TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Tunç Soyer

Tunç Soyer haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tunç Soyer haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Tunç Soyer: Sizlerle birlikte yol yürümek istiyorum Haber

Tunç Soyer: Sizlerle birlikte yol yürümek istiyorum

İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu (İEKKK), İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in ev sahipliğinde 125’inci toplantısını yaptı. Tarihi Havagazı Fabrikası’ndaki toplantıda Başkan Soyer’e veda edildi.  Duygu dolu anların yaşandığı toplantıda konuşan Başkan Soyer, “Cumhuriyet’in 100. yılında bu şehirde belediye başkanlığı yapmış olmak bana hayatım boyunca yetecek en büyük gurur. Ancak ben yola devam ediyorum. Çünkü bu ülkenin bu hikâyeyi hak ettiğini düşünmüyorum. Sizlerle birlikte yol yürümek istiyorum” dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde 2009 yılında kurulan, kent ekonomisinde belirleyici role sahip kurum ve kuruluşların temsilcilerinin üye olarak yer aldığı İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu (İEKKK) 125’inci toplantısını Tarihi Havagazı Fabrikası’nda yaptı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer başkanlığındaki dönemin son toplantısında genel değerlendirme yapıldı. Kurul üyeleri tarafından Başkan Soyer’e veda edilerek, sevgi ve gurur dolu sözler dile getirildi. Minnettarım İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Buraya gelirken çalışma arkadaşlarımla vedalaştım ve son toplantım için buraya geldim” diyerek sözlerine başladı. Başkan Soyer, bugüne kadar olan katkıları için İEKKK üyelerine teşekkür ederek, “Ben yola devam ediyorum. Bu yolda güçlü olmak lazım, bunu başaracağıma inanıyorum. Ben bu ülkenin bu hikâyeyi hak ettiğini düşünmüyorum. Bu yaşam kalitesini bu ülkede yaşayan hiç kimse hak etmiyor. Bambaşka bir yaşam seviyesinde yaşıyor olmalıyız. Sizlerle birlikte yol yürümek istiyorum. Gücüm yettiğince devam edeceğim. Bana gösterdiğiniz yakınlık için her birinize minnettarım” dedi. “En büyük gurur” İEKKK’nin Türkiye’de örneği olmayan bir yapı olduğunu söyleyen Başkan Soyer, “Bu kurul inanılmaz kıymetli bir kurul. Burada tarih, siyaset, arkeoloji her şey konuşuluyor. Burada büyük bir içtenlikte bütün farklılıklar masaya yatırıldı. Bu son derece kıymetli bir durum. O yüzden önümüzdeki süreç neyi getirirse getirsin ne olacaksa olsun bu kurul kalmalı. Bu şehrin hafızasında kalmalı ve unutulmamalı. Bu kurul ortak aklı, şehir için ortak vicdanı, derdi tasayı taşıyan insanlardan oluşuyor” diye konuştu.  Kendisine verilen değer için de bir kez daha teşekkür eden Başkan Soyer, sözlerine şöyle devam etti:  “Bana çok büyük bir yük yüklediniz, asla bu değer karşısında sizleri mahcup etmeyeceğimi belirtmek istiyorum. Empati yapmak en çok gayret ettiğim nokta. Empati yapmaya başladığınızda demokrasinin de yolunu açmış oluyorsunuz. Benim en çok yapmaya çalıştığım şey bu. Bu gurur bana yetiyor. Cumhuriyet’in 100. yılında bu şehirde belediye başkanlığı yapmış olmak bana hayatım boyunca yetecek en büyük gurur. Hiç kuşkusuz yetişemediklerimiz, kusurlarımız, yanlışlarımız oldu ancak sizler onu bir tarafa bırakacak başka şeyler yarattınız. Bu nezaket hiç unutmayacağım bir şey.” Başkan Soyer’e övgü İEKKK toplantısında Başkan Soyer’den tek tek tüm kurul üyeleri övgü ve teşekkür dolu sözlerle bahsetti. O konuşmalardan bazıları şöyle: İEKKK Başkanı Mehmet Ali Kasalı: “Böyle bir toplulukta bizlere görev verdiği için başkanımıza çok teşekkür ediyorum.  Çok başarılı bir dönem geçirdik. Bu, sizlerin sayesinde oldu. Türkiye’ye örnek olacak bir platformda örnek işlere imza attık.” ESİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Sıtkı Şükürer: “Aklı, vicdanı, nezaketi, mütevaziliği, tatlı dili, kibarlığı, beyefendiliğiyle kaybetmeye yüz tutmuş değerlerin örneğisiniz. Kent sizi çok özleyecek. İzmir’den tüm ülkeye örnek oldunuz.” EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar: “İzmir en çok göç alan şehirlerden biri. Ne mutlu ki bize Türkiye’nin yüz akı, batıya dönük bir şehir haline geldik. Başta büyükşehir belediye başkanlarımızın yol göstericiliğinde, kente sahip çıkmasıyla bu yol alınıyor. Hizmetlerinizden dolayı sizlere teşekkür ediyorum.” İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener: “Enerjiniz ve güler yüzünüz hiç eksik olmasın. Bu masanın etrafında her konuyu medenice tartışma fırsatını bize yarattınız. Siyaset sayesinde sizi tanıma fırsatımız oldu. Bizim sizlerle olan dostluğumuz sonsuza dek devam edecek. Bir kardeşiniz olarak bundan sonraki süreçte bir telefon uzaktasınız” İzmir Sanayici ve İş İnsanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Küçükkurt: “Tunç Başkanın bendeki yeri çok başka ve kıymetlidir. Özellikle Maraş depreminde birlikte çalıştık. Sosyal projelerde yardımlarını hiçbir zaman esirgemedi. Kente yaptıkları hizmetleri ise tartışılmaz. Hayatımda unutmayacağım bir arkadaşı edindim.” Ege İhracatçı Birlikleri Yönetim Kurulu Başkanı Jak Eskinazi: “Tunç Başkan ile birlikte uzun yıllar birlikte çalıştık. Kendisine İzmir’i bir Avrupa kenti yaptığı için teşekkür ediyorum. İZTARIM projesinin devam etmesi gerek. İzmir’e birlikte iş yapma kültürünü de getirdiği için bizlere ve kente çok kazanç sağladı.” İzmir Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Mehmet Yavuz: “Ben sizi planlamaya kıymet veren bir yönetici olarak hatırlayacağım. Bölgemizi planlamaya ilişkin olarak çok çalışma yaptık. Bundan sonra da inşallah bu yaklaşım devam eder.” Tarihi Kemeraltı Esnaf Derneği Başkanı Semih Girgin: “Hiçbir başkan Kemeraltı’na böyle dokunmadı. Aldığı bir riskti. Kemeraltı’na ve derneğimize inanılmaz katkınız var. Kemeraltı size minnettar. Sokakta konuştuğumuz herkes sizin gidişinizden dolayı inanılmaz duygusal.” Kurul üyelerinden Başkan Soyer’e teşekkür plaketi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, tüm kurul üyeleri adına İEKKK Dönem Başkanı Mehmet Ali Kasalı’ya teşekkür plaketi verdi. İEKKK üyeleri de verdikleri hizmetlerden dolayı Başkan Soyer’e teşekkür plaketi hediye etti.

