Hatırlarsınız geçtiğimiz aylarda İzmir Büyükşehir Belediyesi, katıldıkları her turnuvadan derece ile dönen ve sayısız şampiyonluk kazanan kadın güreş takımını birçok gerekçe göstererek kapı önüne koymuştu. Güreş Federasyonu eski Asbaşkanı Hüsnü Oral da karara büyük tepki göstermiş, bu durumun İzmir’e ihanet olduğunu söyleyerek yanlıştan dönülmesini talep etmişti.

Oyuncuların formsuz olduğunu ve başka illerde okuduklarını gerekçe gösterilerek alınan bu karardan sonra Yalova’nın güreş takımına gönderilen Buse Tosun geçtiğimiz günlerde Avrupa şampiyonu olarak altın madalya kazandı!

İzmir Büyük Şehir Belediyesi’nin, birçok şampiyonluk kazanan kadın güreş takımı sporcularını, alt yapıdan sporcu yetişmiyor diyerek tabiri caizse kapı önüne koymasının ardından Buse Tosun’un böylesi bir başarıya imza atması, yapılan haksızlığa en büyük cevap olsa gerek. İzmir’deki spor camiası tarafından ‘sporu umursamıyor’ ifadeleri ile eleştirilen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun ise bu habere nasıl tepki verdiği merak konusu oldu. Elde edilen bu başarı Türkiye ve güreş camiası için çok sevindirici bir haberken, İzmir Büyükşehir Belediyesi için büyük bir utanç tablosudur! 19 kere üst üste Türkiye şampiyonu olan kadın güreş takımının bu şekilde uydurma bahanelerle kapı önüne konması kabul edilecek bir durum değildir!

“HAKSIZLIĞI HAZMEDEMİYORUM”

Öte yandan zamanında maddi destek sağlayarak bu takımın kurulmasına katkı koyan Güreş Federasyonu eski Asbaşkanı Hüsnü Oral da sosyal medya aracılığı ile Buse Tosun’u kutlarken şu ifadeleri kullandı: “Fotoğrafını gösterdiğim İzmir Büyükşehir Belediye Bayan Güreş Takımı’nın antrenörleri Şenay ve Selahattin Karaman ile şubenin kapatılmadan evvelki durumu. Sebep gösterilmeden kapatılıp tüm sporcular Yalova güreş takımına gitmiştir. 28 Mart-1 Nisan arasında yapılan Avrupa Bayan Güreş Şampiyonası’nda 7 kişilik milli takımızda 4 İzmir Büyükşehir Belediye takımından yetişmiş kızlarımız Türkiye’yi temsil etmiştir. Bu kızlarımızdan Buse Tosun, Avrupa şampiyonu olmuş, Bedia Gün, Derya Bayhan ve Aslı Tuğcu Avrupa üçüncüsü olmuşlardır. Sebepsiz yere bayan güreş şubesini kapatan belediye yöneticilerini İzmirli siz sporseverlere şikayet ediyorum. Hepsi milli olmuş kızlarımıza yapılan bu haksızlığı hazmedemiyorum…”

Yıllardır İzmir’e emek veren bu kadınların tek bir kalemde kapı önüne konulması, İzmir’in başarılı olduğu bir spor branşını da görmezden gelmektir. Elde edilen bu madalyalar da bu lüzumsuz davranışın en büyük kanıtıdır! Maalesef her geçen gün İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bir skandala daha imza attığını görüyoruz. Sayın Kocaoğlu, izlediği politikaları bir an önce değiştirmezse vermezse vay haline!

Günün Çevre Haberi

Biyobozunur şişeler

Plastik su şişeleri, birçoğumuz farkına varmasak da, pahalıya mal oluyor; katı atık sahalarında çözünmeleri için 1000 yıl geçmesi gerekiyor. Su şişelerinin en az yarısının sadece bir kere kullanıldığı gerçeği bu kirliliği daha da kötüleştiriyor. İzlandalı ürün tasarımcısı Ari Jónsson, buna karşı bir şeyler yapmak gerektiğine karar verip deniz yosunundan yapılan, biyobozunur bir su şişesi tasarladı. Jónsson, “Yarattığımız inanılmaz miktardaki plastik atık miktarını azaltmak için kullanıp attığımız plastiğin yerini alacak bir malzemeye çok acil gereksinme olduğunu hissediyorum. Neden sadece bir kereliğine su içip atacağımız bir kap için yüzlerce yıl doğada çözünmeden kalan materyalleri kullanıyoruz?” Jónsson’un plastik kirliliği sorununa bulduğu yenilikçi çözüm, alglerden yapılan, agar adı verilen bir madde. Agar 1650’lerden beri biliniyor. İlk olarak Japonyalı bir hancı, artan yosun çorbasını döktükten sonra bir gecede jölemsi bir malzemeye dönüştüğünü görmüştü.Agar, 1800’lerin sonunda mikrobiyoloji laboratuvarlarında yer aldı ve bugün de molekülleri ayrıştırmak için kullanılıyor. Jónsson yosundan şişe yapmak için toz haline getirilmiş agarla suyu karıştırdı. Sonuçta ortaya çıkan peltemsi, jelatine benzer yoğunlukta karışımı soğuk kalıba dökmeden önce ısıttı. Kalıp, buzlu su dolu bir kapta agardan şişe oluşana kadar döndürüldü. Birkaç dakika boyunca buzdolabında bekletildikten sonra, şişe kullanılmaya hazırdı. Yosundan yapılan şişe kendine özgü biçimini boşalana kadar koruyor, sonra da çözünmeye başlıyor.Plastiğe tamamen doğal bir alternatif ve Jónsson’a göre tadını beğenenler isterlerse şişeyi çiğneyebilir. Agar genellikle vegan ya da vejeteryan tatlılarda jelatin yerine kullanılan bir madde ve çevre için de insanlar için de güvenli. Jónsson projesinin ilk gösterimini Reykjavik’te düzenlenen DesignMarch tasarım festivalinde yaptı. Kendisi şu anda İzlanda Sanat Akademisi’nde öğrenimini sürdürüyor. (Yeşil Gazete)

