TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Görme engellilerin yaşamına sesiyle ışık oluyor

11 yıldır seslendirdiği kitaplarla görme engellilerin yaşamına sesiyle ışık olan Zeynep Kılıç, “Dünyaya çok farklı bir yerden bakmayı öğrettiler” sözleriyle gönüllü mesaisini anlattı

Haber Giriş Tarihi: 24.08.2023 06:12
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Görme engellilerin yaşamına sesiyle ışık oluyor

İzmir’de yaşayan 36 yaşındaki Zeynep Kılıç, bundan tam 11 yıl önce televizyonda izlediği bir diziden etkilenerek görme engelli bireyler için kitap seslendirmeye karar verdi. Konuyla ilgili bilgi almak için İzmir Atatürk İl Halk Kütüphanesi’ne giden Kılıç, burada görme engelli bireylerin yaşamına ışık tutmak için çalışmalara başladı. Kütüphanede bulunan romanlardan ders kitaplarına her türlü kitabı 11 yıldır seslendiren Kılıç, 4 yıl önce de seslendirme yapmak isteyen gönüllülere eğitim vererek 30-35 kişilik bir ekip oluşturdu. Aynı zamanda Türkiye Görme Özürlüler Kitaplığı Derneği’nde (TÜRKGÖK) Braille Editörü olarak çalışan Kılıç, “Onlara faydam dokundukça işe yarama duygusu benliğimi çok tatmin etti. Ben onlara şifa olmaya çalışırken onların bana şifa olduğunu fark ettim. Dünyaya çok farklı bir yerden bakmayı öğrettiler” dedi.

DÜNYAYA FARKLI BAKMAYI ÖĞRETTİLER

11 yıl önce televizyonda izlediği dizinin bir sahnesinde oyuncunun görme engelli bireye yüz yüze kitap okumasından çok etkilenen Kılıç, bu gönüllü mesaiye nasıl başladığını şöyle anlattı: “Hayata karşı bir şeyler yapma duygusu içerisindeydim. Konuyla ilgili araştırma yaptım. Daha sonra ortopedik, zihinsel görme, konuşma engelli gibi birçok engelli gruplarını inceledim. Fakat görmeyenlerin tek bir farkı vardı. Diğer engelli bireylerin hepsinin engeli olmasına rağmen görüyordu, görme engelli birey göremiyordu. Onlar için kapkaranlık bir dünyada sadece ses vardı. Engeli olan insanlara yarar sağlamak istiyordum fakat hangisine fayda sağlayacağımı bilemediğimden görme engellileri anlamak için gözüme bir bez bağladım gerçekten çok zor bir andı. Her yer kapkaranlık sadece sesler vardı. Biri sizle konuşursa ses var ya da biri yolu tarife ederse ses duyuyorsunuz. Simsiyahlığın içerisindesiniz yapayalnızsınız. Kütüphaneye gittim ve ne gibi çalışmalar yaptıklarını, benim onlara nasıl bir katkım olabileceğini sordum. Onlar da bana sesli kitap çalışmalarını, ayda 1-2 defa kabartma kitap bastıklarını anlattılar. Ben de orada kitap seslendirmeye başladım. Sonra görme engelli bireylere refakatçilik yapmaya, yüz yüze ders vermeye başladım. Kütüphanede olan tüm çalışmalarda yer almaya çalıştım. Onlar için etkinlik hazırlayıp sunuyor, yüz yüze ders çalıştırıyor, refakatçilik yapıyor, konser ve piknik gibi etkinliklerde görev alıyordum.  Bir baktım ki 11 yıldır onlarla birlikteyim ve zaman geçirdikçe görme engelli insanlara nasıl davranmam gerektiğini öğrendim. Hepimizin birbirimiz için var olduğumuzu düşündüğüm için katkı sağlayabilmek bu dünyada anlamlı izler bırakabilmemi sağlıyor. Yıllar içinde birbirimizin evlerinde kaldığımız, birlikte tatillere gittiğimiz dostluklarımız oluştu. Bugün hepsi benim arkadaşım, artık tanısam da tanımasam da. Ben onlara şifa olmaya çalışırken onların bana şifa olduğunu fark ettim. Dünyaya çok farklı bir yerden bakmayı örettiler.”

