Erkek demokrasiden gerçek demokrasiye

EMİNE YALÇIN

Kadın Partisi İzmir İl Başkanı Emel Denizaslanı, Kadın Partisi’nin gelip-geçici bir hevesle değil, 4 yıl süren araştırma sonucunda kurulduğunu açıklayarak, 92 yıl boyunca kurulan onlarca siyasi partinin içinde çok ayrıcalıklı, çok özel bir konumda siyaset sahnesinde bir yılı geride bıraktığını söyledi.

HER ŞEYDEN ÖNCE SİYASET

Kadın Partisi İzmir İl Başkanı Emel Denizaslanı, evli ve 2 çocuk annesi olduğunu belirterek, bir kadın olduğunu ve kadınların önce babalarının kızları sonra kocalarının eşleri sonrasında da çocuklarının anneleri olduğunu belirtti. Saydığı bu çizginin dışında kalmaya çalışan kadınlardan olduğunu anlatan Denizaslanı, “1986 yılında Sosyaldemokrat Halkçı Parti (SHP) ile başlayan sonrasında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile devam eden 29 seneyi aktif siyasetin içinde dolu dolu geçirdim. Yaklaşık 20 yıldır da kadın hareketi içindeyim. 10 yıldır Girişimci Kadın Derneği ile adlandırılan yaptıkları ile para kazanmaya çalışan kadınlardan oluşan derneğin başkanlığını yapıyorum. Kadın konulu öykü ve şiir yazıyorum. Ama her şeyden önce siyaset geliyor benim için. Siyaset şu an benim için yekten birinci sırada yer alıyor. Çünkü siyaseti iyi belirlenmeyen hiçbir ülke başarıya ulaşamaz” dedi.

TEK BİR CİNS İLE PARTİ OLMAZ

Başta siyaset olmak üzere, tüm karar alma organlarında, kadınlarla erkeklerin eşit temsilini sağlamak ve Türkiye’yi çağdaş dünyanın en saygın üyelerinden biri haline getirmek için Kadın Partisi’ni kurmaya karar verdiklerini açıklayan Denizaslanı, Türkiye için Kadın Partisi’nin artık ertelenemez bir ihtiyaç olduğunu söyledi. Denizaslanı, Kadın Partisi’nin gelip-geçici bir hevesle değil, 4 yıl süren araştırma sonucunda kurulduğunu ifade ederek, “Tam 1 yıl önce Kadın Partisi’ni kurduk. Kadın Partisi olarak kendimizi anlatmaya çalışıyoruz. Çünkü adı Kadın Partisi olduğu için sadece kadınların sorunlarına yönelik siyaset yapan bir gurup kadın olarak biliniyoruz. Ama öyle değil. Bizim partimiz kadın bakış açısı ile ülke sorunlarına bakmak, bugüne kadar kadınların hiç fikirlerinin sorulmadığı siyaset alanında kadınlarında fikirleri ve emekleri ile sorunlara çözüm getirmektir. Ne anayasa olarak ne de insan doğası olarak düşünürsek tek bir cins ile parti gitmez. Bu yüzden de kadın ve erkeğin birlikte olduğu bir parti. Bakış açımızı belli etmesi açısından adına da Kadın Partisi verdik” şeklinde konuştu.

KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK

Denizaslanı, öncelikle kendilerini insanlara doğru bir şekilde anlatmaya ve tanıtmaya çalıştıklarını anlatarak, kısa aralıklarla gerçekleşen seçimler dolayısıyla bugüne kadar kendilerini anlatmakta zorlandıklarını söyledi. ‘Türkiye’nin 40 katır mı? 40 satır mı?’ ikileminin içinde olduğunu öne süren Denizaslanı, “Ülkenin ciddi kaygılarının olduğu noktada doğaldır ki vatandaşlar Kadın Partisi’ne çok sempati duymadılar. Belki sempati duydular ama güç bölünmesi yaratma korkusuyla bizimle olamadılar. Ama sonuç olarak ortaya çıkan tabloda gördük ki korkunun ecele faydası yok. Bu ülke yıllardır bir otobüse binmiş gidiyor. Hedefin değişmesini istiyor. Fakat otobüsü değiştirmiyor. Bu ülke farklı hedeflere ulaşmak istiyorsa öncelikle otobüsü değiştirmesi gerekiyor. Kadın Partisi’de böyle bir parti olacak” diye konuştu.

