[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#görme engelli

görme engelli haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, görme engelli haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

O Türkiye'nin ilk görme engelli hakimi Haber

O Türkiye'nin ilk görme engelli hakimi

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, glokom hastalığı sebebiyle 10 yaşındayken görme yetisini kaybeden Kılıç, ilk ve orta öğretimini birincilikle bitirdi ve Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazandı. Mezuniyetinden sonra 2016 yılında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına uzman yardımcısı olarak atanan Sabit Kılıç, Türkiye'de KPSS A Grubu kadrosuna atanan ilk görme engelli hukukçu unvanını elde etti. Engelli bireylerin adalete erişimi üzerine çalışmalar gerçekleştiren Kılıç, 2020 yılında "Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme Bağlamında Türkiye'de Engellilerin Adalete Erişimi" konulu uzmanlık tez çalışmasıyla aile ve sosyal hizmetler uzmanı olarak atandı. Türkiye'nin ilk görme engelli hakimi Uzmanlık görevi süresince, Bakanlığın engelli ve yaşlı bireylere yönelik çalışmaları ile Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü internet sayfasının mevzuat içeriğini hazırlama, kurum içi ve kurum dışı eğitim verme, bakım hizmetlerini değerlendirmek üzere birçok ilde engelli ve yaşlı bakım kuruluşunun kalite denetimini yapma gibi birçok görevi üstlenen Kılıç, 2023 yılında gerçekleşen idari yargı hakim yardımcılığı sınavında 85,21 puan ile Türkiye'nin ilk görme engelli hakimi oldu. Adalet Bakanlığında idari yargı hakim yardımcısı olarak ataması gerçekleşen Kılıç, yeni görevi öncesi Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş'a da ziyarette bulundu. Bakan Göktaş'a desteklerinden ötürü teşekkür eden Kılıç, engellilerin çalışma hayatında bulunmasının öneminden söz etti. "Kamuda istihdam edilen engelli sayısını 68 bine ulaştırdık " Bakan Göktaş, engellilerin toplumsal hayatın her alanında yer almalarını önemsediklerine dikkat çekti. Göktaş, "2002'den bu yana kamuda istihdam edilen engelli sayısını 12 kattan fazla artırarak 68 bine ulaştırdık. Bunlarla birlikte erişilebilirlik kültürünü yurt geneline yaymak için ilgili tüm kurumlarımızla, sivil toplum kuruluşlarıyla, üniversitelerimizle çalışmalarımız devam ediyor." dedi.