Tunç Soyer Çiğli'de gençlerle buluştu Haber

Tunç Soyer Çiğli'de gençlerle buluştu

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Çiğli'de öğrencilere ücretsiz hizmet veren çamaşırhanenin geçen yıl yapılan açılışında gençlerin ilettiği talebi yerine getirdi. Genç İzmir Çiğli Gençlik Merkezi, kapılarını kısa süre önce açtı. Merkezde gençlerle buluşan Başkan Tunç Soyer, “Gençlerimizin geleceğe dair umudunu büyütmek için çalışıyoruz. Yaptığımız her şey en çok onlar için. Eğer onlar bu memleketin geleceğine dair umutlarını kaybederse hiçbirimiz için bir gelecek yok demektir” dedi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in göreve geldiği günden bu yana genç odaklı şehir hedefi doğrultusunda çalışan İzmir Büyükşehir Belediyesi, öğrencilerin yanında olmaya devam ediyor. Çiğli'de geçen yıl açılan çamaşırhane ziyaretinde gençler tarafından istenen Genç İzmir Çiğli Gençlik Merkezi gençlerin hizmetine sunuldu.  Gençlik Merkezi’ni ziyarette Başkan Soyer'e Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, CHP Çiğli Belediye Başkan Adayı Onur Emrah Yıldız, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Murat Aydın, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Barış Karcı, gençler, bürokratlar ve siyasi parti temsilcileri eşlik etti. Tunç Soyer: Büyük bir şerefti İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Sizlerle beraber olmaktan büyük gurur duyuyorum. 5 yıl boyunca bu güzelim şehre hizmet etmiş olmanın şerefiyle ayrılıyorum aranızdan. Büyük bir şerefti, bu şehre ve güzel insanlarına hizmet etmek büyük şerefti. Çok heyecanlıyım, duyguluyum ve gururluyum. Çünkü hem beraber çalıştığım Utku Gümrükçü, hem de selefi Onur Emrah Yıldız... Her ikisi de emin olun ki canla başla çalışmaya devam edecekler. Ben de aynı duyguları taşıyorum. Memlekete bir şeyler vermenin makamı, koltuğu yok. Memlekete aşkımızı, tutkumuzu sürdüreceğiz. Ağabeylik yapmaya devam edeceğiz” dedi. “Her şey en çok onlar için” Gençlik yerleşkelerinin önemine vurgu yapan Başkan Soyer, “Bu güzelim memleketin genç insanları bu memleketin geleceğine dair umutlarını kaybettiler. Sorun onlara, çoğunun yurtdışı hayali var ya da geleceğe dair hayali yok. Bu çok üzücü, kırıcı, incitici bir tablo. Bu kadim kültürün, köklü bir milletin evlatları olarak gençlerimizin bu umutsuzluğu çok üzücü. Gençlerimizin geleceğe dair umudunu büyütmek için ne yapsak az. Yaptığımız her şey en çok onlar için. Eğer onlar bu memleketin geleceğine dair umutlarını kaybederse hiçbirimiz için bir gelecek yok demektir. Önce onların geleceğe dair hayallerini, umutlarını, beklentilerini karşılayacak gayretler içinde olmalıyız” diye konuştu. Gümrükçü: “5 yıl boyunca yanındayım” Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, “5 yılda biz Balatçık'ı İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Çiğli Belediyesi'nin yatırımlarıyla belirli bir noktaya taşıdık. Bundan sonra Onur Emrah Yıldız gençliğiyle, dinamizmiyle, İzmir Büyükşehir Belediyesi okulundaki deneyimiyle devrede olacak. Onun iyi bir başkanlık yapacağına inancım tam. 5 yıl boyunca yanındayım” diye konuştu. Yıldız: “Dostane şekilde devam edeceğiz” CHP Çiğli Belediye Başkan Adayı Onur Emrah Yıldız, “Çiğli'ye sunduğu desteklerden dolayı onunla çalışmış bir kardeşi olarak Tunç Soyer'e minnettarız. Bizlere bıraktığınız bu mirası emin ellerde, sağlam şekilde, Utku Gümrükçü ile birlikte dostane şekilde devam ettireceğimize söz veriyorum” dedi. Genç İzmir büyüyor Gençlik dostu İzmir'de Genç İzmir Havagazı Gençlik Yerleşkesi, Genç İzmir Örnekköy Yerleşkesi, Genç İzmir Balçova Gençlik Yerleşkesi, Genç İzmir Bornova Gençlik Yerleşkesi'nin ardından Genç İzmir Çiğli Gençlik Merkezi de bir süre önce açıldı. Genç İzmir Çiğli Gençlik Merkezi, gençlerin ihtiyaçlarına göre tasarlandı. Merkezde ortak ders çalışma alanı, dil kursları ve atölye çalışmaları için sınıf, langırt, masa tenisi bulunan sosyalleşme alanı ve dış oturma bölümü bulunuyor.

