalan, “İzmir’deki eski binaları dönüştürmek zorundayız. Şu andan itibaren kentsel dönüşümü hızlandırırken bir taraftan da ‘kentsel değişimi’ gerçekleştirmemiz lazım. Büyük kentlere göçü önlemediğimiz sürece deprem ve afet tehlikesi her zaman başımıza iş açacak” ifadelerini kullandı.
YAPMADIKLARIMIZ BİR GÜN BAŞIMIZA DERT AÇACAK
Yaşanan depremlerin olağan depremler olduğunu söyleyen Koray Çetin Önalan, Ege Bölgesi’nin dünyanın en yoğun sismik aktivitesinin olduğu yerlerden bir tanesi olduğunu belirterek deprem gerçeğinin var olduğunu unutmamamız gerektiği konusunda uyardı. Önalan, “Depremleri önlemek adına yapabileceğimiz konuları masaya yatırmamız gerekiyor. İzmir’in deprem çekincesi geçmişten beri var. Geçtiğimiz sabah yaşanan depremden sonra neyse ondan öncesinde de aynı. İzmir geçmişten bugüne bir sürü deprem geçirmiş ve bu depremler tekrarlanacaktır. Bizim İzmir’in herhangi bir ilçesinde ne zaman yıkıcı bir deprem yaşanır mı sorusundansa bundan sonra ne yapabiliriz sorusunu tartışmalıyız. Çok ciddi bir sorunla karşı karşıyayız ve bu sadece İzmir’in sorunu değil Türkiye’nin sorunudur. Bizim uzun vadeli düşünüp çok kısa vadeli depremlerin yıkımından çok bundan sonraki süreç içerisinde kentlerimizi nasıl daha yaşanabilir hale getirebileceğimizi düşünmemiz lazım. Yarın deprem olduğunu düşünelim yapabileceğimiz bir şey var mı? İnsanlara dışarıda yaşayın deprem tehlikesi var dediğimiz zaman insanlar ne zamana kadar dışarıda çadırlarda yaşayabilir? Zamanını tartışmak yerine şu aşamada neler yapmamız gerektiğini bilmeliyiz. Bizim bugüne kadar yapmadığımız şeyler var ve yapmadıklarımız bir gün başımıza dert açacak” dedi.
KENTLERE YAPILAN GÖÇLER ENGELLENMELİ
Kentlere yapılan göçlerin problemler yarattığına değinen Önalan, her yıl İstanbul’un nüfusuna 350 bin kişi eklendiğini ve bu kişi sayısı kadar İzmir’in nüfusunda da artış olduğunu söyleyerek “Göçle birlikte gelen o kadar insanı nerede barındırabiliriz? İzmir veya diğer büyük metropollerde öncelikli yerleşim alanları belirleyip nüfusumuza katılacak insanları barındıracak yerleri belirlemeliyiz. Bu konunun da öncesinde Türkiye’deki iç göçü de engellemeliyiz. İnsanların büyük kentlere göç etmesini engelleyecek tedbirler almamız gerekiyor ki insanlar ölmesin. 1927 yılında Türkiye’nin nüfusu 13,5 milyondu. O zamanlar köylerde yaşayan nüfus yüzdesi 75 iken, kentlerde yaşayan insanların yüzdesi ise 25’ti. Artık kentlere yapılan göçleri engellemek gerekiyor. İnsanları yaşadıkları yerde kalmalarını sağlamamız ve doyurmamız gerekiyor. İzmir’deki eski binaları da dönüştürmek zorundayız. Bizim şu andan itibaren kentsel dönüşümü hızlandırırken bir taraftan da kentsel değişimi gerçekleştirmemiz lazım. Büyük kentlere göçü önlemediğimiz sürece deprem ve afet tehlikesi her zaman başımıza iş açacak. Bu konuları tartışmamız gerekirken yaşanan artçı depremleri konuşmamız bize yarar sağlamıyor. Şu anı kurtarmamız mümkün değil ancak çalışmalara başlarsak önümüzdeki 15 yılı kısmen, 30 yılı da belki kurtarabiliriz. 