Cumhurbaşkanı'ndan ilham alarak İlahiyat Fakültesi'ni dereceyle kazandı Haber

Cumhurbaşkanı'ndan ilham alarak İlahiyat Fakültesi'ni dereceyle kazandı

Gaziantep'te yaşayan 18 yaşındaki doğuştan görme engelli Güler Rümeysa Akkuş, çocukluk hayali olan ilahiyat fakültesini yüksek dereceyle kazanarak, diğer engelli öğrencilere ilham kaynağı oldu. İlahiyat okuma kararını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın annesinin cenazesinde Kur'an-ı Kerim okumasını izledikten sonra aldığını belirten Akkuş, "Onu duyduğum an ilahiyat okumaya karar vermiştim" dedi. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin'in eğitim hayatında büyük destekçisi olduğunu ifade eden Akkuş, "Başkanımız Fatma Şahin ile bir programda karşılaştım. Birlikte şarkı söyledik. Bana görme engellilere özel bilgisayar gönderdi. Ona bu yüzden çok teşekkür ederim" şeklinde konuştu. Akkuş, yaşadığı tüm zorluklara rağmen pes etmediğini vurgulayarak şunları söyledi: "Gaziantep Üniversitesi İlahiyat Fakültesi hazırlık öğrencisiyim ve evrenin en iyi fakültesinde okuyorum. Peygamber efendimizin hayatını anlatmak için gönüllü oldum. Başkan Yusuf Çelebi, tüm engellilerin umudu oldu. Ben de başkanımız gibi olmak istiyorum. Bazen ufak dokunuşlar insanların hayatında büyük etki gösteriyor. Öğretmenlerim bana, ‘Rümeysa bu bölümü yapabilirsin’ dedi. Sınav sürecim depreme denk geldi. Deprem beni etkiledi fakat o süreçte de eğitime ara vermedim. Abim bana ders çalıştırdı ve hayalimi gerçekleştirmeye başladım. Çalışıp çabalayacağım. Yüksek lisansımı yapıp Engelli Daire Başkanı olacağım." Görme engelli olmasına rağmen hayatın zorluklarıyla başa çıktığını ifade eden Akkuş, "Yemek yemek bile zordur. Çünkü kaşığı kullanmamız gerekir. Benim hayatımın zor anları elbette oluyor. İlk defa kendi başıma ailemden uzak bir şekilde yaşıyorum" diye konuştu. Akkuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan ilham alarak ilahiyat okumaya karar verdiğini belirterek şunları dile getirdi: "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı çok seviyorum. Eğitim hayatımda bana ilham veren kişi odur. İmam hatip öğrencilerinin yollarını açtığı için ona minnettarım. Cumhurbaşkanımızı, bize sunduğu imkanlardan dolayı ziyaret edip, teşekkürlerimi sunmak istiyorum. O, evrenin en iyi cumhurbaşkanıdır. Herkes bana neden ilahiyat okumayı seçtiğimi soruyor. Cumhurbaşkanımızın, annesinin cenazesinde Kur'an-ı Kerim okuması beni derinden etkilemişti. Onu duyduğum an kararımı vermiştim. Ben de ilahiyat okuyacağım ve böyle güzel Kur'an-ı Kerim okuyacağım dedim." Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Engelliler Daire Başkanı Yusuf Çelebi, Rümeysa'nın çift başarı elde etmiş bir öğrenci olduğunu vurgulayarak şunları dile getirdi: "Öncelikle beni Rümeysa ile tanıştıran Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’e teşekkürlerimi sunuyorum. Nizip’te böyle bir ailenin olduğunu duyunca gidip tanıştım. O zamanlar Rümeysa küçüktü. Şimdi büyümüş ve üniversiteli olmuş. Eğitimle alakalı ona bilgiler verdim. Benim hayatımdan ona bahsettim. 10 yıl sonra Fatma Şahin aracılığıyla Rümeysa ile tekrar bir araya gelmenin mutluluğunu yaşıyorum. Başkanımız Fatma Şahin tarafından Rümeysa için alınmış olan bilgisayarı getirdim. Rümeysa çift başarı sağlamış bir öğrenci. Önündeki tüm engelleri kaldırmış. Liseyi başarıyla bitirip ilahiyat fakültesini kazanmış. Kendisi gelecekte benim yerime geçmek istediğini söyledi. Ben de yerimi ona bırakmaktan mutluluk duyarım."

Babasının okuduğu kitaplarla okulu bitiren görme engelli Caner öğretmen oldu Haber

Babasının okuduğu kitaplarla okulu bitiren görme engelli Caner öğretmen oldu

Genetik olarak tip 1 diyabet hastası olan Caner Uğuş’un, 3 yaşında göz sinirlerinde solukluk olduğu fark edildi. Yıllar geçtikçe bu hastalığından dolayı görme kabiliyetini yitiren Uğuş, engeline rağmen içindeki okuma isteğinden hiçbir zaman vazgeçmedi. İnşaat işçisi babası Necdet Uğuş’un okuduğu kitaplarla Erciyes Üniversitesi Felsefe Bölümünü bitiren Uğuş, öğretmenlik görevine başladı. Büyük bir heyecanla mesleğini icra eden Caner Uğuş, öğrencilerini sevgiyle eğitiyor. "Hayatı bırakmasınlar" Görme engelli vatandaşların hayatı bırakmamaları gerektiğini söyleyen Caner Uğuş, “Şu an çok güzel. Hedeflerimden bir tanesine ulaştım. Asıl hedefim üniversitedeyken yüksek lisans ve doktora gibi alanlardı. Ancak sağlığımdan dolayı bunu yapamadım. Öğrencilerimle aram çok iyi. Yani umduğumdan da iyi. Görme engelli insanlarımız hiçbir zaman başarılarından ve çalışmaktan vazgeçmesinler. Hayatı bırakmasınlar. Her zaman yanlarında benim ailem gibi bir ailenin bulunması gerekir” ifadelerini kullandı. Ailesine destekleri için teşekkür eden Uğuş, “Ben üniversite okurken, babam kitap olsun, makale olsun her şeyi bana babam okudu. Bu şekilde hallettik. İyi ki de okumuş. Şu anda sayesinde buradayım. Aileme her zaman teşekkür ediyorum. Şu anda öğretmenlik hedefime ulaştım. Bundan sonra artık görevimi daha iyi yapmak ve babamın beni daha rahat getirip, götürebilmesi için inşallah bir otomobil almak istiyorum” diye konuştu. "Resmi olmasa da biz de felsefe bölümünü bitirdik” Caner Uğuş’un babası Necdet Uğuş da, “Çok şükür. İyi ki okumuşuz ve iyi ki bu durumlara gelmiş. Ben çok memnunum. Herkesten Allah razı olsun. Kendi çabası ve bizim desteğimiz ile bu durumlara geldi. Resmi olmasa da biz de okuduğumuz kitaplarla felsefe bölümünü bitirmiş olduk. Okuduk bu durumlara geldi. Kendisinin daha yüksek şeyleri vardı ama engelinden dolayı olmadı. Buna da çok şükür. Öğretmen oldu. Çok memnunuz. Hocalarından Allah razı olsun. Bu durumlara geldi” şeklinde konuştu. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Kayseri semt pazarları