Kemalpaşa’daki Bağyurdu Organize Sanayi Bölgesi'ne İtfaiye Grubu kurulacak Haber

Kemalpaşa’daki Bağyurdu Organize Sanayi Bölgesi'ne İtfaiye Grubu kurulacak

İzmir Büyükşehir Belediyesi, organize sanayi bölgeleri ile iş birliği protokollerine bir yenisini daha ekledi. Kemalpaşa’daki Bağyurdu Organize Sanayi Bölgesi'ne (BAYOSB) İtfaiye Grubu kurulması için protokol imzalandı. İmzalanan protokol gereği BAYOSB’nin yapacağı itfaiye hizmet binasında görev alacak hizmet araçları ve personel Büyükşehir Belediyesi tarafından temin edilecek. Soyer: “İzmir için çok anlamlı bir girişim” İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Bu hikaye gerçekten çok kıymetli. Özellikle organize sanayi bölgelerinde tekstil, plastik, kimyasal... Hepsi her an büyük tehdit yaratabilecek şeyler. Sık sık yaşanan felaketleri televizyonlarda haberlerde izliyoruz. İçimiz acıyor. Bu felaketlere hızlıca müdahale edecek zemine iş birliği yarattığınız için sizlere teşekkür ediyorum. İzmir için çok anlamlı bir girişim, Türkiye'ye de örnek olmasını diliyoruz. Tüm çalışma arkadaşlarımıza ve sizlere teşekkür ediyorum. Organize yapıların akılla yönetildiğini biliyorum ve sizleri tebrik ediyorum ”dedi. Telseren : “Yeşil bir OSB yaratmak istiyoruz” Bağyurdu Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Telseren, “Göreve başladığınız günden itibaren organize sanayi bölgeleri ilgili güzel projelere imza attınız. İtfaiye grupları da bu güzel projelerden biri. Bizler itfaiye gruplarının bu bölgelerde yer alması konusunda son derece titiziz. İtfaiye araçlarının geçebileceği hiçbir alanın engellemesine olanak sağlamıyoruz. Sizlerin organize bölgelerine ilginiz bizleri cesaretlendirdi ve biz de bu örneğin içerisinde yer almak istedik. Güvenli ve yeşil bir organize sanayi bölgesi yaratmak istiyoruz” dedi. İş birliği projelerinin 7.’si Sanayi bölgeleriyle iş birliği protokollerinin 7.’sini imzalayan İzmir Büyükşehir Belediyesi BAYOSB’de 3 araçlık 12 kişinin barınacağı bir itfaiye grubu oluşturacak. Kemalpaşa BAYOSB’de yer alacak itfaiye grubunun içerisinde eğitim salonu, santral, amir odası, mutfak, yemek odası, spor salonunun yanı sıra denetim önleme hizmetleri de yer alacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve sanayicilerin iş birliği sayesinde Menderes İTOB, Pancar, Kemalpaşa KOSBİ, Aliağa ALOSBİ organize sanayi bölgelerinde itfaiye grubu oluşturuldu. Menemen İZBAŞ, İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde de itfaiye grupları oluşturulması için çalışmalar başladı.  Kimler katıldı? İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in ev sahipliğinde Egemenlik Evi’nde düzenlenen protokol imza törenine İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Barış Karcı, Genel Sekreter Yardımcısı Şükran Nurlu, İtfaiye Dairesi Başkanı İsmail Derse, BAYOSB Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Telseren, BAYOSB Bölge Müdürü Figen Akdemir, İtfaiye Planlama ve Destek Hizmetleri Şube Müdürü Zeynep Sarıtaş katıldı.

Başkan Tunç Soyer bir arada yaşamanın üç ilkesini anlattı Haber

Başkan Tunç Soyer bir arada yaşamanın üç ilkesini anlattı

İzmir Demokratik Kitle Örgütleri’nin temsilcileriyle buluşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, ülkede sosyal demokrat siyasete ihtiyaç olduğuna dikkat çekti. “Toplumsal Birleşik Muhalefet” çağrısını yineleyen Başkan Soyer, “Bunun yaratacağı yeni siyasi zemin demokratik siyasetin erdem ve değerleriyle buluştuğunda yepyeni bir Türkiye hayal olmayacaktır. İzmir bu toplumsal seferberliğin doğal öncüsüdür. Bu dönüşüm birlikte başarabileceğimiz bir dönüşümdür” dedi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İsmet İnönü Sanat Merkezi’nde İzmir Demokratik Kitle Örgütleri’nin mensuplarıyla bir araya gelerek “Siyaset, Neden ve Nasıl?”  başlıklı bir konuşma yaptı. Kentte kadın, engelli, eğitim, gençlik, çocuk, doğa, çevre, afet yönetimi gibi farklı alanlarda faaliyet yürüten ve gönüllü olarak halkın ihtiyaçları ile refahı için çaba gösteren demokratik kitle örgütlerinin temsilcilerinin yer aldığı toplantının moderatörlüğünü Başkan Tunç Soyer ve Başkan Danışmanı Melih Yalçın üstlendi. Program Prof. Dr. Ayfer Kocabaş yönetimindeki Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği (YKKED) Genel Merkez Mandolin Orkestrası’nın Ziraat Marşı’yla başladı. Mini konser öncesinde açıklama yapan Şef. Prof. Dr. Kocabaş, “Sayın Başkan Tunç Soyer’e İzmir’e ve köy enstitülerinin düşün dünyasına kattığı değerler için teşekkür ediyoruz” dedi. İzmir Marşı ile sonlanan müzik ziyafetinin ardından salondaki topluluk orkestrayı ayakta alkışladı. “Türkiye çok uzun süredir siyasetin saf ve yalın halinden uzaklaştı” Siyasete yönelik tespitlerini aktaran ve izlenmesi gereken yol haritasını açıklayan Başkan Soyer, siyaseti dünyayı kurmanın, hayatı iyileştirip güzelleştirmenin iradesi olarak tanımladı. Türkiye'nin çok uzun süredir siyasetin bu saf ve yalın halinden uzaklaştığını