TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Ziller eğitim çanlar salgın için çalıyor!

Sağlık Bakanlığı tarafından son açıklanan koronavirüs tablosuna göre vaka sayısı haftalık 45 bin bandına düşse de okulların açılmasıyla birlikte artacak olan hareketlilik uzmanları endişelendiriyor

Haber Giriş Tarihi: 06.09.2022 07:34
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Ziller eğitim çanlar  salgın için çalıyor!

ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER

Türkiye’de kısıtlamaların tümüyle kaldırılması insanlarda pandeminin bittiği duygusu yaratsa da vaka sayıları alarm zillerini yeniden çaldıracak düzeyde. Sağlık Bakanlığı tarafından son açıklanan koronavirüs tablosuna göre vaka sayısı haftalık 45 bin bandına düşse de okulların açılmasıyla birlikte artacak olan hareketlilik uzmanları endişelendiriyor. Hiçbir önlem alınmadan okulların açılmasının salgının seyri açısından büyük risk olduğunu vurgulayan İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak, sosyal mesafenin korunamadığı kalabalık ortamlarda maske takma zorunluluğu ve HES kodu uygulamasının yeniden getirilmesi gerektiğini savundu. Mevcut tabloda sonbahar aylarında yeni bir pik yaşanabileceğini kaydeden Kaynak, son dönemde özellikle hastalık yayılma riski gerekçe gösterilerek iptal edilen festivallere ilişkin ise, “Kamu otoritesi sanki sadece bir kısım toplantılar ya da festivallerde hastalık bulaşıyor da başka yerde bulaşmıyormuş gibi bir tavır sergiliyor. Bunun çifte standartlı bir yaklaşım olduğu görülüyor” yorumunu yaptı.

VEFAT SAYILARI DAHA YÜKSEK OLABİLİR

Mart ayından bu yana koronavirüs tablosundaki değişimi değerlendiren Kaynak, “Haziran ayının başına kadar bir sakinlik ortaya çıkmıştı vaka sayılarında. Mayıs ayının sonunda günlük vaka sayıları 5-7 bin bandına kadar düşmüştü. Fakat sonradan temmuz ortasına doğru bu vakalar birdenbire arttı. Örneğin temmuzun son haftası içerisinde 350 bini geçen vaka sayılarından bahsedilmişti ve vefat sayıları da o dönem yine çok artmıştı. Şu anda hafif bir yavaşlama söz konusu. Bakanlığın verilerine göre haftalık vaka sayısı ağustosun son haftasında 45 bin 800 dolayında, vefat sayısı da 209 bandında. Ama bu rakamlar özellikle vefat sayısına baktığımızda ne kadar gerçeği yansıtıyor bilmiyoruz. Sebebi de şu, vefat edenlerin büyük çoğunluğu zaten risk grubundaki olgular. Bu kişilerde enfeksiyon ağır seyrediyor ve çoğu zaman da ölüm sebebi kayıtlara kronik hastalığı neyse onunla bağlantılı olarak geçiriliyor. Dolayısıyla vefat rakamlarının aslında daha yüksek olduğunu düşünebiliriz” dedi.

ÖNLEM ALINMASI GEREKİRDİ

Hiçbir önlem alınmadan okulların yeniden açılmasının salgının seyri açısından büyük bir risk olduğuna dikkat çeken Kaynak, “Vaka sayılarında hafif azalma ortaya çıkmışken, bugünlerde en önemli problem elbette okulların açılması. Çünkü Türkiye’de yükseköğrenim öncesi okula giden nüfusun yaklaşık 18 milyon civarında olduğunu söyleyebiliriz. Buna ek olarak da 1 milyondan fazla öğretmen var. Bu rakamları topladığımız zaman neredeyse 20 milyonluk bir nüfustan bahsediyoruz. Dolayısıyla bu kadar büyük bir nüfusun içerisinde aşılanma ve bağışıklık kazanma oranlarının oldukça düşük olduğunu söyleyebiliriz. Öğrenci grubu 5-11 ve 12-15 yaş grupları diye ayırdığımızda aslında bütün dünyada 12-15 yaş grubu için aşılama uygulamaları yaygın olarak yapıldı. 5-11 yaş grubuna gelince; Türkiye’de bu grup aşı uygulamasına onay verilmesine rağmen alınmadı. Çocuklarda bireysel korunma mekanizmaları yetişkinlere göre daha az. Mesafe koruma gibi bir kaygı veya yaklaşım yok. Maskeleri zor takıyorlar, hijyen konusunda yetişkinler kadar bilinçli olmayabilirler. Dolayısıyla bu yaş grubunun yetişkinlerden farklı özellikleri var. Bu nedenle de çok kalabalık sınıflarda, maskesiz olarak birbirleriyle temas eden çocukların arasında enfeksiyonun geçiş hızının toplumsal oranlara göre çok daha yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Bu çocuklar gerek ulaşım gerekse kendi evlerindeki ailelerine bu enfeksiyonu taşıma gibi bir riski de barındırıyorlar. Dolayısıyla Sağlık Bakanlığının ve Bilim Kurulu’nun bu yaş grubu ile ilgili pandemi önlemleri alması gerekirdi. Şu ana kadar bu konuda önemli bir açıklama duymuş değiliz. Okullar bu hafta ve önümüzdeki hafta açılmış olacak ve özellikle bu yaş grubu bağışıklık kazanmadan –eğer kendileri hastalık geçirmediyse ve ona bağlı bir aktif bağışıklıkları yoksa- okula başlayacaklar. Bu başlı başına bir risk teşkil ediyor diye düşünüyoruz. Bu konuda Sağlık Bakanlığının ve Bilim Kurulu’nun hem önceden bir karar hem de şu anda bu konuda bir yaklaşım sergilemesi gerekiyordu. Ama şu ana kadar gerçekten bu yönde bir açıklama görmedik” ifadelerini kullandı.

