TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Eğitimsiz bir toplum düşünülemez

Çiğli Evka 6 İlkokulu Müdürü Ali Özgül ile birlikte okulun bulunduğu çevreyi ve eğitimin bireyin hayatındaki önemi konuştuk

Haber Giriş Tarihi: 23.11.2015 09:26
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Eğitimsiz bir toplum düşünülemez

Çiğli Evka 6 İlkokulu Müdürü Ali Özgül, Çiğli Evka 6 İlkokulu’nda normal eğitim ile eğitim ve öğretime devam ettiklerini zaten dünyada da uygulanan öğretim şeklinin normal eğitim olduğunu açıkladı.

ŞANSLI OKULLARIN ARASINDAYIZ

Özgül, Evka 6 Mahallesi’nin Evka 2’nin kuruluşundan sonra oluşmuş yeni bir mahalle olduğunu anlatarak, yeni bir mahalle olması sebebi ile Çiğli Evka 6 İlkokulu’nun da yeni bir okul olduğunu söyledi. Bu yıl ikinci eğitim ve öğretim yılında olduklarını da belirten Özgül, “Öğrencilerimizin velilerinin ekonomik gelirleri orta seviyede. Sosyo-ekonomik yapısı Çiğli genelinde orta seviyede yer alıyor diyebiliriz. Sosyo-ekonomik yapı her ne kadar düşük olsa da velilerimiz çocuklarının eğitimine gerekli olan ilgi ve alakayı gösteriyorlar. Velilerimiz çocukları ile sıkı bir şekilde ilgileniyorlar. Daha önce başka okullarda müdür olarak görev yaparken ailelerin ekonomik durumlarının çocuklarına yansıdığını görüyorduk. Ama bu okulda böyle bir durum ile karşılaşmamamız bizim için olumlu bir durum. Bu konuda şanslı okulların arasındayız” dedi.

EĞİTİM SEVDALISI BEKLİYORUZ

Okulu geçen yıl kurucu müdürden teslim aldığını belirten Özgül, 2014 yılının Aralık ayında Çiğli Evka 6 İlkokulu’na müdür olarak atandığını anlattı. Okulu inşaattan yeni çıkmış bir bina olarak teslim aldıklarını da sözlerine ekleyen Özgül, “Bu konuda katkılarından dolayı kurucu müdür arkadaşıma da teşekkür ediyorum. O günden bugüne hızlı bir şekilde yol aldığımızı düşünüyorum. Fiziki anlamda var olan eksikliklerimizi giderilmesinde destek olan Çiğli Belediyesi’ne şükranlarımı sunuyorum. Her konuda Belediye Başkanımız ve ekibi her zaman yanımızda olmaya gayret ettiler. Bundan sonrada olacaklarına inanıyorum. Ayrıca özellikle spor malzemeleri kapsamında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin vermiş olduğu destekten dolayı da kendilerine teşekkür ediyoruz. Şu an için okulumuzda basketbol potaları ve voleybol sahaları yok. Bu konu ile ilgili Büyükşehir Belediyesine eksikliklerimizi bildirmiştik. Bize 2016 yılı planına aldıklarını ilettiler. Ayrıca çok amaçlı salonumuzun maalesef perde ve sahne düzeni kurulu değil. Şu an için bizim birincil hedefimiz çok amaçlı salonumuzun dizaynını gerçekleştirebilecek bir hayırsever ya da bir eğitim sevdalısı beklemek” diye konuştu.

KİTAP OKUMAK BAŞARININ ANAHTARIDIR

Çiğli Evka 6 İlkokulu bünyesinde kütüphane olmadığını üzülerek söyleyen Özgül, kütüphane oluşturabilmek için herhangi bir boş alan olmadığını ancak iler ki yıllarda mutlaka okula bir kütüphane kazandıracaklarını söyledi. Özgül, “Daha önce çalıştığım okullarda öğrencilere kitap okuma alışkanlığını kazandırmak adına çocuk yazarlar ile öğrencileri buluşturuyordum. Bu buluşma çocuklarımıza büyük bir katkı sağlıyordu. Ama bu okulun yeni olması sebebi ile birçok fiziki eksikliği mevcut. Mevcut olan eksilikler ile uğraşmakta geçen yıldan bu yana benim enerjimin yüzde 70’ini aldı diyebilirim. Böyle bir etkinliğe bu sebeplerden dolayı okulumun öğrencileri için henüz vakit ayıramadım. Böyle bir etkinliği henüz gerçekleştiremesek de her fırsatta öğrencilerime mutlaka ve mutlaka kitap okumanın önemini anlatıyorum. Öğrencilere örnek olmak adına okuduğum kitabı mümkün oldukça yanımda bulunduruyorum. Yani öğrencilerime kitap okuma sevgisini kazandıracağımı düşünüyorum. Çünkü kitap okumak başarının anahtarıdır. Ayrıca okulumuzda rehber öğretmeni normumuzda yok. Fakat kaymakamlık onaylı başka bir okuldan haftada 1 gün rehber öğretmeni okulumuza gelerek öğrencilerimize ve öğretmenlerimize katkıda bulunuyor.” şeklinde konuştu.

