İnsana ait bilişsel fonksiyonları ve otonom davranışları sergileyen işletim sistemleri yapay zeka olarak tanımlanmaktadır. 1970'li yıllardan sonra sağlık alanında ortaya çıkan değişim ve dönüşümlerle beraber yapay zeka kavramından sağlıkta bahsedilmeye başlanmıştır. Son 10 yıllık döngü içerisinde sağlıkta yapay zeka, ulusal ve uluslararası düzeyde mucizevi yaklaşımlarıyla ve birçok kullanım alanıyla dikkat çekmektedir. Ancak ilgili süreçler beraberinde sorunları ve özellikle de etik sorunları gündeme getirmiştir. Bu bağlamda uluslararası düzeyde hem Avrupa Birliği (AB) hem de Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından, ülkemizde ise Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) tarafından yapay zekanın etik yönüne ilişkin çeşitli yönetmelikler yayımlanmıştır. Özellikle yapay zeka ürünü olacak herhangi bir materyal, herhangi bir işletim sistemi için tasarım uygulama ve geliştirme aşamasında etik düşünüşün devrede tutulması ve etik yaklaşımla beraber etik duyarlılık ekseninde ve doğru etik karar verme süreciyle oluşturulmuş olan bir yapay zeka sistemi ortaya konması zorunludur.
Etik, aslında bizim düşüncelerimizde başlayan, yaşamımızın her alanında içselleştirmemiz gereken, iyiye ve doğruya ulaşma noktasında felsefenin bir alt disiplini olarak yer alan bir kavramdır. Mutlak iyi ve mutlak doğruya ulaşma noktasını hedef alan, etik düşünüşü seçen insanın meslek etiği bağlamında da etik davranmayı ve mesleğini icra ederken ya da mesleğine ait herhangi bir ürün geliştirirken ya da teknolojiyle iç içe olurken etik düşünüşle yol alması vicdani bir yükümlülüktür. İşte tüm bunlar bağlamında ele aldığımızda, sağlıkta yapay zekaya ait ürünlerin üretilmesi, kullanılması, yönetilmesi ekseninde de etik duyarlılıkla hareket edilmesi kaçınılmazdır. Peki bu, bizim mesleki ve vicdani yükümlülüğümüz müdür, etik sürece yönetebilmek bağlamında bizler ne yapacağız? Öncelikle yapay zekaya ait bir tasarım gerçekleştirirken bunun alt yapılarını oluşturduğumuzda tamamıyla ilgili verileri çoklu veri tabanı oluşturarak yerleştireceğiz ve bu verileri oluştururken asla bias yani yan tutmadan, neyi istiyorsak onun çoklu örnekleme ortaya koyarak gerçekleştireceğiz. Örneğin; bir hastalık grubuna ilişkin ön tanılama ya da tedavi seçenekleri sunabilen bir yapay zeka sistemi oluşturmak istiyorsak her yaş grubundan, her cinsiyetten, her ırktan, her etnik kökenden, her sosyoekonomik, sosyokültürel düzeyden bireylere ait verilerin dahil olduğu bir sistem oluşturmak zorundayız. Bu verileri oluştururken gerçekten bizi doğru sonuca götürecek nicelik olarak çokluğu seçmek zorundayız. Yani sadece niteliğini desteklemek değil nicel olarak ya da çoklu bir veri kaynağı oluşturmak zorundayız ki doğruya ulaşılabilsin. Yine, ilgili uygulamaları gerçekleştirirken muhakkak bireyler ve hastalar üzerinde bir karar verme sistemi oluştururken açıklanabilir yapay zeka sistemini devreye sokmak zorundayız. Açıklanabilir yapay zeka sistemi belirlediği tanı, belirlediği tedavi protokolü ya da herhangi bir konuda karar verme noktasında gerçekleştirdiğinde nedenleriyle, niçinleriyle bu ilgili belirlemiş olduğu başlıklara açıklama getirmektedir. Dolayısıyla hem sağlık profesyonellerine anlamlı bir rehber sağlarken hem de verdiği kararı belirli noktalara temellendirmektedir. Dolayısıyla açıklanabilir yapay zeka sistemi sağlık profesyonelleri için de daha güvenli bir alan yaratmakta ve hastaların ilgili noktalarda zarar görmesine de engel olabilmektedir.
