Facianın üzerinden 301 gün geçti

SAMİ GÖKÇE/ANKARA

En kolay önlenebilir kazalardan ders alınmadığı için, Ermenek’te, Bartın’da, Şırnak’ta, Zonguldak’ta ve Soma’da maden işçilerinin ölmeye devam ettiğini anlatan Ören şöyle dedi:

“301 gün geçmesine rağmen sorumlulardan hala hesap sorulmamıştır. Her ne kadar işçi cinayetlerinin tetikçisi Soma Kömürleri A.Ş. olsa da, asıl azmettirici olan TKİ ve Enerji Bakanlığında bir tek kişiye bile soruşturma açılmamıştır. Bilirkişi raporlarında asli kusurlu bulunanların Mahkemelerde yargılama taleplerine AKP’li bakanlar izin vermemiştir. Siyasi olarak sorumlu olan bakanlar hala koltuklarında oturmaktadırlar.

Bu süre içerisinde iş güvenliği tedbirlerini alıp sağlıklı ve güvenli madenlerde üretim yapılacağına, facianın faturası işçilere kesilerek 2 bin 831 işçi bir cep mesajıyla işten atılmıştır. Somalı madenciler işsizliğe ve açlığa mahkum edilmiştir.

Madenciliğe dayalı Soma ekonomisi ağır darbe almış, emek kenti Soma, göç verir duruma gelmiştir. Kazadan sonra 15 bin kişinin Soma’yı terk ettiği belirtilmektedir.

“SOMA’NIN GELECEĞİ BELİRSİZDİR”

Bunlar yetmezmiş gibi ikinci bir darbede AKP hükümetinden gelmiş ve Soma Termik Santrali (SEAŞ) özelleştirilmiştir. Zeytinlik alan kurulması planlanan yeni bir termik santral için yırca köyünde binlerce zeytin ağacı katledilmiştir. Kısacası Soma’nın geleceği belirsizdir.

Bu nedenle işlerini kaybeden 2 bin 831 madenci, faciada ölen 301 maden şehidinin isimlerinin yazılı olduğu pankart önünde eylem yapmaya başlamışlardır.

TKİ Ege Linyit İşletmeleri Müessesesi önünde oturma eylemi yapan işçilere destek vermek için yaptığım ziyarette, işçiler, iş güvenliği tedbirleri alınmış madenlerde insanca çalışma koşullarında çalışmak istediklerini belirtmektedirler.

Bugünden tezi yok Soma’nın sorunlarının el birliği ile çözülmek zorundadır. İktidarı muhalefeti bir araya gelip çözüm üretmeliyiz. Çünkü Türkiye’nin enerji ihtiyacı için kömür üretimine devam etmek zorundayız. Madenlerde iş yerlerinde gerekli teknolojik yatırımlar yapılarak iş güvenliği tedbirleri tam olarak alınmalı ve bir tek işçimizin bile burnu kanamadan üretim yapılmalıdır.”