Son birkaç haftadır Dikili ve Çeşmede mülteci kampı kurulacağına dair spekülasyonlar dönüyor. Bu dedikodulara maalesef CHPnin yöneticileri ile yerel yönetimler de dahil olarak, ilçe halklarını endişeye sürüklüyor ve mültecilere karşı nefret söylemli içeriklerin oluşturulmasına neden oluyor.
Özellikle Dikilide halk yanlış bilgilendirmelerden dolayı mültecilere tepkili hale gelmiş durumda. Dikilinin merkeze uzak kalan kısımlarındaki boş alana kurulacak olan geri gönderme merkezleri, kasıtlı olarak hem yerel yönetimler hem de medya tarafından mülteci kampı olarak servis edilerek, durum siyasi bir malzemeye çevirdi. Tam olarak bu anlayışa hizmet eden Dikili Platformu ise hem ilçede aktif olarak devam ettiği imza kampanyası hem de sosyal medya üzerinden yürüttüğü propaganda ile halkı mültecilere karşı durmaya teşvik ederek, düşmanlığı körüklüyor.
KAMP KURULMAYACAK
Daha önce AK Partili yöneticiler, bazı STK yetkilileri ve geçtiğimiz gün de İzmir Valisi Mustafa Toprak tarafından da açıklandığı gibi bu alanlarda bir mülteci kampı kurulmayacak. Belirtilen bölgelerde sadece geri gönderme merkezleri yer alacak. Burada geri kabul edilen mültecilerin kayıtları yapılarak, dağıtımları gerçekleştirilecek.
ÖTEKİLEŞTİRİLİYORLAR
Bu açıklamalara rağmen mültecilere hayır diyen platform sosyal medya üzerinden nefret söylemlerini saçmaya devam ediyor. Dikili turizmi etkilenecek, Ekonomimiz bozulacak tarzı ifadelerle halkı da endişeye sürükleyen bu kişilerin söylemlerine inanmamak lazım. Halkın, geri gönderme merkezi kurulacak açıklamalarına inanmamaları gerektiğini ifade eden bu kişiler, Oldu ki buraya yerleştiler, yapacaklarımız çok basit evlerimizi kiralamayacağız, iş vermeyeceğiz ifadelerini kullanarak savaşın kucağından kaçmış ve yeni yaşam umuduyla yollara düşmüş insanları ötekileştirerek, dışlamaya çalışıyor!
NEFRET SÖYLEMLERİ DEVAM EDİYOR
Geçtiğimiz günlerde de gazetemizde nefret söylemleri ile alakalı bir haber yapmış, mültecilerin karşılaştığı zorlukların her geçen gün arttığını ifade etmiştik. Sosyal medya üzerinden örgütlenen, Dikilide yapılacak olan Suriye kamplarına karşıyız grubunun paylaşımlarına -mülteci kampı kurulmayacak açıklamalarına rağmen- son iki gündür yapılan yorumlar durumun vahametini gözler önüne seriyor. Bu sefer de gelen kişilerin sadece erkek olduğu ve hastalıklı olduğu söylentileri yayılmaya çalışılıyor.
-Gelenler sırf erkek. Pardon kadınlarımızı, kızlarımızı günlük yaşamda nasıl koruyacaksınız. Almanyaya geldiler, hırsızlık tecavüz her şey var. Dahası hepsi mikroplu hasta. Yapacağınız tek şey evlerinizi kiraya vermeyin. (F.A.)
-Ben yine evimi kilitler altına almadan korkusuzca yaşamak istiyorum. Çocuklarımın rahat büyüyeceği güvenli sokaklar istiyorum. Çocuklarımın iş olanağının kısıtlanmasını istemiyorum. Bunun için ülkesini satıp gelen insanları istemiyorum. Ben Türkiyemde onları istemiyorum. (S.T.)
-Yazlığım köy içinde olmasına rağmen ne musluk kaldı, ne ağaçlarda meyve kaldı. Her tarafa saldırıyorlar. Bundan sonra kapkaç, hırsızlık, fuhuş artacaktır. (N.A.)
