Yüksel: Çilek, hayatıma anlam kattı

YAREN ELMAS GÜZELKAN

İLKSES TV ekranlarında yayınlanan Vedat Araz ile Kent ve Sanat programının konuğu olan Tiyatro Oyuncusu, Vantrolog Ecem Yüksel, vantrolog sanatına nasıl başladığını ve yarattığı kukla karakteri Çilek ile yaşadığı serüvenini anlattı. Yüksel, Yaklaşık 3 sene önce Çilek hayatıma girdi. Her şey bir çorapla başladı” ifadelerini kullandı.

HER ŞEY ÇORAPLA BAŞLADI

Ecem Yüksel, Çilek karakterini yaratmadan önce vantrologluk sanatına nasıl adım attığını dile getirdi. Yüksel, “Gerçek bir kukla çocuk. Yaklaşık 3 sene önce Çilek hayatıma girdi. Her şey bir çorapla başladı. vantrologluk sanatı hakkında fikrim vardı. Dünyada bu sanatın başarılı örnekleri de var. Onları gördüğümde bir gün evde canım sıkıldı. Ben bunu yapabilir miyim acaba diye meraklandım. Sonra kendimi motive edebilmek için evde çekmeceden en renkli çorabımı bulup elime geçirip denemeye başladım. İnsan kendine objektif olamadığı için kameraya kısa bir video çektim. Önce tiyatrocu arkadaşıma sonra aileme videoyu gönderdim. Merakla ne diyeceklerini bekledim. İki taraftan da güzel tepkiler gelince bu iş olabilir dedim. İlk başlarda biraz daha utangaçtım. Sahne deneyimim senelerdir vardı ama bu bambaşka bir tecrübe. Daha sonrasında Çilek’i edinmem gerektiğini anladım. Daha da çok kişilere ulaşabilmek için. Çilek, hayatıma doğmuş oldu” dedi.

KIZ ÇOCUĞU FİGÜRÜ OLSUN İSTEDİM

Çilek karakterini tasarlarken nasıl bir süreçten geçtiğini programda anlatan Yüksel, “Bir kız çocuğu figürü olsun istedim Çocuklarla buluşurken kendilerinden birisiymiş gibi algılamalarını istedim. Bu yüzden de ilk karakter yaratmaya başladım. Bu karakter meraklı, enerjik, zıpır olsun diye düşündüm. Farklılıkları çok değerli buluyorum. Kimimizin saçı kıvırcık, kimimizin sarı ve düz. O yüzden saçı çocuklardan biraz farklılık yaratabilecek bir renk olması adına Çilek’in saçlarını kırmızı yaptım. Kocaman gözleri, kafası olması bizim tercihimizdi. Böyle enerjik, keyifli tahmin ettiğimden çok çok ötelere gitti. Çilek’in hayatımda çok büyük bir anlamı oldu. Sosyal medyadan bulduğum çok tatlı bir hanımefendi Çilek’in yapımında bize eşlik etti. Tasarım konusunda bana çok büyük bir fikir verdi. Arzu ettiğim her şeyi tamamıyla karşımda buldum” şeklinde konuştu.

KARINDAN KONUŞMA SANATI

Vantrologluk sanatının ne olduğu ve bu sanata yönelimin artması adına insanlara çağrıda bulunan Yüksel, “Vantrologluk dudakları ve ağzı kıpırdatmadan konuşma becerisidir. Karından konuşma deniliyor. Türkiye’de yapan başarılı isimler var. Seneler içerisinde de ilgi duyulmaya başlandı. Çilek’le birlikte bu sanat için çok insana cesaret verip yardımcı olmaya çalışıyorum. Sayımız çok az. Her geçen gün duyuyorum ki aileler ve öğretmenler, çocuklara eğitim amaçlı bunu yapmaya başlamış. Bana yazan ders almak isteyen insanlar oldu. Uzun süre pratik yapıp alanda tecrübe etmeleri gerekiyor. Bununla alakalı talepleri beklettim çünkü başka işlerimde oldu yazın bu konunun üstüne gideceğim. Belli başlı kuralları var ne kadar çok pratik yapılırsa o kadar gelişir. Bende ilk başladığımda hatalarımı keşfettim. Deneye deneye bu olay gelişiyor. Eğitim bu konuda zorunlu değil insanlar ayna karşısında pratik yaparak gelişebilirler. Motive olmak isteyen herkes bana ulaşabilir” diye konuştu.