“Kutsalın İstismarına Karşı, Kutsal Değerlerimiz”

Prof. Dr. Himmet Konur konuşmasında 15 Temmuza giden süreçte kutsal değerlerin nasıl istismar edildiği ve istismara karşı alınacak önlemler hakkında bilgiler verdi. Prof. Dr. Konur, “Bu topraklarda yaşamanın bir bedeli var biz bu bedeli fazlasıyla ödedik ödemede devam ediyoruz. Böyle bir rol oynama ve sahneye sahip olma başarısı küçümsenemez. Milletimizin ve devletimizin derin bilinci ve kararlılığı her seferinde karşılaştığımız büyük gailelerin üstesinden gelmeyi başarmıştır. Rolümüzü unutmadığımız sahnemize sahip çıktığımız ve bilincimizi kaybetmediğimiz sürece bu böyle devam edecektir. 15 Temmuz artık bizim için ‘Demokrasi ve Milli Birlik’ günüdür. 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan meşum hadise karşısında milletimiz; ülke yönetimi için demokrasiyi tercih ettiğini ve benimsediğini, devletimizin devamlılığı için milli birlik ruhuna sahip olduğunu göstermiştir. Bugün acısıyla tatlısıyla  çift yönlü olarak milli hafızamızda silinmeyecek şekilde yerini almıştır. Bugünün anısına gerçekleştirilen etkinlikler bu konudaki kararlılığımızın bir göstergesidir” dedi.

“Kutsal değerlerimizi doğru olarak bilmek en güçlü silahımız olacaktır”

FETÖ’nün kutsal değerlerimizi istismar yoluyla taraftar edindiğini ve güç topladığını ifade eden Prof. Dr. Konur, “Kutsal değerlerimizi amaçlarına hizmet edecek şekilde yorumlayarak hedefine doğru ilerlemiştir. Bu ve benzeri örgütlere karşı mücadelede doğru dini bilgi ve bakış açısı önem arz etmektedir. Özellikle kutsal değerlerimizi doğru olarak bilmek ve özümsemek, yaşamak, yaşatmak ve yerinde kullanmak en güçlü silahımız olacaktır. Bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığımız ve İlahiyat Fakültelerimiz yanında bütün eğitim- öğretim kurumlarımıza önemli görevler düşmektedir. Yaklaşık yarım asırlık yarı açık, yarı gizli faaliyet yürüten bir yapıdan bahsediyoruz. Böyle bir örgütün bütün yönleriyle ve  daha yakından tanınması için bütün ilgili sosyal ve beşeri bilimler alanları tarafından incelenmesi ve değerlendirmesi gerekir” diye konuştu.

Bu tür darbe teşebbüsleri karşısında yapılması gereken ilk şeyin devlet ve millet olarak dimdik ayakta durmak ve karşı çıkmak olduğunu söyleyen Prof. Dr. Konur, “Eğitim sistemimizi yeniden yapılandırmalıyız. Duyduklarına kör körüne inanan değil, okuyan, araştıran, düşünen, düşüncelerini geliştiren ve paylaşan milli ve manevi değerler bakımından yetkin bireyler yetiştirdiğimiz takdirde bu değerleri istismar edenlerin işleri zorlaşacaktır. Din alanında hizmet veren sivil toplum kuruluşlarının devlet kurumları ile uyumuna da dikkat edilmelidir. Devlet kurumlarıyla ve diğer sivil toplum kuruluşlarıyla çatışma içerisinde büyüyen bir takım oluşumlar ileride devletle çatışma potansiyeli taşır. Yardımseverlik ve dayanışma duygusu en temel kutsal değerlerimiz arasında yer alır. Bunu aracılık eden resmi ve sivil toplum kuruluşlarımız bulunmaktadır. Bu duygunun istismarına yeltenen kişi ve kurumlara gerekli yaptırımlar uygulanmalıdır. Bu konuda özellikle resmi kurumların imkan ve kapasitesi yanında güvenilirliği önem arz etmektedir” dedi. 

Konferansın sonunda Rektör Prof. Dr. Necdet Budak tarafından Prof. Dr. Konur’a “Teşekkür Plaketi” verildi. Ege Ajans