17 Ağustos’un olduğu haftadayız. Üstünden 24 yıl geçti ve hiçbir şey yapmadık. Eğer 24 yıl önce sosyo-ekonomik boyutlarıyla depremler için önlemimizi alsaydık Doğu Anadolu depreminde de bu kadar kayıp vermezdik. Kayıpların çoğu büyük kentlerde ve biz göçü durdurmadığımız sürece bu konuları tartışmamızın hiçbir anlamı yok. Bilim insanları çalışmalarını sürdürüyor ve hala yeni aktif faylar bulunmaya devam ediyor. Merkezi yönetimlerin de yapması gereken kentsel değişimdir” diye konuştu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İzmir’de depremlerin her zaman devam edeceğini belirten Başkan Koray Çetin Önalan, ‘kentsel değişim’ için yetkililerin bir an evvel çalışmalara başlaması gerektiğini söyledi
YAREN GÜZELKAN-ÖZEL HABER
İzmir ve açıklarında meydana gelen irili ufaklı depremler, vatandaşlarda panik yaratıyor. Akıllara İzmir’de büyük bir deprem yaşanır mı sorusu gelmesi üzerine açıklamalarda bulunan Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Koray Çetin Önalan, “İzmir’deki eski binaları dönüştürmek zorundayız. Şu andan itibaren kentsel dönüşümü hızlandırırken bir taraftan da ‘kentsel değişimi’ gerçekleştirmemiz lazım. Büyük kentlere göçü önlemediğimiz sürece deprem ve afet tehlikesi her zaman başımıza iş açacak” ifadelerini kullandı.
YAPMADIKLARIMIZ BİR GÜN BAŞIMIZA DERT AÇACAK
Yaşanan depremlerin olağan depremler olduğunu söyleyen Koray Çetin Önalan, Ege Bölgesi’nin dünyanın en yoğun sismik aktivitesinin olduğu yerlerden bir tanesi olduğunu belirterek deprem gerçeğinin var olduğunu unutmamamız gerektiği konusunda uyardı. Önalan, “Depremleri önlemek adına yapabileceğimiz konuları masaya yatırmamız gerekiyor. İzmir’in deprem çekincesi geçmişten beri var. Geçtiğimiz sabah yaşanan depremden sonra neyse ondan öncesinde de aynı. İzmir geçmişten bugüne bir sürü deprem geçirmiş ve bu depremler tekrarlanacaktır. Bizim İzmir’in herhangi bir ilçesinde ne zaman yıkıcı bir deprem yaşanır mı sorusundansa bundan sonra ne yapabiliriz sorusunu tartışmalıyız. Çok ciddi bir sorunla karşı karşıyayız ve bu sadece İzmir’in sorunu değil Türkiye’nin sorunudur. Bizim uzun vadeli düşünüp çok kısa vadeli depremlerin yıkımından çok bundan sonraki süreç içerisinde kentlerimizi nasıl daha yaşanabilir hale getirebileceğimizi düşünmemiz lazım. Yarın deprem olduğunu düşünelim yapabileceğimiz bir şey var mı? İnsanlara dışarıda yaşayın deprem tehlikesi var dediğimiz zaman insanlar ne zamana kadar dışarıda çadırlarda yaşayabilir? Zamanını tartışmak yerine şu aşamada neler yapmamız gerektiğini bilmeliyiz. Bizim bugüne kadar yapmadığımız şeyler var ve yapmadıklarımız bir gün başımıza dert açacak” dedi.