OYUN ÇOCUK GELİŞİMİNDE ÖNEMLİ

Özgül, okul bünyesi çerçevesinde öğrencilere yönelik farklı çalışmalar yürüttüklerini anlatarak, sözlerine şu şekilde devam etti: “Geçen yıl göreve başladıktan sonra okulumuzu ‘Okullar Hayat Olsun’ projesine dahil ettik. Bu projenin bize farklı kazanımları oldu. Bu proje ile halk eğitim merkezinden usta öğretici isteme şansı yakaladık. Şu an öğrencilerimize yönelik satranç, drama, halk oyunları ve jimnastik eğitimleri ders dışı faaliyeti olarak devam ediyor. Bu faaliyetlere katılan öğrencilerimizin büyük bir keyif alarak kendilerini geliştirdiklerini düşünüyorum. Ayrıca okulumuza ‘köşe kapmaca’ ve ‘yakar top’ için gerekli olan oyun alanı daha geçen hafta okulumuzun bahçesine okulumuzun öğretmenleri ile birlikte çizdik. Bir eğitimci olarak oyunların çocuklar için çok önemli olduğunu altını çizerek söylüyorum. Oyun çocuk gelişiminde önemli bir yere sahip. Oyunlaştırmak öğretmeyi kolaylaştırır, kalıcı olmasını sağlar ve sevdirir.”

EĞİTİM HAYATIN TA KENDİSİ

Eğitimin hayatın kendisi olduğuna dikkat çeken Özgül, ilkçağlarda ilkel toplumlarda bile insanların kendi nesillerini belli beceriler kazandırmak adına eğitme gereği duyduklarını söyledi. Özgül, “Belgesel izleyen bir eğitimciyim. İzlediğim bir belgeselden örnek vereyim. Yavru bir kartalın annesi ve babası tarafından verilen eğitimi anlatan bir belgeseldi bu. Belli bir olgunluğa gelen kartal yuvaya gelmiyor. Yaşama karşı yavru kartal artık kendisine olan özgüveni kazanıyor. Bir yerden sonra yavru kartal kendi kendine kanatlarını güçlendirdi. Yaşam mücadelesi ile baş başa kaldı. Yani eğitimsiz bir toplum düşünülemez. Ayrıca değerlerine bağlı, demokratik ve laik bir eğitim önemlidir. Zaten bizim okulumuzun misyonu da okulumuzun öğretmenleri ile birlikte demokratik yönetim anlayışı içinde, Atatürkçü düşünceye bağlı, kendisine ve ülkesine karşı sorumlu, iletişim becerileri gelişkin, işbirliğine yatkın, öğrenme ve yeniliğe açık, kendisine güvenen, düşüncelerini özgürce ifade edebilen çevreye duyarlı mutlu bireyler yetiştirmek şeklinde belirledik. Eğitim veriliyor ancak nasıl bir eğitim veriliyor? Mesela dünyaya kötülük yapan insanlarda iyi eğitim aldıkları halde o kötülükleri yapmışlardır” ifadelerini kullandı.

ÇOCUKLARA SEVİLDİKLERİNİ HİSSETTİRİN

Özgül, çocukların hayatlarına dokunabilmek için öncelikle çocukları sevmek gerektiğini de vurgulayarak, sözlerini şu şekilde bitirdi: “Çocuklara sevildiklerini hissettirin. Çocukların sevgisini kazanın. Çocuğun hayatına dokunmak çocuğu sevmekten başlıyor. Çocuk bir birey olarak takdir gördüğünü hissettiği zaman öğrettiğiniz her şeyi öğrenmeye hazırdır. Ama diğer türlü ne kadar emek sarf ederseniz edin çocuğa vermek istediklerinizi veremezsiniz. Son olarak güzel ülkemizin şu ana kadar Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği muhasır medeniyetin üstüne çıkma sevdasına henüz erişmediğimizi düşünüyorum. Ama ben bu pırıl pırıl çocuklarımın ilerde bizlerin yapamadığını yapacağını ümit ediyorum. Onların çağdaş, laik ve demokratik bir ülkede olmanın onurunu duymalarını istiyorum.”

ALİ ÖZGÜL KİMDİR?

1965 yılında Muş İli’nin Varto İlçesi’nde doğdu. 1986’da Bitlis’te sınıf öğretmeni olarak göreve başladı. 1994 yılında İzmir’e atandı. Buca ve Çiğli’de değişik okullarda ve kurumlarda öğretmenlik ve yöneticilik yaptı. 16.12.2014 tarihinden itibaren Evka 6 İlkokulu Müdürü olarak görev yapmakta.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.