UZUN SOLUKLU BİR MÜCADELENİN İÇİNE GİRDİK

Bundan sonraki süreçte örgütlenmelerini çok hızlı bir şekilde yapacaklarını açıklayan Denizaslanı, ne olursa olsun seçimlere girebilmenin ilk kriterinin siyasi parti olmak ve ana kriterinin de seçime girme yeterliliğini sağlayan örgütlenmesini tamamlamak gerektiğini ifade etti. Denizaslanı, “Bir sonraki seçime kadar örgütlenmemizi tamamlamamız gerekiyor. Örgütlenmeyi tamamlamadığımız vakit tüm söylediklerimizi gerçekleştiremeyiz. Aynı zamanda partimizi hem yerel hem de ulusal basında tanıtmaya çalışıyoruz. Halkın algısında oluşan kadınların partisi olarak bilinen yanlışı anlatacağız. Kadınların üzerinden üretilen her şeyin partisi olduğunu söyleyeceğiz. Eğer şikayet yoksa sesiniz çıkmaz. Şikayetiniz varsa çözüm bulmak zorundasınız. Bugüne kadar olan sistem çözüm bulmakta yetersiz kaldığına göre bir yol bulmak zorundayız. Kadınlara bunu fark ettirmemiz gerekiyor. Kadınlara çocuklarının eğitimi ve istihdamı için bu ülkede hükümetlerin yeterli hizmet üretmediğini fark ettirmemiz gerekiyor. Var olan sorunları genel merkez bazında proje kapsamında nasıl anlatacağımıza dair planlarımız var. Hedeflerimizden bir tanesi ilkokuldan başlayan eğitim sürecinin kesintisiz 8 yıl olması. Bu 8 yıllık eğitimin değişmez bir konusu var. Cinsiyet eşitliği eğitimi. Anaokuluna başlandığında kadın-erkek ayrımının yapılmadığı yeni bir eğitim modülünü düşünüyoruz. Eğitimi baştan alırsak zaten sonraki adımları daha kolay bir şekilde atacağız. Kolay ve kısa bir süreç değil. Kadın Partisi uzun soluklu bir mücadelenin içine girdi” dedi.

VATANDAŞLAR DÜŞÜNÜYOR Kİ PARASIZ SAĞLIK HİZMETİ ALINIYOR

Denizaslanı, Mustafa Kemal Atatürk’ün kurmuş olduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin özellikle son 40 yıldır yüzünü doğuya döndüğünü iddia ederek, doğuya dönen yüzü tekrar batıya çevirmek gerektiğini söyledi. Eğitimin ciddi manada önemli olduğuna tekrar altını çizerek vurgulayan Denizaslanı, “Eğitimin yanı sıra sağlıkta çok önemli. Vatandaşlar düşünüyor ki parasız sağlık hizmeti alıyorlar. Ama öyle değil. Eskiden sağlık hizmeti almak için ücret elden ödeniyor ve vatandaş ne kadar ödediğini görüyordu. Şimdi maaşlardan kesintiye uğradığı için vatandaş ne kadar gittiğini bilemiyor ve fark edemiyor. Bu yöntem de vatandaşların parasız sağlık hizmeti aldığı algısını oluşturuyor. Ama vatandaşlar eskiden ödediklerinden çok daha fazlası ödüyor. Daha fazla ödedikleri halde eskisi kadar kaliteli hizmet de alamıyorlar. İnsanların bu konuyu fark etmesi lazım” ifadelerini kullandı.

DEVLET İNSANLARA GÜVEN VERMİYOR

Dünyanın aya gittiği zamanda katı kurallar ile içe kapalı bir ekonomi modeli benimsemeyeceklerini vurgulayan Denizaslanı, finans dünyasının sosyal demokrasi çizgisinde insanları ezmeyen bir liberal politikası olması gerektiğine dikkat çekti. Denizaslanı, “Ayrıca Türkiye yatırım kaynaklarını inşaat sektörüne yatırmış durumda. İnşaat sektörü nereye kadar gidecek? İnsanların alım gücü olmadığı yerde lüks binalar yapmanın, korumalı siteler oluşturmanın ve şehir içine yeni şehirler yerleştirmenin hangi boyutu insanidir. Hangi yönü bu ülke için ekonomiktir. Tüm kıyı şeridimiz yazlıklarla dolu. Biz ikinci ya da üçüncü mallara karşı değiliz. Ama bunların ekonomiye katılmasının yollarının bulunması gerekiyor. İnsanların üçüncü mallarının sigortaymış gibi oluşan mantıktan kurtarılması gerekiyor. Devlet insanlara güven vermediği için ekonomik bozukluk yüzünden insanlar bir maratonun içine sokulmuş durumda” şeklinde konuştu.

KENDİ ÖZ PARTİLERİNİ OLUŞTURMAK İÇİN BU SESE KULAK VERMELİ

Denizaslanı, son olarak Kadın Partisi’nin hedefinin siyasette kadın-erkek eşitliğini sağlamak ve kadını iktidara ortak etmek olduğunu açıklayarak, sözlerini şu şekilde bitirdi: “Türkiye’nin kadınları hangi siyasi düşünceden olurlarsa olsunlar, hangi yaşam biçimi ve sosyal katmandan gelirlerse gelsinler kendi öz partilerini oluşturmak için bu sese kulak vermeli ve kendi kendilerine yardım etmelidirler. Vatandaşlarımızın da bizi tanımalarını ve anlamalarını istiyoruz.  Şu anda erkek egemen hakim siyasetin içinde olduğumuzdan parti olarak sloganımız ‘erkek demokrasiden gerçek demokrasiye’ şeklinde.”