TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Rıza Bey Apartmanı

Rıza Bey Apartmanı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Rıza Bey Apartmanı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İzmir depreminde yıkılan Rıza Bey Apartmanı davasında tutuklu kalmadı Haber

İzmir depreminde yıkılan Rıza Bey Apartmanı davasında tutuklu kalmadı

İzmir'de 30 Ekim 2020'deki depremde yıkılan ve 36 kişinin hayatını kaybettiği Rıza Bey Apartmanı'na ilişkin davanın görülmesine İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmaya tutuklu sanıklar mimar A.S.B. ve yapı müteahhidi H.H.Ö, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı, bazı tutuksuz sanıklar, taraf avukatları ve müştekiler salonda hazır bulundu. Duruşmada söz alan tutuklu sanık H.H.Ö, binanın yıkılmasında kabahati olmadığını öne sürdü. Kendisinin düzgün iş yaptığını, binada sonradan çok sayıda tadilat yapıldığını iddia eden H.H.Ö, "Birçok delik açmışlar. Herkes suçu bana atıyor. 1987'de hazır beton kullandım ve sağlam iş yaptım, kendime güveniyorum. Binanın içine ne yapıldığını bilmiyorum. Bilseydim gelir tespit ettirirdim. Alttaki dükkanlar birleştirilmiş. Benim suçum ne? Sağlık sorunlarım var. Tahliyemi talep ediyorum." diye konuştu. Diğer tutuklu sanık A.S.B. de tahliye talebinde bulundu. Duruşmada konuşan eski Bayraklı Belediyesi Fen İşleri Müdür Vekili G.E de deprem etütleriyle ilgili görevini yaptığını savundu. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, binada yapılan tadilatlar ve yenileme çalışmalarındaki kusurların tespitine yönelik ek bilirkişi raporu alınmasını istedi. Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar müteahhit H.H.Ö'nün konutu terk etmeme, mimar A.S.B'nin ise yurt dışı çıkış yasağı adli kontrol şartlarıyla tahliyelerine karar verdi. Müştekilerden karara tepki Duruşmanın ardından bazı müştekiler, tutuklu sanıklar hakkında verilen tahliye kararına tepki gösterdi. Rıza Bey Apartmanı'nda 2 çocuğunu, 2 yeğenini ve annesini kaybettiğini belirten Hüseyin Yücel, gazetecilere kararın yüreklerindeki acıyı büyüttüğünü belirterek, "3 yılı aşkın süredir mahkemede yapılan tartışma, 'ek rapor alalım mı?'... Maalesef biz kayıp yakınları olarak adalete erişemiyoruz." dedi. Depremde kızını kaybettiğini ifade eden Kamil Doğan da kararın adaletsiz olduğunu savunarak, "Tahliye kararıyla sarsılmış durumdayız. Milletimin vicdanına bırakıyorum bu kararı." diye konuştu. Rıza Bey Apartmanı'nda 2 çocuğunu kaybeden Emine Yücel ise "Benim çocuklarım günlerce betonun altında can çekişe çekişe hayatını kaybetti. Şimdi suçlular, sorumlular ellerini kollarını sallaya sallaya dışarıda dolaşacak, bu mu adalet?" ifadelerini kullandı. Dava süreci İzmir'de 30 Ekim 2020'deki depremde yıkılan Rıza Bey Apartmanı'nda 36 kişi hayatını kaybetmiş, 17 kişi yaralanmıştı. Binanın yıkılmasında sorumlulukları bulunduğu iddiasıyla 13 sanık hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verme" suçundan dava açılmıştı. Dönemin 2 belediye görevlisi hakkında da "görevi kötüye kullanma" suçundan 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle 13. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açılmış, İzmir Bölge Adliye Mahkemesinin bu dosyanın ana davayla birleştirilmesi kararı sonrası sanık sayısı 15'e çıkmıştı. Davada tutuklu yargılanan 4 sanıktan 2'si hakkında da önceki duruşmalarda tahliye kararları verilmişti. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Elleri kolları bağlandı: İzmir depremzedeleri dışarıda kaldı  

