İnsan merkezci siyasi partilere karşı hayvan merkezci yaklaşımıyla Türkiyede bir ilk olarak yola çıkan Hayvanlara Özgürlük Partisi (HÖP) kuruluyor. Parti, hayvan hakları ve özgürlüğü mücadelesini merkezine alarak, ülkede nitelikli bir politika yapmayı amaçlıyor. Biz de bu partiyi ve hayvan özgürlüğü mücadelesini vegan aktivist ve parti kurucularından Metin Kılıç ile konuştuk.
-Öncelikle kendinizden ve Hayvanlara Özgürlük Partisinin kuruluş fikrinden bahseder misiniz?
Ben Metin Kılıç vegan aktivistim, yani hayvan özgürlükçüsüyüm. Sendikaları, baroları, siyasi partileri, avukatları, haklarını savunacak çeşitli STKları olmayan insan dışı hayvanların bir nevi gönüllü avukatlıklarını yapan onların bir kardeşiyim. Ruhum ve dünyaya bakış açım hayvan gibi ancak ben insan formunda dünyada olan bir bireyim. Memleketim Iğdır, çocukluğumdan beri İstanbulda yaşıyorum... Hayvanlara Özgürlük Partisi (HÖP ) fikri, yıllardır ben ve benim gibi hayvanlarla içli dışlı olanların hayaliydi ancak bunu Türkiyede hayata geçirmek isteyen bizler olacağız umarım, çünkü henüz partimizin resmi kuruluşu tamamlanmadı. Nerdeyse yirmi beş yıldır aktif olarak hayvan haklarının içindeyim ve son yıllarda dünyanın başka yerlerinde de böyle siyasi partilerin olduğunu gördük. Sürekli örnek verdiğimiz Hollandada Hayvanlar Partisi 150 sandalyelik parlamentoda iki kadın milletvekili yoldaşımız var, onlarla da yaklaşık üç yıl önce İstanbulda görüşüp tanıştık ve biz de neden olmasın dedik. Bu fikri önce kendi aramızda özellikle biz veganlar konuştuk, tartıştık, kararlaştırdık ve Facebook vb. sosyal medyalarda yerel ve ulusal gazete ve TVlerde duyurmaya başladık. Bu gibi anlamlı ve gerekli bir projeye ihtiyacın olduğunu bilen bir kişi olarak parti projesine olan ilgiye ben bile şaşırdım.
DİĞER SORUNLAR İÇİN DE MÜCADELE EDECEKLER
-Bu partiyle neleri amaçlıyorsunuz? Bu partimizle öncelikle isminden de net anlaşılacağı gibi hayvan özgürlüğünü olabildiğince ileriye götürmek istiyoruz. Hayvan özgürlükçüsü milletvekillerimizin TBMMde yer almasını sağlamak istiyoruz. Bu partiyle Türkiye ve dünya genelinde iyi bir iletişim ağı kurmak istiyoruz. Ayrıca partimizle başta, evsizler, mülteciler, kadın hareketleri ve LGBTİ bireylerin de haklarını savunup, devletin ve iktidarların ya da STKların üretemediği çözümleri biz üretmek ve uygulamak istiyoruz. Ve tabi ki olabildiğince insanların hayvanlara etik davranıp vegan olmalarını sağlamaya çalışacağız...
-Sizi vegan aktivist olarak tanıyoruz. Nasıl vegan olmaya karar verdiniz? Ben yaklaşık 19 yıl önce sıradan cins kedi, köpek, kuş vb. hayvanlara ilgi duyup sevip ve besleyen biri olarak gittikçe bu yönüm ağır bastı ve zamanla hayvanların penceresinden dünyaya bakmaya başladım. Bu bakışla birlikte hayvanları yemek, onlardan yararlanmak istemiyorsunuz ve ben de böyle yaptım. Tanıştığım genç bir kadın vejetaryen sayesinde yaklaşık 9 yıl vejetaryen yaşadım. Tabi ki o zamanlar İstanbulda yaşadığım halde veganlara rastlamak çok çok zordu hatta hiç rastlamadığımızdan dolayı yarım yamalak bir süreç oldu ancak son 10 yıldır da vegan olarak yaşamaya başladım. Ayrıca bunu görev olarak üstlenip veganizmi tanıtmaya ve tavsiye etmeye başladım.
