Milli Edebiyat döneminin en etkili yazarlarından olan Ziya GÖKALP, Fikir adamı, toplumbilimci, yazar, şair ve siyasetçi kimlikleriyle ön plana çıkar. 23 Mart 1876’da Diyarbakır Çermik’te dünyaya geldi.
***
Ziya Gökalp, eğitimine Diyarbakır’da başladı. 1886’da Mekteb-i Rüştiyeye girdi. 1890’da amcası Hacı Hasip Bey’den İslami ilimlerle ilgili dersler aldı. Daha sonra Diyarbakır’da bulunan İdadi Mülkiyenin ikinci sınıfına kaydoldu. 1984’te liseden ayrılıp amcasından Arapça ve Farsça dersler almaya başladı.
Ziya Gökalp, bir yandan da tasavvufla ilgilendi. Ayrıca Fransızca öğrenmeye koyuldu. Doktor Abdullah Cevdet Bey ile tanışıp onun fikirlerinden etkilendi. Yaşadığı bazı sıkıntılar neticesinde intihar eder. Kafasına sıktığı kurşun zor koşullar altında çıkarılır. İntihardan sonra tekrar kendini okumaya verir.
***
1896’da İstanbul’a giden Ziya Gökalp, Baytar Mektebine kaydını yaptırdı. Burada İbrahim Temo ve İshak Sükuti ile görüştü. Jön Türklerden etkilendi. İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne katıldı. Yasaklanmış yayın bulundurmaktan ve muhalif derneklere üye olmak suçundan tutuklanıp bir yıl cezaevinde kaldı. Cezaevinden çıkmasıyla birlikte 1900’de Diyarbakır’a sürgüne gönderildi. Burada Vecihe Hanım ile evlendi.
***
1904-1908 yılları arasında Diyarbakır Gazetesi’nde şiir ve yazılarını yayımladı. Bu yazıların içinde yer alan ve İbrahim Paşa’nın halka yaptığı zulümleri anlatan “Şaki İbrahim Destanı” ile dikkatleri üzerine çekti. Daha sonra bir müddet Selanik’te kalan Ziya Gökalp, “Demirtaş”, “Gökalp” gibi takma adlar kullanarak Selanik’te yayımlanan bir felsefe dergisinde yazılar kaleme aldı. 1911’de Genç Kalemler Dergisi’nde yayımladığı “Altun Destanı”nda yeryüzündeki bütün Türkleri birleştiren büyük bir Türk devletinin kurulması gerektiği fikrini işledi.
***
Ziya Gökalp, yazarlığı yanında siyasetle ilgilenmeye başladı. Diyarbakır milletvekili sıfatıyla mecliste görev yaptı. Meclisin dört ay sonra kapatılmasından dolayı üniversite hocalığı yapmaya başladı. Milli Eğitim Bakanlığı olma teklifini geri çevirerek İstanbul Üniversitesi felsefe bölümünde sosyoloji profesörü oldu.
***
“Türkçülük” fikrinin ünlü savunucusu olan Ziya Gökalp, İstanbul’a geldiği gibi Türk Ocağı’nın kurucuları arasında yer aldı. Derneğin yayın organı durumunda olan “Türk Yurdu” başta olmak üzere “Halka Doğru”, “İslam Mecmuası” “İktisadiyat Mecmuası”nda yazılar yazdı. Türkleşmek, İslamlaşmak, Muassırlaşmak başlıklı yazı dizisinde önemli konulara yer verdi. Sonrasında “Yeni Mecmua”yı çıkardı.
***
Ziya Gökalp, II. Meşrutiyet’ten sonra İttihat ve Terakki’nin Diyarbakır şubesini kurdu ve bu şubenin temsilcisi oldu. Bu arada “Peyman” gazetesini çıkardı. 1914’te “Kızıl Elma”; 1918’de “Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak” isimli eseriyle “Yeni Hayat” şiir kitabını yayımladı.
***
I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti’nin yenilmesinden sonra Tüm görevlerini bırakmak zorunda kaldı. İngilizler tarafından 1919 yılında tutuklandı. Ermeni soykırımı için işgal mahkemesince yargılandı. Yargılama neticesinde diğer ittihatçılarla Malta’ya sürgüne gönderildi. Sürgün kaldığı zaman diliminde ailesiyle yaptığı mektuplaşmalar “Limni ve Malta Mektupları” adıyla kitaplaştırıldı.
İki yıllık sürgün döneminden sonra İstanbul’a oradan da Ankara’ya gitti. Sonra Diyarbakır’a döndü. “Küçük Mecmua” eserini bu esnada çıkardı. Ayrıca sürekli olarak Kurtuluş Savaşı’nı destekleyen yazılar kaleme aldı.
***
1923’te Ankara’ya giderek ünlü “Türkçülüğün Esasları” kitabını yayımlayan Ziya Gökalp, 25 Ekim 1924’te İstanbul’da vefat etti. Fatih’te bulunan II. Mahmud Türbesi haziresine defnedildi.