Rıza Bey Apartmanı davasında yeni bir gelişme Haber

Rıza Bey Apartmanı davasında yeni bir gelişme

İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar mimar A.S.B. ve yapı müteahhidi H.H.Ö, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Bazı tutuksuz sanıklar, taraf avukatları ve müştekiler de salonda hazır bulundu. Duruşmada, avukatların talepleri alındıktan sonra sanıklara söz verildi. Eski Bornova Belediyesi İmar Müdürü sanık M.A.U, savunmasında, bilirkişi raporlarında kendisiyle ilgili yanlışlıklar olduğunu iddia etti. Raporda, binanın yıkılmasıyla ilgili statik hesaplardan ve belediyede onaylayan kişilerin sorumlu olduklarından bahsedildiğini aktaran M.A.U, "Dosyada evrak ve proje açısından eksik yoktur. Bu zaten kayıtlarda mevcut. Eksik olmayan projeye imar müdürü ruhsat vermek zorundadır. Evrak ve proje açısından yetkin, diplomalı kişilerce sunulan projelere ruhsat verilir. İmar müdürü evrakların tam olduğuna karar verir." diye konuştu. Tutuklu sanık yapı müteahhidi H.H.Ö. de yürüttüğü hiçbir projede eksik işe başlamadığını, Rızabey Apartmanı'nın da 34. binası olduğunu belirtti. Binanın yıkılmasında sorumluluğunun olmadığını öne süren H.H.Ö, şunları kaydetti: "Binada bir sürü tadilat var. Hayatımız inşaatta geçti. 'İlkokul mezunu' diyorlar ama biz inşaatın içinden geldik. Bir sürü insanı daire sahibi yaptık. Bina içinde her şeyi yapmışlar, dokunulmadık yeri kalmamış. Epoksi yapılmış. Üstüne birde mantolama yapılmış. Bu binadan benim mesul tutulmamam lazım. 30 sene geçmiş üzerinden. 1976'dan beri yaptığımız binalar yıkılmadı da bu mu yıkıldı? Binayı eksiksiz bir şekilde yaptım. Binayla ilgili 'boşaltın' demişler ama yapmamışlar. Çatlak binaya mantolama yapmışlar. 3 yıla yakındır buradayım. Tahliyemi ve beraatimi istiyorum." Tutuklu sanık mimar A.S.B. ise binanın yapımında adı geçen mimarlık şirketine ortak olmadığını yineledi. Binanın yapımında kendisinin sorumlu olmadığını savunan A.S.B, "Mimarlık firmasından istifa ettikten sonra inşaat devam ediyor. Bu projeyle ilgili 1 lira almadım. Bu işin sorumluluğunu almadım. Bina delik deşik edilmiş. Yıkılması veya güçlendirilmesi tavsiye edilmiş. Ev sahiplerinin çoğu binanın farkındaymış ve binayı terk etmiş. Bu binada olan üzücü olayla ilgili hiç suçum yok. Burada günah keçisi ben olmamalıyım. 2,5 yıldır cezaevindeyim. Dayanacak durumda değilim. Tahliyemi ve beraatimi istiyorum." dedi. Duruşmada söz alan bir müşteki avukatı, sanık 2 belediye görevlisinden depremin olduğu tarihte Bayraklı Belediyesi Fen İşleri Müdür Vekili olan G.E'nin "mahkeme tarafından korunduğu", "suç vasfı değiştiği halde ek savunmasının alınmadığı", "2 sanığa aynı şekilde muamele yapılmadığı" yönünde iddiada bulundu. Bunun üzerine mahkeme başkanı duruşmaya bir süre ara verdi. Daha sonra devam eden duruşmada başkan, müşteki avukatının sanığın mahkeme heyeti tarafından korunduğu iddiasını kabul etmediklerini belirterek, tarafsızlık yönünden şüphe oluştuğu için "reddi heyet talebi" olarak dosyanın değerlendirilmek üzere bir üst mahkeme olan İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesine göndermesi ve sanıkların tutukluluğunun devamına karar verdi. Duruşma 15 Eylül'e ertelendi.  Dava süreci İzmir'de 30 Ekim 2020'deki depremde yıkılan Rıza Bey Apartmanı'nda 36 kişi hayatını kaybetmiş, 17 kişi yaralanmıştı. Binanın yıkılmasında sorumlulukları bulunduğu iddiasıyla 13 sanık hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verme" suçundan dava açılmıştı. Belediye görevlileriyle ilgili dosya ise Memur Suçları Soruşturma Bürosuna gönderilmiş, 2 belediye görevlisi hakkında hazırlanan iddianame, 13. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edilmişti. G.E. ve M.A.U. için ayrı ayrı "görevi kötüye kullanma" suçundan 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası talep edilmişti. İzmir 13. Asliye Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmada, müşteki avukatları ve cumhuriyet savcısının talebi üzerine hakim, 2 belediye görevlisinin yargılandığı dava dosyasını, "birleştirme uyuşmazlığı" gerekçesiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesine göndermişti. İzmir Bölge Adliye Mahkemesinin dosyanın ana davayla birleştirilmesi kararı sonrası sanık sayısı 15'e çıkmıştı. AA