-Türkiyemde sadece Dikili mi var. Memleketimin her yeri bir. Esas sıkıntı simdi başlıyor. Hem de büyük sıkıntı. Yarın öbür gün seçme ve seçilme hakki bile tanınıp meclise sokulacak hepsi. Ben ülkemde istemiyorum arkadaş. Yarın öbür gün çalışmak isteyecekler, kafelere, barlara gitmek isteyecekler müşteriler rahatsız olup gitmemeye başlayacak, kazançlar düşecek. (E.İ.)
Günün Bitkisi
Asırlık bir ömrün sırrı bu nimette mi!
İtalyada bin kişilik nüfusa sahip balıkçı köyünde 100 yaşın üstünde 100'den fazla kişi yaşıyor. Üstelik birçoğu sigara içiyor ve kilolu. Bilim insanlarına göre, bölgede yaygın olarak kullanılan biberiye, uzun yaşamın kaynağı olabilir. İtalya'daki bir balıkçı köyünün sakinlerinin uzun ve sağlıklı yaşamasının sırrını araştıran İtalyan La Sapienza Üniversitesi, bu sırrın biberiye olabileceğini belirtti.
Campania bölgesinde yer alan, yaklaşık bin kişilik bir nüfusa sahip Acciaroli köyünde 100 yaşın üzerinde 100'den fazla kişi yaşıyor. Acciaroli'deki bu 100 kişi ile köyün yakınlarında yaşayan 100 yaşını aşmış diğer 200 kişi daha ABD'li ve İtalyan bilim adamlarının dikkatini çekti.
ABD'deki Kaliforniya Üniversitesi ile Roma'daki La Sapienza Üniversitesi, bu 300 İtalyan üzerinde araştırma yapmaya başladı. Kaliforniya Üniversitesi, araştırmayı internet sitesinden "Uzak İtalyan köyü, sağlıklı yaşlanmanın sırlarını barındırıyor olabilir" başlığıyla duyurdu. Kaliforniya Üniversitesi, ABD'de yaş ortalaması 78 olsa da 100 yaşını geçenlerin oranının ancak yüzde 0.02'ye ulaştığını, Acciaroli'de ise 100'lüklerin genel nüfusa oranının kat kat yüksek olduğunu vurguladı.
ALZHEIMER AZ GÖRÜLÜYOR
Araştırmacılar, köydeki yaşlıların, birçoğu sigara içmesine ve kilolu olmasına rağmen sağlıklı şekilde yaşlandığına da dikkat çekti. Köy halkı arasında kalp hastalıkları ve Alzheimer riskinin de ortalamanın altında olduğu belirtildi. Kaliforniya Üniversitesi San Diego Tıp Fakültesi'nden Prof. Alan Maisel, köy halkının Akdeniz diyetiyle beslendiğini ve bol miktarda biberiye tükettiğini söyledi. Maisel ayrıca köylülerin uzun mesafeler yürüyüp, dağlık alanda tırmandığını da vurguladı.
3-4 YIL İÇİNDE KANITLAYACAĞIZ
İtalyan La Sapienza Üniversitesi'nden Prof. Salvatore di Somma, İngiliz Daily Telegraph gazetesine yaptığı açıklamada, Acciaroli halkının kaliteli zeytinyağı, doğal ortamda yetişmiş bitki ve otlar, taze balıkla beslendiğine, özellikle de biberiyenin bölgede yaygın olarak kullanıldığına dikkat çekti.