İki gözü olmayan Zeynep Büşra, gören arkadaşlarıyla halk oyunu oynuyor Haber

İki gözü olmayan Zeynep Büşra, gören arkadaşlarıyla halk oyunu oynuyor

Denizli’nin Merkezefendi ilçesinde yaşayan 9 yaşındaki Zeynep Büşra Keçelioğlu, yaşama azmi ve başarısıyla çevresindeki arkadaşlarına örnek oluyor. Fatih İlkokulu 4. sınıfta okuyan Zeynep Büşra, doğuştan iki gözü olamamasına rağmen gören arkadaşlarıyla birlikte halk oyunları gösterisi yapıyor. 3 yıldır halk oyunları oynayan Zeynep Büşra, ilk iki yıl annesinin yardımıyla gösteriler sundu. Bu yıl ise hiç yardım almadan diğer arkadaşlarıyla görüyormuşçasına ritim tutuyor. Onu görenler adeta bir yaşama azmine şahitlik ediyor. Derslerinde de bir hayli başarılı olan Zeynep Büşra, iki gözü gören birçok büyüğün bile başaramadığı zeka küpünü de kısa sürede çözüyor. Teneffüslere de kendi başına çıkabilen Zeynep Büşra, evde de anne ve babasına yardımcı oluyor. O’nu görenler Zeynep Büşra’ya gıptayla bakıyor. Zeynep ile halk oyunları gösterisi yapan arkadaşlarından Irmak Somyürek, “Zeynep çok başarılı bir öğrenci görme engelli olmasına rağmen yani küpü yapabiliyor. Bizimle de çok güzel halk oyunu gösterisi yapıyor” dedi. Sınıf arkadaşlarından İbrahim Satı ise, “Zeynep halk oyunlarını başarılı bir şekilde icra ediyor. Zeka küpü öğrendi. Kısa sürede çözüyor. Derslerde de çok iyi onu çok seviyoruz” diye konuştu. “En büyük hedefim öğretmen olmak” En büyük hedefinin İngilizce öğretmeni olmak olduğunu söyleyen Zeynep Büşra Keçelioğlu da, ”Halk oyunlarını severek oynuyorum. Bu oyunları Esra öğretmenimin desteği ile başardım. İlk başlarda annemin desteğiyle oynayabiliyordum artık kendi başıma annemsiz başarabiliyorum. 3 yıldır halk oyunları gösterisi yapıyorum. En büyük hedefim İngilizce öğretmeni olmak” dedi. “Zeynep derslerde çok başarılı” Zeynep’in çok başarılı bir öğrenci olduğunu söyleyen Zeynep’in sınıf öğretmeni Hıdır Yapıntı ise, “Zeynep Görme engelli bir öğrencimiz ama çok başarılı. Derslerinde de çok başarılı. Arkadaşlarıyla uyumlu. Tüm istediklerini kendi başına yapabiliyor. Halk oyunlarını ilk önce ben yapabilir miyim diye ilk önce bir tereddüt vardı ama daha sonra oynadıkça çok iyi yaptığını gördüm ve çok başarılı oldu orada da kendini gösterdi” diye konuştu. “Kızımla gurur duyuyorum” "Zeynep bizim her şeyimiz" diyen babası Mehmet Keçelioğlu da, kızının başarılarla dolu yaşam öyküsünü şu sözlerle anlattı: "Zeynep bize Allah’ın emaneti. Zeynep’in doğuştan alev talimi diye tabir ettiğimiz göz yokluğu rahatsızlığı var. Eğitimi için en büyük destek annesinden geliyor. Hep beraber Zeynep’i hayata tutundurmaya çalışıyoruz. Onun için elimizden gelen her şeyini yapıyoruz. Biz Zeynep’i önce görme engelliler okuluna verdik. 2 yıl orada kaldık sonra Zeynep’in kaynaştırmaya ihtiyacı olduğunu fark ettik. Fatih ilkokulunu seçtik ve iyi ki öyle bir şey tercihte bulunmuş ki Zeynep’in sosyalleşme açısından çok şey kattı. Halk oyunlarını çok güzel yapabiliyor. Halk oyunlarını annesiyle beraber öğrendi. Zeka küpünü de çok güzel harika yapıyor. Yani şu anda Zeynep’in gören bir çocukla kıyasladığınızda yapamayacağı yapmayacağım diyebileceği şey yok. Çalışılırsa ve ona öğretilirse Allah’ın izniyle her şeyin altından kalkacağını umuyoruz.” “Allah’ın izniyle yolumuz her daim açık olacak” Zeynep'in sosyalleşebilmesi için büyük çaba harcayan anne Mukaddes Keçelioğlu ise, ”Zeynep benim her şeyim. O Allah’ın bir hediyesi. Ben onun için Braille öğrendim. Şu anda onun eğitimi için elimden geleni yapmaya çalışıyorum onun sosyal bir ortamda kendi ifade edebilmesi arkadaşları ile kaynaşması hayatta ben varım diyebilmesi çok önemliydi. Allah’ın izniyle de bunu yaptığımıza inanıyorum. Şu an gören arkadaşların içerisinde hakkını savunabiliyor, varlığını ifade edebiliyor. Bunu başardığımıza inanıyorum. Allah’ın izniyle yolumuz her daim açık olacağına inanıyorum” şeklinde konuştu. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Tırnak yeme alışkanlığı ile nasıl baş edilir?

