TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Yaşam standartları diyabeti önler

Diyabet hakkında uyarılarda bulunan Uzman Dr. Zeki Gül, aktivitenin önemine vurgu yaptı. Uzm.Dr. Gül, yaşam standartlarının diyabeti önleyeceğini söyledi

Haber Giriş Tarihi: 06.07.2023 07:06
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Yaşam standartları diyabeti önler

YAREN GÜZELKAN-ÖZEL HABER

Halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen diyabet, günümüzün en sinsi hastalıklarından bir tanesi. Yapılan araştırmalara göre 2050 yıllarında diyabetli kişilerin oranı daha da artacağı yönünde. Obezite; diyabet rahatsızlığını arttıran nedenler arasında. Yaşam standartlarımızı ve beslenme alışkanlığımızı değiştirirsek diyabetin önüne geçebileceğimizi ifade eden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Zeki Gül, bizlere enerji harcatacak her şey diyabeti önleyebilir vurgusu yaptı. 

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Zeki Gül

TÜRKİYE 3 ÜLKE ARASINDA

Diyabetin dünyada ortaya çıkmasıyla birlikte hastalıkla ilgili yapılan çalışmalardan bahseden Gül, “İnsanlık tarihinde hastalık ve yaşam süresi ölüm ilişkisine bakmakta fayda var. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu hastalık bağlamında dört kez toplandı. Hastalıklardan biri de diyabetle ilgili toplanmaydı. Toplanmalarının nedeni insanlık tarihinde bir neslin ömrü bir sonraki nesilden daha kısa olacak diye bir öngörüden dolayıydı. Diyabet hastalığı tek başına öldürücü olmamakla birlikte diyabeti ortaya çıkaran 11 hastalığı da tanımladılar. Diyabet tek başına gelen bir hastalık değil. Diyabet geldiğinde diyabeti hazırlayan insanda diyabet oluşmasına yol açan neyse bu aynı zamanda süreç içerisinde 11 ayrı metabolik hastalığa da sebep olabiliyor. Bunlardan kabaca bahsedecek olursak, kalp hastalıkları, hipertansiyon dediğimiz beyinde felçle giden hastalıklar, obezite gibi. Diyabetin önemi buradan geliyor aslında. Bir de Türkiye’ye dönüp baktığımızda aslında 2 tane çalışma var. Bunlardan biri Türkiye Diyabet, Hipertansiyon, Obezite ve Endokrinolojik Hastalıklar Prevalans (TURDEP) çalışmasıdır. Bu çalışma yaklaşık 10 yıl arayla oldu. İki çalışma arasında çok ciddi bir oranda diyabet artışı görüldü. Türkiye’de diyabet görülme oranı yaklaşık 100 kişide dörtken şu an tahmin edilen her 100 kişiden on yedisinde diyabet olduğu görülüyor. Türkiye’ye dönüp bakacak olursak dünyaya göre daha riskli ülkelerin başında geliyor. Çünkü diyabet görülmesi artış oranı en fazla olan 3 ülkeden bir tanesidir” dedi. 

diyabet

ŞİŞMANLIK DİYABETİ TETİKLİYOR

Diyabet hastalığının çocuk yaş gruplarında görülmeye başlanmasıyla birlikte şişmanlığın diyabeti tetiklemesini dile getiren Gül, şu açıklamaları yaptı: “Çocuklardaki tip 1 diyoruz. O genetik değil farklı bir hastalık. Daha çok yani erişkin tipi diyabetten söz ediyoruz. Gerek dünyada gerekse Türkiye’de şeker hastalığı daha erken yaş gruplarında görülmeye başlandı. Diyabetle ilgili bir başka sıkıntı aslında şu; Obezite yani şişmanlık oranının aşırı artması. Türkiye 2019 yılından bu yana hem çocuklarda hem de erişkinlerde Avrupa’nın en şişman ülkesi. Çünkü şişmanlık, obeziteyi yaratırken aynı zamanda diyabeti yaratıyor. O yüzden de dünyadaki risk bizde daha fazla olarak söylenebilir.” Diyabetin genetik bir hastalık olup olmamasıyla ilgili konuşan Gül, “Özellikle tip 2 diyabet genetik aktarımı olan bir hastalık. Mesela 1980’lerin sonunda Türkiye’de diyabet oranı yüzde 4 oranındayken bir anda yüzde 15, yüzde 17 oranlarına kadar çıktı. Şu an Türkiye’deki ve dünyadaki diyabetlilerin önemli bir kısmı artık genetik hasta değil. Özellikle daha hareketsiz bir yaşam, karbonhidrat ve yağ zengini besinlerin fazla kullanımı diyabeti artırdı. Yani bizi şişman yapan şeyle diyabet yapan aslında benzer nedenler. Çok hareketsiz bir toplum haline geldik. Gerek Türkiye’de gerek dünyada çok hareketsizleşen bir toplum var. Bu hareketsizleşmenin yerine de sporu yaşam boyu sürdürüp standartlarımız arasına koymuyoruz.  Sürdürülebilir sporlara çocukları çok yöneltemedik. Çok önceleri Türkiye’nin önemi bir kesiminde kalorifer yoktu. Şimdi kalorifer, doğalgaz var. Bu şu anlama geliyor; eskiden sobalı evlerde tek odada soba yandığı için herkes o odada olurdu. Herkes üşüdüğü için enerji tüketim mekanizması olarak vücutta yağ yakardık. Bu basit bir örnek bile günümüze baktığımızda konfor alanımız genişlediği için daha şişman bireyler olmamıza neden oluyor” diye konuştu. 

2050 YILINDA ARTIŞ GÖSTEREBİLİR

Diyabet hastalığının artış oranının önüne geçilebileceğini söyleyen Zeki Gül, enerji harcatan her aktivitenin insanları daha sağlıklı bireyler haline getireceğini söyleyerek, şunları ifade etti: “Dünyanın genetik haritası değişmedi. Bizler çevresel faktörleri ve yaşam biçimimizi tekrar olması gereken haline dönüştürürsek elbette ki bu hastalık önlenebilir. İnsanlar beslenme düzenlerini ve yaşam standartlarını değiştirmezse obezite riski daha da artacağı için 2050 yıllarında şu an olan diyabet rahatsızlığı çok daha fazla artış gösterecek. Yaşam biçimi olarak sadece spor yapmak değil, kişiye enerji harcatan her şey daha sağlıklı kılar. Şarkı söylemek, dans etmek bile bile kalori harcama yöntemidir. Ne yediğimize dikkat etmemiz gerek.”
 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.