TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Öner yağcı yılmaz bir devrimci

Yazının Giriş Tarihi: 18.04.2024 09:09
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.04.2024 09:09

Öner Yağcı,1 Nisan 1951, Zile / Tokat doğumlu. Yerköy Atatürk İlkokulu, Yerköy Ortaokulu, Tokat Öğretmen Okulunu bitirdikten sonra Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden 1975 yılında mezun oldu. Öner Yağcı editör, deneme, roman, araştırmacı, çok yönlü bir yazar. Romanlarının yanında düşünce kitapları, çeşitli dergilerde yayınlanan düşünce yazıları ve şiirleri var. Öğrencilik yıllarında Dev-Genç’li (Türkiye Devrimci Gençlik Federasyonu) öğrenci önderi olarak 12 Mart 1971 tutuklandı. Tutuklu kaldığı bu dönemde yaşamını önemli ölçüde değiştirdi. Yerli ve yabancı klasikleri okuyarak kendini zenginleştirdi, geliştirdi. 1974 affıyla çıkıp okulunu bitirdikten sonra öğretmen oldu. İlk şiirlerini Yeni Adımlar, Töb-DerTürkiye YazılarıYeni Toplum dergilerinde yayımladı. Ağrı-Taşlıçay’daki birkaç aylık öğretmenliği, Sarıkamış’taki bir yıllık askerliği sonrası Ankara’da öğretmenlik yaparken 1978’de Töb-Der (Tüm Eğitim Öğretim Emekçileri Birleşme ve Dayanışma Derneği) yöneticiliğine seçildi. 12 Eylül 1980 tutuklandı, beş yıl hapis yattı.

Çanakkale ve İmralı günleri öğretmenlikten uzaklaştığı, yazarlığa adım adım gittiği yılardır. Bu süreçte sürekli okuyup yazdı. Bilim ve SanatÖğretmen Dünyası, Türkiye Yazıları, Yarın, Yeni Düşün, Yeni Olgu dergilerinde ürünleri yayımlandı. Cezaevindeyken, Kardelen ve Turnalar romanlarını yazdı. Kardelen “1986 Akademi Kitabevi Roman Başarı Ödülü”nü aldı, 1987 yayımlandı. Kardelen çok sevildi, hakkında çok şey yazıldı. Turnalar, ikinci romanı, o da 1987 de yayımlandı. Turnalar romanı, “1988 Madaralı Roman Ödülü” nü aldı. Öner Yağcı hapisten çıktıktan sonra birçok yayınevinde düzeltmen, redaktör, editör, yazar ve müdür olarak çalıştı. Cem Yayınevi (1987-1993), Çınar Yayınları (1994) ve 1995’ten sonra Papirüs Yayınları ve Engin Yayıncılık… Daha sonra da çalışmalarını İstanbul’da bir dershanede yayın redaktörü ve yazar olarak sürdürdü.

1989’da Gökyüzüne Akan Irmak yayınladı. 2 Temmuz 1993 Sivas katliamıyla ilgili tanıklıkları, Sivas’ı Unutmak adlı kitabında yayınladı. Bu romanlarına Yediveren, KaptanKirYaşasın Yenilenler ve Büyük Oğul Efsanesi ni ekledi.

Mangası, Aydınlığın Ustaları, Şükran Kurdakul, Aziz Nesin, Hasan Âli Yücel, Talip Apaydın, Tevfik Fikret, Namık Kemal, Nâzım Hikmet, Server Tanilli için yaptığı incelemelerini kitaplaştırdı.

Halk ozanlarımızla ilgili inceleme /derleme çalışmaları yaptı. Bu çalışmalarını Yunus Emre, Pir Sultan Abdal, Köroğlu, Karacaoğlan, Dadaloğlu, Hayyam, Nasreddin HocaEzop adıyla yayımladı. Nazi Kampları, 68 Kuşağı gibi birçok incelenme ve deneme kitabı yazı. Bu zamana kadar roman, deneme, inceleme, derleme olmak üzere elliye yakın kitaba imzasını attı. Onun yazarlığını oluşturan ana unsur, dil bilincidir. Dilimize yerleşmiş olan yabancı sözcükleri kullanmaktan kaçınır. Türkiye Cumhuriyeti siyasi tarihine bakıldığında 1960 yılından itibaren ülkede üç askeri darbe meydana geldi. Darbeler, birçok insanın hayatını derinden etkiledi. Bir yazar, bir aydın olarak Öner Yağcı’nın da bunlardan etkilenmemesi kaçınılmazdı. Türk edebiyatının pek çok alanında olduğu gibi Öner Yağcı’nın romancılığını etkileyen siyasi olaylar romanlarının yazılmasında etkin rol aldı.