Yine açıklanabilir yapay zeka sisteminin kazandırdığı önemli unsurlardan bir tanesi de özellikle ilgili yapay zeka ürününün uygulama sırasında ve sonrasındaki süreçlerde takip edilebilmesine, sistemin çalışırlılığının güvenlik bakımından sürekli test edilmesine dair bir zemin oluşturmaktadır. Yine oluşturulan sistemlerin veri gizliliğinin korunması, verilerin başka kurum ve kuruluşlarla bireylerle paylaşılmayacağını dair sistem bütünlüğünün sağlanması özellikle siber saldırılar ekseninde maruz kalınan negatif sonuçlar oluşmaması için oldukça önemlidir. Dünya gelişip değişmekte, teknoloji ilerlemekte ama ülkelerin de ekonomik güçleri değişim ve dönüşüm yaşamaktadır. Üretilen bir cihazın, bir robotun ya da ortaya konulan bir işletim sisteminin herkes, her ülke tarafından ulaşılabilir olması dünyanın bulunduğu ekonomik koşullarda mümkün değildir. Dolayısıyla geliştirilen sistemlerin her ekonomik güce sahip olan ülkeler bağlamında kullanılabilmesi ve tüm hastaların yararını gözetecek şekilde onlara ulaştırılabilmesi gerekmektedir. Tüm bunlar neticesinde, ilgili başlıklar hususunda geliştirilen ve uygulamaya aktarılan yapay zeka sisteminin sağlık bakım hizmetlerinde yarar sağlama, zarar vermeme, eşitlik, dağıtıcı adalet, gizlilik etik ilkelerinin de korunmasını sağlayacaktır.
Her ne kadar değişen ve gelişen dünyada insandan daha üstün zekaya sahip, daha yetenekli, insanın verdiği hizmeti veren yapay zeka sistemleri araç gereçleri geliştirilmektedir ve ilerleyen yıllarda bunun boyutu daha da önemli ölçüde derinleşecektir, daha da faydalı ürünler ortaya çıkacaktır gibi sloganlarla yola çıkılmış olsa da ilgili sistemden insan elinin çektirilmemesi gerekmektedir.
Sağlık profesyonelleri kimi zaman da bireylerin yaşamla ölüm arasında o ince çizgilerinde ya da en kritik anlarda, en riskli durumlarda karar verici noktalarda da rol oynamaktadırlar. Dolayısıyla yapay zeka sistemlerine doğrudan devredilmiş böylesi noktaları da içeren bakım hizmetleri ciddi zararlara yol açabilme potansiyeli taşımaktadır. Sağlık bakım profesyonelleri çoğunlukla hastaların savunucusu rolündedirler ve böylesi riskli alanlarda da ve bireylerin iyilik halini tehdit eden durumlarda da özellikle bu rollerini yerine getirmeleri etik yükümlülükleridir. Tam da bu noktada sağlık profesyonellerinin hastaların herhangi bir noktada savunmasız, örselenebilir, incinebilir yanlarıyla sağlıkta kullanılan yapay zeka sistemlerinden zarar görmelerine de engellemeleri gerekmektedir. İlgili geliştirilmiş yapay zeka sistemleriyle beraber sağlık profesyonellerinin iş birliği ve etkileşimiyle gerçekleştirilmesi gereken daha nitelikli tedavi ve bakım süreçleriyle beraber hasta ve sağlık profesyonelleri arasında güven duygusu desteklenip, etik duyarlılığın da ilgili sürece aksetmesiyle beraber doğru etik karar verme süreçleriyle nitelikli, verimli bir bakım ve tedavi süreci gerçekleştirilmiş olacaktır.
