TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Yeni asgari ücret öncesi işten çıkarmalar başladı!

Yeni asgari ücretin açıklanmasının öncesinde patronlar işten çıkarmalara başladı. DİSK Ege Bölge Temsilcisi Sarı, “İşten atmalar ve sendikal örgütlenme önündeki engellerin ortadan kaldırılacağı bir sistem oturtulmadığı sürece bunlar hep gündemimizde olacak” dedi

Haber Giriş Tarihi: 27.10.2022 05:18
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Yeni asgari ücret öncesi işten çıkarmalar başladı!

ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER

Son zamanlarda art arda gelen zamlar, enflasyon ve dolar kurunun git gide artması ile birlikte yeni yılda asgari ücrete gelecek zam merakla bekleniyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan asgari ücret zammıyla ilgili en son yaptığı açıklamada, “Vatandaşımızı enflasyon altında ezdirmeyeceğiz” demişti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ise rakam verenlere tepki göstererek, bunun ‘Asgari Ücret Tespit Komisyonu’ tarafından belirleneceğini vurguladı ve aralık ayını işaret etti. Öte yandan asgari ücret için yapılan yüksek zam tahminleri şimdiden istihdam kaybına neden olmaya başladı. Her yıl yeni asgari ücret öncesinde benzer tablonun yaşandığına dikkat çeken Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, “İşten atmalar ve sendikal örgütlenme önündeki engellerin ortadan kaldırılacağı bir sistem oturtulmadığı sürece bunlar hep gündemimizde olacak” ifadelerini kullandı.

BUNLAR HEP GÜNDEMİMİZDE OLACAK

Her yıl asgari ücret zammı öncesinde işten çıkarmalar konusunda benzer tablonun yaşandığını belirten DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, “İşverenler kanunları çiğneyip, her türlü yasal boşlukların arkasına sığınarak işçileri işten çıkarıyor. 10 kişilik işi 5 kişiye yaptırma derdindeler. Kapitalist sistemde daha az işçiyle, işlerini yaptırmak, karlarına kar katmak adına bunu yapıyorlar. Asgari ücret 100 bin lira da olsa aynı, 5 bin lira da olsa. Bu değişmiyor. Çalışma Bakanlığı tarafından emekçi ve işçiler adına bir reform paketinin gündeme getirilmesi gerekiyor. İşten atmaların yasaklanması, kayıt dışı işçi çalıştırma konusunda ciddi yaptırımların getirilmesi gibi. Bu ülkede çalışan 24 milyon insanın yaklaşık yüzde 35’i kayıt dışı çalışıyor. Bu yüzden kayıt dışılığın önlenmesi lazım. Avrupa’daki gibi İLO Sözleşmesi’ne uygun bir biçimde en ağır cezalar getirilmeli. Kayıt dışı işçi çalıştıran bir işveren öyle bir cezaya tabi tutulmalı ki buna imtina etmeli. Maalesef sistem işverene her türlü imkanları yaratıyor, onların lehine olan her türlü yasa çıkarılıyor. O yüzden Çalışma Bakanlığı’nın her şeyden önce işçilerin lehine düzenlenecek bir reform paketi hayata geçirmeli. İşten atmalar ve sendikal örgütlenme önündeki engellerin ortadan kaldırılacağı bir sistem oturtulmadığı sürece bunlar hep gündemimizde olacak” diye konuştu.

YOKSULLUK SINIRININ YARISI OLMALI

Yoksulluk sınırının 23 bin 600 liraya ulaştığı bir tabloda asgari ücretin en az bunun yarısı olması gerektiğini vurgulayan Sarı, şunları söyledi: “Asgari ücretle ilgili hükümetin aldığı kararlar 20 yıldır aynı. Bu ülkede çoklu yoksulluğu hayata geçirmek ve işçileri derin yoksulluğun içerisine iterek bir biat toplumu yaratmaya çalışıyorlar. Emeğin sömürüsünü daha da artıran bir hikayeyi ilk günden beri yazıyorlar. Asgari ücreti bu ülkede çalışanların ortalama ücreti haline getirdiler. Eskiden yoksul, orta direk ve zengin vardı. şimdi orta direği ortadan kaldırarak, asgari ücreti de ortalama bir ücret haline getirdikleri için aslında bütün ücretler asgari ücrete dönüşmüş vaziyette. TÜİK’in enflasyon rakamlarının -her ne kadar inanmasak da- yüzde 83’ü bulduğu bu dönemde asgari cürete gelecek zammın en azından 12 bin liraya ulaşması gerektiğine inanıyoruz. Eğer bir ailede iki tane asgari ücretli çalışan varsa yoksulluk sınırı dediğimiz 23 bin lirayı yakalaması gerekiyor. Yani yoksulluk sınırını ikiye bölerek hesaplamak gerekiyor. Kasım ayı sonunda da DİSK, kendi akademisyenleri ile yapmış olduğu yoksulluk ve açlık sınırı çalışmasının rakamlarını belirleyerek kamuoyu ile paylaşacak. Benim bu söylediğim bir önceki hesaplamanın ortalamasıdır. Yine aynı hesaplamanın üzerinden gideceğimizi düşünerek bu rakamları ifade ediyorum. Asgari ücretin yüksek olması bu yüksek enflasyonda işçilerin, emekçilerin ellerini rahatlatmak ya da onlara iyi yaşam koşullarını sağlamak değildir. Devalüasyonun olduğu bu dönemde alınan paranın bir sonraki ay suya yazılan yazı gibi ortadan kalkacağını ve hiçbir değeri olmadığını göreceğiz.”

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.