TFF 3. Lig’e şampiyonluk parolasıyla başlayan Karşıyaka, altı aylık süreçte büyük bir değişim yaşadı. Sezon başında ligin üzerinde bir kadro kurarak büyük umutlarla yola çıkan yeşil-kırmızılı ekip, fikstür çekildiğinde herkes Bursaspor ve Karşıyaka’nın ligin son haftasına kadar kıyasıya bir rekabet içinde olacağını düşünüyordu. Ancak işler hiç de beklendiği gibi gitmedi.
Karşıyaka’da maddi ve yönetimsel istikrarsızlık baş gösterdi. Sezon başındaki o mükemmel hava, bir anda şiddetli bir lodosa dönüştü. Şu anda lider Bursaspor’un 11 puan gerisinde, üçüncü sırada yer alan Karşıyaka, cumartesi günü Bursaspor ile karşı karşıya gelecek. Eğer bu maçta Karşıyaka kaybederse, puan farkı 14’e çıkacak ve 112 yıllık camianın şampiyonluk hasreti bir kez daha başka bahara kalacak gibi görünüyor.
Bir diğer dikkat çeken ekip ise, TFF 3. Lig’in yenilmez ve “beraberlik takımı” olarak anılan Aliağa FK. İki sezondur profesyonel futbol liglerinde yenilgi yüzü görmeyen Aliağa, bu sezona teknik direktör Fatih Çardak ile başladı. Ancak kısa süre sonra yollar ayrıldı ve yerine tecrübeli teknik adam Mesut Toros getirildi. Bu değişiklik de uzun sürmedi ve beş maç sonunda Toros’un yerine Polat Çetin göreve geldi. Ancak Aliağa FK, hâlâ galibiyet yüzü göremedi.
Burada asıl sorun, plansızlık ve sabırsızlık. Kulüp yönetimleri sezon öncesi planlama yapar, ancak birkaç istikrarsız sonuç alındığında faturayı hemen teknik direktörlere keser. Bu düzenin artık değişmesi gerekiyor. Eğer bir planınız varsa, o planın sonuna kadar arkasında durmalısınız. Teknik direktör değişikliği her zaman çözüm değil. Sahadaki futbolcular, alınan kötü sonuçların asıl sorumlularıdır. Golü atan ya da atamayan teknik direktör değil, sahadaki oyuncuların kendileridir.
TFF de bu sorunun önüne geçmek için adım atmalı. Her kulübe bir sezon içinde en fazla iki teknik direktör değişikliği hakkı tanınmalı. Umarım bu tür bir sistem hayata geçer ve Türk futbolunda daha istikrarlı bir yapı kurulur.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Okan Kara
Rüzgar…
TFF 3. Lig’e şampiyonluk parolasıyla başlayan Karşıyaka, altı aylık süreçte büyük bir değişim yaşadı. Sezon başında ligin üzerinde bir kadro kurarak büyük umutlarla yola çıkan yeşil-kırmızılı ekip, fikstür çekildiğinde herkes Bursaspor ve Karşıyaka’nın ligin son haftasına kadar kıyasıya bir rekabet içinde olacağını düşünüyordu. Ancak işler hiç de beklendiği gibi gitmedi.
Karşıyaka’da maddi ve yönetimsel istikrarsızlık baş gösterdi. Sezon başındaki o mükemmel hava, bir anda şiddetli bir lodosa dönüştü. Şu anda lider Bursaspor’un 11 puan gerisinde, üçüncü sırada yer alan Karşıyaka, cumartesi günü Bursaspor ile karşı karşıya gelecek. Eğer bu maçta Karşıyaka kaybederse, puan farkı 14’e çıkacak ve 112 yıllık camianın şampiyonluk hasreti bir kez daha başka bahara kalacak gibi görünüyor.
Bir diğer dikkat çeken ekip ise, TFF 3. Lig’in yenilmez ve “beraberlik takımı” olarak anılan Aliağa FK. İki sezondur profesyonel futbol liglerinde yenilgi yüzü görmeyen Aliağa, bu sezona teknik direktör Fatih Çardak ile başladı. Ancak kısa süre sonra yollar ayrıldı ve yerine tecrübeli teknik adam Mesut Toros getirildi. Bu değişiklik de uzun sürmedi ve beş maç sonunda Toros’un yerine Polat Çetin göreve geldi. Ancak Aliağa FK, hâlâ galibiyet yüzü göremedi.
Burada asıl sorun, plansızlık ve sabırsızlık. Kulüp yönetimleri sezon öncesi planlama yapar, ancak birkaç istikrarsız sonuç alındığında faturayı hemen teknik direktörlere keser. Bu düzenin artık değişmesi gerekiyor. Eğer bir planınız varsa, o planın sonuna kadar arkasında durmalısınız. Teknik direktör değişikliği her zaman çözüm değil. Sahadaki futbolcular, alınan kötü sonuçların asıl sorumlularıdır. Golü atan ya da atamayan teknik direktör değil, sahadaki oyuncuların kendileridir.
TFF de bu sorunun önüne geçmek için adım atmalı. Her kulübe bir sezon içinde en fazla iki teknik direktör değişikliği hakkı tanınmalı. Umarım bu tür bir sistem hayata geçer ve Türk futbolunda daha istikrarlı bir yapı kurulur.