-Hayvan hakları konusunda veganlık nerede duruyor sizce? Hayvan hakları savunucusuyum dediğiniz an zaten vegan olmalısınız ki bir tarafta hayvanları yiyip diğer tarafta ise ben hayvan hakları savunucusuyum diyemezsiniz. Hayvan hakları eşittir veganlıktır. Ama eğer kişi henüz vegan değilse o zaman hayvan severdir bunu da böyle açıklayabiliriz. Sözün özü veganlık hayvan özgürlüğünün tam merkezindedir.
5199 SAYILI YASA DEĞİŞMELİ!
-Türkiyede hayvan haklarından bahsedebilir miyiz? Tabi ki henüz Türkiyede hayvan hakları var diyemeyiz ancak bizim gibi farkına varmış gruplar bahsedebiliyor ama daha çok azınlık sayılıyoruz. Türkiyede hayvan hakları var var diyebilmemiz için insan merkezci bir bakış açısı olmamalı, insan merkezci, türcü siyaset olmamalı, aynı zamanda en basitinden 5199 diye bildiğimiz Hayvan Hakları Yasası kabahatler kanununda değil de TCKnın içinde olup suç teşkil etmeli. Hayvana yapılan kötülüklerin karşılığında ağır cezalar yani caydırıcı cezalar olmalıydı ki ancak o zaman evet Türkiyede hayvan hakları var diyebilirdik, ama ne yazık ki yok.
-Parti dışında ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Hayvanlar için siyasi parti projemiz bizim birkaç önemli projelerimizden sadece bir tanesidir. Örneğin; uzun zamandır hayvan özgürlüğü ve veganizm ile ilgili yazıp hazırladığımız kitap projemiz var ismi, DİKKAT! İNSAN ÇIKABİLİR!! Bu kitap çıkacak yakında hatta kendimiz matbaada bastırtıp kendimiz satışını ve dağıtımını sağlamak istiyoruz ki geliriyle bizim diğer sosyal sorumluluk projelerimizi destekleyebilelim. Hatta kitaptan gelen gelirle partimizin resmi kuruluşunu yaparız belki çünkü hem partinin kuruluşu için hem de kitabın ilk baskısı için sponsor ya da sponsorlar arayışlarımız sonuçsuz kalıyor. Bu aralar en az parayla önümüzü açacak olan kitap projesi için bizler kendi aramızda havuz oluşturmaya başladık... Ayrıca etkinlik, protesto ya da halkı bilgilendirmek amaçlı TV, radyo ya da yazılı basında sürekli programlar ve röportajlarımız devam ediyor.
OYUNU ATMA ÇÖPE
-Diğer siyasi partilerin bildirilerinde yer alan hayvan hakları maddelerini samimi buluyor musunuz? Hayır tabi ki. 80den fazla partinin hiçbirini samimi bulmuyoruz. Çünkü sadece bildirilerinde, tüzüklerinde, parti programlarında ya da benzeri yerlerde süslü birkaç satırla samimi olduklarını kimse söyleyemez, önemli olan uygulamadır yani örneğin ben kendime vegan deyip halka sürekli bu konuda bilgiler verip yönlendirmeye çalışırsam ve perde arkasında hayvan sütü, peyniri ya da yumurtasını kullanırsam ben ne kadar samimi olabilirim ki? Yani samimiyim diyen kendini kanıtlasın, tutarlı bir şekilde partilerinde bazı uygulamalar başlatsın ki biz de parti kurmak zorunda kalmayalım
-Adaletli bir dünya için neler yapmalıyız? Bence adaletli bir dünya için önce her durumda ve her olayda empati kurmalıyız. Etik bir bakış açımız olmalı, kendimize istemediğimizi başka canlılara yapmamalıyız. Hayvanlar ve insanlar gerçekten ama gerçekten eşit olmalı. Önce kendimizden başlayıp vegan olmalıyız. Ancak böylece adaletli bir dünyadan bahsedebiliriz kanımca.
