TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Yorgancılar: Türkiye ekonomisi için kalıcı tedavi şart

EBSO Temmuz ayı meclis toplantısında konuşan Başkan Yorgancılar, seçim sonrası ülke ekonomisine yönelik önemli adımların atıldığını dile getirerek, pansuman politikaları yerine kalıcı tedavilerin uygulanması gerektiğini belirtti

Haber Giriş Tarihi: 31.07.2023 16:44
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Yorgancılar: Türkiye ekonomisi için kalıcı tedavi şart

KEMAL ÖZKURT

Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Temmuz ayı Meclis toplantısı Meclis Başkanı Halil İbrahim Gökçüoğlu, idaresinde, Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, EBSO yönetim kurulu üyeleri ve meclis üyelerinin katılımıyla gerçekleşti.

ebso_ilkses

Toplantıda açılış konuşmasını yapan Meclis Başkanı Gökçüoğlu, iklim krizine, göçmen sorunlarına ve eğitimsiz toplumların yetiştiğine dikkat çekti. Meclis toplantısında son olarak konuşan Yorgancılar, Türkiye’nin ekonomik gündemine dair önemli açıklamalarda bulunurken, uzun süredir gündemden düşmeyen vize sorununa ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Toplantıda ayrıca, Mimar Semiha Güneş eski EBSO binasının iş merkezine dönüştürülmesi ile ilgili yapılan çalışmaları anlatarak EBSO Business Center projesini tanıttı.

ENDER YORGANCILAR_İLKSES

YETERKİ RASYONELLEŞME ADIMLARI UYGULANSIN

Meclis konuşmasında Türkiye ekonomisine yönelik yorumlarda bulunan Başkan Yorgancılar, pansuman politikaları yerine kalıcı tedavilerin uygulanması gerektiğini belirtti. Seçim sonrası ülke ekonomisindeki yangınların söndürmeye yönelik adımlarına atıldığını ifade eden Yorgancılar, “Biliyoruz ki, bugüne kadar pansuman yöntemi seçildi. Kalıcı tedavi yöntemi seçilirse, politika adımlarından kazanımlara kadar sürecin gelişiminin nasıl olacağını sizlere anlatmak isterim. Öncelikle şeffaflık, hesap verebilirlik ve liyakatin temel alınması gerekiyor. Bunun içinde hukukun üstünlüğü, kurumların bağımsızlığı ve koordinasyonu ekseni kurulmalıdır. Bu adımlar izlendiğinde ülke ekonomisinde kısa vadede güven, itibar ve öngörülebilirlik artacaktır. Rasyonel Para ve Maliye Politikası ile Üretim Odaklı Bütüncül Bir Yaklaşım sergilendiğinde de, ilk adımdakilere ek olarak CDS Risk Primi ile Dolarizasyonda gerileme söz konusu olacaktır. Ekonominin rasyonelleşmesi ile faizler azalacak, rezervler artacak ve enflasyon zamanla düşme eğilimine girecektir. Tüm bu adımlardaki süreklilik sonucunda da, orta ve uzun vadede; Yatırım ortamında iyileşme, finansal istikrar, istihdam yaratan büyüme, gelir düzeyinde iyileşme, ithal bağımlılığında azalma gibi hedeflerimizde olumlu gerçekleşmeler yaşanacaktır. Bu kararlar bir hayal ürünü değildir. Gerçekleşmesi çok mümkündür. Yeter ki, sayın Mehmet Şimşek’in altını çizdiği, rasyonelleşme adımları uygulansın” diye konuştu.

EBSO_İLKSES

FAİZ ARTTIRIMI YETERLİ DEĞİL

Yeni ekonomi politikalarında İhracata destek verilecek olmasın yönünde adımlar atılmasının çok önemli olduğunu söyleyen Yorgancılar, ticari kredilere ilişkin kısıtlayıcı tavır, işlerini krediyle döndüren işletmeler için oldukça zorlayıcı olduğunu belirtti. Merkez Bankası’nın 27 ay aranın ardından üst üste ikinci kez faiz artırımına gittiğine de dikkat çeken Yorgancılar, “Dünya genelinde özellikle son 1 yıldır enflasyonu düşürmeye yönelik kesintisiz faiz artışları yapılmaktaydı. FED faizleri aralıksız 15 toplantıdan bu yana artırarak 22 yılın en yüksek seviyesine çıkardı. Merkez Bankası Başkanı’nın değişimi ile birlikte sınırlı da olsa faiz artırım seçeneği bizde de kullanılmaya başlandı. Bu yüzden geç kalındığı için tek başına faiz arttırımı kesinlikle yeterli değildir. Bunun yanı sıra Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın geçen hafta enflasyon raporu bilgilendirme toplantısındaki açıklamaları ve yıl sonu enflasyon için iyimser de olsa yüzde 58 öngörüsü, uzun zaman sonra gerçekçi bir yaklaşım olarak olumlu karşılanmıştır. Dileriz, Sayın Başkan ve ekibi Merkez Bankası’nın kredibilitesini yeniden artırır ve temel amacı olan fiyat istikrarını sağlamada başarılı olur” dedi. 