KENTLERE YAPILAN GÖÇLER ENGELLENMELİ
Kentlere yapılan göçlerin problemler yarattığına değinen Önalan, her yıl İstanbul’un nüfusuna 350 bin kişi eklendiğini ve bu kişi sayısı kadar İzmir’in nüfusunda da artış olduğunu söyleyerek “Göçle birlikte gelen o kadar insanı nerede barındırabiliriz? İzmir veya diğer büyük metropollerde öncelikli yerleşim alanları belirleyip nüfusumuza katılacak insanları barındıracak yerleri belirlemeliyiz. Bu konunun da öncesinde Türkiye’deki iç göçü de engellemeliyiz. İnsanların büyük kentlere göç etmesini engelleyecek tedbirler almamız gerekiyor ki insanlar ölmesin. 1927 yılında Türkiye’nin nüfusu 13,5 milyondu. O zamanlar köylerde yaşayan nüfus yüzdesi 75 iken, kentlerde yaşayan insanların yüzdesi ise 25’ti. Artık kentlere yapılan göçleri engellemek gerekiyor. İnsanları yaşadıkları yerde kalmalarını sağlamamız ve doyurmamız gerekiyor. İzmir’deki eski binaları da dönüştürmek zorundayız. Bizim şu andan itibaren kentsel dönüşümü hızlandırırken bir taraftan da kentsel değişimi gerçekleştirmemiz lazım. Büyük kentlere göçü önlemediğimiz sürece deprem ve afet tehlikesi her zaman başımıza iş açacak. Bu konuları tartışmamız gerekirken yaşanan artçı depremleri konuşmamız bize yarar sağlamıyor. Şu anı kurtarmamız mümkün değil ancak çalışmalara başlarsak önümüzdeki 15 yılı kısmen, 30 yılı da belki kurtarabiliriz. 17 Ağustos’un olduğu haftadayız. Üstünden 24 yıl geçti ve hiçbir şey yapmadık. Eğer 24 yıl önce sosyo-ekonomik boyutlarıyla depremler için önlemimizi alsaydık Doğu Anadolu depreminde de bu kadar kayıp vermezdik. Kayıpların çoğu büyük kentlerde ve biz göçü durdurmadığımız sürece bu konuları tartışmamızın hiçbir anlamı yok. Bilim insanları çalışmalarını sürdürüyor ve hala yeni aktif faylar bulunmaya devam ediyor. Merkezi yönetimlerin de yapması gereken kentsel değişimdir” diye konuştu.
Son Girilen Haberler
DEÜ 6 proje ile Türkiye’nin zirvesinde yer aldı
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) 1001 – ‘Cumhuriyetimizin 100. Yılı Özel Çağrısı’na yapılan başvurular neticesinde destek almaya hak kazanan projeler belli oldu. Türkiye’nin saygın yükseköğretim kurumlarından birisi olan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), 6 proje desteği ile Türkiye birincisi olarak önemli bir başarı elde etti
TED Aliağa Koleji'nde işten çıkarma: Sendika ve veliler birlikte mücadele ediyor
İzmir'in Aliağa ilçesinde bulunan TED İzmir Aliağa Koleji'nde, kurumun maaş politikasına karşı tepkiler artıyor. Yaşadıkları stres, sıkıntı ve geçim kaygısı nedeniyle hasta olan 22 öğretmenden biri, okul yönetimi tarafından işten çıkarıldı. Öğretmenin raporunun "Fenni olarak uygun olmadığı" iddiasıyla gerekçelendirilen bu karar, sendika ve velilerin tepkisini çekti
NBA’de heyecan dorukta: Dallas-LA Clippers maçı ne zaman, saat kaçta? Dallas-LA Clippers maçı hangi kanalda?
NBA maçı daha yaklaşıyor! Dallas Mavericks ile LA Clippers takımları arasındaki bu mücadele, basketbol tutkunları tarafından sabırsızlıkla bekleniyor. İki güçlü takımın karşı karşıya geleceği bu maç, büyük bir rekabet ve heyecan dolu. Başlama saati konusundaki detayları öğrenmek için ise heyecanla bekleyiş devam ediyor. Peki, LA Clippers- Dallas maçı ne zaman, saat kaçta ve hangi kanalda yayınlanacak? İşte tüm detaylar...