TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

“Ötekileştirilmek istemiyoruz”

Roman Kültürü Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Kurucusu ve Başkanı Yakup Çardak ile resmi olmayan sonuçlara göre meclise giren ilk Roman Milletvekili Özcan Purçu ve dernek çalışmaları hakkında keyifli bir röportaj gerçekleştirdik

Haber Giriş Tarihi: 11.06.2015 07:54
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
“Ötekileştirilmek istemiyoruz”

NEŞE YAVUZ- Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir Roman, resmi olmayan sonuçlara göre meclise milletvekili olarak girdi. Bu konu hakkında ne söyleyebilirsiniz?

Özcan arkadaşımız kendisi Aydın/Sökeli, 2005 yılında derneği ilk kurduğumuzda yönetim kurulunda bir arkadaşımız vardı ve onunla daha önceden diyalogları vardı. Üniversite kamu bölümü mezunu olduğunu söyledi, tabi biz de üniversite mezunu birisini arıyorduk. Çünkü bizde parmakla gösterilecek kadar az üniversite mezunu arkadaş var. Özcan’la bizim tanışma şansımız o dönemlerde oldu. Hatta ilk derneği kurduktan sonra aradan 6 ay geçti ve bir genel kurul yaptık. Özcan’ı da derneğimize aldık, dernek başkan yardımcısı yaptık ve beraber çalışmaya başladık. Özcan gerçekten kendisini yetiştirmiş ve ekonomik sıkıntılar içerisinden gelmiş bir çocuğumuz. Üniversiteyi bitirmesi de çok kolay olmamış. Gerçekten çok büyük mücadelelerle buraya kadar geldi. Bundan 5-6 ay önce biz İstanbul’da Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile bir Roman buluşması gerçekleştirdik. Orada farklı il ve ilçelerden gelen 40-50 kadar Roman derneği vardı. Kılıçdaroğlu bizi 2.5-3 saat sabırla dinledi. Oraya gelen bütün Roman dernekleri hep birlikte sanki ağız birliği yapmış gibi Özcan Purçu’nun aday gösterilmesi konusunda öneri ve bilgilendirmede bulundu. Ve Kılıçdaroğlu en sonunda bu düşünceyi kendi yönetim kurulundaki arkadaşları ve milletvekilleri ile paylaştı. Daha sonra da Özcan Purçu’nun aday gösterilmesi konusunda büyük bir mücadele verdi. Özcan Purçu ilk başta 2. bölgeden aday gösterilmişti, daha sonra Genel Başkan Kılıçdaroğlu 2. bölgeden aday olunca Özcan arkadaşımızı 1. bölgeye aktardılar. Çok mutluyuz. Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir roman kardeşimizin mecliste bizi temsil etmesi sebebiyle tüm roman arkadaşlarımız çok mutlu. Purçu’nun mecliste bizi çok iyi bir şekilde temsil edeceğine inanıyoruz. Çünkü kendisi gerçekten yetenekli ve kendisini iyi yönlerde geliştirmiş birisi. Purçu, bu toplumun önünü açmış oldu. Önümüzdeki yıllarda Roman milletvekilleri Türkiye’de çoğalacak, belki belediye başkanları çıkacak, meclis üyeleri çıkacak. Yani Özcan’ın vekil oluşu Türkiye’deki romanların tamamının önünü açmış oldu. Tabi burada başta Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere yönetimin hepsini kutluyoruz.

-Özcan Purçu’nun seçilmesindeki etken ne oldu sizce?