Tüm bunlar neticesinde 21. yüzyılda insan üstü devasa teknolojik gelişmeler olarak atfedilen yapay zeka sisteminde insan gücünün, insanın muhakeme yeteneğinin, insanın bilişsel yeterliliğinin el çektirilmesine neden olan bir süreç içerisinde olunmaması oldukça önemlidir. Yanı sıra, çeşitli boyutlarda sağlık profesyonellerinden bakım ve tedavi hizmeti alan hastaların ve bireylerin sağlık profesyonellerinin karar verme gücüne ve mesleki yetkinlik ve yeterliliklerine olan inanç sistemlerinin sarsılmayacağı, aralarındaki güven duygusunun zedelenmeyeceği süreçlerin gerçekleştirilerek yenilikçi yaklaşımların sağlık bakım hizmetlerine entegre edilmesi zorunludur.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Prof. Dr. Esra Akın
Sağlıkta yapay zeka etiği
İnsana ait bilişsel fonksiyonları ve otonom davranışları sergileyen işletim sistemleri yapay zeka olarak tanımlanmaktadır. 1970'li yıllardan sonra sağlık alanında ortaya çıkan değişim ve dönüşümlerle beraber yapay zeka kavramından sağlıkta bahsedilmeye başlanmıştır. Son 10 yıllık döngü içerisinde sağlıkta yapay zeka, ulusal ve uluslararası düzeyde mucizevi yaklaşımlarıyla ve birçok kullanım alanıyla dikkat çekmektedir. Ancak ilgili süreçler beraberinde sorunları ve özellikle de etik sorunları gündeme getirmiştir. Bu bağlamda uluslararası düzeyde hem Avrupa Birliği (AB) hem de Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından, ülkemizde ise Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) tarafından yapay zekanın etik yönüne ilişkin çeşitli yönetmelikler yayımlanmıştır. Özellikle yapay zeka ürünü olacak herhangi bir materyal, herhangi bir işletim sistemi için tasarım uygulama ve geliştirme aşamasında etik düşünüşün devrede tutulması ve etik yaklaşımla beraber etik duyarlılık ekseninde ve doğru etik karar verme süreciyle oluşturulmuş olan bir yapay zeka sistemi ortaya konması zorunludur.
Etik, aslında bizim düşüncelerimizde başlayan, yaşamımızın her alanında içselleştirmemiz gereken, iyiye ve doğruya ulaşma noktasında felsefenin bir alt disiplini olarak yer alan bir kavramdır. Mutlak iyi ve mutlak doğruya ulaşma noktasını hedef alan, etik düşünüşü seçen insanın meslek etiği bağlamında da etik davranmayı ve mesleğini icra ederken ya da mesleğine ait herhangi bir ürün geliştirirken ya da teknolojiyle iç içe olurken etik düşünüşle yol alması vicdani bir yükümlülüktür. İşte tüm bunlar bağlamında ele aldığımızda, sağlıkta yapay zekaya ait ürünlerin üretilmesi, kullanılması, yönetilmesi ekseninde de etik duyarlılıkla hareket edilmesi kaçınılmazdır. Peki bu, bizim mesleki ve vicdani yükümlülüğümüz müdür, etik sürece yönetebilmek bağlamında bizler ne yapacağız? Öncelikle yapay zekaya ait bir tasarım gerçekleştirirken bunun alt yapılarını oluşturduğumuzda tamamıyla ilgili verileri çoklu veri tabanı oluşturarak yerleştireceğiz ve bu verileri oluştururken asla bias yani yan tutmadan, neyi istiyorsak onun çoklu örnekleme ortaya koyarak gerçekleştireceğiz. Örneğin; bir hastalık grubuna ilişkin ön tanılama ya da tedavi seçenekleri sunabilen bir yapay zeka sistemi oluşturmak istiyorsak her yaş grubundan, her cinsiyetten, her ırktan, her etnik kökenden, her sosyoekonomik, sosyokültürel düzeyden bireylere ait verilerin dahil olduğu bir sistem oluşturmak zorundayız. Bu verileri oluştururken gerçekten bizi doğru sonuca götürecek nicelik olarak çokluğu seçmek zorundayız. Yani sadece niteliğini desteklemek değil nicel olarak ya da çoklu bir veri kaynağı oluşturmak zorundayız ki doğruya ulaşılabilsin. Yine, ilgili uygulamaları gerçekleştirirken muhakkak bireyler ve hastalar üzerinde bir karar verme sistemi oluştururken açıklanabilir yapay zeka sistemini devreye sokmak zorundayız. Açıklanabilir yapay zeka sistemi belirlediği tanı, belirlediği tedavi protokolü ya da herhangi bir konuda karar verme noktasında gerçekleştirdiğinde nedenleriyle, niçinleriyle bu ilgili belirlemiş olduğu başlıklara açıklama getirmektedir. Dolayısıyla hem sağlık profesyonellerine anlamlı bir rehber sağlarken hem de verdiği kararı belirli noktalara temellendirmektedir. Dolayısıyla açıklanabilir yapay zeka sistemi sağlık profesyonelleri için de daha güvenli bir alan yaratmakta ve hastaların ilgili noktalarda zarar görmesine de engel olabilmektedir.