Günün Haberi

Karşıyaka Belediyesi, Latife Hanım Köşkü’nün bahçesine “ücretsiz kitap standı” kurarak tüm kitapseverlerin, kitaplara kolayca ulaşmasını amaçlıyor. Yoğun ilgi gösterilen standa okumadığınız kitapları bağışlayabilir, kitaba maddi imkan açısından ulaşmakta zorluk çeken kişilere yardım edebilirsiniz.

Günün Bitkisi

Çağla Badem

Çağla badem içerdiği zengin mineral ve vitaminler nedeniyle beslenme düzeninde yer alması gereken bir yemiştir. Bademde; B ve E vitaminleri ile protein demir kalsiyum fosfor ve yüksek oranda yağ bulunmaktadır. Antioksidan yönünden de çok zengindir.  Sinirleri güçlendirir. Göğüs hastalıklarını ve zihin yorgunluğunu giderir. Uykusuzluk yorgunluk baş dönmesi gibi belirtilerin azalmasına yardımcı olur. Böbrek idrar yolları ve üriner sistemdeki iltihapları iyileştirir. Hamilelerin sütünü artırır ve bebeklerin gelişimine yardımcı olur. Kolesterolü düşürür kalp krizi riskini yüzde 50 azaltır. Yumuşatıcı balgam söktürücü sakinleştirici özellikleri vardır. İçinde bulunan Omega 3 yağı kan pıhtılaşmasını ve damar sertliğini önler; tansiyonu düşürür. E vitamini bakımından zengin olduğu için antioksidan özelliği vardır ve yaşlanmayı geciktirir. Sütle içilirse mide kuvvetlenir. Baş ağrısı karaciğer ve böbrek ağrılarını hafifletir. Bronşit boğaz ağrısı anjin boğaz yanması ve akciğer hastalıklarında faydalıdır. Kilo vermeye yardımcı olur. Safra taşı oluşumunu azaltır. Vücutta iltihabik reaksiyonlara neden olan C reaktif proteinin düzeyini düşürür. Yüksek lif içeriği ile bağırsaklardaki iyi bakterilerin oluşumunu artırarak probiyotik etki yaratır.

Tarihte Bugün

1581- Francis Drake dünya turunu tamamladı ve I. Elizabeth tarafından şövalyelikle ödüllendirildi.

1949- NATO kuruldu.

1968- Martin Luther King Jr. Memphis’te öldürüldü.

1979- Pakistan başkanı Zülfikar Ali Butto idam edildi.

Ne Nedir?

Sistematik Gözlem: Araştırmacının belirli teknikleri kullanarak, gözlem ortamını denetim altına alarak gözlem yapmasıdır. Sistematik gözlemde araştırmacı, görüşme ve gözlem çizelgeleri hazırlayabilir, soru kağıtları ve test gibi araçlardan yararlanabilir.

Günün Atasözü

Kesin sirke küpüne zarar: Öfkeli kişi kendi sağlığını bozar, işlerini alt üst eder.

Günün Fotoğrafı: Stockholm'ün metro istasyonları.

Günün Edebiyat Akımı

Modernizm

Geleneksel-gerçekçi roman, 19. yüzyılda tepe noktasına ulaşıp 20. yüzyılda egemenliğini sürdürürken bu yüzyılın ilk çeyreğinde yeni bir roman anlayışı baş gösterir ki buna modernizm diyoruz. I. Dünya Savaşı’nın yarattığı karamsar, ümitsiz, bunalımlı psikoloji, insanın dünya karşısındaki tedirginliğini artırmış; onu içinde yaşadığı topluma yabancılaştırmıştır, işte modernizm böyle bir ortamda doğmuş ve modernist roman, gerçeklik karşısında tedirgin olan, iç dünyasına çekilen, ona yabancılaşan ve bunalıma giren “birey”i işlemişti.

Temsilcileri: James Joyce, Franz Kafka, Virginia Woolf, Marcel Proust, Yusuf Atılgan, Sait Faik Abasıyanık.