21. İzmir Kitap Fuarı sona erdi. Birkaç kez fuara gitme imkanı buldum. Güzel bir insan kalabalığı vardı. Bu manzara insanı mutlu ediyor ama gerçekleri de göz önünde bulundurmamız gerek. Türkiyede maalesef kitap okuma oranları çok düşük. AB ülkelerinde yüzde 21 olan kitap okuma oranı, Türkiyede sadece yüzde 0,01. UNESCO dünyadaki okuma alışkanlıkları raporuna göre Türkiye, kitap okuma oranında dünya ülkeleri arasında 86ncı sırada yer alıyor. Bizimle birlikte bulunan ülkeler Gambiya, Fildişi Cumhuriyeti gibi Afrika ülkeleri Bu durum bile içler acısı halimizi gözler önüne sermektedir. Peki kitap okuma oranları bu kadar düşükken okuyanlar ne okuyor? Fıkra kitapları, dini içerikli yayınlar ve aşk romanları Yani popüler kültür ürünü olan kitaplar başı çekiyor. Listelerde birinci sıraya çıkan ama edebi değeri çok düşük olan kitaplar insanların elinden düşmüyor. Bu kitapları alan kişiler okuyor mu tam bilemiyorum ama hepsi bir kahve eşliğinde kitabın fotosunu sosyal hesaplarına yüklüyor. Son zamanlarda insanları etkisi altına alan bu etiket kültürü ne yazık ki çığ gibi büyüyor. Amaç sadece başkalarına gösteriş yapmak. Neyse konumuzdan çok da sapmadan kitaplara geri dönersek, insanlara ilk olarak okuma alışkanlığı sağlanmalı, ikinci olarak da okuyucular, ne olduğu belli olmayan yok sabah uykum, yok öğle şekerlemem gibi kitaplar yerine daha edebi değeri yüksek eserler yönlendirilmelidir.
BİRİ TRABZON TARAFTARINA DUR DESİN
Geçtiğimiz gün, Trabzonspor-Fenerbahçe maçının 89. dakikasında ortaya çıkan görüntüler ne yazık ki Trabzonda son zamanlarda yaşananlara bir yenisinin daha eklenmesine neden oldu. Bir taraftar tribünden sahaya girip hakeme saldırıncaya kadar orada bulunan güvenlik görevlileri ve polis ne yapıyordu? Trabzon ve Fenerbahçe maçları hep böyle gergin geçiyor. Bu bilinmesine rağmen yeterli güvenlik önlemi neden alınmadı? Diğer sorun da Trabzonspor taraftarının ruh halinde. Karadeniz insanı hırçın oluyor biliyoruz ama bu hırçınlık takımına zarar veriyorsa önce bir durup düşünecek. Bu taraftar karşısında futbolcular nasıl maça konsantre olabilecek? Taraftar takımına destek olur köstek değil. Bu durum nasıl engellenir Trabzonlu yöneticiler düşünmeli. Sorunu salt sponsor başarı çerçevesinde ele alırlarsa yanılırlar. Sorun daha derinde.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Taner Uyanıker
Kitaptan uzak kalmayın
21. İzmir Kitap Fuarı sona erdi. Birkaç kez fuara gitme imkanı buldum. Güzel bir insan kalabalığı vardı. Bu manzara insanı mutlu ediyor ama gerçekleri de göz önünde bulundurmamız gerek. Türkiyede maalesef kitap okuma oranları çok düşük. AB ülkelerinde yüzde 21 olan kitap okuma oranı, Türkiyede sadece yüzde 0,01. UNESCO dünyadaki okuma alışkanlıkları raporuna göre Türkiye, kitap okuma oranında dünya ülkeleri arasında 86ncı sırada yer alıyor. Bizimle birlikte bulunan ülkeler Gambiya, Fildişi Cumhuriyeti gibi Afrika ülkeleri Bu durum bile içler acısı halimizi gözler önüne sermektedir. Peki kitap okuma oranları bu kadar düşükken okuyanlar ne okuyor? Fıkra kitapları, dini içerikli yayınlar ve aşk romanları Yani popüler kültür ürünü olan kitaplar başı çekiyor. Listelerde birinci sıraya çıkan ama edebi değeri çok düşük olan kitaplar insanların elinden düşmüyor. Bu kitapları alan kişiler okuyor mu tam bilemiyorum ama hepsi bir kahve eşliğinde kitabın fotosunu sosyal hesaplarına yüklüyor. Son zamanlarda insanları etkisi altına alan bu etiket kültürü ne yazık ki çığ gibi büyüyor. Amaç sadece başkalarına gösteriş yapmak. Neyse konumuzdan çok da sapmadan kitaplara geri dönersek, insanlara ilk olarak okuma alışkanlığı sağlanmalı, ikinci olarak da okuyucular, ne olduğu belli olmayan yok sabah uykum, yok öğle şekerlemem gibi kitaplar yerine daha edebi değeri yüksek eserler yönlendirilmelidir.
BİRİ TRABZON TARAFTARINA DUR DESİN
Geçtiğimiz gün, Trabzonspor-Fenerbahçe maçının 89. dakikasında ortaya çıkan görüntüler ne yazık ki Trabzonda son zamanlarda yaşananlara bir yenisinin daha eklenmesine neden oldu. Bir taraftar tribünden sahaya girip hakeme saldırıncaya kadar orada bulunan güvenlik görevlileri ve polis ne yapıyordu? Trabzon ve Fenerbahçe maçları hep böyle gergin geçiyor. Bu bilinmesine rağmen yeterli güvenlik önlemi neden alınmadı? Diğer sorun da Trabzonspor taraftarının ruh halinde. Karadeniz insanı hırçın oluyor biliyoruz ama bu hırçınlık takımına zarar veriyorsa önce bir durup düşünecek. Bu taraftar karşısında futbolcular nasıl maça konsantre olabilecek? Taraftar takımına destek olur köstek değil. Bu durum nasıl engellenir Trabzonlu yöneticiler düşünmeli. Sorunu salt sponsor başarı çerçevesinde ele alırlarsa yanılırlar. Sorun daha derinde.