TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Zeus Sunağı ve Hitler bağlantısı

Yazının Giriş Tarihi: 26.04.2022 07:11
Yazının Güncellenme Tarihi: 26.04.2022 07:11

Son yıllarda İzmir, haklı olarak Zeus Sunağı’nı Almanya’dan geri istiyor. Almanya bu görkemli yapıyı geri verir mi? Pek kolay görülmüyor. Unutulmamalı ki Almanlar, Zeus Sunağı’nı çalarak değil bizzat dönemin padişahının izniyle götürdü.

Bergama tarihi açıdan çok önemli bir yer. Tarihin karanlıkta kalmış gizemli noktalarına yönelik yolculuklar sunuyor. Özellikle ezoterizm ve okültüzm gibi kavramlarla ilgilenenlerin ilgi duyduğu bir yer.

Bergama’da farklı tanrılara adanmış birçok tapınak var.

Bunlardan biri Sümer döneminde yer alan Tanrı Anuya ait sembol.

Dünyanın en dik tiyatrosunun da Bergama’da olması bu konularla ilgilenler için ayrı bir araştırma sahası.

Şimdi gelelim Zeus Sunağı ve Hitler arasındaki bağlantıya. Ama önce Hitler’i farklı bir açıdan tanıyalım.

Hitler, çoğu kişinin bildiğinin aksine şans eseri iktidar koltuğuna oturmadı. Bilinçli olarak bir el tarafından özel olarak hazırlanarak o noktaya getirildi.

O dönemde Almanya, tarihsel yatkınlığıyla da yer altı cemiyetlerinin çok olduğu bir ülkeydi.

Bu cemiyetlerden birisi de Thule Cemiyeti’dir.

Bu cemiyetin başındaki kişi Rudolf von Sebottendorff’dur. (Sebottendorff o dönemin Osmanlı topraklarında Bektaşi Derneği’nde yetişmiş birisidir.)

1918 yılında kurulan cemiyet aynı yıl içinde darbe girişiminde bulunmuş ve başarılı olamamıştır.

Cemiyet bunun üzerine daha sonra bir parti kurma kararı almış ve onun başına getirilecek kişiyi araştırmaya başlamıştır.

Bu kişi aranırken cemiyetin önde gelen kişisi olan Dietrich Eckart, Hitler’i bulmuştur.

Hitler’in hitap yeteneği ve kimse tarafından bilinmemesi seçilmesinde etken olmuştur.

Cemiyet sonra Hitler’e kendi öğretilerini anlatmış, Hitler’de bu öğretilerin hepsine ikna olmuştur.

Daha sonraki süreçte Hitler iktidara giden yolda zorluklar yaşasa da en sonunda 1933’te Şansölye olmuştur.

1934 yılında ise Führer isminde bir devlet makamı ortaya koyarak ülkenin tek lideri konumuna gelmiştir.

Zeus Sunağı’ndaki devler ve tarihsel uzantısı

Hitler’in iktidara giden yol taşlarını kimlerin döşediğini gördüysek şimdi bizi ilgilendiren asıl konuya gelelim: Zeus Sunağı…

Zeus Sunağı’nın dışında ve iç mekanlarında bulunan mermer kaplama üzerindeki freskler, sanat tarihinin en önemli yapıtları arasında yer alır. Dış cephe freskleri antik Helen dünyasının Olimpos tanrıları ile devler (gigantlar) arasındaki savaşı, iç alandaki freskler Pergamon’un kuruluş söylecesi olan Telefos söylencesini anlatır.

Zeus Sunağı’nda geçen devler konusu ilginçtir. Devlerin bahsi ise daha eskilere gitmektedir.

O zaman Yaratılış Kitabı’na uzanalım.

Bu kitabın 6:4 kısmında, Nuh’un gemisinden bahsedilmesinden hemen sonra görülür. “1-Yeryüzünde insanlar çoğalmaya başladı, kızlar doğdu. 2- Tanrı oğulları insan kızlarının güzelliğini görünce beğendikleriyle evlendiler. 3- Rab, “Ruhum insanda sonsuza dek kalmayacak, çünkü o ölümlüdür” dedi, “İnsanın ömrü yüz yirmi yıl olacak.” 4- Tanrı oğullarının insan kızlarıyla evlenip çocuk sahibi oldukları günlerde ve daha sonra yeryüzünde Nefiller vardı. Bunlar eski çağ kahramanları, ünlü kişilerdi” ifadeleri geçer.

Devler bahsi Hanok’un kitabında da yer alır. Bu kitap yüzyıllar boyunca saklanmış olmasına rağmen 1772 yılında James Bruce tarafından bir Habeş manastırında bulunmuştur. Kitabın çıktığı dönemde yasaklandığı ve toplatıldığı düşünülüyor.

Kitapta Nefilimler (devler) sıkça geçmektedir. Burada Nefilimler düşmüş melekler ile insanların soyundan gelen yaratıklar olarak tanımlanmıştır. Ve kitaba göre bu devler bir süre sonra dünyayı kan gölüne döndürdüğü için Nuh Tufanı gelmiştir.

1930 yılında sadece Zeus Sunağını sergilemek için Berlin’de Pergamon (Bergama) Müzesi açılıyor. Müzeyle beraber Zeus Sunağı, Nazilerin önde gelenlerinin ilgisini çekmeye başlıyor. Bunun sonucunda okültizmi, tarihi, gizemciliği çok seven üst nazi subayları, toplantılarını burada yapmaya başlıyor. Bu müze onlar için adeta sosyal kültürel buluşma yeri haline geliyor.

Bu toplantılara Hitler’de katılıyor. Hitler, sunağı çok beğeniyor.

Sunağın bir benzerinin Zeplin Meydanı adını verdikleri bir alana yaptırıyor.

Bu tarihten itibaren Naziler en şaşalı gösterilerini bu Zeus sunağının modelinin olduğu meydanda gerçekleştiriyor.

Gösteriler, ışıklarla daha etkili olsun diye özellikle gece yapılıyor.

Bu meydan savaşın sonunda bombardımanlarla yıkılıyor.

Sonuç itibariyle Bergama’dan çıkan Zeus Sunağı, tarihin gördüğü en acımasız ve gizemli örgütün, toplanma yeri ve ihtişamının göstergesi oluyor.

Heinrich Himmler: Hitler’in en sadık adamı ve acımasız SS birliklerinin başkanıydı. Zeus Sunağı’nın bir benzerinin meydanda olması onun fikri olduğu düşünülüyor.

Vril Kızları: Alpha Tauri yıldız grubundan geldiği iddia edilen ve güzellikleriyle dikkat çeken 5 kadın, üst düzey Nazi subaylarına eğitimler veriyordu. Bu toplantıların bazıları Zeus Sunağı’nda gerçekleştiriliyordu.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.