aktaran Soyer, “Ülkemiz seçim siyaseti dediğimiz başka bir sürecin içine girdi. Yalnızca seçim kazanma faaliyeti olarak varlık gösteren bu süreç, aslında siyasetsiz bir siyasetin giderek daha da hegemonik hale gelmesine yol açtı. Seçime indirgenmiş siyasal faaliyet, aday belirlemede hiçbir ilke ve değer içermeyen bir parmak sayma faaliyeti ve buna bağlı olan bir 'yarış'ın sahnelenmesinden ibaret olmaya başladı. Siyasal rekabet bir güç gösterme yarışına dönüştürülüp, yıkıcı, konuşmayı değersizleştiren kirli bir 'yenme' faaliyeti haline geldi” dedi. Bir arada yaşamanın üç ilkesi Bu düzeni değiştirmek için yapılması gereken şeyin siyasetin kamusal yararını önceleyen erdemini hatırlamak olduğunun altını çizen Başkan Soyer, “Nasıl bir arada yaşayacağız?” sorusuna demokrasinin içerdiği değerlerle yanıt verilecekse asla vazgeçilemeyecek üç ilkeye işaret etti. Bu ilkeleri adalet, eşitlik ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesi olarak sıralayan Başkan Soyer, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Hemen şimdi acilen bir sosyal demokrat siyasete, kimsesizlerin sesi olan ve bu sesi bir feryada ve ortak çıkarlarımız için yol gösterici bir siyasal eyleme dönüştürecek bir siyasete ihtiyacımız var. Köreltilen ve çürütülen toplumun panzehri yine toplumun içinde, bu körleşme ve çürümeden en az etkilenen toplum paydaşları arasında bulunuyor. Siyasi partiler, seçim odaklı varoluşlarını güçlendirmek için uyguladıkları yöntemlerle çürümenin dibine vurmuşken, hala cebinden harcayarak, zamanından, sevdiklerinden fedakârlık ederek, içinde yaşadığı topluma duyduğu sorumluluk ve taşıdığı vicdandan vazgeçmeyen “Toplumsal Sivil Muhalefet” paydaşları bu panzehrin kaynağıdır”. İzmir toplumsal seferberliğin doğal öncüsü Yapılması gereken ilk şeyin halkın çıkarlarını koruyan ve temsil eden bu iyi ve temiz yapıların daha güçlü, daha geniş çatılar altında birleşerek “Toplumsal Birleşik Muhalefete” dönüşmesini sağlamak olduğunu aktaran Soyer, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İkincisi varoluşlarını vicdan ve sorumluluk duygusundan alan bu yapıların kendilerini engellediklerini düşündükleri 'cam duvarı' kırıp geçme gücüne sahip olduklarına inandırmak. Binlerce yıllık kadim kültürde kaynağını bulan toplumsal değerlerimizin topyekûn çürümesine izin vermemek ve bu kadar dibe vurduktan sonra, sağlıklı, temiz bir başlangıç yapmak mümkündür. Özellikle “Toplumsal Birleşik Muhalefetin” açacağı yeni siyasi zemin demokratik siyasetin erdem ve değerleriyle buluştuğunda yepyeni bir Türkiye hayal olmayacaktır. İzmir bu toplumsal seferberliğin doğal öncüsüdür. Adalet ve eşitlikten güç alan, demokratik ilkelerle şekillenen bu siyaset alanı dönüşüm yaşanmasının anahtarı olacaktır. Yeni siyaset zeminleri oluşturulmasına ihtiyaç var. Çünkü siyasi partilerin vatandaşların özlemlerini, taleplerini, yurttaşların bu memlekette umutlarını yeşertme gücü kalmadı. Bu dönüşüm birlikte başarabileceğimiz bir dönüşümdür Hem de bugünden tezi yok, yarından yakın.” “Hedefimiz Türkiye” Bu buluşmaların devam etmesi gerektiğinin altını çizen Başkan Soyer, “Bizim hedefimiz Türkiye. Türkiye’de yeni bir siyaset alanı açmak istiyoruz. Siyasi partilerin içinde de yer almak ama siyasi partilerin dışında da, sivil muhalefeti bir toplumsal birleşik muhalefet haline getirmek. Bizim muhatabımız şikayet ettiğimiz her şey. Türkiye’deki herkes bizim çatımızın altında olsun istiyoruz. Bir başkası asla dışarıda kalmamalı. Olabilecek en geniş buluşmayı hedefleyerek yola çıkıyoruz. Adımlarımızı bu küçük salonda bu küçük adımla atıyoruz. Amacımız İzmir’de başlatacağımız bu hareketi büyütmek” dedi. Başka Bir Siyaset Mümkün! Yaklaşık dört saat süren buluşmanın kapanış bölümünde değerlendirmelerde bulunan Başkan Soyer, “262 arkadaşımız katılımcı olmuş. Bu toplantı bir başlangıç ve ilk adım toplantısıydı. Ben tahmin edemeyeceğiniz kadar büyük bir heyecanla bu ilk adımı sizlerle atmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Eğer bunu biz yapmazsak kimse yapmayacak. Eğer bu hikayeye inanıp gerçekten sahiplenerek bir yolculuğu başlatmak konusunda kararlı duramazsak bilin ki bizden başka kimse yapmayacak. Yapamazsak bütün şikayet ettiğimiz mekanizmaların daha iyiye gitmesine imkan yok. Çürüme bulaşıcı bir şey. Bu dayanışmayı biraz daha büyüterek daha büyük bir ağ oluşturabiliriz. 'Başka bir siyaset mümkün' ve bunu hep beraber yapacağız” ifadelerini kullandı. Sivil toplumdan öneriler Buluşmada söz alan temsilciler Başkan Soyer’in siyasete yönelik tespitlerini ve izlenilmesi gereken yol haritasını paylaştığı için teşekkürlerini iletti. Siyasi partilerin aday belirleme süreçlerinden rahatsızlıklarını dile getiren bazı temsilciler eleştiri, öneri ve taleplerini iletti. Sivil toplum örgütlerinin sesinin kamuoyunda yeterince duyulmaması da toplantıda gündeme geldi. Yeni bir yol haritası hazırlanması ve işletilmesi noktasında da fikir birliğine varıldı.