Rıza Bey Apartmanı davasında belediye görevlileri hakim karşısında Haber

Rıza Bey Apartmanı davasında belediye görevlileri hakim karşısında

Ege Denizi Seferihisar açıklarında 30 Ekim 2020’de meydana gelen, 117 kişinin hayatını kaybettiği 6,6 büyüklüğündeki depremde, Bayraklı ilçesindeki 8 katlı Rıza Bey Apartmanı'nda 36 kişi yaşamını yitirdi, 17 kişi de yaralandı. Depremin ardından başlatılan soruşturmada 4’ü tutuklu 9 kişi hakkında, İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinde, "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak" suçundan 20 yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açıldı. Yargılama sırasında 2 sanık daha tahliye edildi. Sanık avukatlarının şikayetiyle açılan soruşturmanın ardından,"bilinçli taksirle 6 kişinin ölümüne ve 2 kişinin yaralanmasına neden olma" suçlamasıyla haklarında iddianame hazırlanan Rıza Bey Apartmanı'ndaki diş hekimi polikliniği sahipleri Arda Hacarlıoğlu ve Onur Yedikara ile daire sahipleri Selma ve Ender Ensari’nin dosyaları da mevcut davayla birleştirildi ve sanık sayısı 13’e yükseldi. Öte yandan, o dönem Bayraklı Belediyesinde Fen İşleri Müdür Vekili sıfatıyla imzası bulunan Gamze E. (52) ve Mehmet Ali U. (69) hakkında "görevi kötüye kullanma" suçundan İzmir 13. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açılırken, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 23. Ceza Dairesi, her iki dosyanın birleştirilmesine oy birliğiyle karar verdi. Böylelikle Rıza Bey Apartmanı davasında sanık sayısı 15’e yükseldi. Dönemin belediye görevlileri savunmalarını yaptı Sanıkların yargılanmalarına bugün İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi. Duruşmaya tutuklu sanıklar Ali Serdar Bayram ve Hasan Hüseyin Özkan SEGBİS ile katılırken, bazı tutuksuz sanıklar, avukatlar ve mağdurlar salonda hazır bulundu. İzmir 13. Asliye Ceza Mahkemesinde "görevi kötüye kullanma" suçundan yargılanan, ancak birleştirme kararının ardından asıl dosyaya sanık olarak dahil edilen dönemin belediye görevlileri Gamze E. ve Mehmet Ali U. duruşmada savunma yaptı. Bayraklı Belediyesine ait etüt merkezi tarafından Rıza Bey Apartmanı’nın risk kategorisinde yer aldığı ve performans analizi yapılarak güçlendirme yapılması tavsiyesinde bulunduğu raporda imzası olan Gamze E., söz konusu raporun tavsiye niteliğinde olduğunu savunarak, "Yasal bağlayıcılığı yoktur. Raporun sonuç kısmında bu belirtiliyor. Performans analizi yapılmasını tavsiye edip kararı vatandaşa bırakmışız. Biz vatandaşa sadece kılavuzluk yaparız. Performans analizi sonucu olmadan belediyeler binayı yıkamazlar. Zemin etüdü ardından performans analizi yaptırmanızı tavsiye ediyoruz diyoruz. Biz binaya hasar tespit analizi yapmadık" dedi. "Evrak olarak eksiği yoktu" Diğer tutuksuz sanık Mehmet Ali U. da üzerine isnat edilen suçlamayı kabul etmediğini ifade ederek, "Ben hata yapmadım ve içim rahat. İmar müdürünün görevlerinden biri yapıya inşaat ruhsatı vermesidir. O dönem için 1975 yılı yönetmeliğine göre her şeyin hazır olup olmadığına baktım. Evrak olarak eksiği yoktu. Bana gelene kadar 6-7 imzadan geçiyor. Dosyada eksiklik yoktu. Kimse eksik olduğu halde izin verdiğimi söyleyemez" ifadelerini kullandı. Duruşmada söz verilen tutuklu sanık Hasan Hüseyin Özkan, "Ben sadece bir inşaat yapmadım. 1977’den beri bina yapıyorum. Hep aynı şeyleri anlatıyorum. Diğerlerinde eksik malzeme kullanmamışım da bunda mı kullanmışım? Binaya çok kez dokunmuşlar. Tahliyemi talep ediyorum" dedi. Diğer tutuklu sanık Ali Serdar Bayram da tahliyesini talep etti. Gamze E. ve Mehmet Ali U.’nun tutuksuz yargılanmalarının devamına karar veren mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına ve dosyadaki eksikliklerin giderilmesine karar verip duruşmayı erteledi. İHA