-Okuyucularımıza söylemek istediğiniz şeyler var mı? Duyarlı insanlar, dünyanın neresinden olurlarsa olsunlar bize katılsınlar isteriz. Mutlaka herkesin yapacağı bir şeyler vardır diye düşünüyoruz... İpini koparan gelip partimize katılabilir Sloganlarımızla bitiriyorum söyleşiyi: Vegan Ol Mutlu Ol, Artık Oyunu Atma Çöpe Bas Mührünü HÖPe!
Ne Nedir?
Soyutlama: Gerçekte ve günlük yaşantıda nesnelerden ayrılma özelliği olmayan nitelikleri (zihinde) nesneden ayırarak düşünebilmeye soyutlama denir.
Tarihte Bugün
1865- ABD Başkanı Abraham Lincoln bir suikast sonucu hayatını kaybetti.
1912- Bir Alman şirketine 1910da ısmarlanan Galata Köprüsü hizmete girdi.
1987 - Türkiye, Avrupa Ekonomik Topluluğuna tam üyelik için resmen başvurdu.
2010- İzlandanın güneyinde ki Eyjafjallajökull yanardağı harekete geçti ve yanardağdan çıkan kül bulutları Avrupa başta olmak üzere birçok ülkede hava ulaşımının aksamasına neden oldu.
Günün Atasözü
Korkulu rüya görmektense uyanık yatmak hayırlıdır: Tehlikesi olan çekici bir işe girişmektense tehlikesiz bir işe girmek daha uygundur.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Neşe Yavuz
NEŞE'DEN HABER VAR
Türkiyede bir ilk: Hayvanlara Özgürlük Partisi
İnsan merkezci siyasi partilere karşı hayvan merkezci yaklaşımıyla Türkiyede bir ilk olarak yola çıkan Hayvanlara Özgürlük Partisi (HÖP) kuruluyor. Parti, hayvan hakları ve özgürlüğü mücadelesini merkezine alarak, ülkede nitelikli bir politika yapmayı amaçlıyor. Biz de bu partiyi ve hayvan özgürlüğü mücadelesini vegan aktivist ve parti kurucularından Metin Kılıç ile konuştuk.
-Öncelikle kendinizden ve Hayvanlara Özgürlük Partisinin kuruluş fikrinden bahseder misiniz?
Ben Metin Kılıç vegan aktivistim, yani hayvan özgürlükçüsüyüm. Sendikaları, baroları, siyasi partileri, avukatları, haklarını savunacak çeşitli STKları olmayan insan dışı hayvanların bir nevi gönüllü avukatlıklarını yapan onların bir kardeşiyim. Ruhum ve dünyaya bakış açım hayvan gibi ancak ben insan formunda dünyada olan bir bireyim. Memleketim Iğdır, çocukluğumdan beri İstanbulda yaşıyorum... Hayvanlara Özgürlük Partisi (HÖP ) fikri, yıllardır ben ve benim gibi hayvanlarla içli dışlı olanların hayaliydi ancak bunu Türkiyede hayata geçirmek isteyen bizler olacağız umarım, çünkü henüz partimizin resmi kuruluşu tamamlanmadı. Nerdeyse yirmi beş yıldır aktif olarak hayvan haklarının içindeyim ve son yıllarda dünyanın başka yerlerinde de böyle siyasi partilerin olduğunu gördük. Sürekli örnek verdiğimiz Hollandada Hayvanlar Partisi 150 sandalyelik parlamentoda iki kadın milletvekili yoldaşımız var, onlarla da yaklaşık üç yıl önce İstanbulda görüşüp tanıştık ve biz de neden olmasın dedik. Bu fikri önce kendi aramızda özellikle biz veganlar konuştuk, tartıştık, kararlaştırdık ve Facebook vb. sosyal medyalarda yerel ve ulusal gazete ve TVlerde duyurmaya başladık. Bu gibi anlamlı ve gerekli bir projeye ihtiyacın olduğunu bilen bir kişi olarak parti projesine olan ilgiye ben bile şaşırdım.