Özel’e sert konuştu genel başkanlığa kapıyı açık bıraktı: Hem aday gösterme hem iş bekle! Haber

Özel’e sert konuştu genel başkanlığa kapıyı açık bıraktı: Hem aday gösterme hem iş bekle!

31 Mart yerel seçimlere sayılı günler kala İzmir’de siyasi arenada hareketlilik artarak devam ediyor. Adayların açıklanmasıyla birlikte İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in aday gösterilmemesi ve Büyükşehir’de Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın aday gösterilmesi kentte büyük bir yankı uyandırırken, CHP içerisinde karşılıklı açıklamalarla birlikte parti içerisindeki iç tartışmalar ve tansiyon yükselmişti. Öte yandan; görev süresinin sona ermesine sayılı günler kala düzenlenen basın toplantısında basın mensuplarıyla bir araya gelen Soyer, aday gösterilmemesi ve genel başkanlığa aday olacağı iddialarına ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulunurken genel başkanlık için kapıyı açık bıraktı. SOYER: HEM BENİ ADAY GÖSTERME HEM DE İŞ BEKLE BU HAKKANİYETLİ DEĞİL Başarısız görülmesinin ardından kendisinin Tugay’ın yanında olmasının Tugay’a zarar vereceğini belirten Soyer, “CHP, bu ülkede demokrasinin teminatıdır. Eğer CHP iktidarı frenleyecek, dengeleyecek bir güç olmaktan çıkarsa o zaman yüzde 80-90 ile seçim kazanılan bir ülke haline gelir Türkiye. Bu, demokrasinin kaybolması demektir. Bunu aklım selim herkes fark ediyor. Ana muhalefet partisi dışında diğer muhalefet partilerinin de iktidarı sınırlama misyonu vardı ama asıl güç ana muhalefet partisindedir. O nedenle CHP’nin bütün adaylarına başarılar diliyorum. Dilerim ki CHP bu seçimlerden büyük bir başarıyla çıkar. Çünkü Türkiye’nin buna ihtiyacı var. Bir sanırım genel başkanımız ‘başarısız olduğuma’ ilişkin bazı ifadeler kullanmış. Sonuç itibariyle ben aday gösterilmedim. Üstelik de anketlerde başarısız çıktığıma dair iddialar ortaya çıktı. Dolayısıyla başarısız bulunan bir belediye başkanın ‘Sütte leke var onda yok’ denilen bir adayın yanında olmam ona zarar verir. O nedenle benim CHP için yapacağım çalışmaların bir sınırı vardır. Ben daha önce İstanbul’a gitmiştim. Rize ve Balıkesir’e de gideceğim. Yani benim birikim ve deneyimimden faydalanmak isteyen CHP’lilere koşa koşa gidiyorum. Ama İzmir’le ilgili bunun sorumluluğunu benden beklemek haksızlık olur. Bir siyasi irade kullanıldı ve sonuçlarını haftaya göreceğiz. Ama hem beni aday gösterme hem de iş bekle bu hakkaniyetli değil” dedi. TUNÇ SOYER: BÜTÜN SİYASİ TERCİHLERİMİN ARKASINDAYIM Siyasi arenada bugüne kadar gösterdiği tavırlara ilişkin pişmanlığı olup olmadığı konusuna da değinen Soyer, “Ben siyasi irademin ve tercihlerimin hepsinin arkasındayım. Genel seçimlerden sonra 21 Haziran’da bir belge yayımlamıştım evet değişim olmalı ama 1 Nisan’dan sonra olmalı demiştim. Bu kısımda yanıldım. Ama diğer kısımlarda haklı çıktım. Partide büyük bir kaynama olur ve bu da yerel seçim arifesinde doğru olmaz demiştim. Bu da çıktı. Keşke 1 Nisan’dan sonra yapılsaydı bu kurultay. O döneme kadar hazırlıklar tamamlansaydı. Ama ben bütün siyasi tercihlerimin arkasındayım” diye konuştu. BUNLARIN HEPSİ OLABİLİR Genel başkanlığa aday olup olmayacağı iddialarına da yanıt veren Soyer, “Ben ne 5 yıl boyunca yaptığım işin ne görünürlüğünün ne de kamuoyu karşıtlığı nedeniyle aday gösterilmediğimi düşünmüyorum. Benim vicdanım rahat. 5 yıl boyunca ne kadar çok çalıştığımı ekip arkadaşlarım biliyor. Biz çok çalıştık. Eksiklerimiz olabilir Ama en iyisini yapmak için hep çok çalıştık. Ben bu memleket için aşka çalışmaya devam edeceğim. Genel başkanlığa aday olacak mısın diye soruyorlar. Bunların hepsi olabilir. Ama benim derdim daha başka. Benim hayatta para beklentim yok. Biz hep beraber bu memleket için daha ne yapabiliriz onun peşinde koşmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. NASIL BİR GÖREV VERİLİRSE… Soyer, geçtiğimiz haftalarda söylediği ‘Artık siyasette satıh bütün vatandır’ sözlerine de açıklık getirerek şunları söyledi; “Ben makam mevki için yamıyorum. Şimdiye kadar öyle yapmadım. Bundan sonra da yapmayacağım nerede nasıl bir görev verilirse ve görev alırsam yapacağım. Ben bu topraklarda yaşayan hiç kimsenin bu yoksulluğu ve yaşam kalitesini hak etmiyorum. Çünkü öylesine zengin topraklarda yaşıyoruz ve öyle güçlü kaynaklarımız var ki… Hiç hak etmediğimiz bir yoksulluğu yaşıyoruz. Dolayısıyla bir koltuk veya unvan sahibi olmak için yapmıyorum. Bunu da nerede nasıl başarabilirsem orada olmaya devam edeceğim” ADAY GÖSTERİLEMEMEME HAYRET ETTİĞİNİ SÖYLEDİ Aday gösterilmemesinin ardından CHP’nin geçmiş dönem Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşüp görüşmediği sorusuna da yanıt veren Soyer, “Görüştük. İki kez ziyaret ettim kendisini. Benim aday gösterilemememe hayret ettiğini söyledi” dedi. BANA GÖRÜŞ SORULMADI Soyer, Tugay’ı 2019 seçimlerinde Karşıyaka Belediye Başkanlığı’na önerdiği ile ilgili soruya, “5 yıl önce benim yakın siyaset yaptığım arkadaşlarım tanıştırmıştı beni. Adaylık sürecinde tanıştırdılar ben de doğrusu etkilendim. Estetik cerrah, partide yönetimde bulunmuş tek isimdir benim genel başkanımıza önerdiğim isim odur. O zamanlar diğer ilçeler ile ilgili de görüşlerimiz sorulmuştu. Bu dönem öyle bir şey olmadı. Hiçbir ilçe ile ilgili bana bir görüş sorulmadı” yanıtını verdi.