HAYATLARINI KOLAYLAŞTIRMAK YERİNE…

Görme engelli bireylerin hayata karşı nasıl dimdik durduklarından bahseden Kılıç, “Bir öğrencimiz vardı Aliağa’dan gören biriyle 1 saat ders çalışmak için tek başına kütüphaneye gelirdi. Şimdi devlet memuru oldu. Azmi ile bir yerlere gelen, meslek sahibi olan birçok öğrencimiz var. Baktığınız zaman onlara küçücük bir katkıda bulunabilmiş olmak çok motive ediyor. Ben ya da bir başkası aynı durumda olsa, onların hayata karşı gösterdikleri azmi bizler gösterebilir miyiz hiç bilmiyorum. Kapkaranlık bir dünyanın içerisindesin sadece sesler var etrafında” dedi. Engelli bireylerin toplumdaki yaşadıkları sorunlara da değinen Kılıç, “Görme engelli bireyler için sarı yolun olmaması en büyük sıkıntılardan birisi. İzmir’in her yerinde sarı yol yok ve olan yerlerde de sarı yolu bir anda kesmişler bu yol onlara rehberlik ediyor. Otobüs duraklarında seslendirme yok ya da her otobüsün içerisinde durak bilgisi veren seslendirme yok. Bu insanların hayatlarını kolaylaştırmak yerine daha da zorlaştırıp toplumda onları yok sayıyoruz” ifadelerini kullandı.

DERS KİTAPLARI DA SESLENDİRİYORUZ

Görme engelli kişiler için gönüllü olarak kitap seslendirebilecek kişiler yetiştirdiğini dile getiren Kılıç, 4 yıl önce 30-35 kişiden oluşan gönüllü bir kadro oluşturduğunu ifade etti. Sesli kitap çalışmalarının çok büyük emek ve özveri istediğini kaydeden Kılıç, şunları söyledi: “Kurduğum ekip Türkiye’nin dört bir yanından gönüllülerden oluşuyor. Amacım görme engelli bireylerin tek dünyası olan ‘seslendirme’ hizmetini onlara üst düzey kalitede ulaştırmak. Bu maksatla yetiştirdiğim öğrencilerden bu anlamlı görevi amaç edinip bayrağı emanet edebileceğim profesyonel seslendirmenler yetiştirmek. Yaptığımız iş, teknik açıdan oldukça zor ve düzenli bir mesai isteyen bir eğitim gerektiriyor. Seslendirmeyi amatör veya profesyonel düzeyde icra edebilmek için hayli yetkin bir eğitim süreci tamamlamak gerekiyor. Öğrencilerim kalifiye seslendirmen olmayı öğrenirken seslendirme tekniklerinden de hayatın her alanında faydalanabiliyorlar. Üstelik proje sayesinde bu eğitimi ücretsiz veriyorum. Profesyonel düzeye yaklaşan öğrencilerimle daha yakından ilgilenerek bu işin tekniğini uygulanabilirliğini kalıcı hale getiriyorum. Onlara her türlü teknik doküman sağlayarak uygulama dersleri yapıyorum. Seslendirme ajansları ve çeşitli platformlarda seslendirme yaptırarak olabildiğince önlerini açmaya çalışıyorum. Seslendirme yapan kişinin en ufak bir yanlışı görmeyen bir kişi çok kolay bir şekilde anlayabiliyor çünkü onlar kulakları ile görüyorlar. Sadece roman, hikaye kitapları seslendirmiyoruz, ders kitapları da seslendiriyoruz. Görme engelli kişilerin sayısı bitmiyor. Her geçen gün bu sayı artacağı için döngü devam edecek. Öğrencilerime derslerde hep bahsettiğim şey şu; ‘Siz özel bir kitleye hitap ediyorsunuz. En başarılı performansı göstermek zorundasınız. O insanlar hiçbir hatanızı kaçırmayacaklar en küçük hatanızı bile fark edecekler’ diye sürekli uyarıyorum. Bu sayede öğrencilerimin profesyonelliği yakalamalarını sağlayarak hem görme engelli bireyler için gönüllü kalifiye seslendirmen yetiştirmiş oluyorum hem de onlar isterse seslendirme sektöründe çalışabilecek düzeye gelmiş oldukları için yeni bir iş kolunu öğrenmiş oluyorlar.”

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.