“Bir eğik baş, bir boyunduruktan ağır geliyor boynuma.”
Tevfik Fikret
Yıllar önce Tevfik Fikret bu veciz sözleri söylediği zaman acaba ülkemiz halkının şu andaki halini mi tanımlamış? Ben bilemiyorum. Ama kesin olan eğik başımızı kaldırmadığımız sürece, başımızı daha da eğdirecekler. Geçenlerde esnaflar ile sohbet ederken; sürüm sürünüyoruz, bizler de emekçi değil miyiz? Hiç kimse bizi niçin görmüyor? Sanki hayat pahalılığını bizler mi oluşturuyoruz? diye sorular sorarak sitem ettiler. Gelin esnaflarımızın sağlığını verilerle anlatalım. Acaba sosyal, ruhsal ve ekonomik yönden iyiler mi? Öncelikle şunu belirtelim; 2024 yılının son dilimine girilirken, milyonlarca vatandaşın yeni yıl öncesinde gelecek olan zamları ve asgari ücrete yapılacak zam oranına gözünü çevirdiğini söyleyebilirim. Asgari ücretin kurul tarafından değil de tek otorite tarafından maalesef yüzde 30 arttığını hepimiz duyduk. Bu ücretin açlık sınırının üstüne çıkmadığını az çok anlama yeteneği olan herkes görmüştür. Milyonlarca insanımızın, eskilerin tabiriyle “sükutu hayal” yani düş kırıklığı içine girdiklerini görmemek olanaksız. Bu kaçıncı düş kırıklığı? Ben sayısını unuttum. Varın siz hesaplayın!..
Yaşanan kriz nedeniyle dar gelirliler günü kurtarmaya çalışırken, esnaf da maliyetlerini karşılayamadığı için kapıya ya kilit vuruyor ya da esnaflığı tamamen bırakmak zorunda kalıyor. TESK’in verilerine göre, yurt genelinde 72 bini aşkın esnaf kapanırken, 19 binden fazla esnaf mesleği bırakmış. Kahrolmamak elde değil. Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Odası’nın verilerine göre, yurt genelinde ocak-kasım arasındaki ayları, yani son 10 ay içerisinde 63 bin 634 esnaf kapıya kilit vurmuş. 19 bin 137 esnaf ise mesleğini bırakmak zorunda kalmış. Yurt genelinde yine son 10 ay içinde 72 bin 844 esnaf ise mevcut işletmesini kapatarak farklı bir sektöre yönelmiş. Türkiye’de geçen yıl ocak -kasım ayı içerisinde 225 bin 264 esnafın hizmet vermeye başladığını öğreniyoruz. TESK’e göre, kapanan esnaflar arasında İstanbul 6 bin 317 ile zirvede yer alırken, onu 5 bin 775 ile Antalya, 4 bin 812’yle de İzmir izlemiş. Başkent Ankara’da ise 2024 Ocak’tan Kasım ayına kadar 2 bin 693 esnaf, yaşanan ekonomik krize daha fazla dayanamayarak işletmesini kapatmak zorunda kalmış. Veriler daha çok. Ben yazmaya devam edersem kalemimden olumsuz sözcükler çıkabilir. En iyisi burada keseyim. Esnaf arkadaşlarıma selam söyleyeyim, bana küsmesinler. Gelin yine Anadolu’muzdan güzel bir Elbistan ezgisi ile; Aşık Şah Turan’dan alınma, Turan Engin Usta’mızın derlediği “Deli Gönül Bizim Ele Gidersen” türküsü ile bitireyim. Ustamızdan her dinlediğim de gözlerim yaşarır…
Deli Gönül Bizim Ele Gidersen (Yavrum Gidersen),
Selam Söyle Eller Bana Küsmesin…
(Ah) Yol Irak Viran Bağa Varırsan (Oy Oy Oy Oy)
Gülü Solmuş Dallar Bana Küsmesin…
Sevgilerimle…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Uzm. Dr. Mustafa Torun
2025’e girerken esnaflar da yoğun bakıma girmiş
“Bir eğik baş, bir boyunduruktan ağır geliyor boynuma.”