Görme engelli kadın duygularını dizelere döküyor Haber

Görme engelli kadın duygularını dizelere döküyor

Şırnak’ın Silopi ilçesinden Diyarbakır’a bir sene önce gelin olarak gelen görme engelli Sercan Tung (34), duygularını şiirlerine yansıtıyor. Cizre’de gittiği bir rehabilitasyon merkezinde kabartma baskı ile okuma yazmayı öğrenen Tung, şiirinde 15 Temmuz darbe girişimini, ailesini, kendisini, engelli arkadaşlarını konu ediyor. 34 sayfalık “Sercan Tung Şiirleri” adlı kitabı da bulunan Tung, kitabının 3 bin adet yeni baskısını çıkardığını söyledi. Tung, “Şırnak Uludereliyim. Diyarbakır’a gelin olarak geldim. Yaklaşık 1 yıldır burada ikamet ediyorum. Şiir yazma hayatım, zorluğu görmeyen kolayı da görmez şiarıyla başladı. Şırnak’ta okur sevdasıydım. Hâlâ bu sevdam devam ediyor. Şırnak’ta imkanlarım kısıtlı olduğu için ben de şiir yazma sanatıyla uğraşmaya yöneldim. İlham kaynaklarımı şiirlerime dökmüş oldum. Çocukluğumdan bu yana şiir yazıyorum. Geçen sene yazdığım bir kitabın 3 bin baskısını çıkarttım. Bin adet de 3’üncü kitabımın basımını yaptım. 10 yıldır da kitaplarımı satıyorum. Şiirlerimi bilgisayar ortamında ve arkadaşlarımın desteğiyle yazıyorum” dedi. “Gönül gözüyle sevinçli günler görüyordum” Şiirlerine birçok anısını konu edindiğini dile getiren Tung, “Acı günleri gönül gözüyle gördüm. Tabii ki mutlu olduğum günler de oldu. Şiirlerimi bu günlere konu ettim. Şiirlerimin konusuna kendim, ailem, engelli kardeşlerim, bayramlar, 15 Temmuz darbe girişimini konu edindim. Yeri geliyordu şiirlerimi söylerken bir yağmur damlası gibi gözyaşı döküyordum, bazen de gönül gözüyle sevinçli günler görüyordum” ifadelerini kullandı. “Yaklaşık bir yıldır Diyarbakır’dayım ama burada kitaplarımı satamıyorum” diyen Tung, kendisin yer gösterilmesini de talep etti. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Hacamat nedir, ne işe yarar? Hacamat nasıl yapılır? İşte hacamatın faydaları ve zararları!