Rıza Bey Apartmanı davasında yeni gelişme Haber

Rıza Bey Apartmanı davasında yeni gelişme

Ege Denizinde Seferihisar açıklarında 30 Ekim 2020’de meydana gelen, 117 kişinin hayatını kaybettiği 6.6 büyüklüğündeki depremde Bayraklı ilçesindeki 8 katlı Rıza Bey Apartmanında 36 kişi yaşamını yitirdi, 17 kişi de yaralandı. Depremin ardından başlatılan soruşturma çerçevesinde 13 sanığın yargılanmasına İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edilirken, 2 kamu görevlisi Gamze E. ve Mehmet Ali U. hakkında başlatılan soruşturma da tamamlanıp, iddianame hazırlandı. İddianamede, bilirkişi raporunda yapının 1975 yılı deprem yönetmeliğine tabi olduğu, projedeki beton dayanım sınıfının sağlanmadığı, nervürlü donatıların mekanik şartları sağlamadığı belirtildi. Yapının taşıyıcı sistem elemanlarına, epoksi enjeksiyon ile projesiz, izinsiz ve kontrolsüz şekilde tamirat yapan ve yaptıranlarla söz konusu tadilatın yapıldığı sonradan kayıt altına alınmasına rağmen bu konuda idari işlem tesis etmeyen ilgili idari mercilerin de sorumlu olduklarına vurgu yapıldı. 2005 yılında meydana gelen depremden sonra yapının taşıyıcı sistem elemanlarına epoksi enjeksiyon ile projesiz, izinsiz ve kontrolsüz tamirat işlemi yapıldığının tespit edilmesine rağmen binanın 3. grup risk kategorisinde yer aldığına vurgu yapıldı. 2007 deprem yönetmeliğine göre performans analizi yapılarak sonucuna göre güçlendirme yapılması gerektiği yönünde tavsiyede bulunulmuş olmasına rağmen bu konuda idari işlem tesis etmeyen ve belgede o dönem Bayraklı Belediyesi Fen İşleri Müdür Vekili sıfatıyla imzası bulunan Gamze E.’nin sorumlu olduğunun altı çizildi. İnşaat Mühendisi Tamer Paker tarafından hazırlanan statik hesap raporu ve betonarme projesi ile yapı ruhsatını 27 Nisan 1993 tarihinde onaylayan o dönemki Bornova Belediyesi İmar Müdürü Mimar Mehmet U.’nun da sorumlu olduğunun altı çizildi. İddianamede binanın statik ve betonarme projesine onay veren İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesinde görevlilerin açık kimlik tespitlerinin yapılamadığı belirtildi. Toplanan deliller ve alınan ifadeler ışığında savcı, Gamze E. ve Mehmet Ali U. için ‘Görevi kötüye kullanma’ suçundan 2’şer yıla kadar hapis cezası istedi. Birleştirme talebi uygun görülmedi 2022’nin Kasım ayında İzmir 13. Asliye Ceza Mahkemesindeki yargılamada mağdur avukatları davanın ağır ceza mahkemesinde görülmesi gerektiğini belirtip, hakimden görevsizlik kararı vermesi talebinde bulundu. Avukatların taleplerinin ardından savcı ara mütalaasını sundu. İddia makamı, bu dosya ile İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden Rıza Bey Apartmanı dosyasının fiilen ve hukuki olarak birbirleriyle bağlantılı olduğunun altını çizdi. İki dosyanın daha önce birleştirilmesi talebinin kabul edilmediğini belirten iddia makamı, birleştirme uyuşmazlığı nedeniyle dosyanın İzmir Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesine ve uyuşmazlığın çözülmesi yönünde mütalaa sundu. Mütalaanın okunmasının ardından hakim ara kararını açıkladı. Hakim, birleştirme talebi için daha önce İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesine yazı yazıldığını, ancak mahkeme heyetinin dosyada ilerleme kaydedildiği gerekçesiyle birleştirmeyi uygun görülmediğini belirtti. Bu nedenle hakim, kamu görevlileri dosyasının İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden dosyayla birleştirilmesi yönündeki uyuşmazlığın çözümü için İzmir Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine hükmetti. Asliye ceza mahkemesi haklı bulundu Birleştirme uyuşmazlığı sebebiyle dosyayı inceleyen İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 23. Ceza Dairesi, sanıkların eylemlerinin ‘Bilinçli taksirle öldürme’ suçunu oluşturabileceği, eylemlerin vasıf ve nitelendirilmesinin doğru yapılabilmesi için delillerin birlikte değerlendirilmesi ve dosyaların birlikte görülmesinin zorunlu olduğundan bahisle, İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin ara kararıyla muvafakat verilmemesine rağmen her iki dosyanın birleştirilmesine kararı verdiğinin altını çizdi. Bu sebepten dolayı iki mahkeme arasında birleştirme uyuşmazlığı çıktığına da vurgu yapıldı. Daire, her iki dosya arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğunu ve delillerin birlikte değerlendirilmesinin gerektiğinin altını çizdi. Bu sebeplerden dolayı İzmir 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nin gerekçesi yerinde görüldü. Dosyaların birleştirilmesine karar veren Daire, iki tutuksuz sanığın İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Rıza Bey Apartmanı davasında yargılanmasına oy birliğiyle karar verdi. Birleştirme kararının ardından Rıza Bey davasında sanık 15’e yükseldi. İHA