Di Somma, "Biberiye burada çok yaygın. Daha önce de biberiyenin uzun yaşama katkıda bulunan metabolik etkileri bulunmuştu. Bu yüzden biberiye, üzerinde durduğumuz güçlü faktörlerden biri. Biberiyenin uzun yaşam üzerindeki etkisi hipotezlerimizden yalnızca biri ve bunu önümüzdeki 3-4 yıl içinde kanıtlayabilmeyi umuyoruz" dedi. (Tarım Pusulası)
Günün Edebiyat Akımı
Natüralizm
Edebiyatta ve sanatta natüralizm, doğayı detayları ile olduğu gibi yansıtmayı öngören akımların genel adıdır. Edebiyatta doğalcılık, 19. yüzyılın ikinci yarısında Fransada doğdu. Bu akımın kuramsal temellerini Fransız Hippolyte Taine'in oluşturdu. Taine'in düşüncelerinden etkilenen Goncourt Kardeşler, ilk doğalcı roman olan Germinie Lacerteuxu (1864) yazdılar. Ama edebiyatta Doğalcılık asıl anlatımını, Emile Zola'nın Le Roman expérimental (1880; Deneysel Roman) adlı deneme yazılarında buldu. Doğalcı yazarlar, nesnel gerçekleri yazdılar ve idealleştirmeye karşı çıktılar. Yaşamın acımasız ve kaba yanlarını da yansıttılar. Kalıtıma ilişkin görüşlerinin etkisiyle, güçlü tutkuların pençesinde kıvranan basit tipleri ele alarak işlediler. Doğalcı yazarlar, çevrenin birey üzerindeki ezici bir etkisi olduğuna inanıyorlardı. Bundan dolayı yapıtlarında, iç karartıcı mekânları, gecekondu semtlerini ve yeraltı dünyasını bir belgesel diliyle işlediler.
Temsilcileri: Zola, Goncourt Kardeşler, Alphonse Daudet, Guy de Maupassant, John Steinbeck, Nabizade Nazım, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Selahattin Enis.
Tarihte Bugün
1896- İlk modern Olimpiyat Oyunları Atinada başladı.
1909- Kuzey Kutbuna ilk kez ayak basıldı.
1920- Anadolu Ajansı kuruldu.
2005- Celal Talabani, Irak cumhurbaşkanlığına getirildi.
Ne Nedir?
Siyasal Parti: Yurt ve ülke sorunlarını çözmek ve devleti yönetmek için iktidara gelmek amacı ile kurulan örgütlenmelere siyasal parti denir.
Günün Atasözü
Kimi köprü bulamaz geçmeye, kimi su bulamaz içmeye: Kimi insanlar bir şeyin bolluğundan yakınırlar, kurtulmanın yollarını ararlar. Kimileri de aynı şeyin yokluğundan sıkıntı çekerler.
Günün Fotoğrafı
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Neşe Yavuz
NEŞE'DEN HABER VAR
İlçelerde mülteci sorunu
Son birkaç haftadır Dikili ve Çeşmede mülteci kampı kurulacağına dair spekülasyonlar dönüyor. Bu dedikodulara maalesef CHPnin yöneticileri ile yerel yönetimler de dahil olarak, ilçe halklarını endişeye sürüklüyor ve mültecilere karşı nefret söylemli içeriklerin oluşturulmasına neden oluyor.
Özellikle Dikilide halk yanlış bilgilendirmelerden dolayı mültecilere tepkili hale gelmiş durumda. Dikilinin merkeze uzak kalan kısımlarındaki boş alana kurulacak olan geri gönderme merkezleri, kasıtlı olarak hem yerel yönetimler hem de medya tarafından mülteci kampı olarak servis edilerek, durum siyasi bir malzemeye çevirdi. Tam olarak bu anlayışa hizmet eden Dikili Platformu ise hem ilçede aktif olarak devam ettiği imza kampanyası hem de sosyal medya üzerinden yürüttüğü propaganda ile halkı mültecilere karşı durmaya teşvik ederek, düşmanlığı körüklüyor.
KAMP KURULMAYACAK
Daha önce AK Partili yöneticiler, bazı STK yetkilileri ve geçtiğimiz gün de İzmir Valisi Mustafa Toprak tarafından da açıklandığı gibi bu alanlarda bir mülteci kampı kurulmayacak. Belirtilen bölgelerde sadece geri gönderme merkezleri yer alacak. Burada geri kabul edilen mültecilerin kayıtları yapılarak, dağıtımları gerçekleştirilecek.
ÖTEKİLEŞTİRİLİYORLAR
Bu açıklamalara rağmen mültecilere hayır diyen platform sosyal medya üzerinden nefret söylemlerini saçmaya devam ediyor. Dikili turizmi etkilenecek, Ekonomimiz bozulacak tarzı ifadelerle halkı da endişeye sürükleyen bu kişilerin söylemlerine inanmamak lazım. Halkın, geri gönderme merkezi kurulacak açıklamalarına inanmamaları gerektiğini ifade eden bu kişiler, Oldu ki buraya yerleştiler, yapacaklarımız çok basit evlerimizi kiralamayacağız, iş vermeyeceğiz ifadelerini kullanarak savaşın kucağından kaçmış ve yeni yaşam umuduyla yollara düşmüş insanları ötekileştirerek, dışlamaya çalışıyor!
