TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Akbelen’de direnişe karşı ‘muhtar’ kozu

Muğla Akbelen’de maden sahası genişletilmesine karşı vatandaşların direnişi devam ederken direnişe destek veren Emek Partisi İzmir İl Başkanı Emine Uyar, “ Direnişin kırılması için muhtarların devreye sokulduğunu” söyledi

Haber Giriş Tarihi: 07.08.2023 10:34
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Akbelen’de direnişe karşı ‘muhtar’ kozu

TENZİLE AŞÇI / ÖZEL HABER

Muğla’nın Akbelen ilçesinde Limak Holding ve IC Holding'in iştiraki YK Enerji tarafından işletilen Yeniköy-Kemerköy Termik Santrali’nin maden sahasını genişletmek için 2 hafta önce bölgedeki ağaçlar kesilmeye başlanmıştı.

İlk günden itibaren bölgede ağaç kesimine karşı binlerce vatandaşın verdiği mücadele büyüyerek devam ederken bölge halkına ülkenin dört bir yanından çevre örgütleri, STK’lar ve siyasilerden destek geliyor.

14 günde 800 bin dönümlük arazinin ağaçsız bırakıldığı alanda direniş devam ederken bölgeye İzmir’den giden siyasilerden biri olan Emek Partisi İzmir İl Başkanı Emine Uyar, yaşananlara ilişkin İLKSES’e konuştu. Uyar, üretim ve sürdürülebilirlik vurgusu yaparken “direnişin kırılması için muhtarların devreye sokulduğunu” söyledi.

emine uyar_ilkses

KAZANACAKLARI PARA DIŞINDA BİR DÜŞÜNCELERİ YOK

Bölge halkının direnişini Kazdağları direnişiyle örneklendiren Uyar, “İkizköy halkı; tarım alanlarını, ormanlarını, geçim kaynaklarını korumak için yıllardır direnişteler. Seçimleri iktidarın yeniden kazanmasının ardından 2 yıldır dokunamadıkları ormanı yok ettiler, binlerce ağacı kestiler. Burada koca bir orman yok edildi. Ama köylüler direnişlerini devam ettirdiler. Buranın doğası ve zenginlikleri enerji şirketlerine yok ettirilmek istenirken birçok vatandaş desteğe geldi. Çevre örgütler, siyasi parti temsilcileri, milletvekilleri… Buradaki direniş çok kıymetli. Sermayenin gözü dönmüş durumda. Kendi kazanacakları paranın dışında hiçbir düşünceleri yok. Çünkü biliyoruz ki başka alanlarda orman yok etmeden yeraltı madenciliği yapılabiliyor. Dert maden çıkarmaksa çıkarabilirler. Ama onlar, buradaki ormanı yok edip yüzeydeki madeni açık ocak usulüyle çıkarmak istedikleri için bu orman yok oldu. Onlar karlarını azami kılmak istiyorlar. Üstüne yine bizim vergilerimizle ve halkın kazançlarıyla oluşturulmuş olan Hazine’den teşvik alıyorlar. Biz bunun benzerini Kazdağları’nda da yaşadık. Kanadalı şirket Alamos Gold Kazdağları’nda altın çıkarmak istedi ve çok sayıda ağacı kesti. Ama orada oluşan duyarlılık, desteğe gidenler ve nöbet tutanlar sonucu şirket, ruhsatını yenileyemedi” dedi.

HUKUK SERMAYENİN HİZMETİNE SUNULDU

Bölgede, hukuksuz bir süreç yaşandığına da dikkat çeken Uyar, “Burada süreç hukuk dışı bir şekilde ilerliyor. Avukat arkadaşlarımız, ‘cübbelerimizi yakacağız’ tepkisi gösteriyorlar. Çünkü hukuk artık sermayeden yana işliyor. Defalarca yürütmeyi durdurma ve hukuksuz olduğuna dair verilen kararlara rağmen bu süreç, çok hızlı bir şekilde ilerliyor. Çok acıdır ki biz buradaki kolluk güçlerimizin de adeta Limak Şirketi’nin kolluk gücü gibi kullanıldığını görüyoruz. Yargı ve kolluk gücü sermayenin hizmetine sunulmuş durumda. Buradaki yoksul köylü; ormanı ve yerleşim yerini bırakıp gitmek istemiyor. Nereye gidecek! Bu yok edilen ilk köy değil. Burada daha önce 3-4 köy yok edildi. Onlara verilen istimlak bedeliyle gidip ev bile alamadılar. Sadece ellerine üç beş kuruş sıkıştırıp alın ne yapacaksanız yapın diyorlar” diye konuştu.

emine uyar_ilkses

BÖLGE HALKI MADENE MUHTAÇ BIRAKILIYOR

Maden faaliyetinin tek boyutunun ağaçların katledilmesi olmadığını belirten Uyar, direnişe karşı muhtarların devreye sokulduğunu söyleyerek “Gıda kriziyle karşı karşıyayız. Üretici köylü, ‘Ben burada, yerimde kalıp üretmeye devam edeyim’ diyor. Buna bizim ülke olarak ihtiyacımız var. Bunun teşvik edilmesi gerekirken birkaç enerji şirketi kar edecek diye… Burada ayrıca insanlar bölünüyor. Dün muhtarlara açıklama yaptırdılar. ‘Enerji şirketlerinin yaptırdığı faaliyet, ilimize zenginlik kazandırıyor, işçilerimize iş imkanı sağlıyor, buradaki direnişi istemiyoruz’ gibi açıklamalar yapıldı. Daha önce de işçilere ‘Biz buradan ekmeğimizi kazanıyoruz’ gibi bir açıklama yaptırılmıştı. Gazetelere ilan verildi. İşçilerin haberi var mı yok mu, parasını kim verdi bilinmiyor. Bölge halkını teşvik etmeyip sorunlarını çözmeyip onları Soma’daki gibi madenlere muhtaç ediyorlar. Soma’da insanlar tütününü, zeytinini yetiştirebiliyor olsaydı madene muhtaç kalmayacaktı ve 301 canımız ölmeyecekti. Bunlar birbiriyle alakalı şeyler. Buradaki direniş çok kıymetli. Bugün 500 farklı yerinde maden arama ruhsatı var. Biz enerji için, santraller için doğanın katledilmesini istemiyoruz. Bırakın bu insanlar üreterek geçinsin. Zaten sanayi için gerekli enerjinin fazlası var. O yüzden bu ağaç katliamının sonlandırılmasını istiyoruz. Ayrıca bu konunun sağlık boyutu da var. Halkın sağlığını, ormanlarını ve geçim kaynaklarını yok ederek kamu yararı olmaz” ifadelerini kullandı.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.