DİĞER SORUNLAR İÇİN DE MÜCADELE EDECEKLER
-Bu partiyle neleri amaçlıyorsunuz?
Bu partimizle öncelikle isminden de net anlaşılacağı gibi hayvan özgürlüğünü olabildiğince ileriye götürmek istiyoruz. Hayvan özgürlükçüsü milletvekillerimizin TBMMde yer almasını sağlamak istiyoruz. Bu partiyle Türkiye ve dünya genelinde iyi bir iletişim ağı kurmak istiyoruz. Ayrıca partimizle başta, evsizler, mülteciler, kadın hareketleri ve LGBTİ bireylerin de haklarını savunup, devletin ve iktidarların ya da STKların üretemediği çözümleri biz üretmek ve uygulamak istiyoruz. Ve tabi ki olabildiğince insanların hayvanlara etik davranıp vegan olmalarını sağlamaya çalışacağız...
-Sizi vegan aktivist olarak tanıyoruz. Nasıl vegan olmaya karar verdiniz?
Ben yaklaşık 19 yıl önce sıradan cins kedi, köpek, kuş vb. hayvanlara ilgi duyup sevip ve besleyen biri olarak gittikçe bu yönüm ağır bastı ve zamanla hayvanların penceresinden dünyaya bakmaya başladım. Bu bakışla birlikte hayvanları yemek, onlardan yararlanmak istemiyorsunuz ve ben de böyle yaptım. Tanıştığım genç bir kadın vejetaryen sayesinde yaklaşık 9 yıl vejetaryen yaşadım. Tabi ki o zamanlar İstanbulda yaşadığım halde veganlara rastlamak çok çok zordu hatta hiç rastlamadığımızdan dolayı yarım yamalak bir süreç oldu ancak son 10 yıldır da vegan olarak yaşamaya başladım. Ayrıca bunu görev olarak üstlenip veganizmi tanıtmaya ve tavsiye etmeye başladım.
-Hayvan hakları konusunda veganlık nerede duruyor sizce?
Hayvan hakları savunucusuyum dediğiniz an zaten vegan olmalısınız ki bir tarafta hayvanları yiyip diğer tarafta ise ben hayvan hakları savunucusuyum diyemezsiniz. Hayvan hakları eşittir veganlıktır. Ama eğer kişi henüz vegan değilse o zaman hayvan severdir bunu da böyle açıklayabiliriz. Sözün özü veganlık hayvan özgürlüğünün tam merkezindedir.
5199 SAYILI YASA DEĞİŞMELİ!
-Türkiyede hayvan haklarından bahsedebilir miyiz?
Tabi ki henüz Türkiyede hayvan hakları var diyemeyiz ancak bizim gibi farkına varmış gruplar bahsedebiliyor ama daha çok azınlık sayılıyoruz. Türkiyede hayvan hakları var var diyebilmemiz için insan merkezci bir bakış açısı olmamalı, insan merkezci, türcü siyaset olmamalı, aynı zamanda en basitinden 5199 diye bildiğimiz Hayvan Hakları Yasası kabahatler kanununda değil de TCKnın içinde olup suç teşkil etmeli. Hayvana yapılan kötülüklerin karşılığında ağır cezalar yani caydırıcı cezalar olmalıydı ki ancak o zaman evet Türkiyede hayvan hakları var diyebilirdik, ama ne yazık ki yok.
