Türk Oftalmoloji Derneği, tüm dünyada kutlanan Glokom Haftası sebebiyle hastalığın teşhis ve tedavisi ile ilgili vatandaşlara önemli uyarılarda bulundu
Haber Giriş Tarihi: 13.03.2023 08:27
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Türk Oftalmoloji Derneği Glokom Birimi Başkanı Prof. Dr. Kıvanç Güngör, glokomu, "göz sinirinin hasar görmesi sonucu meydana gelen, başlangıçta görme alanını daraltan, ilerleyen dönemlerde ise körlüğe yol açan ve sinsice ilerleyen bir hastalık" olarak tanımladı. Prof. Dr. Kıvanç Güngör ayrıca deprem bölgesinde glokom hastalığı olan yaklaşık 300 bin kişinin bulunduğunu tahmin ettiklerini, bu hastaların görmelerinin korunması için tedavilerinin yakından takip edilmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Afet bölgesinde mobil göz muayene hizmeti vermek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” dedi. Prof. Dr. Kıvanç Güngör, Dünya Glokom Derneği tarafından hastalıkla ilgili farkındalık oluşturmak toplumdaki bilinçlendirmeyi artırmak amacıyla her yıl mart ayının ikinci haftasının "Dünya Glokom Haftası" olarak kutlandığını belirtti. Türk Oftalmoloji Derneği olarak Türkiye'de hastalığın erken dönemlerde teşhis edilebilmesi ve görmenin korunabilmesi için temel göz muayenelerine olan gereksinimi halka duyurmayı amaçladıklarını dile getiren Güngör, hafta kapsamında insanları göz tansiyonu ölçümü konusunda bilinçlendirmek için çalışmalar yürüttüklerini, glokom hakkında farkındalığı oluşanların göz doktorlarına başvurduklarını ifade etti.
DEPREM BÖLGESİNDE YAKLAŞIK 300 BİN GLOKOM HASTASI VAR
Kahramanmaraş merkezli, 11 ili etkileyen depremlerin ardından, dernek olarak bu bölgelerde mobil göz muayenesi hizmeti sunmaya hazırlandıklarını aktaran Prof. Dr. Kıvanç Güngör, "Ülkemizde 2 milyon glokom hastası olduğu tahmininden hareket edersek, bu hastaların yaklaşık 300 binden fazlasının deprem bölgesinde olduğunu söyleyebiliriz. Bu hastaların görme kaybı yaşamamaları için takip ve tedavilerinin aksamaması amacıyla, gerekli önlemleri almaya çalışıyoruz. Bu kapsamda Türk Oftalmoloji Derneği olarak deprem bölgesindeki illerde mobil göz muayenesi hizmeti vermek üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz." diye konuştu.
ERKEN TANI VE TEDAVİ ÇOK ÖNEMLİDİR
Prof. Dr. Güngör, glokom hastalığının, görme yolundaki sinir hücrelerini bozduğuna dikkati çekerek, "Hastalığın önemli nedenlerinden biri, hastaların çoğunda yükselen göz tansiyonunun, göz sinirindeki kan dolaşımı ile beslenmesini bozması ve bu basıncın sinir hücrelerinde harabiyet oluşturmasıdır. Göz sinirinde oluşan hasarın geri dönüşü yoktur. Bu nedenle erken tanı ve tedavi çok önemlidir." ifadesini kullandı.
DÜNYADA 6 BUÇUK MİLYON İNSAN GÖRME KAYBI YAŞADI
Hastalığın doğuştan itibaren her yaşta görülebildiğini, ancak genellikle 40 yaşlarından sonra ortaya çıktığını ifade eden Güngör, yaş ilerledikçe bunun görülme sıklığının arttığını ve glokomun birçok tipinin kadınlarda daha sık görüldüğünü belirterek, doğumsal olanlara ise erkeklerde daha sık rastlandığını belirtti. Türkiye ve dünyada göz tansiyonunun görülme sıklığını aktaran Güngör, şöyle devam etti: "Dünyada glokomlu kişilerin sayısı, özellikle 40'lı ve 80'li yaşlar arasında geçtiğimiz yıllarda 70 milyonlardayken 2050'li yıllarda bu sayının en az iki katına çıkacağı düşünülmektedir. Kırk yaş üstünde glokom görülme olasılığı yüzde 2 civarındadır. Bu hastalık nedeniyle 6 buçuk milyon insan görme kaybı yaşamasına sebep olmuştur. Ülkemizde görülme sıklığı yüzde 2-2,5'tur. Türkiye'de tanı konmuş glokomlu hasta sayısı 500 bin civarındadır. Ancak glokomlu sayısının bunun 4 katı olduğu tahmin edilmektedir. Diğer bir deyişle yaklaşık 2 milyon hastanın 1 buçuk milyonu henüz tedaviye kavuşamamıştır."
TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELER?
Belli aralıklarla göz siniri üzerinde cihazlarla yapılan değerlendirmelerde hasar saptanırsa damlalarla göz tansiyonunu düşürmek ve görme alanındaki kaybı durdurmak gerektiğini belirten Güngör, "Eğer ilaç tedavisinden olumlu sonuç alamazsak lazer uygulamaları ve ameliyatlara gereksinim olmaktadır. Lazer ve cerrahi işlemler hastanın klinik durumuna göre farklı tekniklerle uygulanabilmektedir. Tedavi için geç kalınırsa ya da yetersiz olursa glokom körlükle sonuçlanabilmektedir." uyarısında bulundu. HABER MERKEZİ
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Türk Oftalmoloji Derneği, tüm dünyada kutlanan Glokom Haftası sebebiyle hastalığın teşhis ve tedavisi ile ilgili vatandaşlara önemli uyarılarda bulundu
Türk Oftalmoloji Derneği Glokom Birimi Başkanı Prof. Dr. Kıvanç Güngör, glokomu, "göz sinirinin hasar görmesi sonucu meydana gelen, başlangıçta görme alanını daraltan, ilerleyen dönemlerde ise körlüğe yol açan ve sinsice ilerleyen bir hastalık" olarak tanımladı. Prof. Dr. Kıvanç Güngör ayrıca deprem bölgesinde glokom hastalığı olan yaklaşık 300 bin kişinin bulunduğunu tahmin ettiklerini, bu hastaların görmelerinin korunması için tedavilerinin yakından takip edilmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Afet bölgesinde mobil göz muayene hizmeti vermek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” dedi. Prof. Dr. Kıvanç Güngör, Dünya Glokom Derneği tarafından hastalıkla ilgili farkındalık oluşturmak toplumdaki bilinçlendirmeyi artırmak amacıyla her yıl mart ayının ikinci haftasının "Dünya Glokom Haftası" olarak kutlandığını belirtti. Türk Oftalmoloji Derneği olarak Türkiye'de hastalığın erken dönemlerde teşhis edilebilmesi ve görmenin korunabilmesi için temel göz muayenelerine olan gereksinimi halka duyurmayı amaçladıklarını dile getiren Güngör, hafta kapsamında insanları göz tansiyonu ölçümü konusunda bilinçlendirmek için çalışmalar yürüttüklerini, glokom hakkında farkındalığı oluşanların göz doktorlarına başvurduklarını ifade etti.
DEPREM BÖLGESİNDE YAKLAŞIK 300 BİN GLOKOM HASTASI VAR
Kahramanmaraş merkezli, 11 ili etkileyen depremlerin ardından, dernek olarak bu bölgelerde mobil göz muayenesi hizmeti sunmaya hazırlandıklarını aktaran Prof. Dr. Kıvanç Güngör, "Ülkemizde 2 milyon glokom hastası olduğu tahmininden hareket edersek, bu hastaların yaklaşık 300 binden fazlasının deprem bölgesinde olduğunu söyleyebiliriz. Bu hastaların görme kaybı yaşamamaları için takip ve tedavilerinin aksamaması amacıyla, gerekli önlemleri almaya çalışıyoruz. Bu kapsamda Türk Oftalmoloji Derneği olarak deprem bölgesindeki illerde mobil göz muayenesi hizmeti vermek üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz." diye konuştu.