ENFLASYONLA MÜCADELEDE YAPILMASI GEREKENLER

Ülke ekonomisinde yaşanan zorlukların bir süre daha devam edeceğini belirten Yorgancılar, enflasyonla mücadele adına firmalara önerilerde bulunarak şu ifadeleri kullandı:

“Bankalarda günlük kalan TL ve FX bakiye için fon veya en yüksek getiriye sahip finansal araçların değerlendirilmesi gerekir. Müşteri alacak ve çeklerde vadesi geçen alacaklar için vade farkı uygulamasına ve mevcutlarda vade kısaltmasına gidilebilmesi ve bankalardan döviz alım satım arasındaki yüzde 1,5 yüzde2 fark dikkate alınarak, döviz ihtiyaçlarının doğru yönetilmelidir. Öte yandan, küresel ekonomide yavaşlama ve resesyon olasılığı hammadde fiyatları üzerinde baskıyı artırmaktadır. Hammadde stokunun finansmanı TL yapıldı ise optimum stok seviyesinin yüzde 10-20 üzerine çıkılması, döviz borçlanarak hammadde alındı ise optimum stok seviyesinin aşılmaması, KDV alacağının tahsili için Vergi Dairesi ile iletişimde kalınması, faaliyetlere etkisi olmayan ve değer kaybeden varlıkların satılarak, likiditenin doğru yönetilmesi, doğru arsa yatırımlarına yönelinmesi ve yeni yatırımlardan ziyade, mevcut kapasiteye odaklanarak, pazarın genişletilmesi atılacak doğru adımlar olacaktır.”

HÜKÜMETİMİZİN BU KONUDA ACİL ADIMLAR ATMASINI BEKLİYORUZ

Konuşmasının sonunda uzun bir süredir gündemden düşmeyen vize sorununa da değinen yorgancılar, “Ege Bölgesi Sanayi Odası olarak, 2006 yılından bu yana üyelerimizin vize başvuru sürecini yönetiyor ve bu konuda destek oluyoruz. Bu kapsamda, Pandemi öncesi dönemde aldığımız vize sayıları 400-500’leri aşarken, bugün bu sayı yılın ilk 7 ayında sadece 194’tür. Özellikle Schengen bölgesi, uzun süreli vize vermek konusunda oldukça tutucu davranmakta, vize alma süreci de fazlasıyla uzamaktadır. Farklı kaynaklardan açıklanan ret sayılarındaki artış da bu durumun boyutunu göstermesi açısından önemlidir. Fuarlara dahi katılım için yapılan vize başvurularında sürecin zorlaştırılmasını kabul etmek mümkün değildir. Avrupa Birliği’ne aday olmayan Gürcistan, Peru, Birleşik Arap Emirlikleri, Bosna Hersek, Venezuela, Arjantin, Brezilya ve Uruguay gibi toplamda 58 ülkenin vize muafiyeti bulunuyor. Avrupa Birliği’nin en uzun süreli aday ülkesi olan Türkiye’ye ise vize konusunda sorun üstüne sorun yaşatılıyor. Süreç olarak, AB ile ilişkilerin yeniden canlandırılması gündemde iken önerimiz; AB tam üyeliğine aday olan Arnavutluk için de uygulanacak olan Schengen bölgesine 90 günlüğüne vize muafiyetinden, ülkemizde iş dünyası ve öğrencilerin öncelikli faydalanmasıdır. Hükümetimizden bu konuda acil ve kararlı adımların atılmasını bekliyoruz. Ayrıca, AB’ye vizesiz seyahat için karşılanması gereken 72 kriterden kalan 6 kriter için de çalışmaların hızlandırılmasında fayda görmekteyiz” diye belirtti. 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.