Başkan Soyer, görme engelli milli takım sporcularını ağırladı Haber

Başkan Soyer, görme engelli milli takım sporcularını ağırladı

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Örnekköy İZELMAN Sosyal Tesisi’nde konaklayan görme engelli milli yüzücüleri ağırladı. 11-15 yaş arası gençlerden oluşan ve yüzme altyapı gelişim kampı için İzmir’i tercih eden takımın ziyaretine İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Projeler Daire Başkanı Anıl Kaçar, Milli Takım antrenörleri Gülşan Tekin, Elanur Atalay, Esra Bilgin de eşlik etti.  Başkan Soyer, Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen ve kadar İzmir’de kamp yapan sporculara başarılar diledi.  Bizim size inancımız tam Sporcuların İzmir’de keyifli vakit geçirmelerini ve kentten mutlu ayrılmalarını dileyen Başkan Soyer, “İzmir bir deniz şehri. İzmir’in su sporlarına olan ilgisini bu dönemde daha da artırdık. Biz siz sporcuları her zaman destekleyeceğiz. Spora olan ilginiz artsın ve ülkemizi çok daha iyi yerlerde temsil edin. Bizim size inancımız tam. Başarılarınız daim olsun” dedi. İzmir’e ilk defa gelen görme engelli milli yüzücüler lisans hayatlarındaki ilk kamplarını da İzmir’de yaptı. Türkiye Görme Engelliler Spor Federasyonu’nun İzmir Büyükşehir Belediyesi ile iletişime geçmesinin ardından Yüzme Altyapı Gelişim Kampı için 3 Eylül’de kente gelen sporcular Buca Sosyal Yaşam Kampüsü’nde antrenmana başladı. Antrenmanlarından Rehber eşliğinde İzmir Kültür Turu’na katılan sporcular İnciraltı Terapi Bahçesi ile Mavi Bayraklı Urla Kum Denizi Plajı’nı da ziyaret edecek. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - İGC: İzmir’in kurtuluşunun 101. yılı kutlu olsun

Görme engelli insanlar rüya görür mü? Görme engelli insanlar nasıl rüya görür? Haber

Görme engelli insanlar rüya görür mü? Görme engelli insanlar nasıl rüya görür?