Tevfik Fikret
Yıllar önce Tevfik Fikret bu veciz sözleri söylediği zaman acaba ülkemiz halkının şu andaki halini mi tanımlamış? Ben bilemiyorum. Ama kesin olan eğik başımızı kaldırmadığımız sürece, başımızı daha da eğdirecekler. Geçenlerde esnaflar ile sohbet ederken; sürüm sürünüyoruz, bizler de emekçi değil miyiz? Hiç kimse bizi niçin görmüyor? Sanki hayat pahalılığını bizler mi oluşturuyoruz? diye sorular sorarak sitem ettiler. Gelin esnaflarımızın sağlığını verilerle anlatalım. Acaba sosyal, ruhsal ve ekonomik yönden iyiler mi? Öncelikle şunu belirtelim; 2024 yılının son dilimine girilirken, milyonlarca vatandaşın yeni yıl öncesinde gelecek olan zamları ve asgari ücrete yapılacak zam oranına gözünü çevirdiğini söyleyebilirim. Asgari ücretin kurul tarafından değil de tek otorite tarafından maalesef yüzde 30 arttığını hepimiz duyduk. Bu ücretin açlık sınırının üstüne çıkmadığını az çok anlama yeteneği olan herkes görmüştür. Milyonlarca insanımızın, eskilerin tabiriyle “sükutu hayal” yani düş kırıklığı içine girdiklerini görmemek olanaksız. Bu kaçıncı düş kırıklığı? Ben sayısını unuttum. Varın siz hesaplayın!..
Yaşanan kriz nedeniyle dar gelirliler günü kurtarmaya çalışırken, esnaf da maliyetlerini karşılayamadığı için kapıya ya kilit vuruyor ya da esnaflığı tamamen bırakmak zorunda kalıyor. TESK’in verilerine göre, yurt genelinde 72 bini aşkın esnaf kapanırken, 19 binden fazla esnaf mesleği bırakmış. Kahrolmamak elde değil. Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Odası’nın verilerine göre, yurt genelinde ocak-kasım arasındaki ayları, yani son 10 ay içerisinde 63 bin 634 esnaf kapıya kilit vurmuş. 19 bin 137 esnaf ise mesleğini bırakmak zorunda kalmış. Yurt genelinde yine son 10 ay içinde 72 bin 844 esnaf ise mevcut işletmesini kapatarak farklı bir sektöre yönelmiş. Türkiye’de geçen yıl ocak -kasım ayı içerisinde 225 bin 264 esnafın hizmet vermeye başladığını öğreniyoruz. TESK’e göre, kapanan esnaflar arasında İstanbul 6 bin 317 ile zirvede yer alırken, onu 5 bin 775 ile Antalya, 4 bin 812’yle de İzmir izlemiş. Başkent Ankara’da ise 2024 Ocak’tan Kasım ayına kadar 2 bin 693 esnaf, yaşanan ekonomik krize daha fazla dayanamayarak işletmesini kapatmak zorunda kalmış. Veriler daha çok. Ben yazmaya devam edersem kalemimden olumsuz sözcükler çıkabilir. En iyisi burada keseyim. Esnaf arkadaşlarıma selam söyleyeyim, bana küsmesinler. Gelin yine Anadolu’muzdan güzel bir Elbistan ezgisi ile; Aşık Şah Turan’dan alınma, Turan Engin Usta’mızın derlediği “Deli Gönül Bizim Ele Gidersen” türküsü ile bitireyim. Ustamızdan her dinlediğim de gözlerim yaşarır…
Deli Gönül Bizim Ele Gidersen (Yavrum Gidersen),
Selam Söyle Eller Bana Küsmesin…
(Ah) Yol Irak Viran Bağa Varırsan (Oy Oy Oy Oy)
Gülü Solmuş Dallar Bana Küsmesin…
Sevgilerimle…