Türkiye’de Romanların örgütlenmesi sonucu Özcan Purçu vekil seçilmiştir. 2005 yılından önce Türkiye’de Roman derneği yoktu. Ben de Türkiye’deki ilk Roman derneği kurucusuyum. Türkiye genelinde şu an 150 bin civarında faaliyette olan Roman derneği var. Ama dediğim gibi ilk meşaleyi Türkiye’de Roman Kültürü Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ni kurarak ben yaktım. Bu konuda çok mutluyum, çok memnunum. Çünkü 2005 yılı öncesi Türkiye’de Roman derneği kurmak o kadar kolay değildi. Yasaklar vardı. Hiçbir alt kimlik ön plana çıkarılmıyordu. Ama bir cesaretle yine yönetim kurulundaki arkadaşlarımla birlikte Türkiye’de ilk roman derneğini kurduk ve Türkiye genelinde örgütlüyüz. Biz bundan sonra örgütlü bir yapıda olacağız. İzmir’de de bunu gösterdik. Mahallelerde de CHP’nin ne kadar oy aldığını hepimiz biliyoruz. Bu insanlar daha önceki seçimlerde başka başka partilere oy veriyorlardı. Ama Özcan Purçu’nun İzmir’den aday gösterilmesi oyların CHP’ye kaymasına neden oldu, büyük bir oy potansiyeli yakaladılar. Bizler örgütleniyoruz, daha da büyüyerek örgütleneceğiz. Örgütlü bir toplum olacağız. Bu süreçten sonra da milletvekilleri, belediye başkanları, belediye meclis üyeleri çıkarmayı planlıyoruz. Önümüzdeki seçimlerde herkes örgütlü bir toplum görecek.

-Peki bundan sonra neler yapmayı düşünüyorsunuz? Artık mecliste bir vekil tarafından temsil edileceksiniz…

Özcan Purçu ile diyaloglarımız kendisi Ankara’ya gidip yemin ederek mazbatasını aldıktan sonra da devam edecek. Tabi burada Türkiye genelindeki Roman arkadaşlarımızın parti üyesi olmaması sorunu da var. Bunun alt yapısını da geleceğimiz süreçte, çalışmalar yaparak oluşturacağız. Çünkü bizler yıllardır atama usulü ile gelen belediye başkanları ve milletvekillerine karşıyız. Önseçim olmasını ve bu önseçimin sonucunda hak edenin bu koltuklara oturmasını istiyoruz. Bizler gerçekten kendi içimizde kendisini yetiştirmiş çok fazla nitelikli insan var ve bu insanların önünün açılmasını istiyoruz. Türkiye cumhuriyetinde dünyaya geldik, burada doğduk, vatani görevlerimizi ve vatandaşlık görevlerimizi her zaman yerine getirmiş yurttaşlarız. Ama maalesef romanların sadece geçmişte seçimden seçime hatırlanan bir toplum olması bizi üzüyor. Bütün siyasi partiler bunu gerçekleştirdi, seçimden önceleri geldiler, Esmer kardeşim, Roman kardeşim dediler oyları alıp gittiler. Sonra da arkalarına bakmadılar, bir daha bu toplumu dikkate almadılar. Ben özellikle de bu ülkeyi yönetenlere sesleniyorum: Bu ırkçılık anlayışlarını beyinlerden silmeleri lazım. Biz de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Bizler de bütün vatandaşlık görevlerimizi yerine getiriyoruz bu ülkede. Bu yüzden kafalardaki ön yargıların yıkılmasını, özellikle de devlet kurumundaki bireylerin kafasından silinmesini bekliyoruz. Bütün talebimiz bu.

-Diğer partiler Roman vatandaşlar konusunda neler yaptılar? Size destek oldular mı?

Bugüne kadar CHP dışındaki siyasi partiler, aday gösterme ve roman derneklerini bir araya getirip toplantı yapma konusunda bir şey yapmadı. Bu konuda AK Parti’den bir arkadaşımız olan Cemal Bekle, seçilemeyecek yerden aday gösterildi. İzmir’de AK Parti tarafından 7. sıradan aday gösterilen birisinin de seçilemeyeceğini hepimiz biliyoruz. Tabi gönül şunu da istiyor, bizler Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Bizler hiçbir zaman hiçbir bireyi sebep ne olursa olsun ötekileştirmedik, ama bizi ötekileştirdiler. Biz bu ülkenin gerçek vatandaşlarıyız, bunun için de ben buradan bütün siyasi partilere çağrı yapmak istiyorum, bir dahaki seçimlerde milletvekilleri, belediye meclis üyelerinin, belediye başkanlarının bu toplumdan çıkmasını istiyoruz. Bizim bu talebimizi umarım bütün siyasiler duyar. Bundan sonra her siyasi partide inşallah bizlerden birileri olur.