Görme engelli insanların rüya görmesi ve görme engelli insanların nasıl rüya gördükleri oldukça merak edilen ve sık sık araştırılan bir konudur. Görme engelli insanların rüya görüp görmedikleri, nasıl rüya gördükleri ve merak ettiğiniz her şey haberimizde… GÖRME ENGELLİ İNSANLAR RÜYA GÖRÜR MÜ? Rüyalar, gözle algılanan bir şey olmayıp beyindeki ve bilinçaltındaki aktiviteler sonucu oluşur. Bu sebeple görme engelli insanların, görmemesi rüya görme süreçlerini engellemez. Fakat doğuştan görme engeline sahip insanların görsel rüyaları yoktur. Bunun yerine diğer duyulara bağlı rüyalar görürler. İşitme, dokunma, koklama gibi duyulara bağlı rüyalar görürler. Aynı zamanda görme engelli insanların rüya görmesinde sosyal hayatları çok büyük bir etkendir. Gün içinde duydukları ve bunları bilinçaltlarında nasıl yorumladıkları rüyalarına yansır. GÖRME ENGELLİ İNSANLAR NASIL RÜYA GÖRÜR? Rüyalar, beyindeki karmaşık aktiviteler sonucu meydana gelir. Dolayısıyla rüyalar görme duyusu ile alakalı olmadığı için görme engelli insanlar da rüya görür. Rüyalarında koklama, duyma ve hissetme duyuları buna yardımcıdır. Rüyalar, uyku sırasında REM (hızlı göz hareketi) aşamasında başlar. Bu esnada beyindeki aktiviteler artar ve rüyalar meydana gelir. Görme engeli olan insanların beyinleri de REM aşamasında meydana gelen aktivitelere yanıt verir. Yapılan bazı çalışmalarda görme engeli olan insanların rüyalarında görsel olarak algılayamadıkları şeyleri dahi görebildikleri tespit edilmiştir. Doğuştan görme engeli olan insanların renkli rüyalar görebildikleri bildirilmiştir. Beyindeki görsel korteksin sadece göz yoluyla değil de diğer duyusal verileri de kullanarak çalıştığını göstermektedir. Ayrıca yapılan çalışmalar sonucunda görme engeli olan insanların rüyalarında daha fazla işitsel ve dokunsal his bilgisi gibi diğer duyusal uyarılara yanıt verdiklerini göstermektedir. Görme engeli olan insanlar, görsel detaylara odaklanma eğiliminde bulunmazlar. Örneğin; doğuştan görme engeli olan insanlar, rüyasında tanımadığı bir yüzü görmeyi hayal dahi edemez. Ancak diğer duyusal veriler ile ilgili oldukça canlı ve gerçekçi rüyalar görebilirler. Bu sebeple görme engeli olan insanların da rüya görme sürecinde görsel olmayan farklı deneyimler yaşadıkları söylenebilir.  DOĞUŞTAN GÖRME ENGELİ OLAN BİRİ NASIL RÜYA GÖRÜR? Doğuştan görme engeli olan bireylerin beyninde herhangi bir örüntü yoktur. Bu sebeple doğuştan görme engeli olan insanların rüya görmesinin pek mümkün olmadığı düşünülür. Ancak görme engeli olan insanlar rüya görürken beyinde gerçekleşen aktiviteler koklama, duyma dokunma gibi duyulardan yardım alırlar. Böylelikle görme engeli olan inanlarda oldukça canlı rüyalar görebilirler.