Yine açıklanabilir yapay zeka sisteminin kazandırdığı önemli unsurlardan bir tanesi de özellikle ilgili yapay zeka ürününün uygulama sırasında ve sonrasındaki süreçlerde takip edilebilmesine, sistemin çalışırlılığının güvenlik bakımından sürekli test edilmesine dair bir zemin oluşturmaktadır. Yine oluşturulan sistemlerin veri gizliliğinin korunması, verilerin başka kurum ve kuruluşlarla bireylerle paylaşılmayacağını dair sistem bütünlüğünün sağlanması özellikle siber saldırılar ekseninde maruz kalınan negatif sonuçlar oluşmaması için oldukça önemlidir. Dünya gelişip değişmekte, teknoloji ilerlemekte ama ülkelerin de ekonomik güçleri değişim ve dönüşüm yaşamaktadır. Üretilen bir cihazın, bir robotun ya da ortaya konulan bir işletim sisteminin herkes, her ülke tarafından ulaşılabilir olması dünyanın bulunduğu ekonomik koşullarda mümkün değildir. Dolayısıyla geliştirilen sistemlerin her ekonomik güce sahip olan ülkeler bağlamında kullanılabilmesi ve tüm hastaların yararını gözetecek şekilde onlara ulaştırılabilmesi gerekmektedir. Tüm bunlar neticesinde, ilgili başlıklar hususunda geliştirilen ve uygulamaya aktarılan yapay zeka sisteminin sağlık bakım hizmetlerinde yarar sağlama, zarar vermeme, eşitlik, dağıtıcı adalet, gizlilik etik ilkelerinin de korunmasını sağlayacaktır.
Her ne kadar değişen ve gelişen dünyada insandan daha üstün zekaya sahip, daha yetenekli, insanın verdiği hizmeti veren yapay zeka sistemleri araç gereçleri geliştirilmektedir ve ilerleyen yıllarda bunun boyutu daha da önemli ölçüde derinleşecektir, daha da faydalı ürünler ortaya çıkacaktır gibi sloganlarla yola çıkılmış olsa da ilgili sistemden insan elinin çektirilmemesi gerekmektedir.
Sağlık profesyonelleri kimi zaman da bireylerin yaşamla ölüm arasında o ince çizgilerinde ya da en kritik anlarda, en riskli durumlarda karar verici noktalarda da rol oynamaktadırlar. Dolayısıyla yapay zeka sistemlerine doğrudan devredilmiş böylesi noktaları da içeren bakım hizmetleri ciddi zararlara yol açabilme potansiyeli taşımaktadır. Sağlık bakım profesyonelleri çoğunlukla hastaların savunucusu rolündedirler ve böylesi riskli alanlarda da ve bireylerin iyilik halini tehdit eden durumlarda da özellikle bu rollerini yerine getirmeleri etik yükümlülükleridir. Tam da bu noktada sağlık profesyonellerinin hastaların herhangi bir noktada savunmasız, örselenebilir, incinebilir yanlarıyla sağlıkta kullanılan yapay zeka sistemlerinden zarar görmelerine de engellemeleri gerekmektedir. İlgili geliştirilmiş yapay zeka sistemleriyle beraber sağlık profesyonellerinin iş birliği ve etkileşimiyle gerçekleştirilmesi gereken daha nitelikli tedavi ve bakım süreçleriyle beraber hasta ve sağlık profesyonelleri arasında güven duygusu desteklenip, etik duyarlılığın da ilgili sürece aksetmesiyle beraber doğru etik karar verme süreçleriyle nitelikli, verimli bir bakım ve tedavi süreci gerçekleştirilmiş olacaktır.
Tüm bunlar neticesinde 21. yüzyılda insan üstü devasa teknolojik gelişmeler olarak atfedilen yapay zeka sisteminde insan gücünün, insanın muhakeme yeteneğinin, insanın bilişsel yeterliliğinin el çektirilmesine neden olan bir süreç içerisinde olunmaması oldukça önemlidir. Yanı sıra, çeşitli boyutlarda sağlık profesyonellerinden bakım ve tedavi hizmeti alan hastaların ve bireylerin sağlık profesyonellerinin karar verme gücüne ve mesleki yetkinlik ve yeterliliklerine olan inanç sistemlerinin sarsılmayacağı, aralarındaki güven duygusunun zedelenmeyeceği süreçlerin gerçekleştirilerek yenilikçi yaklaşımların sağlık bakım hizmetlerine entegre edilmesi zorunludur.