-Parti dışında ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
Hayvanlar için siyasi parti projemiz bizim birkaç önemli projelerimizden sadece bir tanesidir. Örneğin; uzun zamandır hayvan özgürlüğü ve veganizm ile ilgili yazıp hazırladığımız kitap projemiz var ismi, DİKKAT! İNSAN ÇIKABİLİR!! Bu kitap çıkacak yakında hatta kendimiz matbaada bastırtıp kendimiz satışını ve dağıtımını sağlamak istiyoruz ki geliriyle bizim diğer sosyal sorumluluk projelerimizi destekleyebilelim. Hatta kitaptan gelen gelirle partimizin resmi kuruluşunu yaparız belki çünkü hem partinin kuruluşu için hem de kitabın ilk baskısı için sponsor ya da sponsorlar arayışlarımız sonuçsuz kalıyor. Bu aralar en az parayla önümüzü açacak olan kitap projesi için bizler kendi aramızda havuz oluşturmaya başladık... Ayrıca etkinlik, protesto ya da halkı bilgilendirmek amaçlı TV, radyo ya da yazılı basında sürekli programlar ve röportajlarımız devam ediyor.
OYUNU ATMA ÇÖPE
-Diğer siyasi partilerin bildirilerinde yer alan hayvan hakları maddelerini samimi buluyor musunuz?
Hayır tabi ki. 80den fazla partinin hiçbirini samimi bulmuyoruz. Çünkü sadece bildirilerinde, tüzüklerinde, parti programlarında ya da benzeri yerlerde süslü birkaç satırla samimi olduklarını kimse söyleyemez, önemli olan uygulamadır yani örneğin ben kendime vegan deyip halka sürekli bu konuda bilgiler verip yönlendirmeye çalışırsam ve perde arkasında hayvan sütü, peyniri ya da yumurtasını kullanırsam ben ne kadar samimi olabilirim ki? Yani samimiyim diyen kendini kanıtlasın, tutarlı bir şekilde partilerinde bazı uygulamalar başlatsın ki biz de parti kurmak zorunda kalmayalım
-Adaletli bir dünya için neler yapmalıyız?
Bence adaletli bir dünya için önce her durumda ve her olayda empati kurmalıyız. Etik bir bakış açımız olmalı, kendimize istemediğimizi başka canlılara yapmamalıyız. Hayvanlar ve insanlar gerçekten ama gerçekten eşit olmalı. Önce kendimizden başlayıp vegan olmalıyız. Ancak böylece adaletli bir dünyadan bahsedebiliriz kanımca.
-Okuyucularımıza söylemek istediğiniz şeyler var mı?
Duyarlı insanlar, dünyanın neresinden olurlarsa olsunlar bize katılsınlar isteriz. Mutlaka herkesin yapacağı bir şeyler vardır diye düşünüyoruz... İpini koparan gelip partimize katılabilir Sloganlarımızla bitiriyorum söyleşiyi: Vegan Ol Mutlu Ol, Artık Oyunu Atma Çöpe Bas Mührünü HÖPe!
Ne Nedir?
Soyutlama: Gerçekte ve günlük yaşantıda nesnelerden ayrılma özelliği olmayan nitelikleri (zihinde) nesneden ayırarak düşünebilmeye soyutlama denir.
Tarihte Bugün
1865- ABD Başkanı Abraham Lincoln bir suikast sonucu hayatını kaybetti.
1912- Bir Alman şirketine 1910da ısmarlanan Galata Köprüsü hizmete girdi.
1987 - Türkiye, Avrupa Ekonomik Topluluğuna tam üyelik için resmen başvurdu.
2010- İzlandanın güneyinde ki Eyjafjallajökull yanardağı harekete geçti ve yanardağdan çıkan kül bulutları Avrupa başta olmak üzere birçok ülkede hava ulaşımının aksamasına neden oldu.
Günün Atasözü
Korkulu rüya görmektense uyanık yatmak hayırlıdır: Tehlikesi olan çekici bir işe girişmektense tehlikesiz bir işe girmek daha uygundur.