Görme engellilerin yaşamına sesiyle ışık oluyor Haber

Görme engellilerin yaşamına sesiyle ışık oluyor

İzmir’de yaşayan 36 yaşındaki Zeynep Kılıç, bundan tam 11 yıl önce televizyonda izlediği bir diziden etkilenerek görme engelli bireyler için kitap seslendirmeye karar verdi. Konuyla ilgili bilgi almak için İzmir Atatürk İl Halk Kütüphanesi’ne giden Kılıç, burada görme engelli bireylerin yaşamına ışık tutmak için çalışmalara başladı. Kütüphanede bulunan romanlardan ders kitaplarına her türlü kitabı 11 yıldır seslendiren Kılıç, 4 yıl önce de seslendirme yapmak isteyen gönüllülere eğitim vererek 30-35 kişilik bir ekip oluşturdu. Aynı zamanda Türkiye Görme Özürlüler Kitaplığı Derneği’nde (TÜRKGÖK) Braille Editörü olarak çalışan Kılıç, “Onlara faydam dokundukça işe yarama duygusu benliğimi çok tatmin etti. Ben onlara şifa olmaya çalışırken onların bana şifa olduğunu fark ettim. Dünyaya çok farklı bir yerden bakmayı öğrettiler” dedi. DÜNYAYA FARKLI BAKMAYI ÖĞRETTİLER 11 yıl önce televizyonda izlediği dizinin bir sahnesinde oyuncunun görme engelli bireye yüz yüze kitap okumasından çok etkilenen Kılıç, bu gönüllü mesaiye nasıl başladığını şöyle anlattı: “Hayata karşı bir şeyler yapma duygusu içerisindeydim. Konuyla ilgili araştırma yaptım. Daha sonra ortopedik, zihinsel görme, konuşma engelli gibi birçok engelli gruplarını inceledim. Fakat görmeyenlerin tek bir farkı vardı. Diğer engelli bireylerin hepsinin engeli olmasına rağmen görüyordu, görme engelli birey göremiyordu. Onlar için kapkaranlık bir dünyada sadece ses vardı. Engeli olan insanlara yarar sağlamak istiyordum fakat hangisine fayda sağlayacağımı bilemediğimden görme engellileri anlamak için gözüme bir bez bağladım gerçekten çok zor bir andı. Her yer kapkaranlık sadece sesler vardı. Biri sizle konuşursa ses var ya da biri yolu tarife ederse ses duyuyorsunuz. Simsiyahlığın içerisindesiniz yapayalnızsınız. Kütüphaneye gittim ve ne gibi çalışmalar yaptıklarını, benim onlara nasıl bir katkım olabileceğini sordum. Onlar da bana sesli kitap çalışmalarını, ayda 1-2 defa kabartma kitap bastıklarını anlattılar. Ben de orada kitap seslendirmeye başladım. Sonra görme engelli bireylere refakatçilik yapmaya, yüz yüze ders vermeye başladım. Kütüphanede olan tüm çalışmalarda yer almaya çalıştım. Onlar için etkinlik hazırlayıp sunuyor, yüz yüze ders çalıştırıyor, refakatçilik yapıyor, konser ve piknik gibi etkinliklerde görev alıyordum.  Bir baktım ki 11 yıldır onlarla birlikteyim ve zaman geçirdikçe görme engelli insanlara nasıl davranmam gerektiğini öğrendim. Hepimizin birbirimiz için var olduğumuzu düşündüğüm için katkı sağlayabilmek bu dünyada anlamlı izler bırakabilmemi sağlıyor. Yıllar içinde birbirimizin evlerinde kaldığımız, birlikte tatillere gittiğimiz dostluklarımız oluştu. Bugün hepsi benim arkadaşım, artık tanısam da tanımasam da. Ben onlara şifa olmaya çalışırken onların bana şifa olduğunu fark ettim. Dünyaya çok farklı bir yerden bakmayı örettiler.” HAYATLARINI KOLAYLAŞTIRMAK YERİNE… Görme engelli bireylerin hayata karşı nasıl dimdik durduklarından bahseden Kılıç, “Bir öğrencimiz vardı Aliağa’dan gören biriyle 1 saat ders çalışmak için tek başına kütüphaneye gelirdi. Şimdi devlet memuru oldu. Azmi ile bir yerlere gelen, meslek sahibi olan birçok öğrencimiz var. Baktığınız zaman onlara küçücük bir katkıda bulunabilmiş olmak çok motive ediyor. Ben ya da bir başkası aynı durumda olsa, onların hayata karşı gösterdikleri azmi bizler gösterebilir miyiz hiç bilmiyorum. Kapkaranlık bir dünyanın içerisindesin sadece sesler var etrafında” dedi. Engelli bireylerin toplumdaki yaşadıkları sorunlara da değinen Kılıç, “Görme engelli bireyler için sarı yolun olmaması en büyük sıkıntılardan birisi. İzmir’in her yerinde sarı yol yok ve olan yerlerde de sarı yolu bir anda kesmişler bu yol onlara rehberlik ediyor. Otobüs duraklarında seslendirme yok ya da her otobüsün içerisinde durak bilgisi veren seslendirme yok. Bu insanların hayatlarını kolaylaştırmak yerine daha da zorlaştırıp toplumda onları yok sayıyoruz” ifadelerini kullandı. DERS KİTAPLARI DA SESLENDİRİYORUZ Görme engelli kişiler için gönüllü olarak kitap seslendirebilecek kişiler yetiştirdiğini dile getiren Kılıç, 4 yıl önce 30-35 kişiden oluşan gönüllü bir kadro oluşturduğunu ifade etti. Sesli kitap çalışmalarının çok büyük emek ve özveri istediğini kaydeden Kılıç, şunları söyledi: “Kurduğum ekip Türkiye’nin dört bir yanından gönüllülerden oluşuyor. Amacım görme engelli bireylerin tek dünyası olan ‘seslendirme’ hizmetini onlara üst düzey kalitede ulaştırmak. Bu maksatla yetiştirdiğim öğrencilerden bu anlamlı görevi amaç edinip bayrağı emanet edebileceğim profesyonel seslendirmenler yetiştirmek. Yaptığımız iş, teknik açıdan oldukça zor ve düzenli bir mesai isteyen bir eğitim gerektiriyor. Seslendirmeyi amatör veya profesyonel düzeyde icra edebilmek için hayli yetkin bir eğitim süreci tamamlamak gerekiyor. Öğrencilerim kalifiye seslendirmen olmayı öğrenirken seslendirme tekniklerinden de hayatın her alanında faydalanabiliyorlar. Üstelik proje sayesinde bu eğitimi ücretsiz veriyorum. Profesyonel düzeye yaklaşan öğrencilerimle daha yakından ilgilenerek bu işin tekniğini uygulanabilirliğini kalıcı hale getiriyorum. Onlara her türlü teknik doküman sağlayarak uygulama dersleri yapıyorum. Seslendirme ajansları ve çeşitli platformlarda seslendirme yaptırarak olabildiğince önlerini açmaya çalışıyorum. Seslendirme yapan kişinin en ufak bir yanlışı görmeyen bir kişi çok kolay bir şekilde anlayabiliyor çünkü onlar kulakları ile görüyorlar. Sadece roman, hikaye kitapları seslendirmiyoruz, ders kitapları da seslendiriyoruz. Görme engelli kişilerin sayısı bitmiyor. Her geçen gün bu sayı artacağı için döngü devam edecek. Öğrencilerime derslerde hep bahsettiğim şey şu; ‘Siz özel bir kitleye hitap ediyorsunuz. En başarılı performansı göstermek zorundasınız. O insanlar hiçbir hatanızı kaçırmayacaklar en küçük hatanızı bile fark edecekler’ diye sürekli uyarıyorum. Bu sayede öğrencilerimin profesyonelliği yakalamalarını sağlayarak hem görme engelli bireyler için gönüllü kalifiye seslendirmen yetiştirmiş oluyorum hem de onlar isterse seslendirme sektöründe çalışabilecek düzeye gelmiş oldukları için yeni bir iş kolunu öğrenmiş oluyorlar.”

