İzmir’de engelliler görmezden geliniyor

AYSELİN UZUN-ÖZEL HABER - Görme engeliler ve onların hayatın akışında karşılaştıkları zorluklar hakkında farkındalık yaratmak amacıyla her yıl 7-14 Ocak tarihleri “Beyaz Baston Görme Engelliler Haftası” olarak anılıyor. Ancak her yıl olduğu gibi görme engellilerin yaşadığı sorunlar bakıldığında yine hiçbir değişiklik olmadığı tüm sorunların artarak devam ettiği görüldü. Özellikle çalışan ya da sosyalleşmek isteyen birçok görme engellinin şehir hayatında çektiği zorlukların başında kaldırımlara yerleştirilen sarı kabartma şeritlerin geldiği bilinirken buna rağmen İzmir’in birçok yerinde bu şeritlerin tahrip olduğu gözlemlendi. Bu durumun düzeltilmesi için elinden geleni yapacağını söyleyen İzmir Engelli Dernekleri Birliği Buca Engelliler Derneği Başkanı Harun Kara, “Uzun süredir hem ulaşım hem de kaldırım sorunlarının giderilmesi için belediyenin bu konuda yetkili birimleriyle çalışmalar yapıyoruz. Henüz bir gelişme yok maalesef” diye konuştu.

Öte yandan kendisinin ve çevresindeki görme engelliklerin bu konulardan son derece kötü etkilendiğini ve sosyal yaşamlarının kısıtladığını söyleyen görme engelli Fatma Işık Kaya ise İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sadece görme engellileri değil tüm engellileri görmezden geldiğini iddia ederek “Kaldırımlardaki kabartmaların çoğu yıllar içinde sökülmüş ve maalesef belediye tarafından yenilenmedi. Yürürken bir anda bize kılavuzluk eden yol bitiyor” şeklinde konuştu.

YAPTIM DEMEK İÇİN YAPIYORLAR

Harun Kara, İzmir’de belediyelerin engellilere verdiği hizmeti göstermelik olarak yaptığını iddia etti. Engellilerin sorunlarının anlaşılması için yerel yönetimlerde engelli bireylerin yer alması gerektiğini söyleyen Harun Kara, “Bilhassa görme engellilerin kullanmış olduğu kaldırım üstündeki sarı kabartmalar Türkiye genelinde, amacına uygun değil. Engellilere yapılan hizmetin bir rant aracı olarak kullanıldığını düşünüyoruz. Bunlara birçok belediye gibi İzmir Büyükşehir Belediyesi de dahil. Bizim amacımız bu standartları, eksiksiz olarak sağlamak. Mesela; hassas yüzey yapıldığı taktir de bu yüzeyin her iki tarafına da en az 1’er metre boşluk olması gerekiyor. Çünkü görme engeli olan kişi ancak bu şekilde bir engele takılmadan yürüyebiliyor. Şu an sokaklara baktığımızda buna rastlayamıyoruz. Çünkü kabartmaları yaptım demek için yapıyorlar. Diğer bir sorun otobüslerdeki sesli betimleme sistemleri. Uzun süredir hem ulaşım hem de kaldırım sorunlarının giderilmesi için belediyenin bu konuda yetkili birimleriyle çalışmalar yapıyoruz. Henüz bir gelişme yok maalesef. Ancak özellikle yeni dönemde mutlaka bu eksiğin giderilmesini sağlayacağız” dedi.

BİZE ISTIRAP OLUYOR

İzmir’de şehir planlamasından sosyal etkinliklere kadar birçok alanda engelli bireylerin hesaba katılmadığını ifade eden görme engelli Fatma Işık Kaya, “Öyle ki bize büyük yararı olan bazı hizmetlerin bile şu anda kaldırıldığını görüyoruz. Örnek vermek gerekirse; önceleri belediye otobüslerinde bizler için seslendirme sistemi vardı. Ancak şimdi bu yok. O yüzden mecburen yanımızdaki oturana ya da şoföre sormak zorunda kalıyoruz. Açıkçası bu bizi tedirgin ediyor. Çünkü defalarca unutulup son durağa kadar gittim. Dolayısıyla en basit otobüs yolculuğu bile bizlere ıstırap oluyor. Onun dışında kaldırımlardaki kabarmaların çoğu yıllar içinde sökülmüş ve maalesef belediye tarafından yenilenmedi. Yürürken bir anda bize kılavuzluk eden yol bitiyor. Öte yandan bu yollar öyle plansız projesiz yapılmış ki bir anda karşımıza ağaç, durak gibi şeyler çıktığı oluyor. Tüm bu eksiklikler görme engellilerin hayat kalitesini düşürüyor. Demem o ki yaşadığımız, oy kullandığımız İzmir’de Belediye Başkanı Tunç Soyer bizi görmezden geliyor” şeklinde konuştu.

BİZ DE VARIZ

Engelli bireylerin engelleri ne olursa olsun yaşamları boyunca çok fazla zorlukla karşılaştığını belirterek mücadeleden vazgeçmeyeceklerini söyleyen Kaya, “Yıllardır görme engellilerinde, tıpkı görenler gibi sosyal hayatta var olduğunu savunuyorum. Ülkemizde engeli ne olursa olsun her engellinin yaşadığı sorunlar birbirine az çok benzer. Kendinizi kanıtlayıncaya kadar ailenizle çatışırsınız. Öğrencilik hayatınız boyunca okul ortamıyla, ömrünüz oldukça da toplumla ve caddelerle, sokaklarla çatışırsınız. Hele cadde ve sokaklarla resmen kavga ederiz. Ancak belediyelerimizin engellilerden değil de kendilerinden yana olmasının rahatlığıyla iyice cesaretlenen her cadde ve sokak size der ki: Kardeşim; görmüyorsunuz, ya da yürüyemiyorsunuz. Ne diye engelsiz insanlar gibi gezmek istiyorsunuz? Yani rahat rahat dolaşmayasınız, günlük yaşama katılamayasınız diye ellerinden geleni artlarına koymazlar. Bizler beyaz bastonumuzla, İzmir’de hemen hiçbiri dümdüz ve alçak olmayan, inişli çıkışlı, pürüzlü caddelerde dolaşmak durumunda kalıyoruz. Belediyelerimiz doğasever olduklarından yolları doğru dürüst düzeltme gereği duymuyor. Ayrıca yağmurla meydana gelen gölcükler sebebiyle sadece görme engelliler değil tüm vatandaşlar su içinde kalıyor. Fakat karşımıza çıkan engellere rağmen biz de varız demeyi bırakmayacağız” dedi.