İzmir depreminde yıkılan Rıza Bey Apartmanı davasında tutuklu kalmadı
İzmir depreminde yıkılan Rıza Bey Apartmanı davasında tutuklu kalmadı
İzmir'deki depremde en fazla can kaybının yaşandığı Rıza Bey Apartmanı'nın yıkılmasına ilişkin 15 sanığın yargılandığı davada 2 tutuklu sanık, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı
Haber Giriş Tarihi: 13.10.2023 11:26
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: AA
İzmir'de 30 Ekim 2020'deki depremde yıkılan ve 36 kişinin hayatını kaybettiği Rıza Bey Apartmanı'na ilişkin davanın görülmesine İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.
Duruşmaya tutuklu sanıklar mimar A.S.B. ve yapı müteahhidi H.H.Ö, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı, bazı tutuksuz sanıklar, taraf avukatları ve müştekiler salonda hazır bulundu.
Duruşmada söz alan tutuklu sanık H.H.Ö, binanın yıkılmasında kabahati olmadığını öne sürdü.
Kendisinin düzgün iş yaptığını, binada sonradan çok sayıda tadilat yapıldığını iddia eden H.H.Ö, "Birçok delik açmışlar. Herkes suçu bana atıyor. 1987'de hazır beton kullandım ve sağlam iş yaptım, kendime güveniyorum. Binanın içine ne yapıldığını bilmiyorum. Bilseydim gelir tespit ettirirdim. Alttaki dükkanlar birleştirilmiş. Benim suçum ne? Sağlık sorunlarım var. Tahliyemi talep ediyorum." diye konuştu.
Diğer tutuklu sanık A.S.B. de tahliye talebinde bulundu.
Duruşmada konuşan eski Bayraklı Belediyesi Fen İşleri Müdür Vekili G.E de deprem etütleriyle ilgili görevini yaptığını savundu.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, binada yapılan tadilatlar ve yenileme çalışmalarındaki kusurların tespitine yönelik ek bilirkişi raporu alınmasını istedi.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar müteahhit H.H.Ö'nün konutu terk etmeme, mimar A.S.B'nin ise yurt dışı çıkış yasağı adli kontrol şartlarıyla tahliyelerine karar verdi.
Müştekilerden karara tepki
Duruşmanın ardından bazı müştekiler, tutuklu sanıklar hakkında verilen tahliye kararına tepki gösterdi.
Rıza Bey Apartmanı'nda 2 çocuğunu, 2 yeğenini ve annesini kaybettiğini belirten Hüseyin Yücel, gazetecilere kararın yüreklerindeki acıyı büyüttüğünü belirterek, "3 yılı aşkın süredir mahkemede yapılan tartışma, 'ek rapor alalım mı?'... Maalesef biz kayıp yakınları olarak adalete erişemiyoruz." dedi.
Depremde kızını kaybettiğini ifade eden Kamil Doğan da kararın adaletsiz olduğunu savunarak, "Tahliye kararıyla sarsılmış durumdayız. Milletimin vicdanına bırakıyorum bu kararı." diye konuştu.
Rıza Bey Apartmanı'nda 2 çocuğunu kaybeden Emine Yücel ise "Benim çocuklarım günlerce betonun altında can çekişe çekişe hayatını kaybetti. Şimdi suçlular, sorumlular ellerini kollarını sallaya sallaya dışarıda dolaşacak, bu mu adalet?" ifadelerini kullandı.
Dava süreci
İzmir'de 30 Ekim 2020'deki depremde yıkılan Rıza Bey Apartmanı'nda 36 kişi hayatını kaybetmiş, 17 kişi yaralanmıştı.
Binanın yıkılmasında sorumlulukları bulunduğu iddiasıyla 13 sanık hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verme" suçundan dava açılmıştı.
Dönemin 2 belediye görevlisi hakkında da "görevi kötüye kullanma" suçundan 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle 13. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açılmış, İzmir Bölge Adliye Mahkemesinin bu dosyanın ana davayla birleştirilmesi kararı sonrası sanık sayısı 15'e çıkmıştı.
Davada tutuklu yargılanan 4 sanıktan 2'si hakkında da önceki duruşmalarda tahliye kararları verilmişti.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İzmir'deki depremde en fazla can kaybının yaşandığı Rıza Bey Apartmanı'nın yıkılmasına ilişkin 15 sanığın yargılandığı davada 2 tutuklu sanık, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı
İzmir'de 30 Ekim 2020'deki depremde yıkılan ve 36 kişinin hayatını kaybettiği Rıza Bey Apartmanı'na ilişkin davanın görülmesine İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.
Duruşmaya tutuklu sanıklar mimar A.S.B. ve yapı müteahhidi H.H.Ö, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı, bazı tutuksuz sanıklar, taraf avukatları ve müştekiler salonda hazır bulundu.