Soyer ‘Doğru bilinen yanlışlar’ dedi: Madde madde açıkladı Haber

Soyer ‘Doğru bilinen yanlışlar’ dedi: Madde madde açıkladı

31 Mart yerel seçimleri için son düzlüğe girilirken seçimlerde aday gösterilmeyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 2019-2024 dönemindeki 5 yıllık icraatlarını ve bu döneme ilişkin değerlendirmelerde bulunduğu bir basın toplantısı düzenledi. Şato Kütüphane Bahçesi’nde düzenlenen toplantıda konuşan Başkan Soyer’in konuşmasında görev süresi boyunca operasyonlara maruz kaldığının altını çizerken “doğru bilinen yanlışlara” açıklık getirdi. Soyer, son dönemde gündemde olan belediye çalışanları ve borçlar konusunda rakamlarla açıklık getirirken Büyükşehir adaylarının ‘su indirimi’ vaatleri için de dikkat çeken açıklamalar yaptı. BÜYÜK BİR OPERASYON YÜRÜTÜLDÜ Görev süresi boyunca iftiralara maruz kaldığını ve üzerine operasyon yürütüldüğünü belirterek konuşmasına başlayan Soyer, “10 yıl Seferihisar’da 5 yıl İzBB’de çok büyük bir aşka çalıştım. Bu süre içerisinde çok güzel işler yaptık ama akıl almaz saldırılarla karşılaştık. ‘Kaçakçı Soyer durdurulamıyor’ gibi bir haber vardı mesela. Kaçakçı dediği Seferihisar Ulamış’ta yaptığımız bir köy fırını. Ruhsata uymayan iddiası sadece o fırınla ilgili. ‘Tunç Şato’da Ekrem Köşkte’ gibi bir haber vardı. ‘LGBTİ aşkı…’ gün aşırı bu manşetlerle İzmirli buluşturuldu ve büyük bir operasyon yürütüldü. Ama biz yılmadık. Ne yapmak istiyorsak canla başla yapmaya çalıştık ben 5 yıl boyunca kendi biyolojik sınırlarımı zorladım. Toplamda 20 gün izin kullanışım ve bu süre boyunca günde 6 saatten fazla uyumadım. Belediyeye mutlaka en önce ben geldim. Bu süre içerisinde olabilecek maksimum çalışma potansiyelim neyse onu yaptım” dedi. DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLARI ANLATMAK İSTİYORUM Görev yaptığı süre içerisinde hakkında gündeme gelen iddiaları teker teker açıklayan Soyer, “Doğru bilinen yanlışları ve yanlış bilinen doğruları anlatmak istiyorum. Şato, 1954’te şark kahvesi olarak yapılmış, 1969’da Büyükşehir’e geçmiş. Daha sonra Tansaş’a kiraya verilmiş restoran olarak. O dönemde restoranın adı Şato olduğu için öyle deniyor. Aziz Bey döneminde restore edilerek misafirhane olarak kullanılmaya başlanmış. Burayı biz ilk kez konut olarak kullanıyor değiliz. Aziz Bey döneminde de kullanılmış. Bizim evimiz Seferihisar’da idi. İzmir’de göreve başlayınca da merkezi bir yerde ev aradık. Burayı bulunca da bir kısmının bize yeteceğini düşündük. Biz burayı 3 oda 1 salon olarak kullandık. Kalanının dijital kütüphane yaptık. Başka bir iddia... Kooperatiflere üzerinden eşi Neptün Soyer’e büyük kaynak aktardı diye 12 yılda büyükşehir Belediyesi 501 milyon liralık tarım ve hayvancılık alımı yapmış. Bizim dönemimizde bu 1,1 milyar liraya çıktı. Kendi dönemimizde de bizden önce sadece Tire Süt’ten alım yapılıyormuş biz bunu Köy-Koop üzerinden 42 kooperatife yaydık. Tabi çokça yapılan saldırılar neticesinde artık belediyelerin doğrudan doğruya kooperatiflerden ürün alması engellendi. Bu süreç nedeniyle küçük üreticinin ne adar büyük sorunlar yaşayacağını göreceğiz” diye konuştu. FİYATLARDA KEYFİ İNDİRİM YAPMASI DA SÖZ KONUSU DEĞİLDİR ‘Türkiye’nin en pahalı suyu’ iddialarına da rakamlarla yanıt veren Soyer, “Su meselesi… Türkiye’nin en pahalı suyunu İzmirliye layık gördünüz iddiası. İzmir, su fakiri bir kent ve su kaynaklarını yüzde 60’ı yeraltından çıkıyor. Yeraltından su çekmenin çok ağır bir maliyeti var. Bizde bu ağır maliyetler nedeniyle suyun maliyeti de çok yükseliyor. İZSU’nun şöyle bir özelliği var. İZSU istediği bir fiyatı ortaya koyamayan, kar amacı gütmeyen bir kurumdur. Yasal olarak kar etmesi yasak olan bir kurum. Ayrıca fiyatlarda keyfi indirim yapması da söz konusu değildir. Bunların hepsi yaslara dayanıyor. Maliyetleri yükselten durumlardan biri de Gördes Barajı Her sene 59 milyon küp su vermesi öngörülerek yapılmış. Bugüne kadar 760 milyon metreküp su almamız gerekirken sadece yüzde 292unu almışız. Ama yüzde 100’ünü almışız gibi ödeme yaptık. Hani ‘İzmir’e su getirdik’ diyorlar ya. Getiremediniz. Getiremediğiniz gibi yüzde 70’e yakın fazla almışsınız. Gördes barajından vermedikleri suyun parasını bizden tahsil ediyorlar. Birinci kademe su ücretlendirmelerinde Manisa ve Muğla’dan sonra İzmir 3. Sırada. İkinci kademede de 6. Sırada. Tablo böyle olmasına rağmen İzmir, Türkiye’nin en pahalı su kullana şehri değildir” ifadelerini kullandı. YENİ DÖNEME 50 MİLYONLUK KREDİ BULDUK Körfez konusuna da değinen Soyer, “Körfez ve koku meselesi… biz Körfez ile ilgili 3 büyük adım attık. Bunlardan biri yağmur suyu ve atık suyu hattı ayrıştırması. Biz 5 yılda cumhuriyet tarihinde yapılanın yarısını yaptık. Birleşik sistemin tamamı ayrıştırıldığında sorunun büyük ölçüde giderildiğini göreceğiz. İkinci önemli işimiz 23 yıl önce yapılmış olan 1. Ve 2. Faz… Nerede3eyse hiç revizyon vermemişti. Biz bu süreçleri tamamladık. Ayrıca 13 senedir yapılıp bir türkü hayta geçirilemeyen 4. Fazın ihalesi de gerçekleştirildi. 