NEFRET SÖYLEMLERİ DEVAM EDİYOR
Geçtiğimiz günlerde de gazetemizde nefret söylemleri ile alakalı bir haber yapmış, mültecilerin karşılaştığı zorlukların her geçen gün arttığını ifade etmiştik. Sosyal medya üzerinden örgütlenen, Dikilide yapılacak olan Suriye kamplarına karşıyız grubunun paylaşımlarına -mülteci kampı kurulmayacak açıklamalarına rağmen- son iki gündür yapılan yorumlar durumun vahametini gözler önüne seriyor. Bu sefer de gelen kişilerin sadece erkek olduğu ve hastalıklı olduğu söylentileri yayılmaya çalışılıyor.
-Gelenler sırf erkek. Pardon kadınlarımızı, kızlarımızı günlük yaşamda nasıl koruyacaksınız. Almanyaya geldiler, hırsızlık tecavüz her şey var. Dahası hepsi mikroplu hasta. Yapacağınız tek şey evlerinizi kiraya vermeyin. (F.A.)
-Ben yine evimi kilitler altına almadan korkusuzca yaşamak istiyorum. Çocuklarımın rahat büyüyeceği güvenli sokaklar istiyorum. Çocuklarımın iş olanağının kısıtlanmasını istemiyorum. Bunun için ülkesini satıp gelen insanları istemiyorum. Ben Türkiyemde onları istemiyorum. (S.T.)
-Yazlığım köy içinde olmasına rağmen ne musluk kaldı, ne ağaçlarda meyve kaldı. Her tarafa saldırıyorlar. Bundan sonra kapkaç, hırsızlık, fuhuş artacaktır. (N.A.)
-Türkiyemde sadece Dikili mi var. Memleketimin her yeri bir. Esas sıkıntı simdi başlıyor. Hem de büyük sıkıntı. Yarın öbür gün seçme ve seçilme hakki bile tanınıp meclise sokulacak hepsi. Ben ülkemde istemiyorum arkadaş. Yarın öbür gün çalışmak isteyecekler, kafelere, barlara gitmek isteyecekler müşteriler rahatsız olup gitmemeye başlayacak, kazançlar düşecek. (E.İ.)
Günün Bitkisi
Asırlık bir ömrün sırrı bu nimette mi!
İtalyada bin kişilik nüfusa sahip balıkçı köyünde 100 yaşın üstünde 100'den fazla kişi yaşıyor. Üstelik birçoğu sigara içiyor ve kilolu. Bilim insanlarına göre, bölgede yaygın olarak kullanılan biberiye, uzun yaşamın kaynağı olabilir. İtalya'daki bir balıkçı köyünün sakinlerinin uzun ve sağlıklı yaşamasının sırrını araştıran İtalyan La Sapienza Üniversitesi, bu sırrın biberiye olabileceğini belirtti.
Campania bölgesinde yer alan, yaklaşık bin kişilik bir nüfusa sahip Acciaroli köyünde 100 yaşın üzerinde 100'den fazla kişi yaşıyor. Acciaroli'deki bu 100 kişi ile köyün yakınlarında yaşayan 100 yaşını aşmış diğer 200 kişi daha ABD'li ve İtalyan bilim adamlarının dikkatini çekti.
ABD'deki Kaliforniya Üniversitesi ile Roma'daki La Sapienza Üniversitesi, bu 300 İtalyan üzerinde araştırma yapmaya başladı. Kaliforniya Üniversitesi, araştırmayı internet sitesinden "Uzak İtalyan köyü, sağlıklı yaşlanmanın sırlarını barındırıyor olabilir" başlığıyla duyurdu. Kaliforniya Üniversitesi, ABD'de yaş ortalaması 78 olsa da 100 yaşını geçenlerin oranının ancak yüzde 0.02'ye ulaştığını, Acciaroli'de ise 100'lüklerin genel nüfusa oranının kat kat yüksek olduğunu vurguladı.
