Türkiye’de sporseverlerin hemen hemen tümü son birkaç gündür Galatasaray’ın transferlerini konuşuyor. Hatta yabancı basını da inceleme fırsatı buldum, Galatasaray’ın Devler Ligi kadrosu kurduğu herkesin dilinde.
Hal böyle olunca takım üzerindeki beklenti de artacaktır.
Transfer edilen isimleri ve takıma olası katkılarını değerlendirelim isterseniz.
Icardi ile başlayalım.
Seferovic’in yetersiz kalışı ilk 5 hafta içerisinde oldukça fazla göze çarptı. İsviçreli oyuncu her ne kadar santrafor olsa da kariyeri boyunca çok golcü bir oyuncu değildi zaten. Fakat Galatasaray’ın içinde bulunduğu durumda tabela yapacak bir santrafora ihtiyaç büyüktü. Yaş olarak epey ilerlemiş Gomis’in de her maçta takımı kurtaramayacağı bilindiği için bu transferin oldukça önemli olduğunu düşünüyorum.
Icardi’nin en büyük artılarından bir tanesi ise aktif futbol hayatını sürdüren santraforlar içerisinde dünyanın en iyi 5 santraforundan bir tanesi oluşu. O yüzden bu transferin önemini sadece kelimelerle ifade etmek zor.
Stoper bölgesi için transfer edilen Mathias Ross ise Galatasaray’ın scout transferiydi. Son iki senedir Danimarka liginde çok etkin bir performansı vardı. Şu andaki durumu Abdülerim Bardakcı’nın önünde. Takıma adapte olabilirse formayı alabilecek bir futbolcu.
Yusuf Demir ise küçük bir Emre Mor esintisi verse de ayakları daha sağlam yere basan bir futbolcu. Barcelona’da istenmen seviyeye çıkamasa da Türkiye’de istenen seviyeye çıkacak bir potansiyeli var. Yaşı dolayısıyla alınabilecek bir riskti.
Gelelim Milot Rashica’ya. Oyuncunun geçmişi oldukça iyi. İngiltere kariyeri pek parlak devam etmese de kumaşı olan bir futbolcu ve Galatasaray seviyesinde oynayabilecek bir futbolcu. Bu transfer için bir öngörüm yok açıkçası. Patlama da yaşayabilir, sönük de kalabilir. Zamanla gözlemleyeceğiz.
Son olarak Juan Mata’ya gelecek olursak; bu oyuncuyu Valencia’dan beridir takip ediyorum. İspanya’nın en yetenekli oyuncularından bir tanesi. İngiltere’de de çok iyi performansları oldu. Yaşı çok ileri olduğu için hamle oyuncusu olarak kullanılabilir.
Transferlere ilişkin değerlendirmelerim bu kadar. Türkiye’ye yapılan her transfer bir loto oyunu gibidir. Tutup tutmayacağına dair öngörü yapmak çok da sağlıklı olamaz. İlerleyen haftalarda hep birlikte göreceğiz.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Yusuf Çağırtekin
Yıldız Yağmuru
Türkiye’de sporseverlerin hemen hemen tümü son birkaç gündür Galatasaray’ın transferlerini konuşuyor. Hatta yabancı basını da inceleme fırsatı buldum, Galatasaray’ın Devler Ligi kadrosu kurduğu herkesin dilinde.
Hal böyle olunca takım üzerindeki beklenti de artacaktır.
Transfer edilen isimleri ve takıma olası katkılarını değerlendirelim isterseniz.
Icardi ile başlayalım.
Seferovic’in yetersiz kalışı ilk 5 hafta içerisinde oldukça fazla göze çarptı. İsviçreli oyuncu her ne kadar santrafor olsa da kariyeri boyunca çok golcü bir oyuncu değildi zaten. Fakat Galatasaray’ın içinde bulunduğu durumda tabela yapacak bir santrafora ihtiyaç büyüktü. Yaş olarak epey ilerlemiş Gomis’in de her maçta takımı kurtaramayacağı bilindiği için bu transferin oldukça önemli olduğunu düşünüyorum.
Icardi’nin en büyük artılarından bir tanesi ise aktif futbol hayatını sürdüren santraforlar içerisinde dünyanın en iyi 5 santraforundan bir tanesi oluşu. O yüzden bu transferin önemini sadece kelimelerle ifade etmek zor.
Stoper bölgesi için transfer edilen Mathias Ross ise Galatasaray’ın scout transferiydi. Son iki senedir Danimarka liginde çok etkin bir performansı vardı. Şu andaki durumu Abdülerim Bardakcı’nın önünde. Takıma adapte olabilirse formayı alabilecek bir futbolcu.
Yusuf Demir ise küçük bir Emre Mor esintisi verse de ayakları daha sağlam yere basan bir futbolcu. Barcelona’da istenmen seviyeye çıkamasa da Türkiye’de istenen seviyeye çıkacak bir potansiyeli var. Yaşı dolayısıyla alınabilecek bir riskti.
Gelelim Milot Rashica’ya. Oyuncunun geçmişi oldukça iyi. İngiltere kariyeri pek parlak devam etmese de kumaşı olan bir futbolcu ve Galatasaray seviyesinde oynayabilecek bir futbolcu. Bu transfer için bir öngörüm yok açıkçası. Patlama da yaşayabilir, sönük de kalabilir. Zamanla gözlemleyeceğiz.
Son olarak Juan Mata’ya gelecek olursak; bu oyuncuyu Valencia’dan beridir takip ediyorum. İspanya’nın en yetenekli oyuncularından bir tanesi. İngiltere’de de çok iyi performansları oldu. Yaşı çok ileri olduğu için hamle oyuncusu olarak kullanılabilir.
Transferlere ilişkin değerlendirmelerim bu kadar. Türkiye’ye yapılan her transfer bir loto oyunu gibidir. Tutup tutmayacağına dair öngörü yapmak çok da sağlıklı olamaz. İlerleyen haftalarda hep birlikte göreceğiz.