TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

İzmir’in çevre karnesi kırıklarla dolu!

İzmir’in çevre karnesini paylaşan Akdoğan, “Kırıklarla dolu… Kamuyla toprağını, suyunu korumaya çalışan vatandaş karşı karşıya geliyor” dedi

Haber Giriş Tarihi: 06.06.2023 09:46
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
İzmir’in çevre karnesi kırıklarla dolu!

GURBET YAVUKLU

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Teknik Sorumlusu Selma Akdoğan, Sultan Gümüş Kaya ile Birinci Sayfa programına konuk oldu. 5 Haziran Dünya Çevre Günü kapsamında mesajlar veren Akdoğan, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in önceki gün yaptığı ‘Yüzülebilir Körfez’ açıklamasına da göndermede bulundu: “Yüzülebilir Körfez hedefi kulağa hoş gelen bir hedef ama yılların getirdiği bir kirlilik ve baskıyla mücadele edilen bir alanda kısa vadede bir körfez hedefine ulaşmak mümkün değil. Adına müsilaj deyin ya da alg patlaması, deniz marulu… Ne derseniz deyin sonuç itibariyle bir kirlilik söz konusu.”

Öte yandan İzmir’in çevre karnesini de paylaşan Akdoğan, “Kırıklarla dolu… Kamunun savunması gereken sağlıklı çevrede yaşama hakkı bireyler tarafından, meslek odaları tarafından savunuluyor. Aslında kamuyla toprağını, suyunu korumaya çalışan vatandaş karşı karşıya geliyor. Bu noktada Kentlinin mesajı da çok ne olmalı! Çevre hakkını talep etmeli” sözlerini gündeme getirdi.

TEKRAR KÖMÜRE DÖNÜŞ…

“İzmir’in karnesi kırıklarla dolu olmaya devam ediyor maalesef” diyen Selma Akdoğan, şunları ekledi: “Hava kalitesinden bahsetmek gerekirse İzmir’de 23 tane hava ölçüm istasyonu var. Bu istasyonların ölçüm yapılan 20’si partikül madde değerleri dünya sağlık örgütü standartlarının üzerinde. Ve ölçüm yapılan istasyonların 13’ü ise ulusal standartlarımızın üzerinde değerler. Dolayısıyla hava kalitemizin iyi olduğunu söyleyemiyoruz. Bunun dışında yıl içerisinde günlük değerlerde aşım sayılarına baktığımızda birçok istasyonda yılın yaklaşık 3’te birinin hava kalitesinin kötü olduğunu görüyoruz. Değerlerde aşımların olduğunu görüyoruz. Bu duruma müdahale edilmeli. Isınma kaynaklı hava kalitesi sorunu var. Ama en büyük sorun endüstriyel tesislerden kaynaklananlar… Ki hemen yanı başımızda Aliağa gibi büyük bir kirletici kaynak var. Salınımlar da var öte yandan. Yakıt değişikliğine ilişkin süreçleri de göz ardı edemeyiz. Tekrar kömüre dönüş gibi… Kısa ve orta vadede hava kalitesini olumsuz etkileyecek koşullar. İlgili kurumlar tarafından gözetilmesi, izinlerin ve denetimlerin de bu koşullara uygun olarak verilmesi gerekiyor.”

YÜZÜLEBİLİR KÖRFEZ MÜMKÜN DEĞİL!

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in önceki gün yaptığı, ‘Körfez’de yüzme heyecanını hep birlikte yaşayacağız’ açıklamalarını da değerlendiren Akdoğan, “Yüzülebilir Körfez hedefi kulağa hoş gelen bir hedef ama yılların getirdiği bir kirlilik ve baskıyla mücadele edilen bir alanda kısa vadede bir körfez hedefine ulaşmak mümkün değil. Adına müsilaj deyin ya da alg patlaması, deniz marulu… Ne derseniz deyin sonuç itibariyle bir kirlilik söz konusu. Ve yaz döneminde mikroorganizma faaliyetleri arttığı için daha sık karşılaşıyoruz. Yerel yönetimlerin kendi sorumluluğunda olan alt yapı tesislerini kentin büyüme hızına ulaşacak şekilde yönetmesi gerekiyor. Mevcut tesisleri en iyi şekilde yönetmesi gerekiyor. Bununla birlikte yerel idarelerin işlettiği tesisler dışında da kirlilik kaynakları var. Derelerden gelen, derelerin doğduğu noktalardan körfeze ulaşan farklı kirlilik kaynakları mesela… Bu noktada tüm idarelerin kendi sorumluluk alanlarını sağlıklı bir şekilde yönetmesi gerekiyor” bilgisini paylaştı.

KENTLİNİN MESAJI NET OLMALI

Selma Akdoğan son olarak, “Çevreyi korumak için bireysel farkındalık mesajları verilse de kurum ve kuruluşların da sorumluluğu büyük. Bizim gelecek nesillere bireyler olarak tüketim alışkanlıklarımızı değiştirmek konusunda bir sorumluluğumuz var. Ama en önemlisi kendi alışkanlıklarımızı, kaynak tüketimimizi değiştirirken, ilgili idarelerden, kurum ve kuruluşlardan da gerekli alt yapıyı hazırlamaları noktasında taleplerimizi, mesajlarımızı iletmemiz gerekiyor.  Kentimizde yürütülen çevre mücadelesine ilgi duymamız lazım. Kendi hakkımızı kendimiz savunmalıyız. Kamunun savunması gereken sağlıklı çevrede yaşama hakkı bireyler tarafından, meslek odaları tarafından savunuluyor. Aslında kamuyla toprağını, suyunu korumaya çalışan vatandaş karşı karşıya geliyor. Bu noktada kentlinin mesajı da çok net olmalı! Çevre hakkını talep etmeli” ifadelerini kullandı. 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.