TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Zafer Aldatmacası

Yazının Giriş Tarihi: 04.07.2022 11:06
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.07.2022 11:06

Türkiye, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya girmesi için önlerini açtı.

Bakıyoruz Türk medyası bunu diplomatik zafer diye sunuyor.

Avrupa ve Amerika medyasına bakıyoruz keza onlarda ‘Türkiye masadan istediğini aldı’ diyor.

Çok güzel Erdoğan süslemeleri yapılıyor.

Türk medyası da oradaki haberleri alıp ‘işte dünya bizi böyle takdir ediyor’ diye aktarıyor.

Ortada bir zafer filan olmadığını zaten bilenler biliyor.

Sonuç olarak İsveç ve Finlandiya’dan mutabakat sonrası gelen açıklamaları gördük.

PKK ve YPG/PYD konusunda tek bir geri adımları bile yok.

Türkiye sadece söylemlerinden 180 derece dönmüş durumda.

Durum bu kadar açıkken bir “zafer”algısı yaratılmaya çalışılıyor.

Ve biliyoruz ki AK Parti’nin tabanında bunu alacak, kabul edecek kesim çok fazla.

AK Parti de bu kesime oynuyor zaten.

Avrupa basını derseniz neticesinde onların ne olduğunu biliyoruz.

Eğer Avrupa basını övüyorsa bilin ki orada bizim için değil onlar için zafer vardır.

Suriye ve Libya operasyonlarında Türkiye’yi yerden yere vururken Erdoğan’ı diktatörlükle suçluyorlardı.

Erdoğan onların lehine bir imza atınca tam tersi bir rüzgar estiriyorlar. Diktatör oluyor büyük lider.

***

Dönmekten Başlar Döndü

Dünyanın en zor mesleklerinden birisi yüzlerce metre yükseklikteki binaların camlarını temizlemektir.

Seni yaşamla ölüm arasında tutan sadece bir halattır.

Mazallah halat koparsa aşağıda dağılmış vücudunu cımbızla toplarlar.

Ama neticesinde hata riski düşük, çok nadir kaza oluyor.

İş baştan sıkı tutuluyor, sonra eyvah ip çürükmüş denilmiyor.

Bizim ülkemizdeki en zor meslek AK Parti destekçiliğinde durum öyle mi, her seferinde halat çürük…

Her daim bugün ak dediğine yarın kara, kara dediğine ak diyebilirsin.

Esad dostumuz derken bir anda düşmanımız diyebilmelisin mesela.

“Analar ağlamasın, HDP çok yaşasın” diye sokaklara inip Türk bayraklarının direklerden indirilmesine seyirci kalırken, PKK’lıların davul zurnayla karşılanmasına ‘çok şükür’ diyebilmelisin mesela.

Aradan birkaç zaman sonra en büyük milliyetçi olup HDP’yi düşman yapıp,’ teröristle iş birliği yapılmaz yapmayın, şehitlerin kemiklerini sızlatıyorsunuz’ diyenlere, bunlar terörist damgasını yapıştırmalısın.

Atatürkçü subaylar tek tek zindanlara atılıp yerlerine FETÖ’cüler getirilirken ‘Türkiye bağırsaklarını temizliyor’ diyerek kıs kıs gülmeli, Hoca Efendimiz diye ortalıkta dolaşmalısın.

Atatürkçü subayların yerine gelen FETÖ’cüler darbeye kalkışınca, hemen 180 derece dönmeli, yine ‘ne yapıyorsunuz FETÖ’ye ülkenin anahtarını teslim ediyorsunuz’ diyenleri FETÖ’cü olarak suçlayabilmelisin.

Ermenistan’ı dost edinmeli, Azerbaycan bayraklarını Türk milli takımının maçına sokmamalısın mesela, sonra yeniden senden büyük Azerbaycan sevdalısı olmamalı.

En son olarak üst perdeden “asla NATO’ya almayız” dediğiniz İsveç ve Finlandiya için atıp tutmalısın. “İşte lider dediğin bu, bak nasıl da dünyaya kafa tutuyor” diyebilmelisin. Sonra da İsveç ve Finlandiya’yı NATO’ya girmesini sağlayan anlaşma imzalanınca jet hızıyla dönüp, süper bir başarı olarak gösterebilmelisin.

Sonuç mu? Ne yazıkki sonuç kısmına gelemiyoruz bir türlü kısır bir döngüdeyiz, hababam dönüp dönüp duruyoruz.

Olan ise güzel ülkemize oluyor.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.