ALZHEIMER AZ GÖRÜLÜYOR
Araştırmacılar, köydeki yaşlıların, birçoğu sigara içmesine ve kilolu olmasına rağmen sağlıklı şekilde yaşlandığına da dikkat çekti. Köy halkı arasında kalp hastalıkları ve Alzheimer riskinin de ortalamanın altında olduğu belirtildi. Kaliforniya Üniversitesi San Diego Tıp Fakültesi'nden Prof. Alan Maisel, köy halkının Akdeniz diyetiyle beslendiğini ve bol miktarda biberiye tükettiğini söyledi. Maisel ayrıca köylülerin uzun mesafeler yürüyüp, dağlık alanda tırmandığını da vurguladı.
3-4 YIL İÇİNDE KANITLAYACAĞIZ
İtalyan La Sapienza Üniversitesi'nden Prof. Salvatore di Somma, İngiliz Daily Telegraph gazetesine yaptığı açıklamada, Acciaroli halkının kaliteli zeytinyağı, doğal ortamda yetişmiş bitki ve otlar, taze balıkla beslendiğine, özellikle de biberiyenin bölgede yaygın olarak kullanıldığına dikkat çekti.
Di Somma, "Biberiye burada çok yaygın. Daha önce de biberiyenin uzun yaşama katkıda bulunan metabolik etkileri bulunmuştu. Bu yüzden biberiye, üzerinde durduğumuz güçlü faktörlerden biri. Biberiyenin uzun yaşam üzerindeki etkisi hipotezlerimizden yalnızca biri ve bunu önümüzdeki 3-4 yıl içinde kanıtlayabilmeyi umuyoruz" dedi. (Tarım Pusulası)
Günün Edebiyat Akımı
Natüralizm
Edebiyatta ve sanatta natüralizm, doğayı detayları ile olduğu gibi yansıtmayı öngören akımların genel adıdır. Edebiyatta doğalcılık, 19. yüzyılın ikinci yarısında Fransada doğdu. Bu akımın kuramsal temellerini Fransız Hippolyte Taine'in oluşturdu. Taine'in düşüncelerinden etkilenen Goncourt Kardeşler, ilk doğalcı roman olan Germinie Lacerteuxu (1864) yazdılar. Ama edebiyatta Doğalcılık asıl anlatımını, Emile Zola'nın Le Roman expérimental (1880; Deneysel Roman) adlı deneme yazılarında buldu. Doğalcı yazarlar, nesnel gerçekleri yazdılar ve idealleştirmeye karşı çıktılar. Yaşamın acımasız ve kaba yanlarını da yansıttılar. Kalıtıma ilişkin görüşlerinin etkisiyle, güçlü tutkuların pençesinde kıvranan basit tipleri ele alarak işlediler. Doğalcı yazarlar, çevrenin birey üzerindeki ezici bir etkisi olduğuna inanıyorlardı. Bundan dolayı yapıtlarında, iç karartıcı mekânları, gecekondu semtlerini ve yeraltı dünyasını bir belgesel diliyle işlediler.
Temsilcileri: Zola, Goncourt Kardeşler, Alphonse Daudet, Guy de Maupassant, John Steinbeck, Nabizade Nazım, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Selahattin Enis.
Tarihte Bugün
1896- İlk modern Olimpiyat Oyunları Atinada başladı.
1909- Kuzey Kutbuna ilk kez ayak basıldı.
1920- Anadolu Ajansı kuruldu.
2005- Celal Talabani, Irak cumhurbaşkanlığına getirildi.
Ne Nedir?
Siyasal Parti: Yurt ve ülke sorunlarını çözmek ve devleti yönetmek için iktidara gelmek amacı ile kurulan örgütlenmelere siyasal parti denir.
Günün Atasözü
Kimi köprü bulamaz geçmeye, kimi su bulamaz içmeye: Kimi insanlar bir şeyin bolluğundan yakınırlar, kurtulmanın yollarını ararlar. Kimileri de aynı şeyin yokluğundan sıkıntı çekerler.
Günün Fotoğrafı