600 milyon kaynakla buranın yapımı bitecek 2024 yılı içinde. Biz bu şekilde artırma kapasitesini 850 bin metreküpe çıkaracağız. Toplamda İzmir’in 600 bin metreküp arıtma kapasitesini 1 milyona çıkardık kent genelinde. IFC ile geçen hafta 50 milyon dolarlık bir anlaşma imzaladık bu da şu demek gelecek dönemde gelecek arkadaşlarımız TL üzerinden ödenecek ciddi bir kaynağı temin ettik bu da ömrünü tamamlamış çamur tesisleri için kullanılacak. Benim çocukluğumdan beri bir koku sorunu vardı İzmir’de. Bu çalışmaların devamı getirildiği takdirde İzmir’de koku problemi ilelebet ortadan kalkacak. Ayrıca deşarj yatağını değiştirmek gibi bir proje var. Deşarjı iç değil dış Körfez’e yapacağız” dedi. RASYONEL DEĞİL SİYASİ GÖRÜŞMELERE DÖNDÜ Kentin kangren sorunu Basmane Çukuru’nda da ‘siyaset’ mesajı veren Soyer, “Basmane Çukuru… Biz bunu dirilttik ve çok uzun bir yol aldık. Birçok görülme yaptık ama artık rasyonel olarak görüşülen bir meseleden çıktı. Siyasi bir olaya dönüştü. Dilerim ki bizden sonra çözülür. Ayrıca Basmane Çukuru için icra mektubu verecek sıkıştırdık da. Hukuken sonuç alınabilecek bir noktaya doğru gidiyoruz” ifadelerini kullandı. KAYMAKAMLIK ÜZERİNDEN TALEP ETTİK Soyer’in sıkça eleştirildiği konulardan biri olan İzmir Otogarı’nda da hukuki süreçlere takıldıklarını hatırlatan Soyer, “İzmir Otogarı… Bizim yapmadığımızı söylüyorlar. Biz 25 yıllık kira süresi bitince tahliye istedik. İşletmeci şirket pandemi nedeniyle kira süresini 7 yıl uzatılması için dava açtı ve kazmadı. Biz de Kaymakamlık üzerinden tahliyesini talep ettik ama bir dönüş olmadı. Yani otogarla ilgili hazırladığımız güzel bir proje var. Tahliyesiyle ilgili hukuki süreçleri takip ediyoruz. 2 senedir uğraşıyoruz ama sonuçlandırmak mümkün olmadı” ifadelerini kullandı. Sıklıkla gündeme gelen “Mart 2014’te 20 bin 142 çalışanı varmış İzmir Büyükşehir Belediyesinin. Mart 2019’da 27 bin 271... Şu an itibariyle 34 bin 229... Yani 7 bin 129  kişi artmış. Burada da belediye çalışanlarının doğum yerleri itibariyle bir tartışma var…  2019’da yüzde 54,67  İzmirliymiş. 2024’te 53,72’si İzmirli... Bunun dışındakiler Manisa, Erzurum, Ankara, Kars, Mardin, Tunceli, Tokat, İstanbul, Konya… Bunların tamamı yüzde 2-3 arasında değişiyor.  Bu nedenle uluslararası derecelendirme kuruluşları bazında puanımız çok yüksek Yatırım harcamalarına 2023 yılı sonuyla ayırdığımız pay yüzde 35. Bu da Türkiye'deki tüm Büyükşehir belediyesinden yüksek. DÖVİZ OLARAK BORÇ AZALDI Sıklıkla gündeme gelen ‘belediye borç batağında’ iddialarına da yatırımlarla yanıt veren Soyer, şunları söyledi; “Yatırım harcamaları 2023 sonu itibariyle yüzde 35 pay ayırdık. Bu da Türkiye’deki bütün büyükşehir belediyelerinden yüksek. Yaklaşık 2,1 milyar Euro yatırı yaptık. Borç ne oldu? Borç batağına mı batırdık? Belediyenin finansman borcu Şubat 2021 sonu itibariyle 25, 2 milyar lira. Yüzde 8’si dış borç. Geri kalanı iç borç. Dolayısıyla bu borcun 2019 Mart’ta değeri 790 milyon Euro, Şubat 2024 sonunda 760 milyon Euro. Yani düşüş var. İzBB, borçlanma kapasitesi 92,3 milyar lirayken biz bunun sadece yüzde 27’sini kullanıyoruz. ‘Her yeri sattı’ iddiası. 1,2 milyar lira kamu satışı yapmışız. 2,6 milyar lira gayrimenkul kamulaştırması yapmışız. 5 yılda 922 milyon Euroluk yatırım yaptık raylı sistemlere. Büyükşehirler arasında en yüksek payı ayıran şehiriz. Bu 5 yılda hükümetin reva gördüğü rakam da 3 bin lira.” TÜPE İHTİYAÇ KALMAYACAK Deniz ulaşımı konusunda isim vermeden Cumhur İttifakı Adayı Hamza Dağ’ın ‘tüp geçit’ projesini hedef alan Soyer, “Deniz ulaşımı konusunda… Göreve gelir gelmez 2 ardından 2 tane daha feribot ilave ettik. Biz göreve geldikten sonra Körfez’in trafiğini 2 katına çıkardık. Bizden sonra geleceklere çözüm… Tüp falan diyorlar ya… Feribot sayısını artırsınlar zaten tüpe ihtiyaç kalmayacak. Biz yeni gemileri bulduk. Körfez’de 6 tane feribot çalıştıracak durumdayız. Yeter ki cumhurbaşkanlığı yatırım programına alınsın” ifadelerini kullandı. BU TESPİT İZMİR’E YAPILAN HAKSIZLIK OLUR ‘İzmir köy ve beton oldu’ iddialarını da yalanlayan Soyer, “İzmir beton oldu iddiası. Bu da yanlış bilinen doğrulardan bir. 5 yılda 7 tane yaşayan park açtık. Bunun dışında acil çözüm ekiplerimizle yaptığımız müdahalelerle kişi başına düşen yeşil alanı yüzde 60 artırdık. ‘İzmir köy oldu’ meselesi. İzmir köy falan olmadı. Eğer öyle olsaydı Ankara ve İstanbul’un buraya gelmek için can atmazdı. Bu tespit İzmir’e yapılan haksızlık olur” dedi. BU DA BİZİM EKSİĞİMİZ OLSUN ‘Soyer yaptıklarını anlatamadı’ eleştirilerine de yanıt veren Soyer, “Yaptıklarını anlatamadı diyorlar. Bir taraf da çok reklam yaptı hiç iş yapmadı diyor. İki tarafa da katılmıyorum. Biz hem çok iş yaptık hem de bunları görünür yaptık arkadaşlarımız ayda 130 paylaşım yapmış. Bir taraf da sadece reklam yaptı diyor. Ben anlatamadı diyen kısımdan razıyım. Bu daha mantıklı. Anlatamamış olabiliriz bu da bizim eksiğimiz olsun” diye konuştu.