36 kişiye mezar olan Rıza Bey Apartmanı'nın inşaatında çalışan işçiler tespit edilecek Haber

36 kişiye mezar olan Rıza Bey Apartmanı'nın inşaatında çalışan işçiler tespit edilecek

Ege Denizi Seferihisar açıklarında, 30 Ekim 2020’de meydana gelen, 115 kişinin hayatını kaybettiği 6,6 büyüklüğündeki depremde; Bayraklı'da bulunan 8 katlı Rıza Bey Apartmanında 36 kişi yaşamını yitirdi, 17 kişi de yaralandı. Depremin ardından başlatılan soruşturma çerçevesinde 4’ü tutuklu 9 kişi hakkında, İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinde "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 20 yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açıldı. Yargılama süresinde 2 sanık tahliye edildi. Yargılama şamasında Rıza Bey Apartmanındaki diş hekimi polikliniği sahipleri Arda H. ve Onur Y. ile daire sahipleri Selma E. ve Ender E.’nin de dosyalarının birleştirilmesiyle sanık sayısı 13’e yükseldi. Sanıkların yargılanmalarına bugün İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi. Duruşmaya tutuklu sanıklar mimar Ali Serdar Bayram ve yapı müteahhidi Hasan Hüseyin Özkan, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, bazı tutuksuz sanıklar, müşteki ve avukatlar ise salonda hazır bulundu. Celsede tutuklu sanık Ali Serdar Bayram’ın avukatı savunma yaparken, depremde yaşamını yitirenlerin izleyicilerin tepkisi üzerine tartışma çıktı. Tartışmanın ikili diyaloğa dönmesi sebebiyle mahkeme başkanı, bazı izleyicileri salondan çıkarılmasına karar verdi. Tartışmanın son ermesinin ardından tutuklu sanıklara söz verildi. Tutuklu sanık Hasan Hüseyin Özkan, cezaevinden mağdur olduğunu söyleyerek, “Mal sahibi her beton dökümünde yanımdaydı. Ben binayı yaparken hazır beton kullandı. 35 bina yaptım sadece 1’i yıkıldı. Diğerlerini sağlam yaptım da bunu mu çürük yaptım? Mimar ve mühendisle muhattap olmadım. Binanın içinde dışında müdahale edilmeyen yer kalmamış. Duvarlar perde beton vazifesi görüyor. Mesken yere işyeri açılır mı? Eksik malzemeyi kabul etmiyorum. 70 yaşımda hastanelere düştüm. Sağlık sorumlarım var. Çok mağdurum” dedi. Birleştirme kararı beklenecek Söz verilen tutuklu sanık Ali Serdar Bayram da suçsuz olduğunu savunarak, “Olayla ilgim ve bilgim yok. Sadece diplomamın kullandığını anlatmaya devam edeceğim. Tamamen suçsuzum. Gözaltına alındığımda bir yanlışlık olduğunu düşünmüştüm. Ancak 2 yıldır hapishanedeyim. Yaşananlardan dolayı acı çekiyorum ve içim acıyor. Ben suçsuzum” diye konuştu. Sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar veren mahkeme heyeti, İzmir 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nin talebi üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesinden çıkacak birleştirme kararının beklenmesine, inşaatta çalışan işçilerin tespit edilmesi için Sosyal Güvenlik Kurumuna yazı yazılmasına ve dosyadaki eksikliklerin giderilmesine hükmederek davayı erteledi. İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.