-Peki dernek olarak çalışmalarınız neler, ne gibi hizmetler veriyorsunuz Roman vatandaşlara?

Liseyi bitirme kursuna ihtiyaç duyan her vatandaş bize ulaşabilir. Telefonlarımız var, telefon üzerinden ulaşabilirler. Biz dernek üyelerimize eğitim amaçlı yer tahsis ettik, eğitim için müsaidiz. Okuma yazma kurslarımız var bunun dışında liseyi dışarıdan bitirme kurslarımız var. Bize müracaat etmeleri yeterli. Biz bu çalışmaları Halk Eğitim ile birlikte yürütüyoruz. Daha önce de gerçekleştirdik, talep olduğu müddetçe de biz bu eğitimleri dernek bünyemizde gerçekleştirmeye devam edeceğiz.  Biz 2005 yılında derneğimizi kurduğumuzda küçücük bir yerdeydik. Bundan 2 sene sonra 2007 yılında daha geniş bir yere geçtik. Biz kuruluşumuzdan bu yana okuma yazma kursları, liseyi dışarıdan bitirme kursları, toplu sünnet, toplu nikah gibi etkinlikleri gerçekleştirdik. Sağlık taramaları yaptık. Bunun yanı sıra üniversite okuyan Roman çocuklarına burs sağladık. Almanya’da Nazi döneminde katledilen Romanlar ve Yahudiler Avrupa ve İnsan Hakları’na şikayette bulundu, mahkeme kazanıldı. 2007 yılından bu yana kadar üniversite okuyan Roman çocuklarına yılda bin Euro bağışta bulunarak, eğitime destek veriyorlar. Bu geri dönüşü olmayan bir para. Biz de üniversite okuyan Roman çocuklarımızın bize ulaşmasını, müracaat etmesini bekliyoruz. O çocuklarımıza biz burs almaları konusunda bütün desteklerimizi vereceğiz.

-Kimlerle ortak çalışmalar yürütüyorsunuz? Belediyelerden destek alıyor musunuz?

Biz Konak Belediyesi ile yaklaşık 10 senedir çalışıyoruz. Bizim bir de Roman Müzisyenler Derneğimiz var ve kurucusu benim başkan yardımcımdır Reşat Gülşen. Bir de Türkiye’de ilk defa Roman bandosu kurduk ve bu bando zaman zaman Konak Belediyesi’nin etkinliklerine katılıyor. Müziklerini icra edip, gösterilerini gerçekleştiriyorlar. Ve bunun yanı sıra da biz Konak Belediyesi ile 2006 yılında beri geçmişteki ve şu anki belediye başkanımızla birlikte ortak çalışmalar yapıyoruz, ortak projeler ortaya koyuyoruz. Konak Belediye Başkanımız gerçekten Roman derneklerine çok önem verdiğini zaman içerisinde bize gösterdi. Ben buradan derneğim, yönetim kurulum ve İzmir’de, Konak’ta yaşayan romanlar adına teşekkür ediyorum.

-Romanlar İzmir’de ağırlıklı olarak hangi bölgelerde ikamet ediyorlar?

Romanlar ağırlıklı olarak Konak’ta yaşıyor. 250-300 bine ulaşan bir Roman kitlesi var bu rakam sadece Konak’ta yaşayanların sayısıdır. Diğer ilçelerde de mevcutlar tabi ama en çok Konak’ta yaşıyorlar.

-Roman vatandaşların problemleri neler? Genellikle nelerle mücadele ediyorsunuz?

