Aklın yolu birdir, hakikat de tektir. Fakat o bütüne giden yolda mananın tanımlanabilmesi için tezattaki enfes bir oluşum devreye girer. Daha önce de belirtmiş olduğumuz gibi varsayılan her bir realitede iki yön vardır. Bu konuda pek çok örnekler vermemiz mümkündür. Örneğin uzay, sayısız top mermilerinden yüz milyonlarca misli daha büyük ve daha hızlı hareket eden cisimlerin oldukça dehşet veren durumları ile yorumlansa ortaya çıkan görüntü cidden ürkütücüdür. Dehşetli bir hızla dönmekte olan ve üzerinde hayat sürdüğümüz dünyaya çarpma ihtimali olan bir meteor (göktaşı) bize korku verir. Fakat diğer bir yönden, başka bir bakış açısıyla gökyüzüne bakacak olursak gece ve gündüzün ayrı ayrı güzelliği ve cazibesi (çekim gücü); şaire enfes ve hoş duygular ve ilhamlar verebilir. Bir önceki konumuzda verilen örnekte olduğu gibi, tabiatta denge kavramı içindeki amansız mücadele ile tabiatta yardımlaşma olayını, realist bir şekilde birleştirerek yorumlayabiliriz.
İnsanlığın, tarih boyunca kararlılık gösteren çağ ve dönemlerde iki kutuplu olduğu gözlendiği gibi, doğrusu insan, hiçbir ücret istemeden sadece inancı ve inadı için çalışır. Bu noktada insan unsurunu bazı tanımlamalarla kısaca anlatmakta yarar vardır.
İnsan ve İnsanı tanımlama-1 Bilinen en komplike ve karmaşık canlı türü olan insan unsurunu daha önce verilen bilgilerin ışığında daha komplike şekilde tanımlamaya çalışalım. Daha önceki bölümlerimizde de belirtildiği gibi, Bilimsel düşünme metodu olarak; bir iddianın veya teorinin bilimsellik kriteri, sebep-sonuç ilişkisinde saklıdır. Hâkim, mahkemede bir davayı incelerken ve karar verirken illiyet bağına (sebep-sonuç ilişkisine) bakar. Olay bilim-hukuk-etik olarak üç boyutludur. İnsan, maalesef çoğu kez küçük çıkarları için hayatı ve asli stratejiyi göz ardı etmekte, kendisine endekslenmiş bu dünyada, dar menfaatleri uğruna geleceğini heba etmektedir. Gerçeği sezgi noksanlığı, beyin-kalp fonksiyonlarının birlikte ve uyumlu kullanılmamasından kaynaklanır. Aklımızı ve gönlümüzü vermediğimiz bir şeyi gerçek anlamda anladığımızı ve sevdiğimizi iddia edemeyiz. Ancak iyi konsantre olmakla ve metafizik gerilimle yüksek fikirlere, büyük hedeflere, ulaşabiliriz.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İsmail Ferruh Destebaş
Realitenin İki Yönü
Örneğin uzay, sayısız top mermilerinden yüz milyonlarca misli daha büyük ve daha hızlı hareket eden cisimlerin oldukça dehşet veren durumları ile yorumlansa ortaya çıkan görüntü cidden ürkütücüdür. Dehşetli bir hızla dönmekte olan ve üzerinde hayat sürdüğümüz dünyaya çarpma ihtimali olan bir meteor (göktaşı) bize korku verir. Fakat diğer bir yönden, başka bir bakış açısıyla gökyüzüne bakacak olursak
Bilinen en komplike ve karmaşık canlı türü olan insan unsurunu daha önce verilen bilgilerin ışığında daha komplike şekilde tanımlamaya çalışalım. Daha önceki bölümlerimizde de belirtildiği gibi, Bilimsel düşünme metodu olarak; bir iddianın veya teorinin bilimsellik kriteri, sebep-sonuç ilişkisinde saklıdır. Hâkim, mahkemede bir davayı incelerken ve karar verirken illiyet bağına (sebep-sonuç ilişkisine) bakar. Olay bilim-hukuk-etik olarak üç boyutludur.
İnsan, maalesef çoğu kez küçük çıkarları için hayatı ve asli stratejiyi göz ardı etmekte, kendisine endekslenmiş bu dünyada, dar menfaatleri uğruna geleceğini heba etmektedir.
Gerçeği sezgi noksanlığı, beyin-kalp fonksiyonlarının birlikte ve uyumlu kullanılmamasından kaynaklanır. Aklımızı ve gönlümüzü vermediğimiz bir şeyi gerçek anlamda anladığımızı ve sevdiğimizi iddia edemeyiz. Ancak iyi konsantre olmakla ve metafizik gerilimle yüksek fikirlere, büyük hedeflere, ulaşabiliriz.