TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Çiftçi topraktan kopuyor

Artan girdi maliyetleri sebebiyle çiftçinin zor günlerden geçtiğini belirten Adnan Çobanoğlu, “Çiftçi üretimden doğal olarak kaçıyor çünkü girdi maaliyetleri sebebiyle üretim yapamaması bir yana ürettiği malı satamıyor” dedi

Haber Giriş Tarihi: 19.04.2024 08:39
Haber Güncellenme Tarihi: 19.04.2024 08:39
Kaynak: HABER MERKEZİ
Çiftçi topraktan kopuyor

KEMAL ÖZKURT – ÖZEL HABER- Türkiye’nin çevre coğrafyasında yaşanan savaşlar, küresel iklim krizi, yüksek enflasyon sebebiyle artan girdi maaliyetleriyle birlikte çiftçi her geçen gün üretmekte daha çok zorlanıyor. Öyle ki tarımsal üretimde başta gübre olmak üzere artan girdi maliyetleri çiftçiyi üretimden uzaklaştırırken, gübre kullanımını azaltan kimi tarımsal üretimlerde ise verim düşüklüğü göze çarpıyor. Tüm bunlar çiftçiyi her geçen gün topraktan kopartırken tüketicinin de sağlıklı gıdaya erişimi zorlaşıyor. 17 Nisan Uluslararası Çiftçi Mücadele Günü kapsamında çiftçilerin yaşadığı sorunlara değinen Çiftçi-Sen Genel Örgütlenme Sekreteri Adnan Çobanoğlu izlenen tarımsal politikalar sebebiyle çiftçinin toprağını terk etmeye başladığını belirtti. Çiftçinin yaşadığı sorunları sandığa da yansıttığını ifade eden Çobanoğlu, “Çiftçi girdi maliyetleri sebebiyle üretim yapamaması bir yana ürettiği malı satamıyor. Aslında uygulanan politikalarda ürünü normal değerinde satmayı engelliyor. Seçim sonuçları sadece emeklilerin değil çiftçilerin ve tüketicilerin verdiği tepkilerinin sonucudur. Çünkü tüketiciler de sağlıklı gıdaya erişemiyor artık” dedi.

ÇİFTÇİYE ÜRETİMİ BIRAKTIRIYORLAR

Tarımda izlenen politikalarla birlikte küçük üreticilerin ve aile tarımı yapanların üretimden uzaklaştırıldığını belirten Çobanoğlu, “Çiftçi üretimden doğal olarak kaçıyor çünkü girdi maaliyetleri sebebiyle üretim yapamaması bir yana ürettiği malı satamıyor. Hal böyle olunca tüm dünyada hızlı bir şekilde üretici ve tüketiciler şirket tarımına muhtaç hale geliyor. Aslında uygulanan politikalarda ürünü normal değerinde satmayı engelliyor. Örneğin geçtiğimiz yıl hububat tam hasat dönemindeyken Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) depolarımız dolu dedi. Şirketlerin getirdiği hububatla siloları doldurdu üreticiden ürün almadı. Üreticide ister isteme TMO’nun çok altına bir fiyata tüccara satmış oldu. Üzümde ise geçtiğimiz yıl iklim krizinden kaynaklı gerek şaraplıkta gerekse sofralıkta ciddi problemler yaşandı. Şaraplık üzümün çözümünü bu yıl şöyle buldular; küçük şarap işletmelerine piyasadan çektirerek, üreticiden üzüm almasını engelleyerek, büyük şarap firmalarının üzüm almasını sağlamaya dönük adımlar attılar. Örneğin teminatlar koydular. Bundaki amaç şaraplık üzüm fiyatlarını aşağıya çekmekti. Bu da yetmedi bu sefer Gürcistan ve benzeri yerlerden ÖTV’siz şarap ithalatını serbest bıraktılar. Buradaki amaç aslında küçük üreticinin, aile tarımını yapanların tarlalarını şirketlere devrederek üretimi bırakmasını sağlamak” diye konuştu.

adnan çobanoğlu

SANDIKTA TEPKİSİNİ GÖSTERDİ

Devletin Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda kabul edilen sağlıklı tohum, sağlıklı toprak ve sağlıklı gıdaya erişimi sağlamakla yükümlü olduğunu belirterek tarımsal desteklemelerin yetersizliğine değinen Çobanoğlu, “Seçim öncesi destekleme paraları yatıyor dediler ama geçen yıldan kalan bakiyeyi yatırdılar. Gübre ve akaryakıt fiyatlarının yanında devlet desteklemeleri çok yetersiz kalıyor. Çiftçi artan gübre fiyatlarını başka yollarla çözmeyi arıyor ama akaryakıta çözüm bulamıyor. Akaryakıtın yüksek fiyatı sebebiyle çiftçi ürününü Pazar götüremiyor. Çünkü maaliyeti arttırıyor. Durum böyle olunca çiftçi ürününü toptan olarak gelen marketlere ve tüccara vermek zorunda kalıyor. Destekleyeceğiz diyorlar ama seçim öncesi yeni tarım kanununu çıkardılar. Bu tarım kanununa göre sözde planlama adı altında izni zorunlu kıldılar. Çiftçinin ne dikeceğine dönük il ve ilçe tarımdan izin alması gerekiyor. Eğer ki çiftçi devletin belirlediği ürünü iki yıl üst üste dikmezse tarlana el koyup şirketlere kiraya veririm diyor. Kanunlar şirkete dönük oluşturuluyor. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nde görüşülen köylü hakları deklarasyonunda vatandaşın sağlıklı tohuma, sağlıklı toprağa ve sağlıklı gıdaya erişim hakkından bahsediyor ve bu işten devlet yükümlüdür. Bizim bu sistemi kurmak gerekiyor. Bu gidişatın bir sonucunu da seçimlerde gördük. Seçim sonuçları sadece emeklilerin değil çiftçilerin ve tüketicilerin verdiği tepkilerinin sonucudur. Çünkü tüketiciler de sağlıklı gıdaya erişemiyor artık” dedi.

gübre

AGROEKOLOJİK TARIMI ÖNERİYORUZ

Ülkede çiftçilerin her geçen gün toprağını terk ettiğini ve üretimi bıraktığını söyleyen Çobanoğlu, “Çiftçilerin büyük bir çoğunluğunun yaş ortalaması yükseldi. Gençler artık tarıma değil hizmet sektörüne yöneliyor. İnsanlar tarımsal üretimi bırakıp asgari ücretle bile olsa başka işlerde çalışma eğilimi içerisindeler. Hiç olmaza alacağım maaş bellidir diye düşünüyor. Öbür türlü tarlasında kendisi ve ailesinin emeğiyle bir yıl çalışıyor ama bir asgari ücret kadar para geçmiyor eline. Neoliberal politikalar olmadan önce çiftçi düğününü hasat zamanı yapardı. Ev, araba alırdı. Şimdi çocuğunu evlendirmeyi bırakın karnını doyurmakta zorlanıyor. Biz gidişatı biraz düzeltebilmek adına çiftçilerimize ve tüketicilerimize önerilerde bulunuyoruz. Çiftçilerin girdi maaliyetlerini düşüreceği üretim tarzına yönelmelerini öneriyoruz. Agroekolojik tarım diyorum biz buna. Şirketlere bağlı olmayan ve kimyasala bağımlı olmayan bir yönetim tarzına yönelmelerini öneriyoruz. Tüketicilere de bu tür üretim yapan çiftçileri destekleyin diyoruz. Marketler yerine bu üreticilerimizden alışveriş yapmalarını rica ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Kaynak: HABER MERKEZİ

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.