Görme engelliler Süper Lig için Denizli’de Haber

Görme engelliler Süper Lig için Denizli’de

Türkiye Görme Engelliler Spor Federasyonunun 2023 Yılı takviminde yer alan faaliyetler, Denizli’nin ev sahipliğinde devam ediyor. 16-24 Temmuz tarihlerinde Futbol B1 Altyapı Gelişim ve B Milli Takım seçme kampı Şirinköy Futbol Sahasında yapılmıştı. 45 sporcunun katıldığı kampta genç milli takıma sporcu seçmeleri gerçekleşti. Yoğun tempoyla 8 gün süren Milli Takım Kampının sonunda B1 Futbol Deplasmanlı Süper Lige Yükselme Müsabakaları başladı. 25 Temmuz Salı günü yapılan açılış seremonisine 9 takımdan sporcuların yanısıra Gençlik ve Spor İl Müdürü Ömer İlman, ASKF Başkanı Feyyaz Ceşen ile Görme Engelliler Spor Federasyonu Asbaşkanı Orhan Tanrıkulu katıldı. “Sporla her türlü engel aşılır” Bu özel organizasyona ev sahipliği yapmaktan mutlu olduklarını kaydeden Gençlik ve Spor İl Müdürü Ömer İlman, Denizli’de ki tüm tesislerin engelli bireylerin kullanımına uygun olması için var güçleriyle çalıştıklarını kaydetti. Engelli vatandaşların desteklenmeleri halinde neleri başarabildiklerini yakinen bildiklerini ve çok farklı alanlarda önemli başarılara şahit olduklarını kaydeden İlman; önce milli takım kampı, ardından bugün başlayan Süper Lige yükselme maçları, Ağustos ayında da Görme Engelliler Satranç Türkiye Şampiyonasına ev sahipliği yaparak her türlü desteği sürdüreceklerini sözlerine ekledi. 3 takım süper lige yükselecek 9 takımın yer aldığı B1 Futbol Deplasmanlı Süper Lige Yükselme Müsabakaları 30 Temmuz Pazar gününe kadar sürecek. Müsabakalar sonunda 3 takım süper lige yükselme hakkı kazanacak. Bu organizasyonun ardından 20-25 Ağustos 2023 tarihleri arasında Görme Engelliler Federasyonu ile Denizli Gençlik Spor İl Müdürlüğü işbirliğinde 500 sporcunun katılacağı “Satranç Türkiye Şampiyonası” başlayacak. İHA 

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.