CHP’de kurultay sinyalleri: Beklenti altında kalırsa… Haber

CHP’de kurultay sinyalleri: Beklenti altında kalırsa…

KEMAL ÖZKURT – ÖZEL HABER- Türkiye’de 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimlerine sayılı günler kaldı. Adaylar seçmenlerle buluşup proje ve vaatleriyle anlatarak vatandaşların oylarına talip oluyor. Adaylar haricinde partilerin genel başkanları da il ve ilçeleri dolaşarak adayları için destek bekliyor. Bu kapsamda geçtiğimiz haftalarda Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir’e gelerek büyükşehir ve ilçe adaylarına destek için mitingler düzenleyerek vatandaşla buluştu. Özel’in iki günlük İzmir ziyaretinde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Cemil Tugay’ın bir araya gelmesinin yanı sıra Torbalı mitinginde alanın boş kalması dikkat çeken detaylar arasındaydı. Özel’in İzmir ziyaretini ve seçim süreci hakkında değerlendirmelerde bulunan Siyaset Bilimci Prof.Dr. Tanju Tosun, yerel seçimler sonucunda CHP’nin beklenin altında bir sonuçla karşılaşması durumunda bir kurultay sürecinin yaşanabileceğine dikkat çekti. Öte yandan Başkan Soyer’in CHP’nin seçim çalışmalarına destek vermemesinin, CHP’ye herhangi bir avantaj ya da dezavantaj yaratacağını düşünmediğini belirten Tosun, “İstanbul’da Ekrem İmamoğlu gibi politik bir karizma gücü yoksa süresi biten başkanların sahada olup olmaması seçmen nezdine belirleyici bir etki yaratmaz” dedi. CHP’Yİ KURULTAY BEKLİYOR MU? Yerel seçimler sonucunda CHP’nin beklenenin altında bir sonuçla karşılaşması durumunda bir kurultay sürecinin yaşanabileceğine dikkat çeken Tosun, “CHP bir kurultaylar partisi. CHP’de politika yapan aktörlerin özellikle partizan seçmenlerin partinin herhangi bir başarısızlığı sonucunda tepki koyması daha kolay. Bunun temel nedeni CHP’de diğer partilere göre daha dinamik, eleştirel, sorgulayan ve biat etmeyen bir partili ve partizan kitlenin olmasıdır. Seçim sonrası bir kurultay olabilir mi sorusuna cevap vermek için sonuçları görmek gerekiyor ama eğer beklentinin altında sonuçlar çıkarsa CHP’nin geleneğinde olan bir kendi içinde tartışma, partiyi daha iyi yerlere taşıma adına bir kurultaya gitmemiz olası” diye belirtti. SOYER’İN SAHADA OLMAMASI ETKİLEMEZ Soyer’in sahada olmayışını CHP adaylarıyla bir araya gelmemesini değerlendiren Tosun, “Tunç Soyer’in salonu terk etmesi bildiğim kadarıyla ailevi bir mesele dolayısıylaydı. Bu da insani bir durum. Soyer’in bir tepkisi olsaydı eğer programlara baştan katılmazdı diye düşünüyorum. Duygusal anlamada Soyer’in bir kırgınlığı var bu çok net. Çünkü bu tercihin objektif birtakım kriterlere dayanmadığına ilişkin yapmış olduğu açıklamalarda var. Soyer’in sahada olup olmaması Cumhuriyet Halk Partisi için bir avantaj ya da dezavantaj yaratacağını düşünmüyorum. Çünkü seçmenin politik parti tercihleri çok güçlü, karizmatik figür yoksa, seçmenle çok duygusal bir bağ kurmamışsa bu tür yerel politik adayların seçim sonucunu tayin etme gücü olmaz. Seçmen belediyenin performansına, yeni adayların vaatlerine bakar. Partiyle ilişkin geliştirmiş olduğu algıda lider ve partinin kurumsal kimliği çok önemlidir. Bütün bunlar yan yana gelip vatandaş parti tercihini ona göre şekillendirir. İstanbul’da Ekrem İmamoğlu gibi politik bir karizma gücü yoksa süresi biten başkanların sahada olup olmaması seçmen nezdine belirleyici bir etki yapmaz” diye konuştu. SEÇMEN SİYASETTEN UZAKLAŞIYOR Tosun, Özel’in Ödemiş, Tire, Bayındır, Menderes ve Torbalı’da halk buluşmalarını de değerlendirdi. Özellikle Torbalı ilçesinde alanların boş kalmasını parti içi kırgınlıklardan, ekonomik sorunlardan ve seçmenin mutsuz olduğundan kaynaklandığını belirten Tosun, “Mutlaka seçmende olduğu gibi partililer arasında da sıkıntı vardır. Bunu yok diye değerlendirmek doğru değil. Bunun ötesinde alanların boş kalmasının nedeni partiye ya da genel başkana tepki olması değil özellikle 14 Mayıs sonrası politikaya olan ilginin çok belirgin bir şekilde azalması söz konusu. İnsanlar politikadan yavaş yavaş kendilerini çekmeye başlıyorlar. Bunun birinci nedeni seçimlerin sonunda kendilerini mutlu hissedecekleri sonucun ortaya çıkmamasıyla ilgilidir. Bunun yanı sıra Türkiye’de ciddi bir ekonomik kriz var. İnsanların meydanlarda parti liderlerini izlemek içim onları o etkinliğe motive edecek faktör çok az. Bu yüzden alanların boş kalmasının arkasında farklı nedenler olsa da başlıca sebepleri bunlardır” şeklinde konuştu. BEKLENMEDİK SONUÇLAR ÇIKABİLİR İzmir Büyükşehir adaylarının seçim süreci hakkında değerlendirmelerde bulunan Tosun, şu ifadeleri kullandı: “Geçmiş seçimlere bakarak bir öngörüde bulunmamız mümkün. Cemil Tugay’ın kampanya performansını ele aldığımızda sakin güç olarak görüyoruz. Hamza Dağ’a baktığımız zaman daha yenilikçi, daha genç, İzmir’in AK Parti’ye mesafeli olan kesimleri bile bir şekilde kendisine çekmek için çalışan bir aday. Ümit Özlale’ye baktığımız zaman ise kendi akademik başarısı tartışılmaz bir isim ama İYİ Parti’nin de İzmir’de seçmenle olan ilişkisinde sınırları var. O sınırlar nedeniyle kendi birikim ve donanımlarını yukarıya taşıyamıyor. Yoksa vaat ettiği projeler ve kente ilişkin yapmış olduğu açıklamalar değerli bir aday olduğunu gösteriyor. Buradan nasıl bir sonuç çıkar diye bakacak olursak AK Parti’nin İzmir’de özellikle büyükşehirde seçim kazanabilmesi için kent merkezinde çok ciddi anlam oy sıçraması yapması gerekiyor. Çünkü CHP ile AK Parti arasında kentsel ve kırsal oylar arasında çok ciddi bir uçurum var. Bu uçurumu kırabilmesi için seçmeni ikna etmesi gerekiyor. Seçmeni ikna etmek içindir ki Hamza Dağ, İzmir’de AK Parti’ye ilişkin var olan algının ötesinde daha merkezi politik aktör olarak kampanyasını yönetiyor. İlçeler açısından değerlendirdiğimizde ise bir seçim iş birliği olsaydı CHP açısından kaybedilebilecek ilçe sayısı 1 – 2 olabilirdi. Ama İş birliği olmadığı için kaybedilecek ilçe sayısı artacaktır. Hem CHP hem de AK Parti açısında ilçe sayılarında beklenmedik sonuçlar çıkabilir diye düşünüyorum”

İzDoğa “İzmir Dönüşüm Sertifikası” vermeye başlıyor Haber

İzDoğa “İzmir Dönüşüm Sertifikası” vermeye başlıyor

İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketlerinden İzDoğa, İzmir Dönüşüm Sertifikası vermek için yetkili kurum oldu. NAC’ın (Ulusal Akreditasyon Merkezi) akredite ettiği İzDoğa, insan sömürüsü içermeden geri dönüşüm yapan firmalara ve onların ürünlerine sertifika veren kuruluş olmaya hak kazandı. Üretim zincirinde atık toplayıcılarını iyi şartlarda ve sigortalı olarak çalıştıran, çalışanların sağlığını gözeten firmalar İzDoğa’nın sertifikasyon denetimlerini tamamladıktan sonra İzmir Dönüşüm Sertifikasını almaya hak kazanacak. İzmir Dönüşüm Sertifikasını alan geri dönüşüm firmaları bu belge sayesinde piyasaya sürdükleri ürünlerin emek sömürüsüne konu olmadığını tüketicilerine ispatlayacak ve böylelikle ürünlerinin katma değerini artıracak. Sertifika alan kuruluşlara ürünlerinin üzerinde kullanılmak üzere bu programa özel hazırlanan “İ” logosunu kullanma hakkı verilecek. Böylelikle İzmir Dönüşüm Sertifikası bir yandan sokak toplayıcıları için bir toplumsal güvenlik kalkanı oluştururken, diğer yandan doğayı koruyacak ve bu sertifikayı alan kuruluşların kazancını artıracak. İzmir Dönüşüm Sertifikası nedir? “İzmir Dönüşüm”, ISO 17065 kapsamında İzdoğa tarafından hazırlanan bir sertifika programı. Program, atık toplama ve geri dönüşüm alanında çalışanların istihdam koşullarını iyileştirerek toplumsal adaleti yükseltmeyi ve sektör çalışanlarının yaşam standartlarını artırmak için öncü bir rol oynamayı amaçlıyor. Programın çalışanların refah seviyesini koruyup artırması, ayrıca atık toplama ve ayrıştırma faaliyetinin de doğayla uyumlu şekilde gerçekleşmesini sağlaması hedefleniyor. İzmir Dönüşüm Sertifika programına başvurmak isteyen kurum ve kuruluşlar  izmirdonusum.com sitesini ziyaret edilebilir. Türkiye’nin her bir yanından geri dönüşüm firmalarına başvuru yapabiliyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.