Romanlarında70 sonrası Türkiye’sini kurgular. İnsan ilişkilerini; birbirleriyle ve kendileriyle çatışma halindeki insanları, toplumun siyasi, sosyal, ekonomik durumunu, din ve inançları, ahlâk anlayışını ve bu anlayışın bireyler üzerindeki yansımalarını soruşturur.

Kendi mücadelesinin izlerinin bulunmasını istediği romanlarında kadınları fazla öne çıkarmaz, onlar çektiği acılarla, sabırlı kadın profilleriyle romanlarında yer alır.

Romanlarındaki ana temanın yanında evlilik, kadın-erkek ilişkileri, ortak paylaşımlara dayanan cinsellik, aile kavramı gibi temaların yanı sıra özgürlük, siyaset, din ve mezhep olgusu, sınıf farklılıkları, ırk, bölgesel farklılıklar gibi temalar görülür. Öner Yağcı’nın romanlarındaki kahramanlar, tamamına yakını sol düşünceye sahip ve yurtseverdir. Onun romanlarında ‘sağ’ görüşlü kahramanalar yok denecek kadar azdır. Olanlar da kötü özellikleriyle romanlarda yer alır. Öner Yağcı’nın romancılığından söz ederken onun devrimciliği, toplumsal ve siyasi olaylara bakışı göz ardı edilemez. O romanlarını, toplumcu gerçekçi anlayış üzerine kurgular, toplumsal olayların etkileri görülen, temelinde siyaset olan romanlar yazar. Hapishane yaşamını, mahkûm insanların geride bıraktıklarını konu alan bu romanlarındaki etkileyici anlatımıyla okuyucuları derinden sarsar.

Kardelen: Bir kız çocuğunun 12 Eylül’le hesaplaşması anlatılır. ‘İçeridekiler dışarıdakiler’ üzerine değinmiştir

Turnalar: 80 öncesi ve sonrasının Türkiye’ sini anlatır. Onların sevgileri, umutları, kavgaları, dirençlerini, aşklarını yitirmeyen insanların acı yazgısı vardır.

Gök Yüzüne Akan Irmak: Yalnızca bir kayıp kuşağın sevdasıdır anlatılanlar. Kayıp ve kahraman bir kuşağın hüzünlü sevdası... Bir 68’li olarak yaşadığı 12 Mart günlerini, o dönem gençliğinin gökyüzünü fethetme sevdasını destanlaştırır.

Sivas’ ı Unutmak: Öner Yağcı, “Sivas” deyince, “2 Temmuz” deyince kimin vücudu ürpermiyor? Unutma hakkımız var mı? Bence yok. Bağışlama hakkımız var mı? Bence yok. Eğer unutmazsak yaşamı hak ederiz. Unutma diyor mezarlıklar, çocuklar, bebelerimiz; geleceğimiz... Unutmayın ve anlatın diyorlar. Ben de anlattım, yazdım dilimin döndüğünce, yüreğim elverdiğince, bilincimle ve duyarlılığımla

Nazi Kampları: İnsanlık tarihinin bir gerçeği olan bu büyük barbarlığı derinlemesine incelediği bir roman...

68 Kuşağı Bizzat içinde yer aldığı 68 Kuşağına bugünden bakar. Onların eylemleri, önderleri, örgütlenmeleri, sanatsal, toplumsal, siyasal etkileriyle yarım asır sonra bugün de yankılarını sürdürmeye devam eden 68 Kuşağını tarihsel akış içindeki yeri ve bugün de yol göstermeye devam eden özgürlük tutkusuyla anlatıyor.

Büyük Oğul Efsanesi: Efsaneler geleceğe aktarılmazsa yeni efsanelerin doğması zamanın akışına bırakılırsa, toplumların yaşamında boşluklar doğar, diyor Öner Yağcı. ”İnsanın aklını ve elini kullanarak doğayı, kendisini ve toplumunun yazgısını değiştirebileceğini bilen, bunun nasıl olacağına ömrünü veren bir devrim öğretmeninin, Tonguç’un efsanesini sunuyor bize. 1994 Sabahattin Ali Kültür Günleri Onur Ödülü ile 1995 yılında Truva Kültür Sanat ödülleri Edebiyat Ödülü’nü aldı. 1993 yılından itibaren yöneticiliğinde bulunduğu PEN Yazarlar Derneği, Edebiyatçılar derneği, Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı yanı sıra Türkiye yazarlar Sendikası, 68’liler Birliği Vakfı, Dil Derneği’nin üyesidir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.