ERKEN TANI VE TEDAVİ ÇOK ÖNEMLİDİR
Prof. Dr. Güngör, glokom hastalığının, görme yolundaki sinir hücrelerini bozduğuna dikkati çekerek, "Hastalığın önemli nedenlerinden biri, hastaların çoğunda yükselen göz tansiyonunun, göz sinirindeki kan dolaşımı ile beslenmesini bozması ve bu basıncın sinir hücrelerinde harabiyet oluşturmasıdır. Göz sinirinde oluşan hasarın geri dönüşü yoktur. Bu nedenle erken tanı ve tedavi çok önemlidir." ifadesini kullandı.
DÜNYADA 6 BUÇUK MİLYON İNSAN GÖRME KAYBI YAŞADI
Hastalığın doğuştan itibaren her yaşta görülebildiğini, ancak genellikle 40 yaşlarından sonra ortaya çıktığını ifade eden Güngör, yaş ilerledikçe bunun görülme sıklığının arttığını ve glokomun birçok tipinin kadınlarda daha sık görüldüğünü belirterek, doğumsal olanlara ise erkeklerde daha sık rastlandığını belirtti. Türkiye ve dünyada göz tansiyonunun görülme sıklığını aktaran Güngör, şöyle devam etti: "Dünyada glokomlu kişilerin sayısı, özellikle 40'lı ve 80'li yaşlar arasında geçtiğimiz yıllarda 70 milyonlardayken 2050'li yıllarda bu sayının en az iki katına çıkacağı düşünülmektedir. Kırk yaş üstünde glokom görülme olasılığı yüzde 2 civarındadır. Bu hastalık nedeniyle 6 buçuk milyon insan görme kaybı yaşamasına sebep olmuştur. Ülkemizde görülme sıklığı yüzde 2-2,5'tur. Türkiye'de tanı konmuş glokomlu hasta sayısı 500 bin civarındadır. Ancak glokomlu sayısının bunun 4 katı olduğu tahmin edilmektedir. Diğer bir deyişle yaklaşık 2 milyon hastanın 1 buçuk milyonu henüz tedaviye kavuşamamıştır."
TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELER?
Belli aralıklarla göz siniri üzerinde cihazlarla yapılan değerlendirmelerde hasar saptanırsa damlalarla göz tansiyonunu düşürmek ve görme alanındaki kaybı durdurmak gerektiğini belirten Güngör, "Eğer ilaç tedavisinden olumlu sonuç alamazsak lazer uygulamaları ve ameliyatlara gereksinim olmaktadır. Lazer ve cerrahi işlemler hastanın klinik durumuna göre farklı tekniklerle uygulanabilmektedir. Tedavi için geç kalınırsa ya da yetersiz olursa glokom körlükle sonuçlanabilmektedir." uyarısında bulundu. HABER MERKEZİ
Son Girilen Haberler
DEÜ 6 proje ile Türkiye’nin zirvesinde yer aldı
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) 1001 – ‘Cumhuriyetimizin 100. Yılı Özel Çağrısı’na yapılan başvurular neticesinde destek almaya hak kazanan projeler belli oldu. Türkiye’nin saygın yükseköğretim kurumlarından birisi olan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), 6 proje desteği ile Türkiye birincisi olarak önemli bir başarı elde etti
TED Aliağa Koleji'nde işten çıkarma: Sendika ve veliler birlikte mücadele ediyor
İzmir'in Aliağa ilçesinde bulunan TED İzmir Aliağa Koleji'nde, kurumun maaş politikasına karşı tepkiler artıyor. Yaşadıkları stres, sıkıntı ve geçim kaygısı nedeniyle hasta olan 22 öğretmenden biri, okul yönetimi tarafından işten çıkarıldı. Öğretmenin raporunun "Fenni olarak uygun olmadığı" iddiasıyla gerekçelendirilen bu karar, sendika ve velilerin tepkisini çekti
Kadro revizyonu devam ediyor: Tugay’dan iki yeni atama
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın kadro revizyonu çalışmaları devam ederken İZELMAN A.Ş. ve İZTARIM A.Ş.’ye yeni genel müdürler atandı.