Duruşmada söz alan tutuklu sanık H.H.Ö, binanın yıkılmasında kabahati olmadığını öne sürdü.
Kendisinin düzgün iş yaptığını, binada sonradan çok sayıda tadilat yapıldığını iddia eden H.H.Ö, "Birçok delik açmışlar. Herkes suçu bana atıyor. 1987'de hazır beton kullandım ve sağlam iş yaptım, kendime güveniyorum. Binanın içine ne yapıldığını bilmiyorum. Bilseydim gelir tespit ettirirdim. Alttaki dükkanlar birleştirilmiş. Benim suçum ne? Sağlık sorunlarım var. Tahliyemi talep ediyorum." diye konuştu.
Diğer tutuklu sanık A.S.B. de tahliye talebinde bulundu.
Duruşmada konuşan eski Bayraklı Belediyesi Fen İşleri Müdür Vekili G.E de deprem etütleriyle ilgili görevini yaptığını savundu.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, binada yapılan tadilatlar ve yenileme çalışmalarındaki kusurların tespitine yönelik ek bilirkişi raporu alınmasını istedi.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar müteahhit H.H.Ö'nün konutu terk etmeme, mimar A.S.B'nin ise yurt dışı çıkış yasağı adli kontrol şartlarıyla tahliyelerine karar verdi.
Müştekilerden karara tepki
Duruşmanın ardından bazı müştekiler, tutuklu sanıklar hakkında verilen tahliye kararına tepki gösterdi.
Rıza Bey Apartmanı'nda 2 çocuğunu, 2 yeğenini ve annesini kaybettiğini belirten Hüseyin Yücel, gazetecilere kararın yüreklerindeki acıyı büyüttüğünü belirterek, "3 yılı aşkın süredir mahkemede yapılan tartışma, 'ek rapor alalım mı?'... Maalesef biz kayıp yakınları olarak adalete erişemiyoruz." dedi.
Depremde kızını kaybettiğini ifade eden Kamil Doğan da kararın adaletsiz olduğunu savunarak, "Tahliye kararıyla sarsılmış durumdayız. Milletimin vicdanına bırakıyorum bu kararı." diye konuştu.
Rıza Bey Apartmanı'nda 2 çocuğunu kaybeden Emine Yücel ise "Benim çocuklarım günlerce betonun altında can çekişe çekişe hayatını kaybetti. Şimdi suçlular, sorumlular ellerini kollarını sallaya sallaya dışarıda dolaşacak, bu mu adalet?" ifadelerini kullandı.
Dava süreci
İzmir'de 30 Ekim 2020'deki depremde yıkılan Rıza Bey Apartmanı'nda 36 kişi hayatını kaybetmiş, 17 kişi yaralanmıştı.
Binanın yıkılmasında sorumlulukları bulunduğu iddiasıyla 13 sanık hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verme" suçundan dava açılmıştı.
Dönemin 2 belediye görevlisi hakkında da "görevi kötüye kullanma" suçundan 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle 13. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açılmış, İzmir Bölge Adliye Mahkemesinin bu dosyanın ana davayla birleştirilmesi kararı sonrası sanık sayısı 15'e çıkmıştı.
Davada tutuklu yargılanan 4 sanıktan 2'si hakkında da önceki duruşmalarda tahliye kararları verilmişti.
BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Elleri kolları bağlandı: İzmir depremzedeleri dışarıda kaldı
Kaynak: AA
Son Girilen Haberler
Buzları eritmek için değil, halkın sorunları için görüştük
CHP Lideri Özel ile AK Parti Lideri Erdoğan arasındaki tarihi görüşmeyi değerlendiren CHP’li Gökçen, “Bu görüşmeler, buzları eritmek için değil, halkın gerçek sorunlarının çözümü için gerçekleştirilmiştir” dedi
Benzin ve Motorinde tek fiyat uygulaması başlıyor
Benzin ve motorinde artık tek fiyat uygulaması hayata geçiriliyor. EPDK'nın kararı Resmi Gazete'de yayımlandı. Artık akaryakıt istasyonlarındaki satışlarda aynı tür benzin ve motorinde farklı fiyat uygulanamayacak. Karar 15 Mayıs tarihinden itibaren geçerli olacak.
Saadet Partisi lideri Karamollaoğlu Genel Başkanlığı bırakıyor
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu katıldığı bir programda sağlığının artık el vermediğini ifade ederek genel başkanlık görevini bırakacağını ifade etti. görevinden ayrılacağını açıklayan Karamollaoğlu, Ekim ayı öncesinde bir olağanüstü kongre gerçekleştireceklerini de belirtti. Karamollaoğlu, yeni genel başkanın teşkilatlarının görüşü alındıktan sonra değerlendirileceğini, isim tekliflerine açık olduklarını ve siyaseti değil, sadece genel başkanlık görevini bıraktığını açıkladı.