MASKE VE HES KODU GERİ DÖNMELİ

Sosyal mesafenin korunamadığı kalabalık ortamlarda yeniden maske takma zorunluluğu getirilmesi gerektiğinin altını çizen Kaynak, şunları söyledi: “Kişisel korunma önlemlerine devam etmek zorundayız. Mesafeyi koruyamadığımız anlarda mutlaka maske takmak zorundayız. Bu konuda da Sağlık Bakanlığının resmi bir açıklamasını uzun zamandır bekliyoruz. Çünkü kamu otoritesi böyle bir açıklamada bulunmadığı takdirde insanlar birbirine çok mücadele edemiyorlar. Burada kamu otoritesinden bu tür açıklamanın yapılmasını beklemekteyiz. Kabalık ortamlarda maske zorunluluğunun ve HES kodu uygulamasının geri dönmesi gerektiğini düşünüyoruz.”

YASAKLARA TEPKİ: ÇİFTE STANDART!

Son dönemde çoğunlukla pandemi gerekçe gösterilerek iptal edilen festivalleri hatırlatan Kaynak, “Bu yasaklamaların önemli kısmının gerekçesi olarak hastalık yayılma riski gösteriliyor. Hastalık yayılma riski itibariyle toplantıların yapılmasında sakınca görülüyorduysa elbette topluma önce şunu söylemek gerekiyor: mesafeyi koruyamıyorsanız mutlaka maskeyi takın! Bu sadece toplu taşımada değil alışveriş merkezlerinde, sağlık kurumlarında, devlet dairelerinde ve insanların toplu olarak bulundukları her yerde bunun tavsiye edilmesi gerekiyor. Ancak kamu otoritesi sanki sadece bir kısım toplantılar ya da festivallerde hastalık bulaşıyor da başka yerde bulaşmıyormuş gibi bir tavır sergiliyor. Bunun çifte standartlı bir yaklaşım olduğu görülüyor. Dolayısıyla samimiyetten yoksun bir yaklaşım olduğu kanaati uyandırmış oluyor” dedi.

YENİ PİK KAPIDA

Sonbahar aylarında yeni bir pik yaşanmasını beklediklerini açıklayan Kaynak, “Hastalık tablosunun biraz hafiflemiş olduğu kanaati var. İnsanlar buna güveniyor. Hastalığı geçiren ve aşı yapılmış insanların hastalığa karşı direncinde bir artış söz konusu olabilir. Ama kronik hastalığı olan ya da başka hastalığı olan birçok insan ciddi risk altında. Kaldı ki bir şekilde enfeksiyon geçirmiş insanların uzun vadede Kovid-19 sonrası sorunlar diye tanımladığımız bir takım sorunlarla karşı karşıya kalabileceğine ilişkin de bazı bilgiler mevcut. Dolayısıyla hastalığın hafif geçirilme olasılığına bakarak ‘Geçirsek bir şey olmaz’ gibi bir düşünce aslında doğru değil. Önlemlerin alınması şart diye düşünüyoruz özellikle okul ve kış döneminde. Eğer hastalık sayısı itibariyle bakacak olursak bir artış bekleniyor. Hastalık sayısına paralel olarak da maalesef vefat sayısı da bütün istatistikler de artış gösteriyor. Dolayısıyla bu konuda gerçekten önlem alınması uygun olacaktır” açıklamasını yaptı.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.