TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

5199 Sayılı kanun değişmeli!

İzmir’de geçtiğimiz gün bir komiser yardımcısı görev silahı ile vahşice bir eylem gerçekleştirmiş ve bir köpeği yaralamıştı. Konuyla ilgili olarak gazetemize konuşan HAYTAP ve İzmir Baro Temsilcileri, 5199 sayılı kanunun acilen değiştirilmesi gerektiğini belirtti

Haber Giriş Tarihi: 29.06.2015 06:57
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
5199 Sayılı kanun değişmeli!

NEŞE YAVUZ

 İzmir Çiğli Emniyet Müdürlüğü’nde yaşanan korkunç olayda M.A. adlı komiser yardımcısı üç senedir karakol bahçesinde diğer polisler tarafından bakılan Efe adlı köpeği sebepsiz yere vurmuş ve köpeğin yaralanmasına sebep olmuştu.

 “KABAHATLERDEN SUÇ KAPSAMINA ALINMALI”

 Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız HAYTAP Federasyonu İzmir Temsilcisi Esin Önder, hayvanlara yapılan eziyetin kabahatlerden suç kapsamına alınması gerektiğini belirterek, “Biz baroda hayvan hakları komisyonu kurdurmuştuk. Olayın yaşandığı gün oradan Avukat Senem Demirel anlattı bize durumu, kendilerinin olaya müdahil olduklarını anlattı. Köpek sahipsiz olduğu için biz bir şey yapamadık. 5199 sayılı kanunun acilen ve mutlaka değişmesi gerekiyor. Hayvanlara gösterilen şiddetin kabahatlerden suç kapsamına alınması gerekiyor. Bunun için var gücümüzle çalışıyoruz. Orman Genel Müdürlüğü’nden randevu talebinde bulundum. HAYTAP Federasyonu’ndan 3 kişi gidiyoruz görüşmeye. Son durum budur. 5199 sayılı kanunun mutlaka değiştirilmesi ve bu olayların kabahatlerden suç kapsamına alınması gerekiyor. Çünkü bu durum kabul edilemez, bizim can güvenliğimizi koruyacak bir kanun adamı keyfi olarak silah kullanıyor. Bizim edindiğimiz bilgilere göre kendisi daha önce de silah kullanmış. Daha önceden de rastgele şarjörünü boşaltıyormuş. Bu bir çocuğa da gelebilirdi. Dün öğrendiğimize göre kendisi görevden alınmamış, yıllık izne çıkarılmış. Ama Vali Mustafa Toprak bu konuda çok duyarlı, onun da görüşü komiserin işine son verilmesi yönünde. Biz de böyle düşünüyoruz” dedi.

 “CANDEĞER HANIM BİR KINAMA BİLE YAPMADI”

 Önder, ayrıca bu tarz olayların Ege Üniversitesi’nde de yaşandığını hatırlatarak, “Geçen gün Ankara Üniversitesi’nin açılışı vardı. Ege Üniversitesi Rektörü Candeğer Yılmaz hoca da katılır diye koşturarak gittim. Çünkü kendisi hiçbir şekilde bize randevu vermiyor. Onun yerine bizimle Rektör Yardımcısı Atilla Silkü ilgileniyor. Atilla Bey iyi biri ama rektörün önüne geçemiyor. Geçenlerde Karşıyaka’ya gittik biz, Belediye Başkanı’na plaket vermeye. Meğer orada Candeğer Hoca da varmış ve öğrendik ki hemen gelmiş köpeklerden şikayette bulunmuş, ne alaka? Yani kadın o kadar sevgisiz ki. Ankara Üniversitesi’nin açılışında vali de oradaydı ve valiye dedim ki; ‘Sayın valim bu Candeğer Hanım bir kınama bile yapmadı okulunda bir sürü köpek öldürüldükten sonra.’ Biliyorsunuz daha önce de kedilerin başları kesilmişti. Vali Bey de ‘Nasıl ilgisiz ben onunla görüşürüm’ dedi. Umarım bizler bu olayları insanların gözüne soka soka insanları duyarlı hale getirebiliriz.  Maalesef çok duyarsız insanlar var, çok duyarlı insanlar da var” ifadelerinde bulundu.

 “MEVCUT YASALAR DÜZELTİLMELİ”

 Olaya müdahil olan İzmir Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Üyesi Senem Demirel ise,  “Savcılık soruşturması devam ediyor, tüm deliller toplandı diye biliyorum, yakında dava açılır. ‘Genel güvenliği tehlikeye sokmak’tan savcılığa sevk edildi, soruşturma bu bağlamda sürüyor. O sahipli bir köpek aslında her ne kadar sokak köpeği gibi olsa da üç yıldır orada polisler tarafından bakılan, beslenen, kısırlaştırılmış ve aşıları yapılan bir hayvan. Sahipli olduğu için de Türk Ceza Kanunu’na göre ‘mala zarar vermek’ten de dava açılması gerektiğinin kanaatindeyiz. Bu bağlamda da çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Fakat ne çıkar, ne olur bilmiyoruz. Çünkü biliyorsunuz hayvana yapılan bu eziyetin ve haksız fiillerin Türk Ceza Kanunu’nda bir cezası yok. 5199 Hayvanları Koruma Kanunu’nda idari para cezası kesiliyor. Biz tabi ki öncelikle yasaların bu anlamda düzeltilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Tabi bu olayda da mevcut yasalar kapsamında en büyük cezanın alınabilmesi için elimizden geleni yapacağız. Kendisi yıllık izne çıkarılmış, ama dün valinin açıklaması var, ‘iç tüzük gereği görevden alınması gerekir’ diye. Bununla ilgili idari soruşturma başlatıldı demiş” dedi.

 “PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ”

 İzmir Barosu Hayvan Hakları Komisyonu’ndan Avukat Burcu Karakoç ise, olayın çok vicdansızca olduğunu ifade ederek, “Bir üyemizin direkt müdahalesi oldu kendisi ilk elden haberdar olmuş. Şikayetçi olunması için gereken işlemler yapıldı, bununla ilgili olay savcılığa intikal etti. Karakol aşamasında müdahil olamadığımız için şu an savcılık aşamasını bekliyoruz. Baro olarak müdahil olacağız çünkü sebepsiz, haksız, hukuksuz, vicdansız yani her anlamda eksi bir durum bu. Bu sebeple bu keyfi müdahale -hele ki kişinin görev sırasında, görev silahını kullanması sebebiyle- birçok anlamda bütün olumsuzlukları içeriyor. Bu yüzden bu olayın peşini bırakmayacağız” şeklinde konuştu.

 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu neden değiştirilmeli?

 2004 yılında çıkarılan 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu içerisinde caydırıcı cezalar bulunmadığı için, hayvan itlafları, işkenceler ve tecavüzler her geçen gün daha da artmakta. 5199 sayılı kanunda, hayvana işkence Ceza Kanunu’na girmeyip sadece kabahatler kanunu kapsamında değerlendiriliyor. Bu yüzden de birçok Sivil Toplum Kuruluşu ve hayvan aktivistleri 5199 sayılı kanunun Türk Ceza Kanunu kapsamına alınması gerektiğini ifade ediyor.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.