Romanların sorunları çok. Bunlar on yılda, yirmi yılda oluşmuş sorunlar değil. Cumhuriyetin kurulmasından bu yana süregelen problemler var. Bunları da 4 temel başlıkta toplayabiliriz: sağlık, istihdam, konut ve eğitim. En büyük 4 sıkıntı bu. Yani insanların maalesef iş imkanları yok, hep günlük işlerle hayatlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Zaten sizler de görüyorsunuz sokaklarda balon satanlar, çiçek satanlar insanlar hep Roman. Sürekli işleri yok bu insanların. Zaten en büyük sorunumuz istihdam. Bir diğer sorunumuz da konaklama. Romanlar fazla bir şey beklemiyorlar aslında, temel ihtiyaçlarını talep ediyorlar. Geçmişteki hükümetler, hatırlarsınız Bulgaristan’dan gelen vatandaşlara bütün imkanları sağlamışlardı. Sıfır daireler, devlet kurumlarında işler buldular. Ama maalesef Romanlar bu topraklarda doğdu büyüdü ona rağmen hep ikinci sınıf vatandaş muamelesi gördü. Roman açılımı dediler ama bu konuda hiçbir şey üretilmedi. Söz verildi, şunları şunları yapacağız dediler ama hükümet yine bir şey yapmadı. İnşallah bundan sonra kurulacak olan hükümetin Romanların sorunlarına ve taleplerine cevap vermesini diliyoruz. Bu yüzden belediyelerimizden bu konuda biraz daha duyarlı olmalarını istiyoruz. Roman vatandaşlardan da belediyelere üçer olsun beşer olsun insan almalarını bekliyoruz. Konak Belediyesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Karşıyaka Belediyesi, Bornova Belediyesi ve Menemen Belediyesi bu konularda duyarlı. Bu belediyeler Roman çocuklarına ve vatandaşlarına gerçekten önem veriyor. Ama CHP’li olmayan bazı belediyeler bu konuya duyarlı yaklaşmıyor. Bunun sebebini de bilmiyoruz, nasıl bir anlayış ve nasıl bir düşüncedeler bilmiyoruz. Ama İzmir’deki CHP’li belediyelerimiz bulundukları ilçelerdeki Roman vatandaşlara önem veriyorlar. Bunu özellikle de diğer siyasi partilerin duymasını ve bu konuya önem vermelerini bekliyoruz.

-Diğer sivil toplum örgütleri ile aranız nasıl? Dayanışma var mı?

Biz hiçbir zaman diğer sivil toplum örgütlerine ötekileştirici bir düşünceyle bakmadık. Hep bir dayanışma içerisinde olduk, işbirliği yaptık. Engelli dernekleri olsun, Alevi Bektaşi dernekleri olsun yardımlaşma içerisinde olduk. Biz hiçbir bireye öteki diye bakmadık, bakmıyoruz. Bizim öyle bir anlayışımız yok. Aynı anlayışı da diğerlerinden bekliyoruz.

ÖZCAN PURÇU KİMDİR?

Aydın'ın Söke ilçesinde sepet örücülüğü ile geçimini sağlayan bir Roman ailesinin çocuğu olarak 1977 yılında naylon çadırda dünyaya gözlerini açan ve üniversiteye kadar da bu şekilde yaşamını sürdüren Purçu, kaymakam olma idealiyle başladığı kamu yönetimi eğitimi sonunda bu hedefine ulaşamasa da milletvekili olarak Roman toplumunun sesi olmaya hazırlanıyor.

Özcan Purçu, Aydın’ın Söke İlçesi’nde doğdu. Evli ve 2 çocuğu var. Çocukluğu Menderes Nehri kenarındaki bir çadırda sepet örerek geçti. Naylon çadırda dünyaya gözlerini açan ve üniversiteye kadar da bu şekilde yaşamını sürdüren Purçu’nun elektriği ve suyu yoktu, sokak lambası altında ders çalıştı. Annesinin terlikleriyle okula gitti, en büyük ideali ise, her ay yardım almaya gittikleri kaymakam gibi olmaktı. Uludağ Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümünü bitirdi. Fakat hayali olan kaymakamlığa atanamadı. Bunun, Türkiye’deki sayılarının 5 milyon 400 bin olduğu belirtilen Romanlar’ın temsilcisi olmak için harekete geçti.  Ve sonunda dileğine kavuştu. Özcan Purçu, şimdi resmi olmayan sonuçlara göre Cumhuriyet’in ilk Roman Milletvekili olarak mecliste yerini aldı. 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.